Başkentte eczane sahibi Büşra Akdoğan’ın yiyecek ve içeceklerine ilaç katarak trafik kazası yapmasına ve 4 yaşındaki oğlunun hayatını kaybetmesine neden oldukları iddia edilen 2 eczane kalfasının davasının görülmesine devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, müşteki eczane sahibi Büşra Akdoğan ve tutuksuz sanıklar Süleyman Özçelik ve Muaz İslam Bozdoğan katılmazken, taraf avukatları salonda yer aldı.
Mahkeme Başkanı, Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) talep edilen bilirkişi raporunun dava dosyasına gelmediğini söyleyerek, tanık dinleneceğini belirtti.
Tanık C.Ö., Akdoğan’a ait olan eczanede muhasebeci olarak çalıştığını, 3 yıl önce de işinden ayrıldığını söyledi.
"Akdoğan’a ilaç verilip verilmediğine dair bilgim yok"
Suçlamalarla ilgili bir bilgisinin olmadığını ifade eden C.Ö., "Eczanede usulsüz şekilde ilaç alınması ya da faturalandırılmasına şahit olmadım. Ben genelde elemanlarımı gönderiyordum. Eczaneye üç ayda bir giderdim çok uğramıyordum. Büşra Akdoğan’a ilaç verilip verilmediğine dair bir bilgim yoktur" dedi.
Cumhuriyet savcısı da ATK’dan istenen raporun beklenmesini talep etti. Avukat beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, bir sonraki celseyi 30 Nisan’a erteledi.
Ankara’da yaptığı trafik kazasında oğlu A.N.Y.’yi (4) kaybeden eczacı Büşra Akdoğan, yanında çalışan kalfa Süleyman Özçelik ve yardımcısı Muaz İslam Bozdoğan’ın yiyecek ve içeceklerine ilaç kattıklarını ve bu nedenle trafik kazası geçirdiğini iddia ederek şikayetçi olmuştu.
Şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde Özçelik ve Bozdoğan hakkında hazırlanan iddianamede, sanıkların usulsüz ilaç alım satımı yapıp SGK’yı zarara uğratarak "nitelikli dolandırıcılık" yaptıkları ve eczacı Akdoğan’a gizlice ilaç vererek kendileri üzerindeki denetim imkanını ortadan kaldırdıkları belirtildi.
İddianamede, Özçelik ve Bozdoğan hakkında ayrıca eczacı Akdoğan’ın yiyecek ve içeceklerine kattıkları ilaç nedeniyle kaza yapmasına ve çocuğunun hayatını kaybetmesine sebebiyet verdikleri için "muhtemel kasıtla çocuğu öldürmek" suçundan cezalandırılması talep edilmişti.
