EKONOMİ - 20 Eylül 2019 Cuma 12:28

Coğrafi işaretler dört ayrı oturumda bütün yönleriyle ele alındı

A
A
A
Coğrafi işaretler dört ayrı oturumda bütün yönleriyle ele alındı

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “2.

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen “2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” ilk gününde dört ayrı oturuma ve çok sayıda renkli etkinliğe ev sahipliği yaptı.


ATO Congresium Kongre ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen zirvenin ilk oturumu “Coğrafi İşaretlere Uluslararası Yaklaşımlar” başlığıyla yapıldı. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun başkanlığını yaptığı oturumda coğrafi işaret konusundaki dünya gelişmeleri masaya yatırıldı. Tekelioğlu, konuşmasında coğrafi işaretler konusunun sağlam temellerle ilerleyip gelişebilmesi için denetim konusunun önemine değindi. Coğrafi işaretin doğru ürüne verilmesi gerektiğine dikkat çeken Tekelioğlu, “Çok tescil, coğrafi işaretler kavramını öldürür, tescile olan güvenin kaybedilmesine yol açar” dedi.


Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Uluslararası İlişkiler Birimi Direktörü John A. Clarke, konuşmasında coğrafi işaretli ürünlerin üretici ve yetiştirici tarafında sağladığı ekonomik ve ticari faydalardan bahsederken, Ulusal Menşe ve Kalite Enstitüsü (INAO) Eski Direktörü Jean-Louis Buer, coğrafi işaretli ürünlerin markalı ürünlerden daha değerli olduğunu dile getirdi. BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Politika Memuru Dmitry Zvyagintsev’in, coğrafi işaretli ürünlerde güvenli üretim biçimlerine ilişkin bilgi verdiği oturumda, Avukat Ellio De Tullio, ulusların coğrafi işaret tescil süreçlerini anlattı ve ticari marka ile coğrafi işaret arasındaki farkların ne olduğu konusunda bilgi verdi. İtalya Büyükelçiliği Kültür Birimi Yöneticisi Rocco Palma ise uluslararası alanda coğrafi işaretli ürünlerin daha fazla yer alması gerektiğini dile getirerek, “Yerin adı önemli değil birbirimize değer katabilmemiz önemli. Çok uluslu bir ağ oluşturup bu ürünleri korumayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Uluslararası Coğrafi İşaretler Ağı Organizasyonu (OriGIn) Başkanı Claude Vermot-Desroches de konuşmasında coğrafi işaret konusunda kollektif bir yapı oluşturulmasının gerektiğine dikkat çekerek, coğrafi işaretli ürünlerde konusuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla ortak çalışma yürüterek OriGIn Türkiye’yi kurmak istediklerini söyledi.


“360Coğrafi İşaretler” başlıklı ikinci oturum Metro Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Boris Minialai’nin açılış konuşması ile başladı. Türkiye’nin coğrafi işaret alabilecek ürün potansiyelinin 2 bin 500 olduğunu kaydeden Minialai, bu rakamın tüm Avrupa’nın ürün potansiyeliyle neredeyse eşit olduğu söyledi.


Türkiye’nin coğrafi işaretli ürün potansiyelini ortaya çıkarması için başta üreticiler, kooperatifler, yerel otoritelerin de dâhil olduğu çok paydaşlı bir ekosisteme ihtiyaç olduğunu anlatan Minialai, “Türkiye sahip olduğu binlerce yıllık tarihi ve yemek kültürüyle çok önemli bir değere sahip. Bunu dünyaya tanıtmanın, ihracat değerini artırmanın yolu; yerel ve coğrafi işaretli ürünlere yatırım yapmak, bu değerlere sahip çıkmaktan geçiyor" dedi.


Metro’nun raflarında 150’ye yakın coğrafi işaretli ürün bulunduğunu bildiren Minialai, “Metro’nun bulunduğu 10 ülkeye yapılan yaklaşık 10 milyon euroluk ihracat rakamının ardında bu ortak çalışma vardır” diye konuştu.


Coğrafi işaretli ürünlerin ticari değer kazanması, gelecek kuşaklara aktarılması ve yaşatılmasında eğitimin önemli bir rolü olduğunu da vurgulayan Minialai ”Bunun için geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığımız ile bir protokol imzalamıştık. Bunun sonucunda coğrafi işaretli ürünler bu yıl okullarımızda müfredata girdi. Metro Türkiye’nin önerisiyle başlayan bu projeyle her yıl 65 bin öğrenci bu alanda eğitim alacak” dedi.


Minialai’nin konuşmasının ardından Gazeteci, Televizyon Programcısı ve Ekonomist Cem Seymen’in başkanlığını yaptığı oturum gerçekleşti. Türkiye’nin kendine özgü yapısı bulunduğunu ve tarımın sanayiye ham madde olduğunu kaydeden Seymen, "Tarımda güçlü olunmadan sanayide de güçlü olunamaz. Bizim üreticimiz endüstriyel üretimle başa çıkamaz. Bunun için kooperatifler ve devlet destekleri olmazsa olmazımızdır” dedi. Oturumda konuşan Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe, coğrafi işaretli ürünlerin denetlenme ve onay süreçleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.


Şef ve Sosyal Girişimci Ebru Baybara Demir de konuşmasında Ata tohumundan yaptığı tarımdan bahsederek, “Tarımdan suyu çekmek gerekiyor. Ata tohumu ile susuz tarım yaparak daha verimli ve tasarruflu bir döneme geçebiliriz” dedi.


Metro Toptancı Market Gıda Kategori Müdürü Birol Uluşan’ın, coğrafi işaretli ürünlerin ve yerelliğin öneminden bahsederek, restoranlardaki menülerde coğrafi işaretli ürünlerle yapılan yöresel yemeklerin yer alması gerektiğini anlattığı oturumda, Bursa Bölgesi Tarım Kooperatifleri Birliği Başkanı Osman Özkan, coğrafi işaret tescilinin pazara yansıtılması için yapılabilecek faaliyetlerden bahsetti.


Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Şennur Çetin ise konuşmasında, hazırladıkları protokol uyarınca 150 okulda tarım üretimi süreçleri öğretileceğini söyledi. Çetin, Dünya Gıda Programı kapsamında 6 ilde coğrafi işaretli ürünlerin müfredatında olacağı Gastronomi Okulları açılacağını duyurdu.



Coğrafi işaretli ürünlerle marka oluşturmak


“Coğrafi İşaretlerde Türkiye Nasıl İlerlemeli” adlı oturum ise Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde gerçekleştirildi.


YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, burada yaptığı konuşmada coğrafi işaret konusunun üç temel ayak üzerinde durduğunu bunlardan ilkinin tescil, ikincisinin denetim ve sonuncusunun da yönetişim olduğunu söyledi. Tekelioğlu, “Tescil alındıktan sonra süreç takip edilmeli” dedi.


İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak da konuşmasında sürdürülebilir beslenme, besleyici, düşük çevre etkisi olan, ekonomik, yerel kültüre uygun, ulaşılabilir beslenmeden bahsetti. Antre Gourmet İstanbul Kurucu Ortakları Berrin Bal Onur ve Neşe Biber, “Süt uyur, peynire dönüşür” sözüyle ödüllü kitapları olan ’50 Peynirli Şehir Balıkesir’ üzerinden yerel peynircilik ve Türkiye’nin peynir konusundaki zengin geçmişine değindiler. Denizbank Tarım Bankacılığı Grubu Satış ve Performans Yönetimi Grup Müdürü Serhan Hacısüleyman da konuşmasında banka olarak tarıma ve üreticilere sağladıkları desteklediklerinden ve başarı oranlarından söz etti.Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Genel Müdürü Ayşin Işıkgece ise konuşmasında Ata Tohumu Projesini anlattı. Proje başlamasından bugüne kadar 1100’ü aşkın Atalık tohumun bağışlandığını söyleyen Işıkgece, bu tohumların Atalık olup olmadığı tespit edildikten sonra çoğaltılarak yerel üreticilere dağıtılacağını anlattı. Işıkgece, böylece, yerel, sağlıklı, Atalık tohumlar ile üretimin ve üreticinin güçlenmesini hedeflediklerini anlattı. Türk Standartları Entitüsü Genel Sekreteri Aykut Kırbaş, coğrafi işaretli ürünlerin denetimleri konusunda titiz davranılması gerektiğinden ve sürecin tescil aldıktan sonra da devam ettiğinden söz etti.


“Kırsal Kalkınmada Coğrafi İşaretlerin Rolü Ve Önemi” isimli oturum YÜCİTA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selim Çağatay’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi.


BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’ın kırsal bölgelerde tarım yapanların çoğunun küçük aile çiftçiliği yaptığını ve bu çiftçilerin pazara ulaşmasının zorluklarından bahsettiği oturumda, Frankfurt Goethe Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Pramila Adeline Crivelli ise coğrafi işaretli ürünlerin piyasaya erişiminin kolaylaştığını söyledi.


T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Stratejik Pazarlama Daire Başkanı Özgür Akif Tel, Cumhurbaşkanlığı ile birlikte coğrafi işaretli ürünlerin araştırılması için kurdukları birim hakkında bilgi verdi.


T.C. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Gülşen Keskin, Hatay’ın Coğrafi işaretli ürünler konusundaki zenginliği ve Türkiye’nin potansiyel ürünlerinin keşfinin öneminden bahsetti. Fransa Ankara Büyükelçiliği Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan için Tarım Müşaviri François Viel de Fransa’daki coğrafi işaretli ürün sürecinin nasıl işlediğini ve bu ürünlerin kırsal kalkınmaya katkılarını anlattı.



Eğitim programları ilgi gördü


2. Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin konferans programı ana salonda devam ederken, diğer salonlardaki eğitim programları da büyük ilgi gördü. Congresium’un merhum ATO Meclis Üyesi Süleyman Cici’nin adı verilen salonunda Özel Oytun Türkoğlu ve Gonca Ilıcalı’nın katılımıyla “Türk Mutfağı Atölyesi” gerçekleştirildi. Bir diğer salon olan Patara’da ise “Coğrafi İşaretlerde Markalaşma ve Marka Yönetimi” başlığıyla eğitim programı yapıldı. “Coğrafi İşaretlerde Stratejik Kavram Yaratma” Kemal Çiftçi, “Coğrafi İşaretlerde Konumlandırma” Necdet Kara, “Coğrafi İşaretlerde Kurumsal Kimlik” Bülent Fidan, “Coğrafi İşaretlerde Dijital Pazarlama ve Pazarlama Sosyal Medya Yöntemi” konusu da Özel Oytun Türkoğlu tarafından katılımcılara anlatıldı. Bergama Salonu’nda ise ATO Meclis Üyesi Belgin Sağdıç ve Özden İlhan, Coğrafi İşaretlerin Ulusal ve AB Tescil Süreci’ni, Prof. Dr. Nevzat Artık ve Prof. Dr. Tansel Şireli de Gıda Güvenliği konularında eğitim verdi.


Aynı saatlerde Coğrafi İşaretli Ürünler Fuarı da çeşitli etkinliklere ve renkli görüntülere sahne oldu. Halk müziğinin sevilen sesi Selçuk Balcı’nın konserinin gerçekleştiği fuar alanında, Kırıkkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Ustalar Topluluğu Halk Oyunları Gösterisi, Kum Sanatçısı Veysel Çelikdemir’in gösterisi, Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerinden Nallıhan İğne oyası ve Nallıhan örtmesinin yurt içi ve yurtdışı tanıtımında başarılara imza atmış Hamiyet Gürelli’nin defilesi yer aldı.


Ankara Ticaret Odasının standında başkente özel yöresel lezzetler ikram edilirken, ekranlarda yayınlanan filmleri de büyük ilgi gördü.


2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin ilk gün akşam programında da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Yeşilçam Film Müzikleri konseri gerçekleşti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kacır: "Bugün ASELSAN’ımız bir AB ve NATO üyesi olan Polonya’ya 410 milyon dolarlık elektronik harp sistemleri ihracatını duyurdu" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bugün ASELSAN’ımız bir Avrupa Birliği ve NATO üyesi olan Polonya’ya 410 milyon dolarlık elektronik harp sistemleri ihracatını duyurdu" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Genel Kurulu’nda düzenlenen 2026 bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı. Kacır, Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı’na ilişkin olarak, "Bu programla şehirlerimizin sahip olduğu potansiyellerin değerlendirilmesine, atıl kaynakların harekete geçirilmesine, bölgelerin yetkinlik ve teknoloji üretim düzeyinin geliştirilmesine, ithal girdilerin yerleştirilerek tedarik zincirinin güçlendirilmesine ve cari açığın azaltılmasına katkı sağlanması amacıyla her şehrimizde dört yatırım konusu olmak üzere, toplam 324 yatırım konusu belirledik ve kamuoyuna ilan ettik. Bu yatırım konularına yönelik başlattığımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programı’nda ilk çağrımız da 418 milyar liralık yatırım ve 47 binden fazla istihdam hedefi olan 696 proje başvurusu aldık. Bu programa yapılan yüksek sayıdaki başvuru, bölgelerin potansiyellerinin ortaya çıkarılması ve katma değerli üretime yönelik yatırım iştahının güçlü şekilde devam ettiğini ispatlamaktadır. Bu yatırımlarda 240 milyon liraya kadar finansman desteği, yatırımların yüzde 50’si kadar vergi indirimi, yatırım yeri tahsisi, özellikle burada zikredilen Muş, Ağrı, Tunceli gibi şehirlerimizde, altıncı bölge şehirlerimizde 14 yıl sürelere erişen sigorta primi destekleri sunuyoruz. Bu kapsamda, Muş’ta asgari 500 büyükbaş kapasiteli entegre besi ve et ürünleri işleme tesisi, yine asgari 500 büyükbaş kapasiteli entegre süt üretim ve işleme tesisi, en az 4 yıldızı termal otel ve sağlık merkezi yatırımı ve entegre kaz yetiştirdiği ve ürünleri işleme tesislerini bu program kapsamında destekliyoruz ve bunlara yönelik başvuru almaya başladık. Yine, Tunceli’de program kapsamında 5 yıldızlı konaklama tesisi, 4 yıldız ve üzeri termal konaklama kompleksi, doğa temelli turizm merkezi ve asgari 500 büyükbaş kapasiteli entegre süt üretim ve işleme tesisi yatırımlarını bu program kapsamında destekliyoruz. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki ilk çağrımız da Tunceli’de bu başlıklara yönelik 5 yatırım başvurusu aldık ve bunların toplam yatırım öngörüsü 1,2 milyar lira düzeyinde. Yine, Ağrı’da asgari 500 büyükbaş kapasiteli entegre besi, et ürünleri ve süt ürünleri tesisleri ve yine en az 4 yıldızlı konaklama tesisi ve koyun yapağı işleme tesislerine de ilk çağrımız da 2,5 milyar lira yatırım öngörüsüyle 6 başvuru aldık. Bunlar aslında attığımız adımların ne kadar güçlü şekilde karşılık bulduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı. Çelik Kubbe ile ilgili soruya Kacır, "Çelik Kubbe Türkiye’nin hava sahasını her türlü havadan gelebilecek tehdit türlerine; uçaklara, helikopterlere, İHA’lara, seyir füzelerine, balistik füze tehditlerine karşı korumak amacıyla radarlar, sensörler, komuta kontrol sistemleri ve kısa, orta, uzun menzilli hava savunma silahlarımıza entegre bir ağ altında birleştiren milli hava ve füze savunma mimarisidir. Bu programla amacımız havadan gelebilecek ileri teknolojide yeni nesil tehditlere ve giderek karmaşıklaşan tehdit ortamına karşı ülkemizin hava savunmasını daha güçlü, daha etkin, daha çevik hale getirmektir. Çelik Kubbe’nin sistemler sistemi yapısı sayesinde farklı kaynaklardan gelen her türlü sensör verisi gerçek zamanlı olarak bir araya getiriliyor ve tek bir operasyon resmine dönüştürülmüş oluyor" şeklinde konuştu. ASELSAN ile ilgili olarak Kacır, "Bu yıl ASELSAN 300 milyon dolarlık bir yatırımla Çelik Kubbe’nin unsurlarının seri üretimini başlattı. İnşallah, devreye alacağımız 1,5 milyar dolarlık Oğulbey yatırımını da tamamladığımızda seri üretim kabiliyetlerimiz hızlanacak. Bu yıl Çelik Kubbe unsurlarının teslimatlarına başladık. 47 sistemi Türk Silahlı Kuvvetlerimize büyük bir gururla teslim ettik. Bunun yanında özellikle füze programımızı da güçlü şekilde sürdürüyoruz. Caydırıcılığımızı en üst seviyeye çıkarabilmek adına 2 bin kilometre menzilli füzeleri de yerli ve milli olarak üreteceğiz. Ben saygıdeğer milletvekillerimizle bir gurur haberini daha paylaşmak istiyorum. Bugün ASELSAN’ımız bir Avrupa Birliği ve NATO üyesi olan Polonya’ya 410 milyon dolarlık elektronik harp sistemleri ihracatını duyurdu. İnşallah önümüzdeki hafta bundan daha büyüğünü de milletimizle paylaşacağız" dedi.
Kocaeli Hrvoje Smolcic: "Bence iyi iş çıkardık" Kocaelisporlu oyuncu Hrvoje Smolcic, Antalyaspor maçının ardından, "Eğer birisi bize şu an 23 puanı ve tablodaki 7. veya 8. sırayı teklif etseydi, bence mutlu olmamız gerekirdi. Bence iyi iş çıkardık" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kocaelispor sahasında Antalyaspor’u 2-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelisporlu oyuncu Hrvoje Smolcic, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Sonunda golle takıma yardım ettiğim için mutluyum. İlk golümdü. Kalecinin hatasını kullandım. İlk yarının son maçında 3 puan aldığımızdan dolayı gerçekten mutluyum. Ama dürüst olmam gerekirse iyi oynamadık. Bu bizim oyunumuz değildi. En iyi seviyemizde oynamasak bile puan almanın önemli olduğunu düşünüyorum. Evet, sonuna kadar savaştık. İlk yarı iyiydi, ikinci yarı çok fazla fırsat üretemedik, onlar agresifti. Sadece şunu söyleyebilirim; en önemli olan şey 3 puan almış olmamız ve mutluyuz. Şimdi kupadaki son maça gideceğiz ve bu yılı en iyi şekilde bitireceğiz" diye konuştu. "Bence iyi iş çıkardık" Ligin ilk yarısını 23 puanla tamamlamalarıyla ilgili olarak Smolcic, "Dürüst olmam gerekirse mutlu olabiliriz. Çünkü sezona nasıl başladık; 7 maçtan sonra 2 puanımız vardı. Eğer birisi bize şu an 23 puanı ve tablodaki 7. veya 8. sırayı teklif etseydi, bence mutlu olmamız gerekirdi. Bence iyi iş çıkardık" diye konuştu. "Hala birçok şeyi geliştirmemiz gerekiyor" Sezonun kalanıyla ilgili olarak ise Hrvoje Smocic, "Hala birçok şeyi geliştirmemiz gerekiyor, bunu bugün de gördük. Gelişmek için çok fazla alan var. Ama sezonun ilk yarısı için iyi iş çıkardığımızı düşünüyorum. Umuyorum ki bazı şeyleri geliştireceğiz ve sezonun sonraki bölümüne daha iyi bir seviyede geleceğiz" ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli İdmanyurdu ilk yarının son maçına hazır TFF Nesine 3. Lig 4. Grup 15. Haftasında deplasmanda Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş. ile karşılaşacak olan Denizli İdmanyurdu, maçım hazırlıklarını yaptığı antrenmanla sürdürdü. TFF Nesine 3. Lig 4. Grupta 14. Hafta itibariyle 7 galibiyet, 2 beraberlik, 5 yenilgi alarak 23 puanla 8 sırada kendine yer bulan Denizli İdmanyurdu, 3 galibiyet, 3 beraberlik, 8 yenilgi alarak 12 puanla 12. Sırada bulunan Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş. ile deplasmanda karşılaşacak. Bahis soruşturması sonrasında kötü giden 4 haftadan sonra 14. Haftada evinde almış olduğu Alanya 1221 FK galibiyeti ile moral bulan Denizli temsilcisinde hedef puan ya da puanlarla dönerek ilk yarıyı iyi bir yerde kapatmak. "Alanya karşısında çok önemli bir galibiyet aldık" 14. haftada oynanan Alanya 1221 FK maçı ile 15. Haftada oynanacak olan Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş. müsabakasını değerlendiren kırmızı siyahlı takımın Teknik Sorumlusu Özcan Sert Alanya karşısında çok önemli bir galibiyet aldıklarına dikkat çekerek "Çok değerli bir galibiyet oldu. Sezonun en kritik galibiyetlerinden birisi oldu. Bu galibiyete ihtiyacımız da vardı. Kadromuzun en dar zamanında gelen bir durumdu. Çocuklar çok özverili çok güzel bir şekilde 90 dakikaya enerjilerini yayarak iyi mücadele ederek, taktik disipline bağlı kalarak güçleri doğrultusunda değerli bir galibiyet alarak aşağı tarafla olabilecek bütün bağlantıları kestiler ve Play Off hattını da 2 puan farkla takip ediyor olduk. O yüzden bizim için çok önemli bir galibiyet oldu" dedi. "Takımda biraz yorgunluk var" "İki günlük aranın ardından Pazar günü tekrar bir maçımız var" diyen Teknik Sorumlu Sert, "Ona hazırlanıyoruz. Takımda biraz yorgunluk var. Dinlendirerek, pasif antrenmanlar yaparak fazla yormadan takımımızı Eskişehir Anadolu Spor maçına hazırlamak istiyoruz. Maçta gelip bize destek veren herkese teşekkür ederim. Bütün futbolcularıma teşekkür ederim. 6 maçtır sarı kart sınırında oynayan ancak kart yemeyerek takımını yalnız bırakmayan Murat Torun’a, Arda Mutlu’ya, kaptan Nazmi Candoğan’a çok teşekkür ederim. Burada çok güzel bir aile var. Çocuklar çok iyi çocuklar. İlk devre itibariyle İnşallah Eskişehir’den alacağımız puan ya da puanlarla gemiyi limana yaklaştıracağımızı düşünüyorum. Çok ciddi eksiklerimiz var. Çok büyük eksiklerimiz var. İkinci devre itibariyle gemiyi limana yanaştırdıktan sonra süreç değerlendirmesi, hasar tespiti yapıp ikinci yarıda neler olabilecek hep birlikte görmek istiyoruz. O yüzden bu galibiyet bizi rahatlatmak adına çok değerliydi. Bu sezonlarda ekonomik anlamda ve takım anlamında ayakta kalmak lazım. Bunun içinde lige kalmak lazım. Bizde inşallah ligde o kalıcılığı sağlayacak puana adım adım gidiyoruz. Ondan sonra da devre arasında gücümüz doğrultusunda yapacağımız takviyelerle kadromuzu koruyarak Play Off’u ne kadar zorlayabiliriz, Play Off hattının ne kadar içinde olabiliriz, ilk devre ilk dönem yakaladığımızı ritmi ne kadar yakalayabiliriz ona bakacağız" ifadelerini kullandı. "Bizim için çok başarılı bir ilk yarı geçirdik" İlk yarının kendileri açısından çok başarılı geçtiğine vurgu yapan Sert konuşmasını şöyle tamamladı; "Bizim açımızdan gerçekten çok başarılı bir ilk yarı geçtiğini düşünüyorum. Yenmemiz gereken bütün takımları yendiğimizi düşünüyorum. Zaten yenemediğimiz takımları kimse yenemedi. En fazla 1 mağlubiyeti olan takımlar. Sağlam kadro ile normal zamanda devam ediyor olsaydık puan ya da puanlar alacağımıza inanıyorum. Oynayan kardeşlerimiz inanılmaz mücadele ettiler. Ama bir takım acemilikler ve şanssızlıklar onlardan puan almamızı engelledi. Bizim için bence çok başarılı bir ilk yarı geçirdik"