POLİTİKA - 15 Ağustos 2025 Cuma 13:11

Şehit aileleri ve gazilerden ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine destek

A
A
A
Şehit aileleri ve gazilerden ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine destek

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, "Devlet büyüklerimiz, siyasi partiler, kurum ve kuruluşlarla en üst seviyede yaptığımız görüşmeler ve bize verilen sözler neticesinde terörden tamamen arındırılmış ‘Terörsüz Türkiye’yi destekliyoruz" dedi.



Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Işık, Dernek Genel Başkanlığı’nda yaptığı açıklamada, aylardır süren tartışmalar sonrasında devlete güvenerek sessiz kaldıklarını belirtti.



"Endişe ve kırmızı çizgilerimizi dile getirdik"


Işık, artık sürecin doğrudan tarafı olarak Türkiye’nin dört bir yanından şehit yakını ve gazilerle bir araya geldiklerini anlatarak, "Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, Millî Savunma Bakanımız Yaşar Güler, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya, TBMM Başkanvekili Celal Adan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Akçay, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyeleri; Feti Yıldız, Muhammed Levent Bülbül, Halil Öztürk, Yücel Bulut, AK Parti Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Başkan Yardımcısı Cüneyt Aldemir, TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, TBMM Millî Savunma Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Çelebi ile görüşmeler yaptık. Süreci kendilerinden dinleme fırsatı bulduk; süreç ile ilgili tereddüt, endişe ve kırmızı çizgilerimizi dile getirdik" diye konuştu.



"Bu bir pazarlık değil, terör örgütü PKK’nın kaybettiğinin en açık göstergesidir"


Bugün gelinen noktada ‘Terörle Mücadele’de terör örgütü PKK’nın silah bırakmak zorunda kaldığını öğrendiklerini aktaran Işık, "Altını çizerek ifade ediyoruz ki; bu bir pazarlık değil, kararlı ve kesintisiz bir mücadelenin sonucunda bitme noktasına getirilen terör örgütü PKK’nın kaybettiğinin en açık göstergesidir. Gazi Meclisimizin çatısı altında kurulan komisyonda tüm partilerden üyelerin yer alması, farklı hassasiyetlerin temsil edilmesi açısından önemlidir. Biz, milletimizi temsil eden Komisyon Üyesi Milletvekillerinin, şehit yakınları ve gazilerin hassasiyetlerini asla unutmayacağına inanıyor, Komisyonda şehit aileleri ve gazilerin temsilcisi olarak bizlerin de bulunmasının sürece katkı sağlayacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.



"Sadece terör örgütü PKK’nın silah bırakmasının bir anlamı olmayacağını vurguluyoruz"


Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine gönderdiği mektuptaki, ’Bu sürecin hiçbir noktasında pazarlığa, müzakereye, tavize, gizli ve süflî girişimlere yer verilmemiştir, bundan sonra da verilmeyecektir. Şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, şehit ailelerimizi ve gazilerimizi incitecek hiçbir adım atılmamıştır ve atılmayacaktır’ ifadesini hatırlatarak, "Kırk yıllık mücadele sonrasında kahraman Mehmetçiğimizin, Jandarmamızın, Emniyet güçlerimizin ve korucularımızın kanı aynı mevzide vatan toprağı ile kucaklaşmış, binlerce yıllık kardeşliğimiz perçinlenmiştir. Terör örgütü PKK çatı bir örgüt olmasına rağmen; PJAK, PÇDK, YPG/PYD/SDG silah bırakmadığı ve terörist faaliyetlerini sürdürdüğü sürece, sadece terör örgütü PKK’nın silah bırakmasının bir anlamı olmayacağını özellikle vurguluyoruz" açıklamasında bulundu.



"Korkumuz sadece teröristlerin cezasız kalmasıdır"


Işık, ülkenin terör belasından arındırılarak ülkenin gücünü ve enerjisini; savunmaya, eğitime ve vatandaşlara yöneltilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:


"Başta Ortadoğu olmak üzere, dünyada yaşanan gelişmeleri ve kapımıza dayanan tehditleri dikkate alarak, ülkemizin terör prangasından tamamen kurtulması, terör belasından arındırılarak gücünü ve enerjisini savunmaya, eğitime ve vatandaşlarımızın refahına yöneltmesi gerektiğinin farkındayız. Telefonun başında, eli yüreğinde, ‘Acaba evladımdan, eşimden yürek yakan bir haber gelecek mi?’ diye bekleyen bizler, bu bekleyişin son bulmasını en çok isteyen kişileriz. Bizler; ölümden, kolumuzun ya da bacağımızın kopmasından, kaybettiğimiz gözümüzle yavrumuzun ve sevdiklerimizin yüzünü görememekten, sağır olan kulağımızın ezanı ya da çocuğumuzun sesini duyamamasından korkmuyoruz. Korkumuz, sadece teröristlerin cezasız kalmasıdır."


Devlet büyükleriyle yapılan görüşmelerde kendilerine sözler verildiğine dikkati çeken Işık, "Terörist başı Öcalan asla yerinden kımıldamayacak, terör eylemine katılanlar cezasız kalmayacak, sokaklarda ellerini kollarını sallayarak dolaşamayacaktır. Şehit ve gazilerimizi kimse unutmasın, incitmesin, onlara ders vermeye kalkışmasın. Ana babaların feryadını, babalarının al bayraklı tabutuna son kez sarılan şehit evlatlarını da kimse aklından çıkarmasın. Bizler; bu topraklarda yaşamanın bedelini kanı ve canıyla ödeyenler olarak vatanın birlik ve bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutuyoruz" diye konuştu.



"Terörden tamamen arındırılmış ‘Terörsüz Türkiye’yi destekliyoruz"


Işık, terörün bitmesini en çok şehit aileleri ve gaziler olarak kendilerinin istediğini belirterek, "Devlet büyüklerimiz, siyasi partiler, kurum ve kuruluşlarla en üst seviyede yaptığımız görüşmeler ve bize verilen sözler neticesinde terörden tamamen arındırılmış ‘Terörsüz Türkiye’yi destekliyoruz. Hassasiyetlerimiz ve bize verilen sözler ışığında sürecin takipçisiyiz. İnanıyoruz ki yıllardır akan kan duracak, acı ve gözyaşı son bulacaktır" açıklamasında bulundu.


Siyasi partilerin sürece ilişkin kendilerine yaptığı açıklamaları, şehit aileleri ve yakınlarına anlatmak adına proje başlattıklarını ifade eden Işık, "7 bölgemizde yapacağımız bir toplantı şeklinde bir proje gerçekleştirdik. Önümüzdeki haftadan itibaren bu toplantımızın ilkini İç Anadolu bölgemizde Konya’dan başlayarak, en son toplantımızı da eğer uygun görürse sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Ankara’da sonlandırmak üzere bir proje gerçekleştirdik. Önümüzdeki hafta başlıyoruz" bilgisini paylaştı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul THY ve Gulf Air ortak uçuş anlaşmasını genişletti Türk Hava Yolları ve Bahreyn’in ulusal havayolu şirketi Gulf Air, mevcut ortak uçuş anlaşmasını genişletti. Genişletilen anlaşması kapsamında, Gulf Air yolcuları artık İGA İstanbul Havalimanı üzerinden Budapeşte, Prag, Venedik, Viyana ve Rize’ye uçabilecekler. Türk Hava Yolları ve Bahreyn’in ulusal havayolu şirketi Gulf Air, mevcut ortak uçuş anlaşmasını genişletti. Anlaşma çerçevesinde Gulf Air yolcuları artık İGA İstanbul Havalimanı üzerinden Budapeşte, Prag, Venedik, Viyana ve Rize’ye uçabilecekler. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Gulf Air ile ortak uçuş anlaşmasının genişletilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "İş birliğimizi derinleştirmekten ve İstanbul’un önde gelen küresel merkez rolünü güçlendirmeye devam etmekten dolayı mutluyuz. Bu genişletilmiş iş birliğinin, gelişmiş bağlantı sayesinde yolcularımız için katma değer sağlayacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. "İstanbul’dan daha fazla şehre ulaşım imkanı" Gulf Air CEO’su Martin Gauss ise "Türk Hava Yolları ile ortak uçuş anlaşmasının genişletilerek, yolculara İstanbul üzerinden Avrupa ve Türkiye genelinde daha fazla destinasyona erişim imkanı sunulduğunun ve seyahat planlamalarında daha fazla seçenek sağlandığının altını çizerek, "İstanbul Havalimanı’nı önemli bir bağlantı merkezi olarak kullanarak, Türk Hava Yolları ile ortaklaşa tek ve sorunsuz bir güzergah üzerinden daha fazla şehre ulaşım imkanı sunuyoruz. Koordineli uçuş programlarımız, bu ortak rotalarda müşterilerimiz için daha sorunsuz bağlantılar ve daha akıcı bir seyahat deneyimi sunmak üzere tasarlandı’’ diye konuştu.
Ankara Yargıtay’dan Sinan Ateş davası için "onama" talebi Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülmesine ilişkin davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini tamamladı. Başsavcılık, davada verilen mahkûmiyet ve beraat kararlarının onanmasını talep etti. Sinan Ateş’i tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar Eray Özyağcı, Suat Kurt ve Vedat Balkaya ile azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Doğukan Çep ile Tolgahan Demirbaş hakkındaki hükümlerin hukuka uygun olduğu tebliğnamede belirtildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Mustafa Uzunlar, Emre Yüksel ve Murat Can Çolak hakkında ise "tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan verilen hapis cezalarının da yerinde olduğunu değerlendirdi ve bu hükümlerin esastan reddi ile onanmasını istedi. Tamamlanan tebliğnamede, bazı sanıklar hakkında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının da değerlendirildiği belirtilirken, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı aktarıldı. Bu çerçevede, beraat hükümlerinin de onanması talep edildi. Başsavcılık, sanık müdafileri ile katılan vekillerinin ileri sürdüğü delil değerlendirmesi, suç vasfı, eksik inceleme ve usule aykırılık iddialarını yerinde görmedi ve yerel mahkeme kararlarının dosya kapsamına, delillere ve hukuka uygun olduğunu ifade etti. Mahkûmiyet kararının ardından avukatlar dosyaya itiraz etti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, itirazı reddetti. Bunun üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, incelemesini tamamladı. Tebliğnamede itirazların esastan reddi ile hükümlerin onanması talep edildi. Davayla ilgili son kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi verecek.
Kocaeli Çayırova’da afete hazırlık eğitimi Kocaeli’de yürütülen "Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi Projesi" kapsamında düzenlenen eğitimlerin 10’uncusu Çayırova’da gerçekleştirildi. İki gün sürecek eğitimlerde Çayırova’daki mahalle gönüllüleri afetlere karşı bilinçlendirilecek. Çayırova Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Soba, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Açılış programında açıklamalarda bulunan Başkan Bünyamin Çiftçi, "Bugün çok önemli bir program vesilesiyle bir aradayız. Ülkemiz afet bölgesinde yer alan bir konumda. Afet denilince hepimizin aklına deprem geliyor ama afetler insan kaynaklı ve doğal kaynaklı olarak ikiye ayrılıyor. Afetlere karşı dirençli toplum ve şehirler oluşturmak da eğitimlerden geçiyor. Bu noktada Büyükşehir Belediyemizin yaptığı çalışma çok önemli. Bizler de Çayırova Belediyesi olarak, okullarımızda ve STK’larımızda bu eğitim çalışmaları sürdürüyoruz" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Soba ise Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi Projesi’nin Büyükşehir, Kocaeli Üniversitesi ve AFAD tarafından yürütüldüğüne dikkati çekerek, vatandaşların bilgilenmesi noktasında çalışmalar düzenlediklerini kaydetti. Soba, "Çok yararlı ve verimli olarak iki günlük bir program düzenlenecek. Hocalarımızın ve kıymetli arkadaşlarımızın vereceği eğitimlerin hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. İki gün sürecek eğitimler kapsamında, Çayırova’daki mahalle gönüllüleri afetlere karşı bilinçlendirilecek.
Muğla Muğla Büyükşehir’den yerel kalkınmaya katkı Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Köyceğiz Beyobası’nda hayata geçirilen ‘Alım Garantili Süs Bitkisi Üretimi Projesi’, yerel kalkınma, kooperatifçilik ve kadın emeğini odağına alan örnek bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Proje kapsamında Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi desteklenerek, üreticilerin emeği belediyenin hizmet kapasitesiyle buluşturuldu. Daha önce süs bitkisi üretimi yapmamış kooperatif ortağı üreticilere verilen kapsamlı eğitimlerle, bölgede profesyonel süs bitkisi üretimine geçiş sağlandı. 30 üreticiye doğrudan destek, kadın emeği ön planda Projeden 14’ü kadın olmak üzere toplam 30 üretici doğrudan faydalanırken, üretim sezonu boyunca bölgede yaklaşık 70 kadına iş imkânı sağlandı. Böylece proje, yalnızca tarımsal üretimi değil, aynı zamanda kadın istihdamını ve yerel ekonomiyi de güçlendirdi. 28 milyon adetlik dev üretim hacmi Toplamda 28 milyon adet süs bitkisi üretilirken, bu üretimin 14 milyon adedi Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınarak kent genelindeki peyzaj çalışmalarında kullanıldı. Alım garantisi sayesinde üreticiler için sürdürülebilir ve güvenli bir gelir modeli oluşturuldu. Üretim alanları turizmle bütünleşiyor Proje kapsamında yalnızca üretim değil, alanın görünürlüğü ve ziyaret edilebilirliği de ele alındı. Sera tabelaları yenilenerek, üretim alanlarının turizm sektörüyle entegrasyonu hedeflendi. Böylece Beyobası’ndaki üretim alanlarının daha dinamik, tanıtıma açık ve ziyaret edilebilir bir yapıya kavuşması amaçlandı. Alım garantisi modeliyle üreticiyi güçlendiren Beyobası Süs Bitkisi Projesi, kooperatifçilik, kadın emeği ve yerel kalkınmayı bir araya getiren örnek projeler arasında yer alıyor. Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şaban Çetin, "Muğla Büyükşehir ile beraber başlamış olduğumuz proje devam etmektedir. İlk yıl 2015 yılında 1 milyon 670 bin adet bitkilerin mevsimlik süs bitkisi ile başladık. Şu anda da 25-26 seramızda üretim yapmakta devam etmekteyiz. Üretim şekillerimiz mevsimlik çiçeklerimiz var saksıda. İbireli ağaç gruplarımız var. Üretime devam ediyoruz. Muğla Büyükşehirimizin yılda iki defa alım garantili sözleşme yapıp, bu yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden üretim yapıyoruz. Ve üretmiş olduğumuz bitkiler ve çiçeklerimizi Muğla’nın talep ettiği, Muğla’nın Büyükşehir alanlarına götürüp, Muğla Büyükşehir’e beraber, Muğla Büyükşehir’e işlerle dikiyorlar" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Buket Kallem, "Alım garantili süs bitkisi projemiz için buradayız, Beyobası’ndayız. Büyükşehir Belediyesi olur olmaz, ilk yaptığımız projelerden bir tanesi buydu. Bugün de katlanarak devam ediyor. Sayın Başkanımız Ahmet Aras’ında önderliğinde, sera sayılarımız ve üretici sayılarımız artarak devam ediyor. Bugün 27 seraya ulaşmış durumdayız. İlk başta bizim bir amacımız vardı. Bütün kooperatifleri kendi konularında özelleştirmek ve gerçekten kaliteli üretim yapabilecek hale getirmekte öncelikle. Biz bu sayıya Muğla’da artık ulaştık. 52 tane kooperatif, birlik, bu tarz tarımsal üretim yapan tesislerle ya da kooperatiflerle, bütün yapılarla, STK’larla bir araya geldik. Bu desteklemelerimizin her türlü desteklememiz vardı. Yani süt tankı, yöresel ürünler, zeytin, badem tesisleri, organik üretim, yani aklınıza gelebilecek her konu şarap, sirke, pekmez. Bunların hepsi bizim bu üretim faaliyetlerimiz içerisindeydi. Sonrasındaki amacımız da birlik haline gelebilmekti. Bir kooperatif birliği, bir güç birliği yapısı oluşturabilmekti. Biz buna da ulaşmış durumdayız. Bu yapımızla birlikte, kooperatif güç birliğimizle, 7 ülkeye ihracatımızı da yaptık. Üretim kapasitelerimizi de arttırdık. Markalı üretimlerimizi de yaptık. Aynı zamanda da kaliteli üretim yapabilmek için laboratuvarımızı da kurduk. Burada bir organizasyon yapısı var. Bu bir başarı örneği. Başından sonuna kadar Büyükşehir desteğiyle ve vatandaşımızın, burada özellikle kadın üreticilerimiz var, kadın üreticilerimizin katılımıyla bir model oluşturuldu ve güçlü bir kooperatifleşme örneği oldu burası. Şu anda üreticilerimizin birçoğu kadın ve sadece Büyükşehir Belediyemize değil, birçok kurumlara ve özel sektöre de satış yapmaktalar. Yüzüncü Yıl Gıda Analiz Laboratuvarımızın da en büyük amacı, yerel üreticimizi desteklemek hem de bütün bu kooperatif, birlik, STK gibi tarımla uğraşan yapıları desteklemekti. Vatandaşlarımıza hayırlı olsun" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, projeye ilişkin değerlendirmesinde, Beyobası’nda hayata geçirdiğimiz alım garantili süs bitkisi projesi, yerel üretimi destekleyen, kooperatifleri güçlendiren ve üreticinin emeğini güvence altına alan önemli bir çalışma olduğunu, bu yaklaşımın hem yerel kalkınmaya katkı sunduğunu, hem de belediyenin ihtiyaçlarını yerel üreticilerden karşıladığını açıkladı.