POLİTİKA - 16 Temmuz 2025 Çarşamba 23:55

TBMM Genel Kurulu’nda, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi

A
A
A
TBMM Genel Kurulu’nda, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi

TBMM Genel Kurulu’nda, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyan tezkerede şu ifadelere yer verildi:

"İsrail’in hukuk tanımazlığı bugün yüzünü bir kez daha Suriye’de göstermiştir. Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden soykırım, Lübnan ve İran’a yapılan saldırıların ardından bugün de Suriye’nin başkenti Şam’ın hedef alınması, İsrail yönetiminin bölgesel barışı topyekûn tehdit eden bir çatışma stratejisi yürüttüğünü açıkça ortaya koymaktadır.

Uluslararası toplumun müşterek taahhüdü olan Birleşmiş Milletler Şartı’nı ve uluslararası hukukun kural ve prensiplerini ayaklar altına alan İsrail, bir taraftan Suriye’nin toprak bütünlüğünü açıkça ihlal etmekte, diğer taraftan Filistin halkına karşı sürdürdüğü soykırımı dikkatlerden uzaklaştırmaya yönelik yeni bir saldırganlığa girişmektedir.

İsrail’in gerçekleştirdiği bu saldırılar, Suriye’yi ve bölgeyi istikrarsızlaştırma amacı taşımaktadır. Bu noktada uluslararası toplumun anlaşılmaz sessizliği ve etkisizliği İsrail’in bu hukuk tanımaz ve pervasız saldırganlığına cesaret vermektedir. Bu saldırılara karşı tüm insanlıkça güçlü bir tepki verilmediği sürece hem bölgemizde hem de dünyada barış, güvenlik ve istikrar ortamının zarar görmeye devam edeceği aşikardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak; İsrail’in başta başkent Şam olmak üzere Suriye’ye yönelik alçak saldırılarını en sert şekilde kınıyoruz. Uzun yıllar boyunca büyük acılar çekmiş Suriye halkının yanında olduğumuzu yineliyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğimizi, dost ve kardeş Suriye halkının huzuruna kasteden tüm eylemlerin karşısında olduğumuzu en güçlü şekilde vurguluyoruz.

Suriye’deki barış ve istikrarın bölge barışı ve istikrarına da hizmet edeceğini, tersine gelişmelerin ise sadece, varlığını kan ve çatışma üstüne kuran Netanyahu ve ekibine çıkar sağlayacağını ifade ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgemizdeki huzur, istikrar, güven ve barış ortamı için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğimizi ilan ediyoruz. İsrail’in bölgesel krizi derinleştiren ve dünya barışını tehdit eden saldırganlığına karşı uluslararası toplumu sesini yükseltmeye; etkili, tutarlı ve kararlı önlemler almaya bir kez daha davet ediyoruz. Bu çerçevede, bu bildirinin oylanarak kabul edilmesi ve alınan kararın Resmî Gazete’de yayımlanması hususunu Genel Kurulun tasviplerine arz ederim."

Musa Erdoğan

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.