POLİTİKA - 10 Kasım 2025 Pazartesi 12:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Atatürk’e yönelik hakaretlere karşıyız"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milli günlerimizle ilgili yıkıcı, yıpratıcı, toplumsal fay hatlarını kaşıyan tartışmaların gündeme taşınmak istendiğini görüyoruz. Sosyal medya ve siyasette Atatürk maskesi takarak millete düşmanlık edenlere nasıl karşıysak, Gazi Mustafa Kemal’e yönelik hakaretamiz ifadelere de karşıyız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ebediyete İrtihalinin 87. Yıl Dönümü Münasebetiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Tarafından Düzenlenen Anma Törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 87’nci seneyi devriyesinde bir kez daha saygıyla anıyorum. Milletimizin şeref nişanesi olan İstiklal Harbi’ni sevk ve idare ederek yeni devletimizi kuran Gazi Meclisimizin tüm üyelerini şükranla yad ediyorum. Malazgirt Zaferinden İstanbul’un Fethine, Çanakkale Destanından 15 Temmuz direnişine kadar bin yıllık tarihimiz boyunca İ’lâ-yi Kelimetullah için can veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize minnet duygularımı ifade diyorum. Ruhları şad, makamları âli, mekânları inşallah cennet olsun. Rabbim bizleri de aziz şehitlerimizin kutlu yolundan ayırmasın" dedi.

Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar 102 yıldır ülkemizin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter döken herkese teşekkür eden Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yeni yerleşkesine taşıdığımız Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumumuz, bünyesindeki 4 köklü müesseseyle, görüyorum ki, çalışmalarını başarıyla devam ettiriyor. Gerek yurt içinde, gerekse uluslararası düzeyde yürüttüğü akademik faaliyetlerle hem kültürümüz, hem de dil ve tarihimiz açısından çok kıymetli işlere imza atıyor. Küreselleşmeye paralel olarak dilimizin, tarihimizin ve kültürümüzün ciddi sınamalarla karşılaştığı bir dönemde, geniş bir yelpazede yürütülen bu çalışmaları şahsen çok anlamlı buluyorum. Özellikle dilimizi adeta istila eden yabancı kelime ve kavramlara karşılık üretilmesi noktasında, daha fazla çaba göstermemiz gerektiği anlaşılıyor. Ses bayrağımız Türkçemizin korunması ve geliştirilmesinde daha atılgan bir gündemle hareket edilmesinde bu bakımdan büyük fayda görüyorum. Tarihimizden süzülen ışık huzmelerini tüm canlılığıyla günümüze taşıyan hizmetlerinden ötürü, Başkan Prof. Dr. Derya Örs hocamızın şahsında Kurumumuzun her bir mensubunu tebrik ediyor; kendilerine başarılar diliyorum. Biz de ülkemiz ve milletimiz için yaptıkları hayırlı işlerde kendilerine destek olmayı inşallah bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceğiz" değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ilk Cumhurbaşkanı, İstiklal Harbinin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, zorluklarla ve engellerle dolu bir mücadelenin ardından bağımsız, modern ve yeni Türkiye’nin temellerini attığını belirterek, "Gazi, harp sahalarında kazanılan askeri başarılarda olduğu gibi yeni devletimizin birçok alandaki dönüşümüne de liderlik etmiştir. 10 Kasımlar aslında hem bu dönüşümü anlamak, hem de verilen mücadelenin boyutlarını kavramak açısından önemli bir vesile teşkil etmektedir. Bunu özellikle şunun için söylüyorum. Son dönemde milli günlerimizle ilgili yıkıcı, yıpratıcı, toplumsal fay hatlarını kaşıyan tartışmaların gündeme taşınmak istendiğini görüyoruz. Güya Cumhuriyetimizi yüceltmek adına şanlı tarihimizi yok sayanlar ile 102 yıllık Cumhuriyet tecrübesini önemsizleştirmeye çalışanlar, zahirde tezat içinde görünmekle birlikte esasında aynı amaca hizmet ediyorlar" açıklamasını yaptı.

"Sosyal medyanın köpürttüğü, toplumsal gerilimden beslenen siyasetçilerin de büyüttüğü bu cepheleşmenin en büyük mağduru ise bizatihi Gazi Mustafa Kemal olmakta; Atatürk’ün hatırası ve eserleri olmaktadır." Diyen Erdoğan," Burada şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek durumundayım Medya, sosyal medya ve siyasette "Atatürk maskesi" takarak, bu millete ve milletin değerlerine düşmanlık edenlere nasıl karşıysak İstiklal Harbimizi zafere ulaştırarak milletimizin önünde yeni bir yol açan Gazi Mustafa Kemal’e yönelik hakaretâmiz ifadelere aynı şekilde karşıyız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şüphesiz 86 milyonun her konuda uzlaşmasını, aynı düşünmesini, tarihi hadiselere ve şahsiyetlere aynı pencereden bakmasının beklenmeyeceğini belirterek, "Bu, gerçekçi olmadığı gibi, doğru da değildir. Burada en mühim husus fikri farklılıkların karşılıklı saygı çerçevesinde, nezaketle dile getirilmesi; kimsenin kendi tarih okumasını diğerine dikte etmemesi, tehdit ve hakaretle bir dayatmada bulunmamasıdır. Eli sopalı düşünce özgürlüğü olmaz. Barika-ı hakikat ancak zıt görüşlerin çarpışmasından doğar. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin en büyük gücünün; birliği, beraberliği, kardeşliği, ortak geçmiş ve gelecek tasavvuru olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Milli, manevi ve kültürel değerlerimiz, aynı zamanda milletçe en değerli hazinemizdir; bizi bir arada tutan çimentomuzdur. Bunların örselenmesine hiçbir şekilde tolerans gösteremeyiz. Bu konuda herkesin, özellikle toplumun önünde olan kanaat önderlerinin gereken hassasiyeti sergileyeceklerine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Gazi Mustafa Kemal’in, bugün köpürtülmek istenen tartışmalara bundan 1 asır evvel set çektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazi, şöyle demişti: "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Atatürk, en büyük ve en kalıcı eserinin, hepimizin ortak çatısı olan Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bu ifadesiyle 100 sene önce ilan etmiştir. Dolayısıyla, onun mirasına layıkıyla sahip çıkmak demek; Türkiye Cumhuriyeti’ni daha da güçlendirmek, kalkındırmak, başarılarına yenilerini eklemek, her alanda muvaffak ve muzaffer etmek demektir. Ülkesini, sınır ötelerindeki kerameti kendinden menkul mahfillere şikâyet edenler değil; tam bağımsız bir Türkiye için çalışanlar, üretenler ve ter dökenler ancak onun mirasına hakiki manada sahip çıkabilir. Lafa gelince siyasi geçmişlerini Cumhuriyetle özdeşleştirenlerin, özellikle son birkaç aydır, bu konuda oldukça kötü bir sınav verdikleri görülüyor. Her ne kadar Türkiye’yi yurt dışına şikayet turlarından elleri boş dönseler de, ülkemizin itibarına verdikleri zarar maalesef orta yerde duruyor" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, FETÖ’cüler gibi yeminli Türkiye düşmanlarıyla birlikte bu zihniyetin sebep olduğu yanlış algılarla da mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Çok uğraştılar, çok didindiler, ama şimdiye kadar hedeflerine ulaşamadılar. Bundan sonra da şikâyet ettikleriyle kalmaya devam edecekler. Biz ise bugün burada olduğu gibi 87’nci vefat yıldönümünde Atatürk’ü saygıyla anarken, diğer taraftan da onun hatırasını yaşatmaya özen gösteriyoruz. Dün, bu noktada yeni bir adım daha attık" ifadelerini kullandı.

Selanik’te Gazi Mustafa Kemal’in doğduğu evi, Kültür Bakanlığı eliyle, TİKA’nın koordinasyonunda 11 ay süren titiz bir restorasyona tabi tuttuklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İç ve dış cephe çalışmalarından bahçe düzenlemelerine, aslına uygun şekilde bu evin bakımını kapsamlı şekilde yeniden yaptık. Böylece tarihî ev, 1953’teki özgün hâline kavuşmuş oldu. Dün, Bakanımızın ve milletvekillerimizin katıldığı bir törenle Atatürk Evi kapılarını ziyaretçilerine açtı. Hayırlı-uğurlu olsun, diyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile TİKA’mızı tebrik ediyorum.

Gazi Mustafa Kemal, İstiklal Harbinden hemen sonra devletimizin izlemesi gereken yol haritasını, bakınız, nasıl açıklamıştı: "Süngü ile, silahla, kanla elde ettiğimiz zaferden sonra, kültür, bilim, teknik, ekonomi gibi alanlarda zafer kazanmak için çalışacağız. "Geçerliliğini 102 yıldır koruyan bu söz, ülkemize ve milletimize hizmet mücadelemizde hepimize rehberlik etmeyi sürdürmektedir" dedi.

Hükümet olarak eğitimden tarıma, dış politikadan savunma sanayiine, sağlıktan ekonomiye, Türkiye’yi yeni yüzyılın en güçlü aktörlerinden biri haline getirmek için gece gündüz demeden koşturduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Eğer bugün tantkarımız, toplarımız varsa, bugün eğer İHA’larımız varsa, SİHA’larımız varsa, eğer bugün dünyanın değişik ülkelerine biz KAAN’larımızı ihraç ediyorsak, eğer bugün biz, hamdolsun, uçaklarımızı dünya ile yarışır hale getirmişsek bu bir şeyi ortaya koyuyoruz. Demek ki en son Tanklarımız, toplarımızla dünyaya bir rekabet fişeği attık. 783 bin kilometrekarenin her karışında yükselen devasa yatırımlarımızla, milletimize kazandırdığımız eserlerle Türkiye Yüzyılını inşa ediyoruz. Son 23 yılda, Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştirdik. Cenab-ı Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin de desteğiyle, "olmaz" denilen, "yapamazsınız" dedikleri ne varsa, hepsini tek tek hayata geçirdik" açıklamasını yaptı.

"Cumhuriyete hizmet nasıl olur" bunu 23 senede defalarca ortaya koyduk" diyen Erdoğan, Savunma sanayii alanında ülkeyi büyük bir aşamaya taşıdıklarını belirterek, "Yüzde 80 olan dışa bağımlılığımızı, yüzde 20’nin de altına çektik. Bir zamanlar toplu iğne üretemiyorduk. Şimdi Toplu iğne değil top yapıyoruz, tank yapıyoruz. Topunu, tüfeğini, mermisini ithal eden Türkiye, bugün yılda 7 milyar doların üzerinde savunma ihracatı yapıyor. Tüm dünya Türk Savunma Sanayiinin başarılarından övgüyle bahsediyor. İşte en son milli muharebe tankımız ALTAY’ı, geçtiğimiz günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim ettik. Bizden hazzetmeyen uluslararası basın organları bile Türkiye’nin küresel satranç oyunundaki başarılı hamlelerini kabullenmeye başladı. Şurası da son derece dikkat çekidir: Halihazırda dünyanın 17’nci, Avrupa’nın 7’nci büyük ekonomisiyiz. Kişi başına düşen millî gelirimizi 3 bin 616 dolardan aldık; 2024 yılında 15 bin 325 dolar seviyesine taşıdık.2002’de 238 milyar dolar olan milli gelirimizi, 2024 yılında 1,5 trilyon dolar sınırına getirdik. 2025 yılı ikinci çeyreğinde kişi başı milli gelirimiz 17 bin dolara yaklaştı. 36 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 270 milyar dolar sınırında.26 olan havalimanı sayımız, 58’e yükseldi. Eğitimde, derslik sayımız 343 bindi, bugün 615 bini geçti. 76 olan üniversite sayımız aynı şekilde 208’e ulaştı. Sağlıkta, yatak sayımızı 164 binden alıp 271 bine çıkardık" değerlendirmesini yaptı.

Önemli bir refah göstergesi olan araç ve konut sayılarında da tarihi nitelikle başarılar yakalandığına dikkat çeken Erdoğan," 2002 yılında ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyonken, bugün itibarıyla 33 milyonu aştı. 2025 yılı Ocak-Ekim döneminde araç satışı 1 milyon 44 bin adetle rekor kırdı. 2000’li yılların başında 13 milyon civarında binamız vardı. Son 23 yılda biz bunu ikiye katladık ve 26 milyona ulaştırdık. 2008’de 533 bin 105 olan konut satışı, 2024’te 1 milyon 478 bin 25’i buldu. Burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak daha nice hizmeti, daha nice eseri, projeyi, yatırımı milletimize kazandırmanın kıvancını yaşadık. İmtiyazlılara değil, 86 milyonun tamamına adaletle hizmet ettik. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin her bir ferdini bağrımıza bastık. Türkiye’yi büyüttük, kardeşliğimizi büyüttük, milletimize son asrın en büyük başarılarını, en büyük zaferlerini tattırdık" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Gazi Mustafa Kemal’in hayalini kurduğu şekilde "en büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda dünyayla rekabet edebilir hale getirdiklerini kaydeden Erdoğan, "Tüm bunlarla birlikte aydınlık yarınlarımızın teminatı olan şuurlu, inançlı, ahlaklı, erdemli, çalışkan, özgüven sahibi milyonlarca genç yetiştirdik. İnşallah, daha uzun yıllar Türkiye için çalışacağız, ülkemize hizmet ve eser üreteceğiz; ülkemizi her alanda hedefleriyle buluşturacağız. Hamdolsun bizim milletimiz kadirşinas bir millettir. Milletimiz bizi çok iyi anlıyor, bizim nasıl bir mücadele içinde olduğumuzu görüyor. Bizi anlamayanlar, bizim ne yaptığımızı görmeyenler ise inanıyorum ki, er ya da geç, biz yaşarken ya da bizden sonra, bizi daha iyi anlayacaklar, ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi inşallah daha net göreceklerdir. Bizden sonraki nesiller, bizim açtığımız bu yolda, dosdoğru bir istikamette, sağlam bir zeminde Türkiye’yi zirvelere taşıyacaktır. Biz o güne kadar şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarına gölge düşürmeden, onlardan devraldığımız kutsal emaneti yücelterek Türkiye için, milletimiz için, tüm mazlumlar için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Bu düşüncelerle vefatının 87’nci yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla anıyorum. Kanları ve canlarıyla Anadolu’yu bizlere vatan kılan şehit ve gazilerimizin tamamını rahmetle yad ediyorum. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nu bu anma toplantısı için tebrik ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Ankara Bakan Işıkhan: "’Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. TBMM Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanı sıra Mesleki Yeterlilik Kurumu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçeleri görüşüldü. Milletvekillerinin konuşmalarıyla başlayan Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sunumlarıyla devam etti. Sunumların ardından soru-cevap bölümüne geçilen toplantıda Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2026 yılı bütçesinin düşük olduğuna yönelik iddialara yanıt vererek, "Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi merkezî yönetim bütçe kapsamı dışında olup ayrı bir bütçedir. 2026 yılı merkezî yönetim bütçesinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ayrılan pay, Bakanlık bütçesi üzerinden SGK’ye ayrılan teşvikleri 261,3 milyar lira, açık finansman ise 43,7 milyar lira kalemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sisteminin finansman kaynağını sadece genel bütçeden aktarılan pay üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. SGK bütçesinin 2026 yılında 7 trilyon 130 milyar lira olacağı öngörülmektedir" ifadelerine yer verdi. "Dilovası yangınında ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız" Işıkhan, DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Dilovası yangınında insanların ihmalden dolayı hayatını kaybettiği iddialarına da yanıt vererek, şu ifadelere yer verdi: "İlk anından itibaren ailelerimizin yanında oldum, devlet olarak kimseyi yalnız bırakmadık ve bırakmayacağız. Olayla ilgili adli süreç hâlen devam etmektedir, yargının yürüttüğü soruşturmayı titizlikle ve yakından takip ediyoruz. Bununla birlikte, idari açıdan üzerimize düşen sorumluluğu gecikmeden yerine getirdim, 3 başmüfettişimizi ve 2 müfettişi görevlendirdi. Soruşturma kapsamında SGK Kocaeli İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürünü görevden aldık. Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkez Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü personelini görevden aldık. Hem adli hem de idari soruşturmalar eşzamanlı olarak devam etmektedir. Az önce açıkladığım gibi ihmali, kusuru, sorumluluğu olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan gerekli işlemi yapacağız." "‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" Bakan Işıkhan, 2025 bütçesinde SGK’ye yapılan transferler arttığını ve sağlık sistemini kalkındırmak için bu transfer harcamalarının özel hastanelere gittiğini iddia edildiğini söyleyerek, "Bu iddia kesinlikle doğru değil. Özel hastanelere yapılan ödemelerin tedavi harcamaları içindeki payı 2013 yılında yüzde 23,40 iken 2024 yılı sonunda yüzde 10,45’e düşmüştür, 2025 yılının ilk yedi ayında ise bu oran yüzde 6,78’e gerilemiştir. Bu yüzden ‘Özel hastanelere aktarılan pay artıyor’ ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Genel Kurul toplantısı Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasıyla devam etti.