SAĞLIK - 17 Kasım 2025 Pazartesi 13:56

Prematüre doğan bebeğinin annesi: "Süreç çok zor, bize sabretmeyi, güçlü olmayı öğretti"

A
A
A
Prematüre doğan bebeğinin annesi: "Süreç çok zor, bize sabretmeyi, güçlü olmayı öğretti"

Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Seda Kunt ve 27’nci haftasında bin 80 gram olarak erken doğan İnci Hira’nın annesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kavuşmalarını ve yaşadıkları zorlu süreci anlattı.


Dünya Sağlık Örgütü’nce her yıl 17 Kasım tarihinde kutlanan Dünya Prematüre Günü kapsamında Etlik Şehir Hastanesi’nde tedavi görmüş aileler ve çocuklar bir araya geldi. Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Seda Kunt ve 27’nci haftasında bin 80 gram olarak erken doğan İnci Hira’nın ailesi yaşadıkları zorlukları ve geride bıraktıkları günleri İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.



"27’nci gebelik haftasında bin 80 gram olarak doğmuştu"


Prematüre bebeklere, zamanında doğan ama ek hastalığı olan, yenidoğan yoğun bakımı ihtiyacı olan tüm bebeklere hizmet verdiklerini vurgulayan Kunt, "İnci Hira, 27’nci gebelik haftasında bin 80 gram olarak doğmuştu. Akciğerlerinin gelişimi henüz tamamlanmadan doğduğu için solunum sıkıntısı nedeniyle hastamızı servisimize kabul ettik. Bu süreçte anne, baba ve bebeğimize gerekli desteklerini sağladık. Bu solunum desteğinde de bebeğimizin sadece burundan basınçlı hava desteği ihtiyacı oldu. Onun haricinde anne karnındaki büyümesini destekledik. Ardından beslenmesini toparladık. Destek tedavilerini, vitamin desteklerini, demir desteğini verdik ve büyümesini bekledik bebeğimizin" ifadelerini kullandı.



"Önemli olan bebekleri hastalıksız yaşama kavuşturmak"


Kritik aşamanın bebeğin kilosu ve haftası olduğunu belirten Kunt, "Solunum desteğinden entübasyona gitmemek bizim için önemliydi. Enfeksiyondan korumak önemliydi. Tüm bu oksijen, solunum desteğini verirken gözümüzü korumamız gerekiyordu. Çünkü erken doğan bebeklerde prematüre retinopatisi dediğimiz bir durum olmakta. İnci’de bu komplikasyonla karşılaşmadık çok şükür. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin ve anne karnındaki bakımın gelişmesi nedeniyle prematüre bebeklerimizin yaşam şansı arttı. Önemli olan bebekleri hastalıksız yaşama kavuşturmak. İnci’de biz bunu sağlayabildik. Herhangi bir sıkıntı olmadan bağırsaklarını, akciğerini, enfeksiyon olmasını, gözde herhangi bir sıkıntı olmadan, işitmede bir problem olmadan sağlıkla taburcu edebildik" diye konuştu.



"Her yıl dünyada 15 milyon bebek prematüre nedeniyle dünyaya gelmekte"


Dünya Prematüre Günü’nün 17 Kasım 2008 tarihinde ilan edildiğini hatırlatan Kunt, "Tüm dünyada ve ülkemizde çeşitli organizasyonlarla kutlanmakta. Bunun nedeni de prematürenin önemi ve hayatta kalmanın, onların nelerle savaştığına dikkati çekmek için bugün ilan edilmiştir. Biz mor rengini kullanmayı tercih ediyoruz. Gücü, savaşı ve hayatta kalmayı bize simgeliyor. Her 10 doğumdan biri dünyada da ülkemizde de prematüre ile sonuçlanmakta. Her yıl dünyada 15 milyon bebek prematüre nedeniyle dünyaya gelmekte ve maalesef halen 1 milyona yakın bebeği biz prematüre ve komplikasyonlar nedeniyle kaybetmekteyiz. Asıl amacımız, anne karnındaki süreci uzatmak. Bazen önüne geçemiyoruz, risklerimize engel olamıyoruz. Bebeklerimiz prematüre doğacaksa doğumu deneyimli bir merkezde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinin 3’üncü basamak olması, deneyimli ellerde, bebeklerin takibinin olacağı yerde doğumu tercih ediyoruz. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerimizde bir ekip işi olarak bunu organize etmemiz gerekiyor. Prematüreyi engelleyemiyorsak da biz onun oluşturabilecek komplikasyonları önleyebilecek kapasitedeyiz. Hepimizin Dünya Prematüre Günü’nü kutluyorum" değerlendirmesini yaptı.



"Sabretmeyi, güçlü olmayı öğretti bize İnci"


Servikal yetmezlik nedeniyle sürece başladıklarını anlatan anne Seher Solak, "Hiç ummadığımız bir anda çıktı. Bir anda evde benim suyum geldi. 27-26’ncı haftada ve hastaneye buraya yatışım gerçekleşti. Burada 4 gün İnci’yi ne kadar geç olabilir doğum diye biraz daha tutmaya çalıştık ama maalesef olmadı. Gayet güzel tedavim gerçekleşti ve 27 artı 0’da İnci dünyaya geldi. Bir küvez sürecimiz başladı o arada. Burada İnci’yi bırakıp gitmek en zoruydu. Burada bir güven sağlanmışlardı bizim için. Çünkü ilk çocuğumuz ve ne olduğunu anlamadık bir anda böyle karşılaşınca. Süreç çok zor. Sabretmeyi, güçlü olmayı öğretti bize İnci. Her şey zordu bizim için ama farklı bir zaman oldu 85 gün bizim için. En kritik dönem bence ilk 1 aydı. Çünkü biz kucağımıza hiç alamadık. Doğum anında ben kucağıma almak istediğimde solunum sıkıntısından dolayı kucağıma alamadım. İlk temas bizle gerçekleşmedi" diye konuştu.



"8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadının gücünü de gösterip o gün kavuştuk kızımla"


Hemşire ve doktorlar ile olan iletişimini anlatan anne Solak, "Gayet güzeldi çünkü bizi anlayabiliyorlardı. Bir prematüre annesini, babasını nasıl bir umutla nasıl sakinleştirebileceklerini çok iyi biliyorlardı. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu süreçte bizim yanımızda bizi rahatlatan onlardı. İnci’nin sağlığında, oradaki bakımında en büyük görevi üstlenen onlardı. Taburcu olduğunda çok sevindim, çok tedirgindim. Çünkü doğduğunda alıp gidemediğim için o süreden sonra ne yapacağımı bilemedim. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadının gücünü de gösterip o gün kavuştuk kızımla. O gün biz taburcu olduk. O günden sonra aslında bizim için süreç başladı ve en güzel süreçti. İnci de adının anlamıyla parlayarak o kuvözden çıktı. Eşimin bana olan desteği, benim ona olan desteğimle biz bu süreci atlattık diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.



"Gerçekten çok güçlüler ve hayata tutunuyorlar"


İnci’nin durumunun iyi olduğuna değinen anne Solak, "Yaşıtlarına göre gayet yakalamış durumdayız. Buradaki tedavi süreci olsun hepsi gayet güzel ilerledi. Şu anda da fiziksel olarak hiçbir sıkıntımız yok. Bir tedavi sürecimiz de yok. Çok şükür devam ediyoruz. Taburcu olduktan sonra kontrollerimizi yaptırdık. Hiçbir şey yoktu. 2 senedir çok şükür iyiyiz. Prematüre annesi olmak çok zor ama bu bir başarı gibi. Onların güçleri bize güç veriyor. Çünkü çok güçsüzdük, umutsuz ve korkuluyduk. Korkmamalarını, güçlü olmalarını diliyorum. Gerçekten çok güçlüler ve hayata tutunuyorlar. Bugün çok onurlandırıcı ve gururlandırıcı bir gün. Bu süreci atlatmamız bizi çok gururlandırıyor. Bugünü hep değerlendirmek istiyoruz. Hastanemize ve Seda hocamıza da teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.



Prematüre doğan bebeğinin annesi: "Süreç çok zor, bize sabretmeyi, güçlü olmayı öğretti"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da beklenen sarı kodlu sağanak başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği tarafından pazar günü için yapılan sağanak gece saatleri itibariyle başladı. İstanbul’da sabaha karşı beklenen sağanak etkisini göstermeye başladı. İstanbul Valiliği tarafından su baskınlarına ve kuvvetli yağışa dikkat çekilerek sarı kodlu uyarı verilmişti. Gün içinde aralıklarla etkisini gösteren yağmur gece saatlerinde sağanak olarak şiddetini artırdı. Sağanak şeklinde ve gök gürültülü başlayan yağmur vatandaşları da zor durumda bıraktı. Taksim’de vatandaşların yürümekte zorlandığı ve açık olan dükkanlara sığınmak zorunda kaldığı görüldü. Şiddetli yağmur araçlara da zorluk çıkardı. Sağanağın özellikle sabah ve öğlen saatlerinde etkisini artırarak göstermesi bekleniyor. Valilik açıklama yapmıştı 7 Aralık Pazar günü için uyarı yayınlayan İstanbul Valiliği, beklenen kuvvetli yağışla birlikte kentte sel, su baskını, ani akıntılar ve trafikte aksamalar gibi olumsuzlukların yaşanabileceği vurgulandı. Vatandaşların tedbirli olmaları, toplu taşıma ve ulaşım planlamalarını hava durumuna göre yapmalarını istedi. Yapılan açıklamada "Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı son değerlendirmelere göre, 7 Aralık Pazar günü İstanbul’da sağanak yağışların kuvvetli olması bekleniyor. Kuvvetli yağışlarla birlikte sel, su baskını ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Kayseri Kaza yapan alkollü sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkardı Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde otomobil ile ticari taksinin çarpıştığı kazada 2 kişi yaralandı. Kaza sonrası ekipler tarafından alkolmetre üfletilmek istenen sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkarırken, kendisini görüntüleyen basın mensubuna da engel olmaya çalıştı. Yapılan kontrollerde sürücünün 1.42 promil alkollü olduğu tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Germir Mahallesi Orgeneral Hulusi Akar Bulvarı Doktor Sami İpek Caddesi kesişiminde bulunan kavşakta meydana gelen trafik kazasında, Y.B. yönetimindeki, 06 ADZ 744 plakalı otomobille E.T. yönetimindeki 38 T 0338 plakalı ticari taksi çarpıştı. Kazada ticari taksi şoförü E.T. ile otomobilde bulunan bir yolcu yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralanan 2 kişiyi ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza sonrası polis ekipleri tarafından alkol kontrolü yapılmak istenen Y.B. haber için olay yerine gelen gazetecinin görüntü alması halinde alkolmetreyi üflemeyeceğini söyleyerek, ekiplere zorluk çıkardı. Y.B. kendisini görüntüleyen gazeteciye engel olmaya çalıştı. Ekipler tarafından güçlükle ikna edilen Y.B. 1.42 promil alkollü çıktı. Y.B.’ye ‘alkollü araç kullanmak’ suçundan 9 bin 267 TL idari para cezası uygulandı. Kazaya karışan otomobil ve ticari taksi çekiciyle kaldırıldı. Arkadaşları yaralanan taksiciler tepki gösterdi Öte yandan kazada yaralanan Y.B.’nin beraber çalıştığı arkadaşları olay yerine geldi. Kazayla alakalı konuşan taksi şoförleri, arkadaşlarının gece saatlerinde ekmeğini kazanmak için çalıştığını söyleyerek, alkollü şekilde araç başına geçen bir sürücü yüzünden arkadaşlarının yaralandığını ifade ederek, tepki gösterdi. Taksiciler kimsenin alkol alarak, direksiyon başına geçmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bartın Dur ihtarına uymayan sürücü polisten 30 kilometre kaçabildi Bartın’da dur ihtarına uymayan sürücü ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre boyunca takip edilen araç, Büyükkızılkum plajında durduruldu. Kovalamaca esnasında aracın camından yol kenarına parçalar halinde paketler atan sürücü ve yanındaki şahıs, gözaltına alınırken, araç ise incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Bartın Gölbucağı Kavşağı yakınlarında polisin dur ihtarına uymayan 74 ABN 335 plakalı araç, polisin dur ihtarına uymadı. Hızla kaçan araç, önce sanayi tarafına ardından ise İnkumu yoluna doğru seyir etti. Arkasından polis ekipleri de aracı takip ederek, durdurmaya çalıştı. Araç İnkumu yolunu kapatan polis ekiplerini fark edeince Gürgenpınarı Köyü istikametine seyir etti. Patika ve ara yollardan Büyükkızılkum Köyü’ne doğru devam eden sürücü durdurmak için polis aracın gittiği tüm istikametlerde tedbir alan alarak yolları kapattı. Tıyırtı Rampasındaki kavşakta, bekleyen polis ekipleri, araçlar barikat kurulurken, yol kapanı da hazırlandı. Polisin kovaladığı araç, son olarak Büyükkızlkum Plajına doğru hareket etti. Plajı geçen araç, patika yola girdi. Yolun bitmesi üzerine areçtan inen şahıslar yürüyerek kaçmaya çalıştı. Arkasından gelen şehir içi trafik ekipleri tarafından şahıslar kıskıvrak yakalandı. Olay yerine gelen Asayiş ve Narkotik şube ekiplerinin de desteği ile şahıslar gözaltına alındı. Araç sürücüsünün M.Ö, yanındaki arkadaşının ise M.Y olduğu belirlendi. Kovalamaca esnasında polis ekipleri, kaçan şahısların araç penceresinden yol kenarına doğru küçük parçalar savurduğunu tespit ederken, narkotik polisleri ise paketlerin savrulduğu bölgelerde inceleme yaptı. Araç ise çekici yardımıyla Bartın Emniyet Müdürlüğü binası bahçesine gitirildi. Aracın narkotik ekipleri tarafından detaylı bir şekilde inceleneceği öğrenildi.