POLİTİKA - 08 Ekim 2024 Salı 10:50

MHP lideri Bahçeli'den önemli açıklamalar

A
A
A
MHP lideri Bahçeli'den önemli açıklamalar

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP)Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Partililerle el sıkışmasına ilişkin “Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Sınıflı bir toplum yapısını tamamıyla reddettiklerini belirten Bahçeli, “Siyasette hiç kimseyle, hiçbir partiyle kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz, konuşup çözemeyeceğimiz bir şey yoktur. Siyasi alakamız, sert veya yumuşak tarzımız tek tek fertlerin şahsiyet kalibreleri değil fikir ve düşünce kapasiteleriyle sınırlıdır. Muhataplarımızın kim olduğundan, özel hayatlarının nasıl oluştuğundan ziyade, ne söylediklerine, neyi hedeflediklerine bakıyor, siyasi bağlantı hatlarımızı buna muvafık kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

“Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır”

TBMM’de DEM sıralarına giderek elini uzatmasına ilişkin Bahçeli, “Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir. Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el, İlk Meclis’in ve Sayın Cumhurbaşkanımızın isabetli sözlerinin meşale gibi yanan aydınlığıdır. Uzattığım el; gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenenin temenni ve teklifidir. DEM’e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir” dedi.

CHP Lideri Özgür Özel’in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisinin siyasetlerinin konusunun olamayacağını söyleyen Bahçeli, özel hayatları ihlal ve istila eden FETÖ taktiklerinin, bundan mülhem şerefsiz hamlelerin, provokatif sosyal medya ifşalarının tamamıyla karşısında olduklarını belirtti.

Parti olarak siyaseti centilmence, mertçe, adam gibi yapmanın tarafında olduklarını ifade eden Bahçeli, “CHP Lideri Özgür Bey’in düne kadar, aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen, eften püften konularla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması hakkaniyet ve haysiyet ölçüleriyle bağdaşmayan seviyesizlikti. Biz siyaseti, yalan ipinde cambazlık olarak değil, hakikat ve haysiyet ikliminde millete hasredilmiş hadim bir yüreğin mücadele kulvarı olarak tanımlarız. İşin doğrusunu isterseniz, bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey’in gene yanıldığı ve yanlışa kapıldığı ortadadır. Bu kadar kaotik, kırılgan ve kritik bir dönemde, iç siyasetin polemik dehlizinde boşuna çırpınacak, göz göre göre enerji ve zaman israfına katlanacak halimiz, hasenatımız ve hevesimiz yoktur” şeklinde konuştu.

“Türk’süz Anadolu, Türk’süz millet, Türk’süz devlet cehennemin diğer adıdır”

Türkleri Anadolu’dan atmak hayalinin yüzyılları aşarak bugüne kadar ulaşan vazgeçilmez bir emel olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Türk’süz Anadolu, Türk’süz millet, Türk’süz devlet cehennemin diğer adıdır. Üç kıtadaki varlığımızı hazmedemeyen Haçlı zihniyetinin Türk-İslam cihan devleti için ne düşündüğünü milli tarih okuyan herkes açıklıkla bilecektir. Güçlü olduğumuzda boyun eğenler, gücümüz zafiyete uğradığında hemen sindikleri yerden doğrulmuşlardır. Ve bir sır gibi taşıdıkları düşman amaçları bir bir gerçekleştirmenin çarelerini aramaya başlamışlardır” dedi.

İsrail terörünün, emperyalist alçaklığın, küresel barbarlığın saklı ajandasında Türkiye’nin olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Tam bir yıldır Gazze’de taş üstünde taş bırakmadılar. Tam bir yıldır bebek, çocuk, kadın ve sivil halk demeden katlettiler. 42 bine yakın masum Filistinli soykırım kurbanı oldu. Onyedi bin bin çocuk kefene sarıldı, mezara koyuldu. Gazze’ye 85 bin ton bomba atıldı. Yüz bine yakın Filistinli yaralandı. Bir milyon Filistinli yerinden yurdundan edildi. Büyük İsrail hedefiyle Ortadoğu dilim dilim doğrandı. Dörtyüz yıl boyunca hâkimiyetimiz altında tek top mermisinin patlamadığı Filistin ve Kudüs bugün kanlı heyelanın altında kaldı” diye konuştu.

“İsrail’i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir”

İsrail’in dünyaya meydan okuduğunun artık netleştiğini aktaran Bahçeli, “Uluslararası hukuk çiğnenmiş, insani miras ve değerler mahvın sınırına gelip dayanmıştır.Bu terör devletine karşı silah ambargosu uygulamak yetersizdir. Kınama mesajlarının ise hiçbir manası ve bağlayıcılığı yoktur. Cinayet makinesi ve soykırım suçlusu İsrail’i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. Birleşmiş Milletler bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır. 2 Ekim’de İran’ın fırlattığı 120 adet füzeden sonra süreç iyice kızışacak, muhtemel misillemelerle yangın Ortadoğu’nun bacasını hepten saracaktır. Beşeriyet din ve medeniyet temalı bir küresel savaşa doğru hızla kayış halindedir. Şu anda İslamiyet’e, İslam coğrafyasına ve hatta insanlığa savaş açmıştır” dedi.

“İsrail üzerimize gelirse bu hain ve hayasız cüretinden dolayı bin pişman edileceğini yedi düvel hatırında tutmalı”

TBMM Genel Kurulu’nda, İsrail’in saldırılarının Türkiye’ye karşı tehdit oluşturması nedeniyle kapalı oturum gerçekleştirilecek olmasıyla ilgili de konuşan Bahçeli, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, İsrail saldırıları ve bölgesel gelişmeler kapsamında bugün öğleden sonra yapılacak kapalı oturum yerinde ve isabetli bir karardır. İsrail üzerimize gelirse, istihbarat oyunlarıyla ülke içinde örtülü veya açık operasyonlara heves ederse, bu hain ve hayasız cüretinden dolayı bin pişman edileceğini yedi düvel hatırında tutmalı ve asla unutmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti bunu yapacak güç ve kudrete sonuna kadar sahiptir. Coğrafyaları üzerimize silkelemek, terör örgütünü dürte dürte saldırıya geçirmek için kabus senaryolarını devreye alan, mazlum toplumlara karadan ve havadan ölüm tuzağı kuran tek dişi kalmış İsrail canavarının tam karşı cephesinde etten duvar öreriz, şehadetten anıt dikeriz, Ya Allah Bismillah diyerek gövdemizi vatanımızın her karışına germekten kaçmayız, korkmayız, tereddüt göstermeyiz. Mesele milli onur ve güvenlik meselesidir” ifadelerini kullandı.

“Şiddete karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır”

Ülkede artan şiddet vakalarına ilişkin Bahçeli, “Küresel ve bölgesel vahşetin yükselen çıtası yaygınlaşırken, ülkemizde her gün bir yenisine şahit olduğumuz cinayet, taciz ve şiddet vakalarının gittikçe yaygınlaşması toplumsal endişe ve infiali tırmandırmaktadır. Şiddete karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır. Bugünün insanı, bugünün şiddet sahnesinde görülen ızdırap verici vakalar karşısında bezgin ve bitkindir. Milliyetçi Hareket Partisi ARGE çatısı altında, “Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele” etmek maksadıyla saygın ve alanlarında parmakla gösterilen uzman ve akademisyenlerimizden teşekkül eden bir komisyon kurmuş bulunuyoruz. Bu komisyonumuz inanıyorum ki, kısa zamanda çalışmalarını ikmal edecektir. Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Geleceğimizi şiddete rehin bırakamayız. Derlenmeliyiz, toparlanmalıyız, kendimize gelmeliyiz, cezaları artırmakla beraber; şiddetin ürediği ana yatağı kurutmak zorundayız. Temellerimizi kazıp, kaynağımıza inip saçılan hastalık tohumlarını bulup çıkarmalıyız. Bu durum aynı zamanda ülkemiz ve milletimiz için bir diğer beka konusudur” dedi.
Hayatı yapanlarla hukuku yapanların aynı kişiler olduğunu dile getiren Bahçeli, cezasızlık şikâyetlerinin genişlemesinin, suçluların tahliyesi sıradanlaşmasının, yapanın yanına yaptıklarının kar kalmasının, herkesin kendi ölçüsüne göre adaleti sağlama peşine takılmasına ve devletin temellerinin sarsılmasına yol açacağını söyledi.

Hidayet Türkyılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.