Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde görülen davaya, tutuklu sanıklar Ali Gündüz ile Semih Soyalp Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, maktul Onur Şener’in annesi Leyla Şener, babası Erhan Şener ve ablası Pınar Şener ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Gündüz savunmasında, yaşanan arbedede yere düştüğünü belirterek, "Omzum kırıldı. Ben yere düştüğümde Onur Şener hayattaydı. Mahkeme kararıyla da tespit edilmiştir. Ben yerdeyken olay gerçekleşiyor. Şener’in başına vurulunca dağılan bardağı gördüm. Bardak sapının İlker’in elinde kaldığını gördüm. Eşimi korumak için bir arbedeye maruz kaldım. Ben tüm samimiyetimle üzgün olduğumu her seferinde dile getirdim, yine getiriyorum" dedi.
Söz verilen sanık Soyalp ise ilk günden itibaren ifadesini değiştirmediğini söyleyerek, "Yargıtay kararında bir husus eksik kalmış. Olayda maktule vurmadığımı söylediğim halde bu göz ardı edilmiş. Adli tıp raporunda da böyle bir husus söz konusu değildir. Olay ani gelişti, ayırma kastıyla hareket ettim. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum" beyanında bulundu.
Maktul Onur Şener’in babası Erhan Şener, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını isterken, maktulün ablası Pınar Şener ise şu ifadelere yer verdi:
"Burada çok saf bir kötülük olduğunu düşünüyorum. Sanık Semih, Onur kanlar içinde yatarken nasıl bir soğukkanlılıkla ellerini yıkayıp üstünü değiştirebilir? Benim kardeşim 3 yıldır toprak altında. Hak ettikleri cezayı almalarını istiyorum."
"Ben oğlumu istiyorum"
Anne Leyla Şener ise, "Ben oğlumu istiyorum. Çocuğunu babasız bıraktılar. Oğlumu getirebilirlerse cezadan kurtulsunlar. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" ifadelerine yer verdi.
Şener ailesinin avukatı Meltem Banko da sanıkların doğrudan öldürme eylemine katıldıklarını söyleyerek, "Sanıklar Ali Gündüz ve Semih Soyalp, yalnızca öldürme eylemini kolaylaştırmakla kalmamış, doğrudan maktule fiziki müdahalede bulunarak suçun icrasında aktif rol almışlardır. Sanıklardan Ali Gündüz’ün cam bardağı, maktulün baş kısmına yönelik saldırısında kullandığı; İlker Karakaş’ın ise saldırıyı doğrudan bir bardakla başlattığı sabittir. Tüm olay örgüsüne bakacak olursak saldırının rastgele veya ölçüsüz bir tepki değil, tamamen öldürme kastıyla gerçekleştirilen, bilinçli ve ölümcül bir fiil olduğunu görmekteyiz. Sanıklar hakkında ’kasten öldürme’ suçundan en üst hadden cezalandırılmalarına, ayrıca olayın oluş şekli, mağdurun konumu ve kamu vicdanında oluşturulan derin infial dikkate alınarak haksız tahrik indiriminin kesinlikle uygulanmamasına karar verilmesini talep ederiz" dedi.
Sanık, müşteki ve avukat beyanları sonrası esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar Ali Gündüz ve Semih Soyalp’in ’kasten öldürmeye yardım’ suçundan cezalandırılmalarını ve tutukluluk hallerinin devamını mahkemeden talep etti. Esasa ilişkin son sözleri sorulan sanıklar, beraatlerini ve tahliyelerini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ali Gündüz’ü Onur Şener’in öldürülmesine ilişkin eylemi nedeniyle, ’kasten öldürmeye yardım’ suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanık Semih Soyalp hakkında ise takdiri indirim uygulanarak, ’kasten öldürmeye yardım’ suçundan verilen 9 yıl 4 ay 15 gün ceza 7 yıl 9 ay 22 güne indirildi. Mahkeme, her iki sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Ahmet Furkan Gülap
