GÜNDEM - 09 Eylül 2025 Salı 10:15

Rüyasında gördüğü çocukla başlayan yolculukta 3 çocuğun koruyucu ailesi oldular

A
A
A

Ankara’da bir anne gördüğü rüyadan sonra koruyucu ailesi olduğu üç kız çocuğunu hayata hazırlamanın gururunu yaşıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bakım ve korumasında olup üniversiteyi kazanan 286 gençten biri olan ve aynı zamanda koruyucu ailenin yanında yetişen İlknur, eğitimdeki başarısının yanında hayat hikayesiyle de ilham kaynağı oluyor. Başarılı bir fizyoterapist olma yolunda ilk adımını atacak olan İlknur, Tunalı ailesinin 3 koruyucu çocuğunun ikincisi. İki biyolojik çocuğun yanında 3 koruyucu çocukları olan aile, kız çocuklarının okumasına ve kendi ayakları üzerinde durmasına büyük önem veriyor. Tunalı ailesi, çocuklarını hayata ve topluma kazandırmanın mutluluğunu yaşıyor. İHA muhabirine konuşan İlknur, 7 yaşında biyolojik ailesinin yanından çeşitli sebeplerden ötürü ayrılmak zorunda kaldığını ve yurda yerleştirildiğini söyledi. İlknur, 6 ay yurtta kaldıktan sonra koruyucu ailenin yanına gittiğini belirterek hedefinin kendi ayakları üzerinde durabilmek olduğunu aktardı.

"İlk buluşmada ikimiz de çok ağladık"

Ailesiyle tanışma hikayesinden bahseden İlknur, "Benim uzaktan takip eden bir koruyucu annem daha var. O benimle çok yakından ilgilendi. Bu ailemi bulmamda da o çok yardımcı oldu. Önce yurda yerleştirildim sürecin hızlandırılması açısından. Bir ay boyunca yurtta kaldım. Bu süreçte de görüşmelerimiz başladı. Annemle görüştüm önce tek başıma. Onunla çok duygusal bir bağ kurduk zaten. İlk buluşmada ikimiz de çok ağladık. O yakınlığı, o sıcaklığı orada hissettim zaten. Yaklaşımından, konuşmasından, sarılmasından. Ardından görüşmelerimiz haftalık hızlanmaya başladı. Babamla görüştüm. Babamla görüştüğümde zaten o da çok konuşamadı, ben de çok konuşamadım. İkimiz de çok ağladık. Süreç daha da hızlandı. 1 ay içinde buraya yerleştirildim" diye konuştu.

"Mutlu olduğumuzda hep beraber mutlu oluyoruz, üzüldüğümüz de hep beraber üzülüyoruz"

İlknur, ilk kez böyle sıcak bir ailenin kendisini karşıladığına dikkati çekerek, "Abilerim var iki tane. Bir tane ablam var. Bir de kız kardeşim var burada benimle. Onlarla aynı evin içerisinde olmak, bu duyguları hep birlikte yaşamak. Mesela mutlu olduğumuzda hep beraber mutlu oluyoruz. Üzüldüğümüzde birimizin bir sıkıntısı olduğunda hep beraber ona üzülüyoruz, çare buluyoruz. Yeri geldiğinde klasik abla kardeş tartışmaları da yaşıyoruz. Ama bunlar renk katıyor bence" ifadelerini kullandı. Sorunlarını ailesiyle rahatlıkla konuşabildiğini belirten İlknur, ailesinin yanına geldikten sonra onların destekleriyle özgüveninin yerine geldiğini vurguladı.

Rüyasında gördüğü çocukla başlayan yolculukta 3 çocuğun koruyucu ailesi oldular

Bu sene Ankara’da bir üniversiteyi kazandığını anlatan İlknur, sözlerine şöyle devam etti:

"Onlar bana daha çok hafifletme yönünde ilerlediler bu sıkıntılarımı, streslerimi. Bütün yükümü de aldılar gerçekten. Stres olduğum zamanlarda onlar daha çok destek oldular. Gerçekten çok rahat bir şekilde atlatabildim bu yılı. Çünkü çevreye baktığım zaman arkadaşlarımı gördüğümde, onların da aileleri böyle baskısal olarak da ilerleyebiliyorlar. Kiminin ailesi anlayışlı, kiminin ailesi çok fazla baskı kuruyor. Ama benim ailem tam ortasıydı. Yeri geldi, telefonumu da aldılar ders çalış diye. Ama bunların hepsi benim sınav yılımı, sınav stresimi hafifletmemden yanaymış. Yani bunu sonradan fark ettim."

"Benim motivasyon kaynağım temelden oluştu"

Bir ailenin yanında geleceğini etkileyen sınava hazırlanmanın önemli olduğunu vurgulayan İlknur, "Arkadaşlarımı gözlemlediğim zaman kimisi dershanede, kimisi kütüphanede kendi başına ders çalışmaya çalışıyor. Motivasyon kaynağı bulmaya çalışıyorlar. Ama benim bu kaynağım zaten temelden olmuş olduğu için annem ve babam bu konuda hiçbir zaman desteğini esirgemediği için ben bu süreci daha hızlı atlatabildim" ifadelerine yer verdi.

Rüyasında gördüğü çocukla başlayan yolculukta 3 çocuğun koruyucu ailesi oldular

"Bana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm anda bir karşılaşmamız oldu"

Anne Selma Tunalı ise, bu serüvenin rüyasında gördüğü bir kız çocuğu ile başladığını ifade ederek, süreç içerisinde iki biyolojik çocuğunun yanında 3 koruyucu çocuğu olduğunu aktardı. Tunalı, "İlk Merve’yi ben zaten küçükken rüyamda görmüştüm onu. Ben de küçüktüm. Merve’yi gerçekten rüyamda gördüm ve evlat edinecektim. Koruyucu aileliği o zaman öğrendim. Koruyucu aile oldum ve ikinci kızıma gelince o çok farklı oldu. Yani bana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm anda bir karşılaşmamız oldu. Sonra onun koruyucu ailesi oldum. Onun yanında sevgi evlerinde kaldığı arkadaşı vardı hiç ailesi olmamış, doğduğundan beri çocuk evlerinde. Ağlamış ’benim de bir ailem olsaydı, keşke koruyucu ailem olsaydı’ diye. Bunu duyduğum zaman çok etkilendim. Bakanlıkla yine il müdürümüzle irtibatlaştık. Sonra onlar da uygun gördüler" dedi.

"Bu dünyada bir eser bırakmak isteyen herkese koruyucu aile olmasını tavsiye ediyorum"

İlknur’un sınava hazırlanma sürecini anlatan Selma Tunalı şöyle konuştu:

"Sınava hazırlanma sürecinde onu mümkün olduğu kadar rahat bırakmaya çalıştım. O da elinden geleni yapmaya çalıştı. Bence büyük başarı 4 yıllık İngilizce bölümü kazanması. Gerçekten çok azimli bir çocuk, çok zeki bir çocuk. Kazandık çocuğu diye düşünüyorum ben. Yani koruyucu aile olmanın bir özelliği de bir çocuk kazanıyorsunuz ve o çocuktan doğan nesli de kazanıyorsunuz. Gerçekten bu dünyada bir eser bırakmak isteyen herkese koruyucu aile olmasını tavsiye ediyorum."

"Kız çocukları için kendi ayakları üzerinde durmanın çok önemli olduğuna inanıyorum"

Koruyucu aile olmanın bir çocuğun hayatını değiştirmek olduğunu anlatan baba Ethem Tunalı, çocuklarına eğitimin önemini de aşıladıklarını belirterek, "Bir çocuğa dokunuyorsunuz. Bir çocuğun hayatını değiştiriyorsunuz. Ben özellikle kız çocukları için kendi ayakları üzerinde durmanın çok önemli olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Ece Nur Öztürk - Tolga Başer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.