POLİTİKA - 25 Temmuz 2025 Cuma 11:44

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: "Devlet Bahçeli; rayından çıkmak üzere olan her siyasi meselede ileri görüşlülüğü ve bilge liderliğiyle ön almıştır"

A
A
A
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: "Devlet Bahçeli; rayından çıkmak üzere olan her siyasi meselede ileri görüşlülüğü ve bilge liderliğiyle ön almıştır"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, "Devlet Bahçeli; rayından çıkmak üzere olan her siyasi meselede ileri görüşlülüğü ve bilge liderliğiyle ön almıştır" dedi.


MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın "MHP İl Başkanları Toplantısı Nedeniyle" yazılı bir açıklama yaptı. Yalçın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"Bağımsızlığının ikinci yüzyılına giren Türkiye Devleti, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra varlığına dönük ciddi badireler, saldırılar atlatmıştır. Bu bağlamda; Millî Şairimiz Akif’in, ‘Tarihi ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?’ dizesini hatırlayalım. MHP kadroları olarak, Türkiye’nin geçmiş tecrübelerinden dersler çıkarmak ve tarihteki olumsuz hadiselerin tekerrürünü engellemekle mükellefiz. Zira bu, devletimiz ve milletimiz için bir beka meselesidir. 90’lı yıllardan itibaren kaotik bir hâl alan bölgesel ve küresel konjonktürün özellikle son dönemdeki yansımaları, Türkiye’yi her anlamda paradigma değişikliğine sevk etmiştir. Bilhassa 15 Temmuz 2016’daki Hain FETÖ kalkışması, ülkede bütün dengeleri altüst etmiş, Türkiye; tehlikeli, hayati bir sarsıntı geçirmiştir. O gün devletimizi bölünme tehlikesiyle karşı karşıya bırakan tehdit, bizzat aziz milletimizin sergilediği varlık refleksiyle savuşturulmuştur. O vakit, Türkiye büyük bir badireden dönmüştür. Ancak ülkede hem iç dinamiklerin takviyesi, hem de uluslararası ilişkilerimizin yeniden tanzim zarureti hâsıl olmuştur. İşte son dönemde MHP ve Cumhur İttifakı tarafından hayata geçirilen Terörsüz Türkiye hamlesi, bu zaruretlerin bir neticesidir. O bakımdan, çok yönlü ve çok kapsamlıdır. Bu hamle, ülkemizi küresel aktör mevkiine yükseltecek Türk ve Türkiye Yüzyılı adımının da devamı niteliğindedir."


Yalçın açıklamasına şöyle devam etti:


"Türkiye’de, kimi hükümetler veya siyasi liderler iş başındayken, ülkemizin bekası ve küresel çıkarlarımız gereği, bu kabil projeleri hayata geçirmişlerdir. Bugün de olan budur. Mesela, Mustafa Kemal Atatürk, Birinci TBMM’den itibaren Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün muhafazası, millet bekasının temini yolunda önemli kararlar alıp uygulamıştır. Atatürk; Millî Mücadele yıllarında, bir yandan hiç taviz vermeksizin ayrılıkçı Kürt isyanlarını bastırmış, diğer yandan da Kurtuluş Savaşı’nı birlik ve bütünlük içinde yürütmeyi başarmıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonra da bazı ayrılıkçı aşiretlerin Türkiye’yi bölme teşebbüslerine mani olmuştur. Atatürk; kimi iş birlikçi aşiretlerin bütün ihanetlerine, İngiliz emperyalizmine ettikleri hizmete rağmen, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sosyal dokuya kâmilen entegrasyonundan hiç vazgeçmemiştir. Toplumsal yapının etle tırnak gibi ayrılmaz bir parçası olan Kürt kökenli vatandaşlarımızı, terörist ve ayrılıkçılardan ayrı tutmuştur."


Yalçın açıklamasını şöyle sürdürdü:


"MHP Lideri Devlet Bahçeli de, son 40 yılımızı heba eden Kürt ayrılıkçılığına taviz vermeden, ayrı baş çekmeye heveslenen politikacıları üniter devlet temelinde birleşmeye çağırmıştır. Yüksek hedef belirleme kabiliyet ve erkine sahip, önder nitelikli siyaset adamları için, çağdaş demokrasilerin lügatinde ‘vizyoner lider’ tanımlaması yapılır. MHP Lideri Devlet Bahçeli tam da bu tarife uymakta, beraber yol yürüdüğü teşkilat ve kadrolara güçlü bir siyasi figür sıfatıyla yön ve ilham vermektedir. Devlet Bahçeli; izini takip eden, arkasından giden kitlelere istikamet tayin edip geleceğe dair güçlü stratejiler sunmaktadır. Genel Başkanımız; Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in Kızılelma hedeflerini çağın gerekleri istikametinde sürekli güncelleyen, asrının fevkinde bir bilge lider portresi çizmektedir."


Açıklamasında MHP teşkilatlarının ve kadrolarının sarsılmaz bir bağlılık ve inançla MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin arkasında yürüdüğüne dikkati çeken Yalçın, "Elbette Devlet Bahçeli’nin vizyoner liderliğinin tesir alanı kendi partisinden ve camiasından ibaret değildir. Ne zaman Türk siyasi hayatında bir politik açmaz baş göstermişse, Devlet Bahçeli harekete geçerek üzerinde uzlaşılabilecek bir hâl çaresi ortaya koymayı başarmıştır. Ne zaman Türk demokrasisi sivil veya askerî vesayet ve müdahalelerin gölgesinde kalmışsa, Devlet Bahçeli devreye girerek antidemokratik aktörleri etkisiz hâle getirmeyi bilmiştir. Devlet Bahçeli; rayından çıkmak üzere olan her siyasi meselede ileri görüşlülüğü ve bilge liderliğiyle ön almıştır. Hem politik, hem de toplumsal barış ve esenlik ortamının temininde pozitif rol üstlenmiştir. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türk demokrasisine arız olan hastalıkların tedavisinde bir siyaset hekimi işlevi üstlenmiştir. Bu hastalıklara isabetli teşhisler koyarak faydalı, rahatlatıcı ve iyileştirici reçeteler yazmıştır. Devlet Bahçeli, en keskin politik çatışma ve mücadelelerin orta yerinde bile hep siyasi uzlaşma ve diyalog ortamının tesisine odaklanmıştır. O; rakiplerinin dahi beklemediği şaşırtıcı adımlar atarak gündemi olumlu yönde değiştirmiş veya belirlemiştir. Bilindiği gibi, Devlet Bahçeli, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in birinci kuşak temsilcilerindendir. Kendisi, liderlik ettiği siyasi hareketin doğuşundan beri içinde yer almıştır. Bu mühim ayrıntı, Devlet Bahçeli’yi bir siyasi önder olarak farklı kılan hususiyetlerin başında gelmektedir. Genel Başkanımızın, kurucu liderimiz merhum Alparslan Türkeş’in çalışma arkadaşı sıfatıyla daima yanında, en yakınında bulunmuş olması da önemli bir husustur. Bu itibarla Devlet Bahçeli; Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in jargonuna, fikriyatına, hafızasına ve siyasi tecrübe birikimine maliktir. Yani; milletimizin geleneksel teşkilatçılığının, kadim devlet anlayışının ve varlık bilincinin Devlet Bahçeli’nin liderliğinde temessül etmesi tesadüf değildir. Devlet Bahçeli’nin bütün bunlar kadar dikkate değer bir başka hususiyeti ise geleceğe dönük liderlik öngörüsüdür. Liderimiz; milletinin istikbali için ülkü dokuma, stratejik ve vizyoner hedefler istihsal etme meziyetine maliktir" şeklinde konuştu.


Türkiye Yüzyılı idealinin fikir temellerinin Bahçeli tarafından atıldığını hatırlatan Yalçın, "Devlet Bahçeli, Milliyetçi Çizgi’de 80’li yıllarda kaleme aldığı bir yazıda, 21. Yüzyılda Lider Ülke Türkiye vizyonunu çizmiştir. Bugün; Rusya-Ukrayna Savaşı, İran-İsrail gerginliği, İsrail’in Gazze’deki katliamları ve bölgesel saldırganlığı gibi sorunlara çözüm arayışları ekseninde Türkiye’nin oynadığı başat rol, tam da bu vizyonun göstergesidir. Türkiye; Osmanlıdan yıllar sonra Afrika topraklarına barışın güvercini, kardeşliğin kartalı olarak dönmüştür. Ekonomimizin kalbinin attığı İstanbul; bölgesel ve uluslararası açmazlarda, taraf ve muhasım ülkelerin barış görüşmeleri için tercih ettiği bir şehir konumuna gelmiştir. Ankara; gerek bölgede, gerekse dünyada barış ikliminin tesisi için gösterdiği gayretlerle umut vadeden bir küresel merkez mevkiine yükselmiştir. Türk diplomasisi, uluslararası ilişkilerin güncel alfabesini hazırlamaktadır. Dünyanın açlığını çektiği küresel barışın, bozulmuş uluslararası dengelerin ilkelerini yeniden yazmaktadır. Sahip olduğu siyasi ve askerî güç, savunma sanayiinde aldığı göz kamaştırıcı mesafeler, Türkiye’yi global bir oyuncu hâline getirmiştir. Atalarımızın dünyaya nizam verme, insanlığa adalet ve sükûnu getirme yolundaki binlerce yıllık yüksek hedefleri, bugünün Türkiye’sinin de idealidir. Türkiye; dosta güven, düşmana korku veren bir ülkedir. Akdeniz’de, Karadeniz’de ve Orta Doğu’da Türkiyesiz at oynatma düşü görenlerin, uykuları kaçmaktadır. Etrafını çeviren küresel tehditlere rağmen Türkiye, artık caydırıcı ve sindirici bir güç merkezi olmuştur. Bundan böyle, bilhassa coğrafyamızda, içinde Türkiye’nin yer almadığı bir siyasi denklemin kurulması mümkün değildir. Cetvelle harita çizme dönemi gerilerde kalmıştır. Bu yüzden, Birinci Dünya Savaşı ve öncesinden kalma sömürgeci alışkanlıklarından bir türlü vazgeçmeyen emperyalist ülkeler, Türkiye’ye dönük hesaplarını birer birer gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Ekonomi başta olmak üzere, mevcut sorunlarına rağmen Türkiye, doğru yoldadır. Türkiye; sorunlarını tek tek çözecek, önündeki engelleri bir bir aşacaktır" dedi.


Yalçın konuşmasına şöyle devam etti:


"Bütün bu hakikatleri yabancılar bile idrak etmiş ama bizdeki müzmin muhalefetle sözde milliyetçi mikro partiler bir türlü mevzuya uyanamamıştır. CHP dâhil, muhalefet güruhu, gaflet ve hatta dalalet uykusundadır. CHP, parti içi çekişmeler ve belediyelerindeki yolsuzlukların travmasında kaybolup oyuna oynaşa düşmüştür. CHP’nin sözcülerinden, Türkiye’nin meselelerine dair bir tek somut çözüm önerisi işitilmemektedir. CHP sözcüleri; MHP’ye saldırmakla, iktidara sövmekle meşguldür. Ya MHP muarızlığından beslenen, sözde milliyetçi particiklere ne demelidir? Bunlar, Türk milliyetçiliğinin temel ahlaki düsturlarını unutmuş, Batı’daki benzerlerine özenen; Nazist, faşist ve ırkçı partilere dönüşmüşlerdir. Alayının gözleri kör, kulakları sağırdır. Bilinçleri kapalıdır. Alayı siyasi sekerat hâlindedir. Boğazlarına dolanan hıyanetleri, canlarını almak üzeredir. Yine ülkemizde devlet politikası hâline gelen bir başka husus da Devlet Bahçeli’nin siyasi diyalog hamlesiyle başlattığı Terörsüz Türkiye hedefidir. Terörsüz Türkiye hedefiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı ülküsü, birbirini tamamlayan ve güçlendiren unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Devlet Bahçeli’nin fikir tezgâhında ilmek ilmek dokuduğu ve siyasi hamle olarak fiiliyata döktüğü bu nevi yüksek hedefler, kendisinin; uzak görüşlü, basiret ve feraset sahibi bir lider olduğunun nişane ve delilleridir. Devlet Bahçeli’nin stratejik projelerinin isabetli oluşunun arka planında, bunların hep sosyolojik ve siyasi gerçekliğe uygun olmaları, halkta karşılıklarının bulunması yatmaktadır. O sebepledir ki büyük Türk milleti; Hareketimizi bir nevi varlık sigortası olarak görmektedir. Milletimiz, bizi yüksek ülkülere götüren liderimizi de sevgi ve saygıyla kucaklamaktadır. Sadece Türk siyasi tarihi açısından değil, aynı zamanda milletimizin mukadderatı bakımından oynadığı kritik rol; MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi milletimizin gönlünde mümtaz bir mevkie taşımıştır. Lider Devlet Bahçeli’nin siyasi prestiji; ortaya koyduğu yüksek stratejik hedeflerin hayata geçirilmesi açsından bir açık çek, bir referans anlamına da gelmektedir. Hâsılı Devlet Bahçeli; gerek yaşadıkları ve gördükleriyle, gerek siyasi mücadelesiyle, gerekse istihsal ettikleri ve yaptıklarıyla millî ideallerimizi aksettirmektedir."


Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Genç kuşaklar için örnek alınacak bir lider hüviyeti sergilemektedir. Bu manada gençler için numune-i imtisaldir. Bilindiği üzere, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda, partimizce Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik Ve Dayanışma Buluşmaları - Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik teması altında bölgesel toplantılar düzenleneceği evvelce kamuoyuna duyurulmuştur. Bu çerçevede partimizce yapılan çalışmalar, bütün hızıyla sürmektedir. Bugün gerçekleştirmekte olduğumuz MHP İl Başkanları toplantısı da bu kapsamda planlanan faaliyetler cümlesindendir. Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik Ve Dayanışma Buluşmalarının ilki, 9 Ağustos 2025 Cumartesi günü Erzurum ilimizin ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. Toplantıya katılacak MHP Divan üyeleri, MYK ve MDK üyeleri, milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatlarımızın görevlileri; bir gün öncesinden, merkez ittihaz edilen Erzurum başta olmak üzere, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Gümüşhane, Rize, Trabzon ve Tunceli illerine dağılarak bire bir temaslara başlayacaklardır. Toplantılarımıza davet edilecek ticaret ve sanayi odaları, ziraat odaları, esnaf ve sanatkâr odaları, meslek birlikleri ve sendikalar, sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıflar, şehit ve gazi dernekleri, yerel yöneticiler, muhtarlar ve vatandaşlarımızla görüşmeler gerçekleştirilecektir. Görüşmelerde, Terörsüz Türkiye gündemine ve Türkiye’nin güncel meselelerine dair kapsamlı durum değerlendirmesinde ve fikir alışverişinde bulunulacaktır. Ayrıca şimdiden tekrar duyurmuş olalım: Erzurum’dan sonraki ikinci toplantı da, 16 Ağustos 2025 Cumartesi günü, İstanbul ilimizin ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. İstanbul merkezli toplantımızın katılımcı illeriyse Çanakkale, Düzce, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Zonguldak olacaktır."


Yalçın şöyle devam etti:


"Terörsüz Türkiye İçin Millî Birlik Ve Dayanışma Toplantılarımızın amaçlarını özetle şöyle sıralayabiliriz:


MHP’nin Terörsüz Türkiye tezinin haklılığına dair yaygın kabulün, daha geniş toplumsal katmanlara ve siyasi yelpazenin bütün dilimlerine yerleşmesine katkıda bulunmak, Terörsüz Türkiye hedefinin, siyasetler üstü bir mesele olduğunu izah etmek, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in, Terörsüz Türkiye ile Türk milletinin faydasını esas aldığı gerçeğini benimsetmek, MHP’nin, Terörsüz Türkiye ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin, gündelik siyasi kaygıların ötesinde olduğunun altını çizmek, Terörsüz Türkiye adımıyla asla siyasi taviz verilmediğini somut örneklerle anlatmak, Üniter devletten geriye dönüşün imkânsız olduğu fikrini yerleştirmek, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemez olduğu gerçeğini hafızalara kazımak, Türklüğe ve Türkçeye eş koşulması taleplerinin, kırmızı çizgimiz olduğunun hatırda tutulmasını sağlamak, Milletimizin egemenliğine halel getirilmesinin asla mümkün olmadığını gerekçeleriyle anlatmak, Toplumsal ve siyasi barışa duyulan konjonktürel ihtiyacı gerekçeleriyle anlatmak, Türkiye’nin sosyolojisinin, çatışma kültürüne değil; uzlaşma ve barış iklimine uygun olduğunu bilerek çalışmak, Toplumsal uzlaşma ve barışın Türkiye’nin bekası bakımından taşıdığı önemi izah etmek, Negatif imaj ve toplum mühendisliği çabalarını boşa çıkarmak, Genel Başkanımızın bilge liderliğinde MHP’nin eriştiği siyasi müessiriyet ve üretkenliğin güçlenmesine omuz vermek, MHP’nin; çatışmacı değil, aksine -siyasi çatışmalara son verme kudretine sahip bir parti- olduğu kanaatini kuvvetlendirmek, MHP kadrolarının şiddet yanlısı olmadığını; bilakis toplumsal huzur, refah, barış ve esenliğe odaklandığını geniş kitlelere gerekçeleriyle izah etmek, Toplumda giderek yerleşen, MHP’nin sorun üreten değil; sorun çözen parti olduğu inancına katkıda bulunmak, Siyasi paradigma değişikliğini zaruri kılan bölgesel ve küresel gelişmeleri etraflıca izah etmek. Son sözlerimiz şöyledir: Milliyetçi-Ülkücü Hareket, bir inanç ve dava hareketidir. MHP, mensupları ve teşkilatları, mutlak başarıya odaklanmıştır. Daha yapılacak çok iş, atılacak çok adım vardır. Kervan, emin adımlarla yürüyecek ve mutlaka Kızılelma’ya vasıl olacaktır".


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP Kayseri Milletvekili Ersoy’un 2025 yılı faaliyet raporu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2025 yılında TBMM’ye 174 soru önergesi verdi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un 2025 yılı toplam faaliyet raporu belli oldu. Rapora göre, Ersoy’a 23 bin 245 talep iletildi. Yine Ersoy tarafından 316 kez TBMM Genel Kurulunda, 191 kere de Plan ve Bütçe komisyonunda olmak üzere toplam 507 kez Kayseri’nin adı anıldı. 27. Dönem 33. ve 28. Dönem de 21 konuşma olmak üzere, TBMM Genel Kurulunda toplamda MHP grubu adına 55 konuşma gerçekleştirilirken, 27. Dönem 66. ve 28. Dönem de 29 konuşma, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda toplamda 95 konuşma gerçekleştirildi. Ersoy, 27. Dönem 57. ve 28. Dönem de, 117 olmak üzere toplamda 174 soru önergesi verdi. Ersoy tarafından Kayseri’nin ilçeleri için verilen önergelerin içerikleri şu şekilde: "(Özvatan) Kayseri’nin Özvatan ilçesine kapalı spor salonu ve halı saha yapılması talebine ilişkin, Develi ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Bünyan) Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki derelerin taşmasını önlemek için yürütülen çalışmalara ilişkin, Bünyan Stadyumu’nun ışıklandırılmasına ilişkin, Bünyan ilçesindeki bazı mahallelerin sulama desteği talebine ilişkin, Bünyan ilçesinde spor kompleksi yapılması talebine ilişkin, Bünyan ilçesine rehberlik ve araştırma merkezi kurulması talebine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Develi) Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi Ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Develi ilçesinde yer alan tarihi yapıların koruma altına alınması ve restorasyonuna yönelik çalışmalara ilişkin, Develi ilçesinde bulunan mera arazilerinin satışa çıkarılmasına ilişkin, Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi ilçesinde inşası devam eden okul binalarına ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Hacılar) Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sağlık hizmetine erişimin kolaylaştırılması talebine ilişkin, Hacılar ilçesine tam kapasiteli bir sağlık merkezi açılması ve kadrolu doktor atanması talebine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Kocasinan) Kayseri’nin Kocasinan İlçesi Erkilet Bulvarı’nda iki kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının gerçekleştiği yerde alınacak önlemlere ilişkin, Kocasinan ilçesinde yapılması planlanan spor salonu ve yarı olimpik yüzme havuzu projesine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Pınarbaşı) Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine açık ve kapalı spor alanları yapılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin, Pınarbaşı ilçesinde bulunan Karamanlı Göleti’nde meydana gelen deformasyonlara ilişkin, Sarız ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Pınarbaşı Devlet Hastanesi’nin ana giriş kapısının açılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ilçesine bağlanan yollara ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Sarıoğlan) Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde bulunan spor tesislerine ilişkin, Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Sarız) Kayseri-Kahramanmaraş karayolunun Sarız Yedioluk Köyüne alt geçit yapılması istemine ilişkin, Sarız Ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Sarız ilçesinde bulunan yolların iyileştirilmesi talebine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Talas) Kayseri’nin Talas ilçesi Cebir Mahallesi’nde bulunan Kurt Deresi’nin taşmasına karşı alınacak tedbirlere ilişkin, Talas ilçesinde yer alan yamaçlı deresinin taşması sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin, Talas öğretmenevinin bakım ve onarımı için talep edilen ödeneğin akıbetine ilişkin, Talas Sosyal Hizmet Merkezi binasının kapasite ve fiziki koşullarının iyileştirilmesi talebine ilişkin, Talas ilçesinde yapılması planlanan öğrenci yurdu projesine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Tomarza) Kayseri’nin Tomarza ilçesindeki yol yapımına ilişkin, Tomarza ilçesinde Mayıs ayı sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı zarara uğrayan çiftçilerin zararlarının giderilmesi önerisine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Yeşilhisar) Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Başköy Mahallesi’nde hatalı tapu tespit çalışmaları yapıldığı iddiasına ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan Derebağ Şelalesi’nin giriş ücretine ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan bir mahallede mobil ağ erişiminde yaşanan zorlukların giderilmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Akkışla) Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin, Akkışla ilçesindeki sağlık hizmetleri altyapısına ilişkin 2 soru önergesi verildi."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan iddianame ana dava ile birleştirilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma, yoklamaların alınmasının ardından sanıkların savunmaları ile başladı. Davada sanık sayısı 61 oldu Duruşmada, dava dosyasına eklenen evraklar okunduğu sırada, dosyadan ayrılan iki davanın ana dava ile birleştirildiği ve sanık sayısının böylece 61’e yükseldiği öğrenildi. Savunma yapan tutuklu sanık Şeyhmus Çelik, "Opara bebek, Fırat Sarı tarafından Birinci Hastanesi’ne gönderildi ve Hakan Doğukan Taşçı tarafından teslim alındı. Fırat Sarı tutuklanmadan önce saçsız bir insanken, soruşturma sonrası peruk takmıştır. Opara bebek Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. Ben hastanede olmadığım gün Opara bebek ex oldu. Bunu diğer sanıklarda belirtmiştir. Hakan Doğukan Taşçı ve diğer sanıklar arasında geçen konuşmamada bebeğin ben hastanede yokken öldüğü bellidir. Ben bebekleri öldürmedim bu bellidir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad’ın eşi tutuksuz sanık Hilda Keykubad da savunmasında, "Ben mesleğimin gerekliliğini en iyi şekilde yaptım. Evimi, eşimi, çocuğumu ihmal ettim ama hastalarımı ihmal etmedim. Hayatım boyunca, polis, adliye görmedim. Onurumla yaptığım mesleğimi ihmalden yargılanıyorum. Burada olmaktan utanıyorum, hicap duyuyorum, utanıyorum. Ben imzaladığım her evrakı ölen bebeklerin defin işlemleri tamamlansın diye, tedaviye gelen bebekler de iyileşsin diye imzaladım. Kaya bebek geldiğinde ben hastanede çalışmıyordum. Bebek Kaya hayatını kaybettikten sonra çalışmaya başladım. Bebek Kaya’nın ölüm belgesini doktorlar imzalamadı. Ben de bebek ortada kalmasın, evrakları eksik olmasın diye defin işlemleri için kendim imzaladım evrakları ve aileye teslim ettim. Bu aile şehir dışından gelmişti’’ diye konuştu. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
İstanbul Sergen Yalçın’dan 5 değişiklik Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe’ye konuk oldukları Türkiye Kupası C Grubu maçına Süper Lig’de son oynadıkları Çaykur Rizespor mücadelesinin 11’inden 5 değişiklik yaparak çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, Fenerbahçe’ye konuk oldu. Siyah-beyazlıların teknik direktörü Sergen Yalçın, Süper Lig’in 17. haftasında Dolmabahçe’de 1-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasının 11’inden 5 değişiklik yaparak Kadıköy’de sahaya çıktı. Tecrübeli teknik adam, savunmada Taylan Bulut, Gabriel Paulista ve Rıdvan Yılmaz’ın yerine Gökhan Sazdağı, Emirhan Topçu ve David Jurasek’e şans verirken, Kartal Kayra Yılmaz ve Demir Ege Tıknaz’ın yerine ise Salih Uçan ile Devrim Şahin forma giydi. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe maçı 11’i şu şekilde: "Ersin Destanoğlu - Gökhan Sazdağı, Tiago Djalo, Emirhan Topçu, David Jurasek - Salih Uçan, Orkun Kökçü, Milot Rashica, Vaclav Cerny, Devrim Şahin - Tammy Abraham." 3 oyuncunun ilk Fenerbahçe derbisi Siyah-beyazlı takımda 3 futbolcu ise ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşadı. Kartal’da; Tiago Djalo, David Jurasek ve Devrim Şahin ilk defa sarı-lacivertlilere karşı top koşturdu. Yedek kulübesinde bulunan Demir Ege Tıknaz, Kartal Kayra Yılmaz ve Taylan Bulut da ilerleyen dakikalarda görev alması durumunda sarı-lacivertli takıma karşı siftah yapacak. Rafa Silva kadroda yok Beşiktaş’ta Rafa Silva, Fenerbahçe karşılaşmasının geniş kadrosunda yer almadı. Rafa, tam 5 hafta aranın ardından ligdeki Çaykur Rizespor mücadelesinde kadroya girmesine rağmen formayı sırtına geçirememişti. Teknik Direktör Sergen Yalçın, fiziksel olarak hazır durumda bulunmadığını belirttiği Portekizli oyuncuya Fenerbahçe mücadelesinde şans tanımadı.