SAĞLIK - 26 Nisan 2025 Cumartesi 10:34

Dişler için dikkati çeken iş birliği: "Arayı açmayalım"

A
A
A
Dişler için dikkati çeken iş birliği: "Arayı açmayalım"

Ankara’da ağız ve diş sağlığına farkındalığın artması amacıyla ‘Arayı Açmayalım’ isimli sosyal sorumluluk projesi tanıtıldı.

Türk Dişhekimleri Birliği ve Diş Malzemeleri Sanayici ve İş adamları Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikle, toplum sağlığına katkıda bulunmak, ağız ve diş sağlığı kontrollerini arttırmak hedefleniyor. 1 yıl sürecek sosyal sorumluluk projesi kapsamında sosyal medya platformları için özel içerikler üretilerek, sosyal mesajlar hazırlanacak ve her yaş grubu için kategorize edilerek geniş kitlelere en etkili biçimde aktarılması sağlanacak. Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Fatih Güler, konuşmasında Avrupa’da bin 570 kişiye bir diş hekimi düşerken, Türkiye’de 2 bin kişiye bir diş hekimi düştüğünü anlatarak, "Tahminlere göre ülkemizde 2030 yılında 650 kişiye bir diş hekiminin düşmesi bekleniyor" dedi.

Projenin ana hedefinin toplumun ağız ve diş sağlığı eğitimi ve ağız hastalıkları gibi durumlara ilişkin bilgilendirilmesi, temel ağız diş sağlığı hizmetleri, koruyucu önlemler ve programlar hakkında bilinçlendirilmesi olduğunu vurgulayan Güler, "Küresel boyutta dünya nüfusunun yüzde 90’ı çürük, dişeti hastalıkları ve ağız kanserine kadar uzanan ağız hastalıkları yönünden, ciddi bir risk altındadır. Günümüzde nezleden sonra dünyada en yaygın olarak görülen ikinci hastalık olarak kabul edilmektedir. Diş ve dişeti hastalıklarının önlenebilir hastalıklardan olduğu gerçeğinden hareket ederek toplumun bilgilendirilmesi ve ağız-diş bakımı konusunda alışkanlık oluşturulması konusunda hükümetlere, sağlık alanındaki meslek kuruluşlarına, eğitim kurumlarına, gönüllü sağlık kuruluşlarına ve sağlık endüstrisine sorumluluklar düşmektedir" şeklinde konuştu.

DİŞSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Uçar ise yerli üretime ve ülkenin toplam ihracatına sürdürülebilir katkı sağlamanın gayreti içinde olduklarını dile getirerek, "10 yıl öncesine kadar ithalat ağırlıklı çalışan bir sektörken bugün ihracatçı bir sektör konumuna geldik. Hedefimiz 5 yıl içerisinde ihracatımızı 1 milyar dolar seviyesine çıkarmak ancak önemli bir hedefimiz daha var; Türkiye’de diş ve diş eti rahatsızlıklarının önlenebilir bir durum olduğunu halkımıza doğru ve etkin bir şekilde aktarmak" ifadelerini kullandı.

"Dişeti rahatsızlıkları birçok kronik hastalığın habercisi olabilir"

Türkiye’de diş hekimine gitme sıklığının istikrarlı bir şekilde artması gerektiğine dikkati çeken Uçar, "Yapılan tüm bilimsel araştırmalar diş ve dişeti rahatsızlıklarının birçok kronik hastalığın habercisi olabileceğini gösteriyor. Başlattığımız ‘Arayı Açmayalım’ kampanyamızın temelinde sosyal sorumluluk var. Halkımızın diş hekimine gitme sıklığını artırmamız ve bu konuda bir bilinç oluşturmamız gerekiyor. 1 yıl sürecek ‘Arayı Açmayalım’ projemizin ülkemizin her bir ferdi için hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

Dişler için dikkati çeken iş birliği:

Cem Geçim - Fazlı Çolak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.