ÇEVRE - 13 Haziran 2025 Cuma 16:28

DKMP’den kene vakalarına karşı biyolojik mücadeleye ilişkin açıklama

A
A
A
DKMP’den kene vakalarına karşı biyolojik mücadeleye ilişkin açıklama

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce (DKMP) kene vakalarına karşı biyolojik mücadele yöntemleri çerçevesinde doğaya keklik salma faaliyetlerine devam edildiği belirtildi.


DMKP tarafından kene vakalarına karşı uygulanan biyolojik mücadele yöntemlerine ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, vakalara karşı biyolojik mücadele yöntemleri çerçevesinde doğaya keklik salma faaliyetlerine devam edildiği vurgulandı. Doğaya salınan kelik ve sülünlerin doğal dengeyi koruyarak kene popülasyonunun azaltılmasına katkı sağlandığı belirtilen açıklamada, bu kanatlı hayvanların üretim ve doğaya salımı çalışmalarının kararlılıkla süreceğine dikkat çekildi.


Açıklamada, bahse geçen kanatlı hayvanların, özellikle kene larva ve nimflerini bulup yemesi sebebiyle kırsal ve yarı doğal alanlara salındığı kaydedilerek, bu hayvanların kenelerin yoğun olduğu bölgelerde doğal temizlik sağladığının altı çizildi.


Genel müdürlük tarafından 2014 ve 2024 yılları arasında keklik ve sülün olmak üzere toplamda 982 bin 892 adet kanatlı hayvanın doğaya salındığı ifade edilen açıklama şöyle devam etti:


"2025 yılı sonuna kadar ise 36 bin 250’si keklik, 9 bini sülün olmak üzere toplam 45 bin 250 adet kanatlı yaban hayvanının üretilerek doğaya salınması hedeflenmektedir. Keklik ve sülünlerin avlanmasının önüne geçilmesi maksadıyla salım yapılan alanlar Genel Müdürlüğümüz tarafından 3 yıl süreyle ava kapatılmaktadır. Ayrıca doğada popülasyonu desteklerken bir yandan da kene gibi zararlılarla mücadeleye katkı sağlayan kekliklerin yasa dışı avlanması durumunda idari para cezaları düzenlenmektedir. Genel Müdürlüğümüzce avlanma miktarları dışında avlanmaktan 4 bin 736 lira, avcılık belgesi olmadan avlanmaktan ise 7 bin 147 lira idari yaptırım uygulanmaktadır. Yine yasa dışı keklik avlanması durumunda yasak avlanma ile yaban hayatında ve ekosistemde meydana gelen tahribat ve eksilme nedeniyle tazminat bedeli de uygulanmaktadır. Söz konusu tazminat bedeli Merkez Av Komisyonu kararı kapsamında günümüz itibarıyla her bir kınalı keklik için 4 bin lira ve canlı mühre olarak kullanılan keklikler için 15 bin lira olarak belirlenmiştir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya 150 milyon TL’lik vurgun yapmışlardı: Dev dolandırıcılık çetesine operasyon anı kamerada Sakarya’da otomotiv şirketleri üzerinden örgütlü nitelikli dolandırıcılık yaparak 150 milyon TL’nin üzerinde vurgun yapan ve 1.2 milyar TL’lik mal varlıklarına el konulan çetenin çökertildiği operasyona ait görüntüler ortaya çıktı. 150 jandarma personelin katılımıyla 17 adrese eş zamanlı baskında; şüphelilerin gözaltına alındığı ve yüklü miktarda delil niteliğindeki evrak ile dijital materyallere el konulduğu anlar yer aldı. Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Kocaali ilçesi merkezli yürütülen dev bir dolandırıcılık operasyonunda, otomotiv şirketleri aracılığıyla onlarca vatandaşı mağdur eden örgüt çökertildi. Araç satış dolandırıcılığı ile 115 vatandaşı 150 milyon TL zarara uğratan örgütün; noter devri yapılmadan proforma fatura ve satış sözleşmeleri ile hayali araç satışı yaptığı, hacizli ticari araçları plaza önünde sergileyerek güven kazandığı belirlendi. Sakarya ve İstanbul’da yürütülen operasyonda 150 jandarma personelinin katılımıyla 17 adrese eş zamanlı baskın düzenlendi. 13 şüphelinin gözaltına alınarak 6’sının tutuklandığı operasyonda dolandırıcılık örgütü üyelerine ait 4 şirket üzerine kayıtlı; 101 adet araç, 13 adet çekme karavan, 2 adet plaza, 4 villa, 16 daire, 2 dükkan ve 9 arsa olmak üzere 31 adet gayrimenkul olmak üzere piyasa değeri yaklaşık 1.2 milyar TL olan taşınır/taşınmaz mal varlıkları ile 3 milyar TL’nin üzerinde olağan dışı hesap hareketliliği bulunan banka hesaplarına da el konuldu. Kocaali ilçesinde bulunan araç giydirme, servis aracına veya karavana dönüştürme alanında faaliyet gösteren içerisinde bulunduğu plaza da mühürlenerek faaliyetten men edildi. Dev çetenin çökertildiği operasyon anı kamerada Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin, Sakarya ve İstanbul illerinde nitelikli dolandırıcılık çetesine yönelik gerçekleştirdiği şafak operasyonuna ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde; tespit edilen adreslere yapılan baskın anları, şüphelilerin gözaltına alınarak çok sayıda mali değeri olan (araç satış sözleşmeleri, proforma faturalar, çek, senet vb.) ve delil niteliğindeki evraklara el konulduğu anlar yer aldı.
İstanbul Uzmanlardan balıklama atlamayın uyarısı: "Felç kalabilirsiniz" Yazın serinlemek için suya girmek keyifli olsa da büyük riskler taşıyor. Özellikle sığ sulara balıklama atlamak, omurga kırıkları ve felçle sonuçlanabilir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ağırman, bu tür ciddi yaralanmaların yaz aylarında belirgin şekilde arttığı konusunda uyardı. Serinlemek için deniz, göl veya havuzlara yapılan bilinçsiz "balıklama atlayışlar", sonu felce varabilen omurga kırıkları için en büyük risklerden birini oluşturuyor. Bu tehlikeye dikkat çeken Medipol Mega Üniversite Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ağırman da yaz aylarında bu tür vakalarda belirgin bir artış yaşandığını belirtti. Özellikle gençlerin gösteriş amacıyla yaptığı yüksekten balıklama atlamaların ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Ağırman, "Yaz geldiğinde göl, deniz ve havuzlar serinlemek için tercih ediliyor ama bir anlık dikkatsizlikle hayat tamamen değişebiliyor. Zeminin ya da derinliğin bilinmediği ortamlarda balıklama atlamalar omurga kırıklarına, omurilik yaralanmalarına ve felce neden olabiliyor. Hatta soluk almayı sağlayan diyafram siniri de etkilenirse hayati tehlike dahi oluşabilir" dedi. Bilinmeyen zeminlere balıklama atlamanın en büyük tehlikesinin kafanın sert zemine çarpması olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ağırman, "Bu durum boyun omurlarında kırığa ve omurilik hasarına yol açabilir. Önlenebilir bir felç tablosuna dönüşmemesi için tedbir şart. Kalabalık gruplarda birbirlerine özenip yüksek yerlerden atlayanlar daha büyük risk altında. Saniyeler içinde alınan bir karar, hayatlarının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirmelerine neden olabilir. Bu yüzden mutlaka zemini ve derinliği bilmeden atlamamaları gerekiyor" diye konuştu. Doç. Dr. Ağırman, olası bir travma anında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Eğer böyle bir durum yaşanırsa öncelik hastayı güvenli bir şekilde sudan çıkarmak ve boyun bölgesini kesinlikle hareket ettirmemektir. Mümkünse boyun sabitlenmeli ve acil sağlık hizmetlerine başvurulmalıdır. Bilinçsiz müdahaleler felç tablosunu daha da ağırlaştırabilir."