EKONOMİ - 25 Mayıs 2025 Pazar 12:32

Sigorta destekli güvenli konut: QFlats

A
A
A
Sigorta destekli güvenli konut: QFlats

MHR GYO’nun hayata geçirdiği QFlats projesinin işbirliği töreni Quick Tower’da gerçekleşti. Kurtköy’de yükselecek 347 konutluk projede temel atma töreni ise 28 Mayıs’ta yapılacak. Alanlarının lider markalarıyla kurulan güçlü konsorsiyum, projeye güven ve kaliteyi aynı anda taşıyor.


QC İnşaat’ın MHR GYO ile hayata geçirdiği QFlats projesi, Quick Tower’da gerçekleşen törenle kamuoyuna tanıtıldı. Kurtköy’de yükselecek olan proje, deprem mühendisliği analizleri, bina tamamlama sigortası ve kurumsal denetim süreçleriyle desteklenen öncü bir iş birliği modeli sunuyor. Gayrimenkul geliştirmesini MHR GYO, inşaat müteahhitliğini ise Türkiye’nin köklü firmalarından Tepe İnşaat üstleniyor. Deprem teknik analizleri Allianz Teknik, bina tamamlama sigortası Quick Sigorta, Quick Sigorta adına proje koordinasyonu QC İnşaat tarafından yürütülürken, inşaat tüm riskler ve sorumluluk sigortaları ise Corpus Sigorta tarafından sağlanıyor. Proje yönetimi Entegre Proje Yönetim, mimari tasarımı ise Tago Architects tarafından gerçekleştiriliyor.



"Güvence sunduğumuz projelerle Ordu’dan Ankara’ya kadar depreme dayanıklı yapılar için çalışıyoruz"


Atılan imzaların bir yapı projesinde nçok daha fazlasını temsil ettiğini ifade eden Maher Holdin CEO’su Levent Uluçeçen, "Sadece bir konut projesi başlatmıyoruz; aynı zamanda geleceğimiz için bir sorumluluk üstleniyoruz. QFlats, güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları üretme vizyonumuzun bir yansıması. Bu vizyonu yalnızca QFlats’te değil; Türkiye’nin dört bir yanında, bina tamamlama sigortası teminatıyla destekleyeceğimiz projelerde de uygulamayı hedefliyoruz. Yapımı başka firmalarca üstlenilen ama bizim güvence sunduğumuz projelerle Ordu’dan Ankara’ya kadar depreme dayanıklı yapılar için çalışıyoruz.


Çünkü biz inanıyoruz ki, güvenli konut yalnızca bir mühendislik meselesi değil; aynı zamanda kurumsal bir güven modeliyle desteklenmesi gereken toplumsal bir sorumluluktur. Bina tamamlama sigortası gibi hayati bir güvencenin QFlats gibi projelere entegre edilmesi, hem sektörün hem toplumun dönüşümüne katkı sağlıyor. Bu modeli yaygınlaştırmak sadece bizim değil, tüm sigorta sektörünün ortak görevi" değerlendirmesinde bulundu.



"Türkiye’nin konut üretim süreçlerini daha güvenli hale getirebiliriz"


QFlats’ın doğrudan bir kentsel dönüşüm projesi olmadığını belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, "Hem güvenli konut üretimi hem de ön ödemeli konut satış süreçlerinde örnek alınması gereken bir modeldir. Bina tamamlama sigortası yalnızca bir poliçe değil, bütünsel bir güvenlik ve denetim sistemidir. Doğru proje yönetimi, sağlam teknik altyapı, güvenilir finansal analiz ve şeffaf mimari süreçlerle birlikte çalışır. Bu yaklaşım; yükleniciden yatırımcıya, konut alıcısından kamuya kadar tüm tarafların haklarını ve sorumluluklarını koruyan bir yapıyı ifade eder. Türkiye’de bu modeli hayata geçiren ilk sigorta şirketiyiz. Aynı zamanda uzun süredir dile getirdiğimiz gibi, biz inanıyoruz ki depremin sigortası kentsel dönüşümdür; kentsel dönüşümün sigortası ise bina tamamlama sigortasıdır. Kentlerimizi dirençli yapılarla buluşturmak zorundayız. Tüm sigorta sektörünün katılımıyla bu modeli yaygınlaştırarak, Türkiye’nin konut üretim süreçlerini daha güvenli, daha denetlenebilir ve sürdürülebilir hale getirebiliriz" diye konuştu.



"QFlats, bilinçli adımların ve uzun vadeli vizyonun sonucudur"


"Deprem, rüzgar ya da yağmur kadar doğal bir olay" diyen Allianz Teknik Direktörü Ceyhun Eren, sözlerine şöyle devam etti:


"Mesele, bu doğallıkla nasıl yaşayacağımızı bilmekte. Bugün artık depremle yaşamanın bilincindeyiz. Önemli olan, yapıların güvenliğini bilimsel yöntemlerle test etmek ve bu güvenliği belgeleyebilmektir. Allianz Teknik olarak QFlats projesinde daha ilk adımdan itibaren risk mühendisliği perspektifini tasarım ve uygulama sürecine entegre ettik, deprem performans analizlerini gerçekleştirdik. Güvenli tasarımın, doğru uygulanmış mühendislik çözümlerinin ve sürdürülebilirliğin önemini anlatmak için buradayız. QFlats, bilinçli adımların ve uzun vadeli vizyonun sonucudur. Biz de Allianz Teknik olarak, bilinçli adımların güvenli yapılar ve dayanıklı şehirler inşa edeceğine inanıyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek akredite deprem laboratuvarı olarak bu projede yer almak bizim için teknik kadar toplumsal bir sorumluluk anlamı da taşıyor."



"QFlats, titizlikle uyguladığımız yüksek standartlı projelerden biri olacak"


Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve Türk milletinin bu gerçekle yaşadığını aktaran Tepe İnşaat Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Vedat Köse, "Bu nedenle geliştirdiğimiz tüm projelerde, tasarımdan uygulamaya kadar her aşamada maksimum hassasiyet gösteriyoruz. Quick Tower gibi önemli bir projede hem müteahhit hem proje koordinatörü olarak edindiğimiz deneyimin ardından, QFlats’te de paydaş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İstanbul’dan Ankara’ya, yurt dışındaki projelerimize ve özellikle endüstriyel tesislere kadar, yürüttüğümüz tüm işlerimizde güvenlik, sürdürülebilirlik ve regülasyonlara uyum temel prensiplerimizdir. QFlats da bu yaklaşımımızın en güncel örneklerinden biri olacak" ifadelerini kullandı.



"Biz, projeyi sadece inşa eden değil, süreci yöneten, denetleyen ve tüm taraflara güven sunan bir model kurduk"


Güçlü markaların bir araya geldiğinde ortaya çok daha güçlü bir işbirliği çıktığını söyleyen Maher Holding İcra Kurulu Başkan Vekili Gökay Erdemoğlu,


"Bugün burada bunun örneğini yaşıyoruz. Başından itibaren projeye katkı sunan tüm paydaşlara gönülden teşekkür ediyorum. Başta kendimiz yaparız mı diye düşündüğümüz işler, profesyonel çözümlerle çok daha doğru bir yapıya evrildi. Tepe İnşaat gibi köklü ve itibarlı bir şirketle çalışmak, Allianz Teknik’in mühendislik denetimleriyle desteklenmek, Entegre Proje Yönetim gibi bir yapıyla süreci yönetmek bu işin hem kalitesini hem güvenini yükseltti. Türkiye’de yaklaşık 425 bin müteahhit var. Ne yazık ki büyük bir kısmı bu işi yeterli uzmanlık ve vizyonla yapmıyor. Oysa biz, projeyi sadece inşa eden değil, süreci yöneten, denetleyen ve tüm taraflara güven sunan bir model kurduk" dedi.



"Performans analizleri Allianz Teknik gibi sektörün öncüsü bir kurum tarafından gerçekleştirildi"


QFlats projesinin MHR GYO olarak gayrimenkul geliştirme vizyonlarının sahada karşılık bulduğu ilk proje olduğuna değinen MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz, "Bu projede, Tepe İnşaat gibi Türkiye’nin saygın müteahhitlerinden biriyle çalışıyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Aynı zamanda deprem performans analizleri Allianz Teknik gibi sektörünün öncüsü bir kurum tarafından gerçekleştirildi. Proje henüz geliştirme aşamasındayken bina tamamlama sigortasının entegre edilmiş olması, hem projeye olan güvenin hem de sektördeki kurumsal iş birliğinin güçlü bir göstergesidir" ifadelerine yer verdi.



"Türkiye standartlarının ötesinde bir iş yapıyoruz"


Projenin sadece kağıt üzerinde değil uygulama aşamasında da dünya standartlarına göre şekillendirildiğini söyleyen QC İnşaat Genel Müdürü Emin Murat Kan, "Tago Architects’in mimari tasarımları, Allianz Teknik’in deprem mühendisliği desteğiyle tasarımımızın güvenliği en üst düzeyde test edildi. Uygulamada ise Tepe İnşaat gibi saygın bir müteahhit ile ilerliyoruz. Entegre Proje Yönetim’in denetim süreçleri, Quick Sigorta bina tamamlama sigortası ve Corpus Sigorta’nın önleyici sigortacılık süreçleriyle bu projeyi Avrupa standartlarında bir referans noktası olarak görüyoruz. Türkiye standartlarının ötesinde bir iş yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.



"Kentsel dönüşüm projelerinde güven sorununu çözmek sektörün tamamı için fayda üretir "


Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, 2018’den bu yana bina tamamlama sigortasıyla bu projelerde yer almaya çalıştıklarını kaydederek, "Henüz proje başlamadan sigorta güvencesiyle yola çıkmak, yalnızca yatırımcıyı değil; ön ödemeli satış yapan projelerde alıcıyı ve sürecin bütününü güvence altına almak anlamına gelir. Ön ödemeli konut satışlarında ve kentsel dönüşüm projelerinde güven sorununu çözmek, sadece bireysel tüketiciler ve hak sahipleri için değil; yapı sektörünün tamamı için fayda üretir. QFlats gibi projeler, bu yaklaşımın somut ve uygulanabilir karşılığıdır. Quick Sigorta olarak bu süreçte öncü olmaktan ve bina tamamlama sigortasını yalnızca bir teminat aracı değil; sistem, süreç ve güven yönetimi olarak tanımlamaktan gurur duyuyoruz" dedi.


Öte yandan, 28 Mayıs’ta atılacak olan temel ile başlayacak projenin teslim işlemi 2027 yılında gerçekleştirilecek.




Sigorta destekli güvenli konut: QFlats

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.