GÜNDEM - 27 Mart 2025 Perşembe 12:08

MSB kaynakları: "(Yunan askerlerin küfürlü sloganı) "TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz"

A
A
A
MSB kaynakları: "(Yunan askerlerin küfürlü sloganı) "TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz"

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları Yunan askerlerinin tepki çeken Türkiye’ye yönelik küfürlü sloganlarına ilişkin, "TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz" açıklamasında bulundu.


Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı.


14 terörist etkisiz hâle getirildi


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türkiye’ye yönelik terör tehdidini tamamen ve kalıcı olarak ortadan kaldırma irade ve kararlılığında olduğunu belirten Tuğamiral Aktürk, "PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz bir şekilde ve başarıyla icra edilen operasyonlarla son bir haftada 14 terörist etkisiz hâle getirilmiş böylece, 1 Ocak’tan bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyinde etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 537 olmuştur" ifadelerini kullandı.


3 PKK’lı teröristin daha teslim oldu


Konuşmasında "Sözde elebaşlarının ölüme terk ettiği terör örgütü mensupları son zamanlarda artan bir şekilde teslim olmaya başlamış" ifadelerine yer veren Tuğamiral Aktürk, geçen hafta içerisinde 3 PKK’lı teröristin daha teslim olduğunu bildirdi. Aktürk ayrıca Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit edilen teröristlere ait mağaralarda çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildiğini bildirdi.


Hudut hattında 3’ü terörist 77 kişi yakalandı


Hudut hattının teknolojik olarak donatıldığına dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, "Hudutlarımızda son bir hafta içerisinde, 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 77 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı bin 163 olmuştur. Son bir haftada engellenen 2 bin 290 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 17 bin 315’e ulaşmıştır" şeklinde konuştu.


Tuğamiral Aktürk konuşmasına şöyle devam etti:


"Millî Savunma Bakan Yardımcımız Musa Heybet; Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi, Savunma Ataşesi ve Ticaret, Stratejik İhracat Politikaları Başkanıyla savunma ve güvenlik ile başta Eurofighter tedarik süreci olmak üzere savunma sanayisinde iş birliği konularında görüş alışverişinde bulunmuş, İngiltere’de (Northwood) düzenlenen Ukrayna Güvenlik Sempozyumu’na (İngiltere Başbakanı’nın Güvenlik Şefleri Toplantısı) Bakanlığımız, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarımızın temsilcilerinden oluşan bir heyet ile katılım sağlanmıştır. Ayrıca Avrupa Güvenlik Mimarisi ve Ukrayna Gönüllü Ülkeler Koalisyonu kapsamında 26-27 Mart’ta yine İngiltere’de (Northwood) Genelkurmay Başkanlığı koordinesinde oluşturulan bir planlama timi tarafından Müşterek Harekât Planlama Grubu çalışmalarına iştirak edilmektedir. Bugün Almanya’da (Berlin) düzenlenen NATO Siyasa Direktörleri Toplantısına Dışişleri Bakan Yardımcımız ile Bakanlığımızdan Savunma ve Güvenlik Genel Müdürümüz katılım sağlamaktadır."


Türk-Filistin Dostluk Hastanesinin İsrail tarafından bombalanmasına tepki gösteren Tuğamiral Aktürk, "Ülkemizin önceliği; Gazze’deki yıkımın durdurulması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasıdır. Uluslararası toplumu; İsrail’in hukuk tanımayan saldırılarına, Filistin halkına yönelik katliamlarına ve onları zorla yerlerinden etmelerine karşı somut ve caydırıcı tedbirler almaya bir kez daha davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.


Silahlı Kuvvetlerin katılacağı tatbikatlara ilişkin bilgi veren Tuğamiral Aktürk, "24 Mart-4 Nisan tarihleri arasında deniz alanındaki en büyük tatbikatlarından biri olan ve ülkemizin ilk kez komuta edeceği NATO Amfibi Görev Kuvveti görevine yönelik harekâta hazırlık denetlemesinin de yapılacağı İspanya’daki Dynamic Mariner / İspanya Flotex tatbikatına katılım sağlanmaktadır. Söz konusu tatbikatta komutalarını üstlendiğimiz NATO Daimî Deniz Görev Grubu-2 ve NATO Daimî Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2 unsurları da yer almaktadır. Kosova’nın güvenliğine katkı sağlamak maksadıyla, 1 Aralık 2024’te İtalyan Taburundan görevi devralan ve Kosova genel seçimlerinin de icra edildiği kritik bir dönemde başarıyla vazifesini yerine getiren Taburumuz, bu görevi 1 Nisan 2025’te Çok Uluslu Tabura devredecektir" ifadelerine yer verdi.


Aktürk konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Teknolojinin gücüyle yükselen yerli ve millî savunma sanayimiz sayesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin modern ve güçlü savunma ve güvenlik kapasitesi her geçen gün daha da artmaktadır. Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca, muhtelif miktarda Sarp Kuleli Geliştirilmiş Zırhlı Personel Taşıyıcı’nın muayene ve kabul faaliyeti tamamlanmıştır. ROKETSAN tarafından yerli ve millî imkânlarla geliştirilen Levent Yakın Hava Savunma Sistemi’nin atışlı test faaliyeti 23-26 Mart tarihleri arasında Sinop’ta TCG Beykoz gemimizden gerçekleştirilmiştir."


Askerî öğrenci alım/temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini aktaran Tuğamiral Aktürk, "24 Mart’ta başlayan 2025 Yılı Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları Askerî Öğrenci Aday Tercih İşlemleri 18 Nisan 2025 tarihine kadar yapılabilecektir. Ayrıca, 18 Mart’ta başlayan Millî Savunma Bakanlığı Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarında İstihdam Edilmek Üzere 2025 Yılı 2’nci Dönem Uzman Erbaş Temini başvuruları devam etmektedir" dedi.


Suriye’deki son durum


Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şu bilgileri paylaştı:


"9 Mart 2025 tarihinde Ürdün’ün ev sahipliğinde; Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan’ın katılımıyla Bakanlar seviyesinde bir toplantı icra edilmiştir. Söz konusu toplantıda katılımcı beş ülke, başta DEAŞ terör örgütü olmak üzere Suriye’nin terörle mücadelesine destek sağlama konusunda mutabık kalmıştır. Suriye’nin yeni hükümetinin talepleri doğrultusunda ve ilgili devletler ile varılan mutabakatla ortak bir harekât merkezi kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır. Söz konusu gelişme kapsamında çalışmalar devam etmektedir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası, Yeni Suriye Hükümetinin Suriye’nin tamamında devlet otoritesini tesis etmesi, Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanması Türkiye açısından büyük öneme sahiptir. Bu kapsamda Türkiye, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması kapsamında eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmelere devam etmektedir. Suriye’de icra ettiğimiz tüm faaliyetler ilgili taraflarla önceden koordine edilmekte ve gereken her türlü emniyet tedbiri alınmaktadır."


Yunan askerlerinin tepki çeken Türkiye sloganları


Bakanlık kaynakları, Yunanistan Ordusu’na ait askerlerin yürüyüş sırasında Türkiye’ye yönelik tepki çeken sloganlarıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:


"Askerliğin yazılı ve yazılı olmayan kuralları vardır. Yazılı olmayan kurallarından ilki Yunanistan’da yapılanın yapılmaması gerektiğidir. Türk Silahlı Kuvvetleri; disiplini, ahlakı ve merhameti ile temayüz etmiştir. Etkin, caydırıcı ve saygın özellikleriyle öne çıkan bir ordudur. TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz."


CATSAA yaptırımları ve F-35 konusu


Bakanlık kaynakları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD ziyareti sırasında CATSAA yaptırımları ile F-35 konusunun gündeme gelişiyle birlikte yeni bir gelişme olup olmadığına dair sorular üzerine şunları söyledi:


"Bu süreç Sayın Cumhurbaşkanımız ile Trump arasındaki telefon görüşmesinde başlayan bir süreçtir. Daha sonra da Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Önümüzdeki dönemde teknik görüşmeler devam edecek. Biz en başından bu yana CATSAA yaptırımlarının hukuksuz olduğunu söylüyoruz. Bir müttefik ülkenin diğer bir müttefik ülkeye yaptırım uygulamasının doğru olmadığını defalarca vurguladık. CATSAA yaptırımlarının kaldırılması durumunda F-35 tedarik sürecine geri dönülmesinin de değerlendirileceğini söyledik, söylüyoruz. CATSAA yaptırımları kaldırılırsa ABD ile savunma sanayii ve savunma, güvenlik konularındaki işbirliğinin ivmesinin artacağını değerlendiriyoruz."


Tahıl Koridoru’nun yeniden gündeme gelmesi


Bakanlık kaynakları, Tahıl Koridoru’nun yeniden başlatılacağına ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:


"Daha önce Türkiye öncülüğünde hayata geçirilen ve dünyada gıda krizinin önüne geçen Tahıl Koridoru Uygulamasının yeniden başlamasına ilişkin hususlar yeniden gündeme gelmektedir. Fakat şuan için alınmış resmi bir karar yoktur. Biz Türkiye olarak küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamak ve gıda krizinin önüne geçmek için elimizden geleni yapmaya hazırız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.