POLİTİKA - 01 Aralık 2025 Pazartesi 19:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı, kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz. Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz. Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz ‘kardeşlik kuşağı’ bütün kirli hesapları altüst edecek, asırlık oyunları bozacak, yeni bir dönemin kapılarını açacaktır. Türkiye, hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle ama mutlaka ulaşır" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısı’nın ardından "Millete Sesleniş" konuşmasını gerçekleştirdi. Erdoğan, toplantıda dış politikadan sanayiye, ekonomiden güvenliğe birçok konuyu mütalaa ettiklerini belirterek, kabinede alınan kararların ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun Türkiye için çalışan, Türkiye için dertlenen, kalbi Türkiye için atan herkese, tüm vatandaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Toplantımızın detaylarına geçmeden evvel bir hususun altını çizmek istiyorum: Küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Yakın çevremize baktığımızda savaşların, çatışmaların, gerilimlerin, siyasi ve ekonomik dalgalanmaların hiç eksik olmadığı görülüyor. Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge, şairin ‘akrebin kıskacında yoğrulmuş’ ifadesinde anlamını bulan sürecin tam ortasındadır" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önceki konuşmalarında yaklaşan küresel bir kasırgadan bahsettiğini, bunun farklı kıtalarda taşları yerinden oynatacağına dikkat çektiğini belirterek, "Türkiye’nin bu kasırgayı suhuletle yönetecek imkan ve kabiliyetlere haiz olduğunu da dile getirmiştim. 2025’in geride bıraktığımız 11 ayını şöyle bir gözden geçirdiğimizde liyakatli, tecrübeli, donanımlı ve çalışkan kadroların yönetiminde ülkemizin başarılı bir şekilde zorlukların üstesinden geldiğini müşahede ediyoruz" diye konuştu.


"Finansman imkanlarının bol olduğu dönemlerde yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirdiğimiz pek çok projemizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin etrafındaki bütün olumsuzluklara karşın bir istikrar adası, bir huzur ve güvenlik adası olma vasfını muhafaza ettiğini kaydetti. Erdoğan, "Muhalefetin karşı çıkmasına rağmen son 23 yılda ülkemize her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının değerini, bugün çok daha iyi anlıyoruz. Bilhassa finansman imkanlarının bol olduğu dönemlerde yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirdiğimiz Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi pek çok projemizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor. Diğerleriyle birlikte zamanında 50-51 milyar dolarlık bir bütçeyle hizmete aldığımız projeleri bugün inşa etmeye kalksak ihtiyaç duyulan rakam, dikkatinizi çekiyorum, 90 milyar dolara yaklaşıyor. Bakın bu tutar, sadece yapım maliyetidir. Biz, bu eserleri yıllardır kullanıyoruz. Milletimiz bunlardan yıllardır istifade ediyor. Bu yatırımlar, Türk ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyor" dedi.


Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayiinden sağlığa birçok alanda benzer bir tablonun söz konusu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını döneminde şehir hastanelerinin öneminin herkes tarafından fark edildiğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız savaş uçağı KIZILELMA’nın dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attığını da dile getirdi.


"Bu ’vizyonsuzlar korosuna’ hiçbir zaman kulak asmadık"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda bu dinamizmin, atılımın yaşandığını belirterek, "Şayet biz, siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören ’müzmin muhaliflere’ itibar etseydik, bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık. Ne Avrasya Tüneli’ni, ne Zigana Geçidi’ni ne de bugün dünyanın en iyi havalimanları arasında gösterilen İstanbul Havalimanı’nı yapabilirdik. Ama biz bu ’vizyonsuzlar korosuna’ hiçbir zaman kulak asmadık; onların ülkemiz için kurduğumuz hayallerimizle aramıza girmelerine müsaade etmedik. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk" değerlendirmesini yaptı.


"Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21. çeyreğe taşımıştır"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 238 milyar dolar olan milli geliri yıllık bazda 1,5 trilyon dolara çıkardıklarını, 2028 için hedefin 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmak olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün TÜİK tarafından yüzde 3,7 olarak açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamları, doğru yolda olduğumuzu göstermiştir. Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21. çeyreğe taşımıştır. Büyüme rakamlarının ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.


Sadece ekonomi ve yatırımlarda değil, temel hak ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydedildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reform hamlelerimizle on yıllardır milli iradenin tepesinde Demokles’in kılıcı misali sallanan vesayete son verdik. Milletimize zaten anasının ak sütü gibi helan olan haklarını teslim etmenin yanı sıra, demokrasimizin standartlarını yükselttik. Gezi olayları ve 15 Temmuz ihaneti gibi bağımsızlığımıza yönelik kökü dışarda girişimleri, milletimizle birlikte bozguna uğrattık" diye konuştu.


"Biz ayağına çelme takılınca, yoluna engel konulunca, yolu kesilince, girdiği yoldan dönecek bir millet de değiliz"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik. Şimdi bu mücadeleyi taçlandırmak amacıyla hassas bir süreç yönetiyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmanın samimi çabası içerisindeyiz. Şunu herkesin, özellikle kan ve kaos tüccarlarının bilmesini isterim: Biz, ihtirasları boylarını aşanların aksine, kökleri çok eskiye uzanan kadim bir devlet geleneğine sahibiz. Merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada tam bin yıldır istiklaline halel getirmeden, özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz. Aynı şekilde biz ayağına çelme takılınca, yoluna engel konulunca, yolu kesilince, girdiği yoldan dönecek bir millet de değiliz. Hele hele tehditler karşısında ürkecek, korkacak, çekinecek, tehdit diline boyun eğecek bir millet, böyle bir devlet, böyle bir ülke hiç değiliz" açıklamasını yaptı.


"Türkiye, hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle ama mutlaka ulaşır"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle ama mutlaka ulaşacağını belirterek, "Tarihimiz, bunun sayısız örnekleriyle doludur. Tekrar altını çizerek söylüyorum Kürt kardeşlerimizle, Arap kardeşlerimizle ve bölgemizdeki diğer dost ve kardeş topluluklarla kalplerimiz tam bin yıldır beraber atıyor. İnşallah gelecekte de birlikte atmaya devam edecek. İster Sünni, ister Şii olsun; ister Kürt, ister Arap, ister Türkmen olsun; Allah korusun, yarın birimizin başı dara düştüğünde, başkalarının değil, yine birbirimizin kapısını çalacağız; yine birbirimize sığınacağız. Ev sahibi olduğumuz bu coğrafyada daha nice asırlar boyunca kardeşçe, kader birliği halinde yan yana yaşayacağız. Bu hakikati ne dönemsel hesaplar değiştirebilir ne de bölgemize dışarıdan monte edilenlerin pervasızlıkları gölgeleyebilir. Coğrafyamız artık kana, çatışmaya, teröre, komşunun komşuyu kırdığı kör şiddete doymuştur. Biz, meselelere işte bu pencereden bakıyoruz. Türkiye olarak 86 milyon vatandaşımız için ne istiyorsak, sınırlarımızın ötesindeki tüm kardeşlerimiz için de aynı iyilikleri murad ediyoruz. Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz. Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz. Umuyor ve inanıyorum ki Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz ’kardeşlik kuşağı’ bütün kirli hesapları altüst edecek, asırlık oyunları bozacak, yeni bir dönemin kapılarını açacaktır" diye konuştu.


"Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara aldanmadan, öfkenin diline teslim olmadan bu kuşağın kuvveden fiile çıkması için samimiyetle çalışacağız" diyen Erdoğan, "Hiç kimsenin kuşkusu, endişesi olmasın 86 milyon omuz omuza, gönül gönüle verecek, birlikte çalışacak ve 21’inci yüzyılı Türkiye Yüzyılı haline inşallah hep birlikte getireceğiz" açıklamasını yaptı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana gerçekleştirdiği programların da detaylarını paylaştı. Erdoğan, "İşte bu ufukla, işte bu sorumluluk bilinciyle son kabine toplantımızdan beri hem içeride hem de dışarıda yoğun bir mesai içinde olduk. 18 Kasım’da HAK-İŞ Konfederasyonumuzun 50’nci kuruluş yıldönümü programında emekçi kardeşlerimizle bir araya geldik. HAK-İŞ ailesinin 50’nci yaşını bir kez daha kutluyor, sendikal hayatımıza yaptıkları katkılar için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum. 20 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizde Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nun kapanış oturumuna katıldık. Bu önemli sempozyumda kentleşme, dijital kültür, aile içi iletişim ve nüfus politikaları gibi kritik pek çok konu ele alındı. Milli değerlerimizin odak noktası olan ailenin güçlendirilmesi, demografik yapımızın iyileştirilmesi ve gelecek kuşakların zengin bir aile mirasını devralması için kararlı bir şekilde çalışıyoruz" dedi.


"Güney Kore’yle savunma sanayii alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz"


24 Kasım Öğretmenler Günü’nde dünyanın en kutsal vazifelerinden birini icra eden öğretmenlerle ve yarınların teminatı öğrencilerle Külliye’de bir araya geldiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı programda kuraları çekilen 15 bin yeni öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaştık. Yeni atanan öğretmenlerimizi tekrar tebrik ediyor, ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında maarif davamıza omuz veren öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Aynı gün Güney Kore Cumhurbaşkanı Külliyemizde misafirimizdi. Sayın cumhurbaşkanıyla Türkiye-Güney Kore arasındaki geniş işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Togg’dan sonra Hyundai şirketi de İzmit’teki fabrikasında yüzde yüz elektrikli araç üretmeye başlayacak. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Güney Kore’yle savunma sanayii alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Nükleer güç santraline yönelik görüşmelerinin de sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kore elektrik şirketi ve Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketi arasında imzalanan mutabakat zaptıyla süreci bir adım daha ileriye taşıdıklarını aktardı. Erdoğan, "25 Kasım’da ise Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle düzenlenen programa iştirak ettik. 2026-2030 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5’inci Ulusal Eylem Planımızı da program vesilesiyle kamuoyumuzla paylaştık. 5 hedef, 15 strateji ve 130 faaliyetten oluşan yeni Eylem Planımızın kadınlar için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 26 Kasım’da Külliyemizde tertiplenen 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Töreni’ne katıldık. Ödül sahiplerimizi bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum" açıklamasını yaptı.


Papa 14’üncü Leo’nun Türkiye ziyareti


27 Kasım’da Katolik dünyasının ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa 14’üncü Leo’yu ve heyetini Ankara’da ağırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüşmelerimizde aile kurumuna yönelik tehditler başta olmak üzere ortak gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Birleşmiş Milletler çatısı altında toplam 160 üyeye ulaşan Medeniyetler İttifakı girişiminin ehemmiyetine bir kez daha değindik. Batı’da son dönemde tırmanışa geçen İslam düşmanlığı da gündemimizin üst sıralarındaydı. Gazze’de İsrail’in camileri, okulları, hastane ve kiliseleri de hedef alan insanlık dışı saldırılarına dikkat çektik. Gerek müteveffa Papa Fransuva’nın, gerekse Papa 14’üncü Leo’nun Filistin meselesindeki ilkeli duruşunu takdirle karşıladığımızı dile getirdik. Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin muhafazası, insani yardımların bölgeye ulaştırılması ve Kudüs-ü Şerif’teki tarihi statükonun korunması hususunda taşıdığımız hassasiyeti kendilerine aktardık. Şurası bir gerçek ki, millet olarak, ülke olarak farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bizi diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerimizden biri de budur. Bilhassa içinde bulunduğumuz dönemde bu vasfımızın, bu tecrübemizin çok değerli olduğuna inanıyorum" dedi.


Farklı inançtan vatandaşların ülkenin beşeri zenginliğini oluşturduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz, edemeyiz. İnşallah bundan sonra da özgüvenli bir şekilde inanç ve kültür değerlerimiz ışığında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya devam edeceğiz. 86 milyon olarak biz birlikte Türkiye’yiz, hep birlikte Türkiye’yiz demeyi her daim sürdüreceğiz" diye konuştu.


"Ana muhalefet ve yandaşları uzun bir süredir FETÖ’cülerin yurt dışında fonladığı paravan kuruluşların sözde raporları üzerinden suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Kasım’da İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik Teşkilatı’na kazandırılan 9 bin 200 yeni aracın hizmete alım töreninde olduklarını bildirdi. Erdoğan, "Yeni araçlarımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyor; milletimizin huzur ve esenliği için canları pahasına görev yapan güvenlik birimlerimizin tüm mensuplarına Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Burada şunu da ifade etmek durumundayım; ana muhalefet ve yandaşları uzun bir süredir FETÖ’cülerin yurt dışında fonladığı paravan kuruluşların sözde raporları üzerinden suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor. Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine maalesef asılsız iddialarla emniyet mensuplarımızın fedakarlıklarını, emeklerini, hepsinden öte elde ettikleri başarıları görmezden geliyorlar. Bunun gece gündüz demeden kimi zaman canlarını ortaya koyarak görevlerini yapan kolluk kuvvetlerimize haksızlık olduğunu, bir defa burada açıkça söylemek mecburiyetindeyim" şeklinde konuştu.


"Uluslararası kuruluşların raporlarına göre dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi suçlarla mücadelede muhalefetin bize devamlı örnek gösterdiği Avrupa ülkelerinden çok çok iyi seviyedeyiz" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Elbette gönlümüz tek bir müessif olayın dahi yaşanmamasından yanadır. Tek bir insanımızın dahi mağdur olmasını istemeyiz. Ama hükümetimizin suç ve suçlularla mücadelesini eleştirirken insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini, haklı olarak herkesten bekliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. 29 Kasım’da bu sene 4’üncüsü tertiplenen İlim Yayma Ödülleri Töreni’nde İlim Yayma ailemizin heyecanına ortak olduk. 3 ayrı dalda ödüllerini tevcih ettiğimiz bilim insanlarımızı tekrar yürekten tebrik ediyorum. Kendi alanında ülkemizin en prestijli ödülleri arasında yer alan İlim Yayma Ödülleri’ne uluslararası boyut kazandırılmasını önemli görüyorum. Neredeyse 75 yıldır büyük bir özveriyle milletimize hizmet eden İlim Yayma ailesinin tüm mensuplarına teşekkür ediyor, çalışmalarında Rabbimden üstün başarılar diliyorum. Bu sene Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen G20 Zirvesi’yle ilgili değerlendirmemi partimizin grup toplantısında yapacağım. Bu vesileyle ayrıca Türkiye’nin son 23 yılda Afrika Kıtası’yla ilişkilerinde nereden nereye geldiğinin kısa bir icmalini de çıkaracağız."


"Kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz"


Bugünkü kabine toplantısında dış politikadaki güncel gelişmeleri de masaya yatırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz. Savaşı bitirmeye dönük son haftalarda yaşanan hareketliliği de yakından takip ediyor, gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.


"Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız"


Kabinenin bir diğer gündeminin sanayide dönüşüm olduğunu bildiren Erdoğan, "İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek, katma değeri artırmak daima önceliğimiz oldu. Organize sanayi bölgelerinin sayısını 191’den 371’e yükselttik, 52 endüstri bölgesi kurduk. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 48 bin hektardan 155 bin hektara çıkardık. Teknolojik dönüşümü hızlandırmak için proje bazlı devlet destekleri, HİT-30 ve stratejik yatırım teşvikleriyle çok sayıda yatırımın önünü açtık. Bu programlarda bugüne dek desteklediğimiz 3,6 trilyon lira tutarında 308 yatırım ile 120 bin kişilik istihdam sağladık. Şimdi ülkemizin önündeki yeni fırsatları değerlendirerek sanayileşmeye hız kazandıracağız. Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız" dedi.


"24 ilimizde kurulacak tesislerde SGK primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz"


Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacaklarını aktaran Erdoğan, "Hem mevcut organize sanayi bölgelerimiz hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demiryolu bağlantıları ile limanlara erişimini sağlayacağız. Geçtiğimiz yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmıştık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz bu programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk, 22 bin ilave istihdam oluşturduk. Bu programı 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz. 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicimizin yanında olacağız. Ayrıca sanayi sektörlerimizin tümünde finansman maliyetlerini kolaylaştırıcı adımlar atacağız. Markalaşma ve tasarım kabiliyetlerini daha da geliştirerek, katma değeri yükseltecek programlarla rekabet gücümüzü bir üst seviyeye taşıyacağız. Emek yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin, batıdaki büyükşehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz. 24 ilimizde kurulacak tesislerde SGK primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz. Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Rönesans’tan Mersin’e kültür ve sanat yolculuğu Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Mersin’e Değer Katanlar Kurulu (MEDEKA), kentin kültürel mirasına katkı sunan söyleşilerine bir yenisini daha ekledi. ’Kültürel Rönesans’ başlıklı söyleşide, Rönesans kültüründen Mersin tarihine uzanan geniş bir perspektifte değerlendirmeler yapıldı. Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen söyleşide, Mersinli Ressam Ahmet Yeşil ile Gazeteci-Yazar Mirza Turgut, kent belleği, kültürel dönüşüm ve sanat-toplum ilişkisi üzerine görüşlerini paylaştı. Etkinlik, sanat ve kültürle ilgilenen çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Söyleşide, ’yeniden doğuş’ anlamına gelen Rönesans kavramının dünya tarihindeki etkileri ele alınırken, kentlerin sanat toplumu olma sürecinde izleyebileceği yollar da değerlendirildi. Mersin’in tarihsel gelişimi, geçmişte yaşadığı altın çağlar ve kültürel birikimi, geleceğe ışık tutacak yönleriyle masaya yatırıldı. Ressam Ahmet Yeşil, sanatın toplumların dönüşümündeki rolüne dikkat çekerek, gelişmiş ülkelerin sanat politikaları üzerinden örnekler verdi. Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının batıya ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Yeşil, Mersin gibi kültürel çeşitliliğe sahip kentlerin bu anlamda önemli bir potansiyel barındırdığını ifade etti. Gazeteci-Yazar Mirza Turgut ise Mersin’in tarihsel sürecini eğitim, siyaset ve toplumsal olaylar çerçevesinde değerlendirerek, kentin sahip olduğu potansiyele dikkat çekti. Turgut, son yıllarda Mersin’de yaşanan olumlu değişimlerde Mersin Büyükşehir Belediyesinin kapsayıcı ve birleştirici yerel yönetim anlayışının etkili olduğunu söyledi. "Bilgi paylaşımları kültür politikalarımıza katkı sunuyor" Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü ve Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, söyleşilerin kent kültürü açısından büyük önem taşıdığını belirterek, "Bu tür buluşmalar, hem deneyim aktarımı sağlıyor hem de kültür politikalarımızın yol haritasına katkı sunuyor. Kentimizin değerleriyle bir araya gelmek bizim için çok kıymetli" dedi. "Kentin belleği olan isimlerle yapılan çalışmalar çok değerli" İçel Sanat Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Alkar ise etkinliğin son derece bilgilendirici olduğunu ifade ederek, "MEDEKA ve Mersin Büyükşehir Belediyesinin bu çalışmaları çok kıymetli. Kentin belleği olan isimlerle bu tür söyleşilerin yapılması, Mersin’in kültürel geleceği açısından büyük önem taşıyor" diye konuştu.
İstanbul Pendik’te kamyonet kontrolden çıktı: Faciayı ağaçlar önledi İstanbul Pendik’te bir kamyonet, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle kontrolden çıktı. Kamyonetin yol kenarındaki ağaçlara çarparak durmasıyla muhtemel bir facia son anda önlendi. Kaza, Pendik Ertuğrul Gazi Mahallesi Orman Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 41 D 6329 plakalı kamyonet, sürücüsü Durmuş Uygun’un direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Savrulan kamyonet, yol kenarında bulunan ağaçlara çarparak güçlükle durabildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve emniyet ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ilk kontrolleri yapılan sürücü, tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. Uygun’un sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Ağaçların aracı durdurmasıyla kamyonetin çevrede bulunan binaya çarpması engellenirken, olayda büyük bir felaketin eşiğinden dönüldü. "Eğer ağaçlar olmasaydı büyük ihtimalle evin üzerine gelecekti" Kazayla ilgili konuşan Hasan Çabuk, "Telefon geldi, arkadaşımızın kaza yaptığını söylediler. Sabah erkenden geldik. Aracın durumunu burada gördük. Kendisine bir şey olmadığını öğrendik, hastaneye kaldırmışlar. Nasıl olduğunu tam bilmiyoruz. Kendisi iyi olunca tekrar görüşeceğiz. Araç ağaçlara çarpıp durmuş. Eğer ağaçlar olmasaydı büyük ihtimalle evin üzerine gelecekti. Ağaçlar ve demirler bizi kurtardı, sıkıntılı bir durum olabilirdi" dedi. Polis ekipleri tarafından kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
Eskişehir 400 personelle yapılan yılbaşı denetiminde 413 bin TL idari para cezası uygulandı Eskişehir’de yılbaşı tedbirleri kapsamında 350’si polis olmak üzere 400 personelle yapılan asayiş denetiminde toplamada 413 bin 133 TL idari para cezası uygulandı. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü yılbaşı tedbirleri kapsamında umuma açık işletmeler ve sabit noktalarda asayiş uygulaması yapıldı. Eskişehir il genelinde 350 polis, İl Tarım Orman Müdürlüğü, Eskişehir Defterdarlığı, Tepebaşı İlçe Sağlık Müdürlüğü, Tepebaşı Zabıta Müdürlüğü, İl Sosyal Güvenlik Kurumu ve İl Çevre Şehircilik Müdürlüğünden de personelin katılımı ile toplamda 400 personelle denetim yapıldı. Ekiplerce 21:00 - 23:00 saatleri arasında; Vural Sokak, İsmet İnönü Caddesi, Fabrikalar Caddesi ve 734 sokak üzerinde bulunan bir AVM içerisinde faaliyet gösteren işletmeler ve civarlarında, Haller Gençlik Merkezi, Ulus Anıtı, Savtekin Caddesi, Köprübaşı Civarı, Hat Boyu, Vural Sokak-Siloönü Sokak, Vural Sokak-Nayman Sokak, Vural Sokak-Vardar Sokak üzerinde yaya ve sabit olarak asayiş uygulaması yapıldı. Uygulama neticesinde; bin 328 şahsın yapılan GBT (Genel Bilgi Toplama) sorgulamasında 2 yoklama kaçağı tespit edilirken, bir şahıstan 11 adet yasaklı hap, 1 şahıstan ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Denetimlerde 85 umuma açık istirahat ve eğlence yeri denetlenirken; 4 farklı işletmede, adisyon düzenlenmediği gerekçesiyle İl Defterdarlığı görevlileri tarafından toplamda 58 bin 400 TL idari para cezası uygulandı. Denetimlerde 1 işletmeye canlı müzik izin belgesi bulunmadan müzik yayını yapılması gerekçesiyle İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü görevlileri tarafından 334 bin TL idari para cezası uygulanırken, 2 işletmenin ‘tarım işletme kayıt belgesi’ bulunmadığı tespit edilmiş işletmelere 7 gün süre verildi. Yapılan denetimlerde 1 işletmede mesul müdürün bulunmadığı, diğer bir işletmede ise canlı müzik izin belgesinin bulunmadığı tespit edilip, 2 işletmeye de tutanak tanzim edildi. Trafik denetimlerinde ise 95 araç kontrol edilip; 7 araca çeşitli trafik ihlallerinden toplamda 20 bin 733 TL idari para cezası uygulandı.
İstanbul Esenyurt’ta servis kazasında hayatını kaybedenlerin cenazeleri teslim alınıyor İstanbul Esenyurt’ta kontrolden çıkan servis minibüsünün şarampole yuvarlandığı kazada hayatını kaybedenlerin cenazeleri, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alınıyor. Hayatını kaybeden minibüs şoförü Niyazi Çelik’in kuzeni Adli Tıp önünde yaptığı açıklamada, "Belediyede ücretsiz hizmet taşımacılığı yapıyordu. Yolcuları almaya gitmiş, gelirken fren boşalmasından dolayı kaza geçirmişler" dedi. Esenyurt’ta saat 17.10 sıralarında servis minibüsünün şarampole yuvarlandığı kazada 5 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin cenazeleri Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Cenazeler otopsi işlemlerinin ardından, cenaze yakınlarına teslim edilmeye başlandı. "Yolcuları almaya gitmiş, gelirken fren boşalmasından dolayı kaza geçirmişler" Kazada hayatını kaybeden minibüs şoförü Niyazi Çelik’in kuzeni Nizamettin Çelik Adli Tıp Kurumu önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Nizamettin Çelik, "Belediyede ücretsiz hizmet taşımacılığı yapıyordu. Yolcuları almaya gitmiş, gelirken fren boşalmasından dolayı kaza geçirmişler. 3-4 sene önce Hacca da gitmişti. Üzgünüz. Ek iş olarak servis çekiyordu, hafta sonu da ücretsiz servis taşımacılığı yapıyordu. Vefat eden öbür arkadaşlardan kimseyi tanımıyoruz, kimseyi de görmedik. Hepimiz üzüntülüyüz. Eşi, ‘bir şoför hastalanmış gel’ diye işe çağrıldığını söyledi" şeklinde konuştu.