POLİTİKA - 11 Ağustos 2025 Pazartesi 17:54

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Birleşmiş Milletler’in ciddi bir reforma ihtiyacı var"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in küresel barış ve güvenlik hedeflerini yerine getirebilmesi için ciddi bir reforma ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in kuruluşunun 80’inci yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliğe bir video mesaj gönderdi. Türkiye’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler’in kuruluş yıl dönümünü tebrik eden Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in kurulduğu 1945 yılından bu yana temel hedefleri olan küresel barış ve güvenliğin sağlanması, uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi alanlarında önemli başarılara imza attığını kaydetti. Birleşmiş Milletler’in kendisine yüklenen görevleri yerine getirmeye devam edebilmesi için ciddi bir reforma ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze başta olmak üzere Filistin halkının yıllardan beri maruz bırakıldığı mezalim karşısında Birleşmiş Milletler’i küresel adaleti temsil eden bir platform haline getirmenin üyelerin sorumluluğu olduğuna inandığını belirtti. Bunun için 80 yıl önce bu teşkilatın temellerini atan kurucuların sergilediği kararlılıkla Birleşmiş Milletler’i uluslararası barışı, refahı, karşılıklı güven ve dayanışmayı yeniden tesis edebilecek şekilde güçlendirerek geleceğe taşıyacak adımların atılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye, Sayın Genel Sekreter’in liderliğinde başlatılan Birleşmiş Milletler 80 girişimi de dahil tüm reform çabalarına destek vermeye, Birleşmiş Milletler’in etkin, verimli ve mali bakımdan güçlü bir yapıya kavuşturulmasını hedefleyen faaliyetlerde aktif rol üstlenmekte kararlıdır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi reformunu esas alan ’Dünya beşten büyüktür7 şiarımızı yinelemek suretiyle daha adil bir dünya mümkün diyoruz" ifadelerini kullandı.

Üye ülkeleri Birleşmiş Milletler’i tekrar insanlığın umudu haline getirecek adımları ivedilikle atmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birleşmiş Milletler’in 80. kuruluş yıllarının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerken sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Hülya Keklik

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.