ASAYİŞ - 30 Nisan 2024 Salı 14:23

Öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğrayan öğretmenin meslektaşı: “Öğrenci okula bıçak getirip saklamış”

A
A
A
Öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğrayan öğretmenin meslektaşı: “Öğrenci okula bıçak getirip saklamış”

Ankara’da, okula elektronik sigara getirdiği için velisine haber verdiği öğretmenini bıçaklayan lise öğrencisi yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili konuşan okuldan bir öğretmen ise öğrencinin olayı tasarlayarak işlediğini ve suç aleti bıçağını okulda sakladığını iddia etti.


Olay, Pursaklar’da yer alan bir lisede meydana geldi. İddialara göre, 17 yaşındaki lise 4’üncü sınıf öğrencisi R.U., 22 Nisan günü okulda elektronik sigara ile yakalandı. Durumu ailesine bildiren müdür yardımcısı Sadettin Dinçer’e (55) kin besleyen R.U., 29 Nisan günü evden getirdiği bıçağı okulda sakladı. Öğretmenine saldırmak için uygun zamanı bekleyen R.U., bıçağı sakladığı yerden alarak, Dinçer’in odasının önündeki merdivenlerde pusuya yattı. Odasına yöneldiğini gördüğü öğretmenine arkadan saldıran R.U., Dinçer’i bacağından bıçakladıktan sonra kaçarak okuldan ayrıldı. Yaralı öğretmenin meslektaşlarının ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalenin ardından hastaneye sevk edilen Dinçer’in 2 farklı yerden bıçak darbesi aldığı bacağına 12 dikiş atıldı. Yaralı öğretmenin tedavisinin ardından taburcu edildiği ve genel sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Saldırgan öğrenci ise kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi.



“Okula bıçak getirip saklamış”


Olayla ilgili konuşan öğretmenlerden Akif Coşkun, “Öğrenci okulda sigara içerken öğretmeni yakalamış ve durumu müdür yardımcısına iletmiş. Müdür yardımcısı da öğrencinin velisini aramış. Aradan bir hafta geçtikten sonra saldırgan öğrenci okula bıçak getirip saklamış. Kimsenin olmadığı bir anda da öğretmenine saldırıp kaçmış. Yaralı öğretmenimizin durumu şu anda iyi. Bacağına iki kez bıçak darbesi almış. Öğrenci olayı önceden tasarlamış zaten. Hocamız ise bu okulda saldırıya uğraması gereken belki de en son kişi. Çok efendi, dürüst ve temiz bir insan. Şu anda evinde istirahatte. İlk defa böyle bir olay yaşanıyor. Saldırganın psikolojik sorunları olduğu söyleniyor. Bizim okulumuz aslında çok iyi bir okul ama bir kişi yüzünden karalanıyor” ifadelerini kullandı.



“Öğrenci durumu gurur meselesi haline getirmiş”


Öğretmen Hüseyin Tunç ise, “Saldırgan öğrenci daha önceden elektronik sigara ile ilgili uyarmış. Ardından da sigara alındığı için gurur meselesi haline getirmiş. Sonra da okul müdür yardımcımız odasının kapısını açarken, saldırgan merdivenlerden koşarak öğretmenini bacağından iki kez yaralamış. Daha önceden kafasında tasarlamış saldırıyı. Polis öğrenciyi gözaltına aldı. Yaralı öğretmen de hastaneye götürüldü. Dikiş atıldıktan sonra taburcu edildi. Sağlık durumu şu anda gayet iyi” şeklinde konuştu.



Öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğrayan öğretmenin meslektaşı: “Öğrenci okula bıçak getirip saklamış”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Cinayet sonrası kaçan sevgililer, 25 dakikada yakayı ele verdi Antalya’da evinde misafir ettiği sevgililere 4 bin lira borç verip alamayan kişi, çiftten kadın olanın cüzdanına el koydu. Olaydan bir müddet sonra tekrar bir araya gelen taraflar arasında çıkan tartışma üzerine tabancayla ateş edilmesi sonucu borcu veren kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili şüpheli sevgililer ile bir taksi sürücüsü olayın gerçekleştiği saatin 25 dakika sonrası yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam 18.30 sıralarında Konyaaltı ilçesi Toros Mahallesi 801 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, aynı mahallede ikamet eden Alper Aldemir, bir hafta önce arkadaşı Kadir İ. ve kız arkadaşı Hatice Ç.’yi evinde bir gün ağırladı. Kendisinden 4 bin lira borç para isteyen Kadir İ.’ye parayı veren Aldemir, parayı alıp belirtilen süre içerisinde geri alamadı. Daha sonra tekrar bir araya gelen 3’lüden Aldemir, Hatice Ç.’nin cüzdanını alıp borçlarını ödediklerini zaman cüzdanını geri vereceğini söyledi ve mekandan ayrıldı. Dün ise Kadir İ. Ve Hatice Ç. Daha önceden tanıdıkları taksi sürücüsü M.T. ile birlikte cüzdanı almak için Aldemir’in evine gitti. Eve tek çıkan Hatice Ç., kapıda Alper Aldemir ile tartışmaya başladı. Aldemir yine iddiaya göre burada Hatice Ç.’ye tokat attı. Sesleri duyup taksiden inen erkek arkadaşı Kadir İ., elindeki tabanca ile Alper Aldemir’e doğru ateş edip karın bölgesinden vurdu. Aldemir kanlar içerisinde yere yığılırken, sevgili çift geldikleri taksiyle olay yerinden kaçtı. 25 dakikada yakalandılar Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesiyle olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Aldemir, yapılan ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Öte yandan olay yerinde Aldemir’e ait bir adet tabanca da bulundu. Olayın hemen akabinde harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 25 dakika içerisinde şüpheli sevgililer Kadir İ. ve Hatice Ç. ile M.T.’yi Muratpaşa ilçesi Varlık Mahallesi’nde yakaladı. İkilinin üzerinden çıkan, olayda kullanıldığı düşünülen tabancaya el konuldu. Yapılan sorgulamada Kadir İ.’nin uyuşturucu ticareti, uyuşturucu imalatı yapmaktan, Hatice Ç.’nin ise farklı suçlardan çok sayıda suç kaydı bulunduğu öğrenilirken, şüpheli sevgililer ve taksi sürücüsü M.T. gözaltına alındı.
İstanbul YÖK’ten onay geldi: Uluslararası çift diploma için anlaşıldı İstanbul Beykent Üniversitesi ile SUNY Cortland (State University of New York at Cortland) arasında lisans düzeyinde uluslararası ortak eğitim ve öğretim programları konusunda anlaşma sağlandı. Yükseköğretim Kurulu’nun da onay verdiği ikili anlaşmayla, İstanbul Beykent Üniversitesi, öğrencilerine uluslararası çift diploma programı imkanı sunan Türkiye’den sayılı üniversiteler arasından yerini aldı. İstanbul Beykent Üniversitesi ile SUNY Cortland (State University of New York at Cortland) arasında varılan anlaşma Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) tarafından uygun bulundu. Anlaşmaya göre, İletişim Fakültesi - Yeni Medya programı ve Güzel Sanatlar Fakültesi - Radyo, TV ve Sinema programı öğrencileri ilk 2 sene İstanbul Beykent Üniversitesinde, son 2 sene ise State University of New York at Cortland’da eğitim ve öğretimine devam edebilecek. Öğrenciler, mezuniyetleri sonrası her iki üniversiteden de iki ayrı diploma almaya hak kazanacak. Her iki program için de Türkiye’deki “ilk SUNY Çift Diploma” olanağı Türkiye’de iletişim alanında anlaşmaya varılmış tek uluslararası çift diploma programını başlattıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Volkan Öngel, “İmza attığımız ve YÖK tarafından da kabul görülen anlaşmayla birlikte, İletişim Fakültesi, Yeni Medya programı ve Güzel Sanatlar Fakültesi, Radyo, TV ve Sinema programı öğrencileri için büyük bir fırsat sunuyoruz. Öğrencilerin mezun olması durumunda diplomaları her iki ülkede de geçerli olacak. Bu, İstanbul Beykent Üniversitesi diplomalarının ABD’de geçerliliği açısından da çok önemli” diye konuştu. Uluslararasılaşma ve kalite alanında yaptıkları çalışmalardan da bahseden Öngel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz aylarda da Almanya merkezli ACQUIN (The Accreditation, Certification and Quality Assurance Institute) ile uluslararası akreditasyon sürecini başlattık. Öğrencilerimizin memnuniyetini ve eğitimin kalitesini önemsiyor, bu anlamda uluslararası standartları karşılamak için gerekli tüm adımları atıyoruz.”
Ankara Prof. Dr. Kocaman: “Yaşanan tüm kalp ritim bozuklukları tedavi edilebilir” Koru Ankara Hastanesi Kalp Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Sinan Altan Kocaman, kişinin yaşayabileceği tüm kalp ritim bozuklukların tedavi edilebilir olduğuna dikkati çekti. Koru Ankara Hastanesi Kalp Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Sinan Altan Kocaman, bireyin hayatında yaşayabileceği kalp ritim bozuklukları ve tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu. Kocaman, toplumda birçok bireyin çarpıntı olarak yaşadıklarını sandığı durumlarda aslında kalp atışlarını hissettiklerini dile getirerek, “Araştırdığınız zaman genellikle anksiyete, stres ve çok çay ile kahve içmesinden dolayı kişinin kalp atışını hissetmesi durumudur. Bu hastalara gerekli incelemeleri yaptıktan sonra rahatlamaları için önerilerde bulunuyoruz. Bazen psikiyatriden destek de alıyoruz. Geçici bir süreyle hastanın anksiyetesinin ve hissettiği şeyin normal bir şey olduğunu anlattıktan sonra hastalarımız genellikle rahatlıyor” dedi. "Yapısal bir hastalık olmadığını ortaya koyduktan sonra bu ritim bozukluğunun ne olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz" Kardiyolojinin çok genişe hizmet eden bir bölüm olduğunu dile getiren Kocaman, “Kardiyak ritim bozuklukları da bir o kadar geniş bir hastalık grubudur. Bunların altında özellikle yapısal bir kalp hastalığının olması ile olmaması çok önemli çünkü bir kişinin kalbinde yapısal bir kalp rahatsızlığı olması durumunda oluşan bir ritim bozukluğuna bakışımızla, tamamen normal bir yapısı olan kalbin tedavisine de yaklaşımımız farklı oluyor. O yüzden ilk önce kişinin hissettiklerini iyice sorguladıktan ve yapısal bir hastalık olmadığını ortaya koyduktan sonra bu ritim bozukluğunun ne olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Kalbin yapısal olarak iki odacık ve iki karıncıktan oluştuğuna dikkati çeken Kocaman, bu odaların her birinden ritim bozukluğu oluşabileceğini belirtti. Kocaman, yaşanan tüm ritim bozukluklarının tedavi edilebilir olduğunu vurgulayarak, “Çok az oranda çeşitli algoritmalar ve çeşitli tedavilere rağmen tamamen tedavi edilemeyen durumlar da mevcuttur. Hayat kalitesi bir insan için çok önemlidir. Bunun için hem medikal ilaç tedavileri var hem de bu tedavinin tamamen ortadan kaldırıldığı iki ve üç boyutlu tedavilerimiz de var. Bunlarda kişi tamamen ritim bozukluğundan kurtulmuş olur. Ritim bozukluğu doğuştan veya sonra kazanılmış olabilir” dedi. Sağlık teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kullanılan üç boyutlu tedaviler sayesinde başarı oranının yüzde 99,8’e çıkardığını kaydetti. "Kişinin ritim bozukluğunu külliyen ortadan kaldırmak için çok acayip tedaviler yapmaya gerek yoktur" Yapısal problemleri olan hastalarda nükseden ritim bozukluğunu ortadan kaldırmanın yerine kişinin yaşam kalitesini yeniden sağlamak için çok iyi bir medikal tedavi alması gerektiğinin altını çizen Kocaman, “Kişinin ritim bozukluğunu külliyen ortadan kaldırmak için çok acayip tedaviler yapmaya gerek yoktur. Kişinin eğer semptomları ortadan kalkıyorsa ve bu ritim bozukluğundan dolayı ekstra bir problem yaşamıyorsa bu da bizim için kabul edilebilir bir tedavidir” ifadelerini kullandı. "Kişinin yaşlanmasıyla birlikte kalbinin elektrik sisteminde kuruma meydana gelir" Kişinin yaşlanmasıyla birlikte kalbinin elektrik sisteminde bir kuruma meydana geldiğine değinen Prof. Dr. Kocaman, sözlerine şöyle devam etti: “Kalbimiz tamamen elektrikle çalışan çok iyi bir pompadır. Bu elektrik sistemi kalbin sağ üst odacığından başlar, orta bölgesine ilerler ve buradan da alt kısmına yayılarak bir kalp atımının oluşmasını sağlar. Zaman içerisinde bazen enfeksiyonlar, bazen geçirilmiş ameliyatlar ve bazen yaşla birlikte bu elektrik sisteminde kopma oluşabiliyor. Bu durumlarda kalp piline müracaat ederiz. Bu cihazlar ile elektriksel olarak sinyal iletmeyen, kopan bölgenin üst tarafından kalp sinyalini alır, alt taraftaki bölgeye elektriksel uyarı deşarjı şeklinde veririz ve bu cihazlar bu şekilde kalbi istediğimiz şekilde yönetmemize izin verir. Kalp içine defibrilatör dediğimiz şok cihazları, kalp yetmezliğinin tedavisinde bulduğumuz kardiyak yeniden eş zamanlama tedavileri çıktı. Biz bu sofistike cihazları da kullanıyoruz. Bu tedavilerde amacımız kalbin hızını ayarlamak değildir. Hayatı tehlikeye atan ritim bozukluklarını tespit ve tedavi amaçlıdır.”
Samsun Uzun: "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yılda 20 milyon civarında işlem hacmi var" Samsun Tapu Kadastro 10.Bölge Müdür Vekili Yılmaz Uzun, "Yılda 20 milyon civarında işlem hacmi, yaklaşık 30 milyon kişinin doğrudan yada dolaylı işinin düştüğü bir devlet kurumu olarak 177 yıldır hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz" dedi. Samsun’da, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 177. yıldönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi. Anıta çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende konuşma yapan Samsun Tapu ve Kadastro Bölge Müdür Vekili Yılmaz Uzun, "Bugün, tarihimizin önemli bir kilometre taşının yıl dönümünü kutluyoruz. Gönülden inanıyoruz ki, bir kurumun köklü geçmişi, onun bugünkü başarılarının ve gelecekteki vizyonunun temel taşıdır. Gururla kutladığımız 177. yıl dönümünde, köklerimize olan derin bağlılığımızı ve geleceğe olan kararlılığımızı bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyoruz. 177 yıl önce, kurumumuzun temelleri atıldığında, bir hayal ve bir amaçla yola çıkıldı. O günden bugüne, kurumumuzun yolculuğu sadece başarılarla dolu olmadı; aynı zamanda zorluklarla da dolu oldu. Ancak her engelin üstesinden gelmek için gösterilen kararlılık ve azim, bizleri bugünkü noktaya getirdi. Bu zorlu yolculukta bizlere eşlik eden, katkı sağlayan herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Bugün, köklerimizden aldığımız güçle geleceğe doğru bakıyoruz. Gelecek için bir vizyonla hareket etmek, sadece kurumumuzun değil, aynı zamanda toplumun ve dünyanın geleceği için de bir sorumluluktur. Bu nedenle, sadece bugünü değil, aynı zamanda yarını da düşünerek, sürdürebilirlik, yenilikçilik ve toplumsal sorumluluk ilkelerine bağlı kalarak yolculuğumuza devam ediyoruz. ’Teknolojide Öncü Kurum’ olan genel müdürlüğümüz, merkez ve taşra teşkilatımızda 23 bölge müdürlüğümüz, 973 tapu müdürlüğümüz ve 81 kadastro müdürlüğümüz ile ülkemizin tüm il ve ilçelerinde yılda 20 milyon civarında işlem hacmi, yaklaşık 30 milyon kişinin doğrudan yada dolaylı işinin düştüğü bir devlet kurumu olarak 177 yıldır hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Kurumumuzun 177. yıl dönümünü kutlarken, bu başarıyı mümkün kılan herkesi yürekten tebrik ediyoruz. Çalışanlarımızın özverisi, desteği, vatandaşlarımızın bize duyduğu inanç, bizlere her zaman ilham vermiştir. Birlikte, daha nice yıllara, daha büyük başarılara ve daha anlamlı hizmetlere ulaşacağımıza olan inancımız tamdır. 177 yıllık bu gurur dolu yolculuğumuzda bizimle olan herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Geçmişimizden aldığımız güçle, geleceğe doğru yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu. Düzenlenen tören toplu halde fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.