GÜNDEM - 11 Ekim 2024 Cuma 19:20

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, işsizin, kadının, çocuğun ihtiyacı var"

A
A
A
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, işsizin, kadının, çocuğun ihtiyacı var"

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu (Asgari Ücret Komisyonu) olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor” dedi.


TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, konfederasyon genel merkezinde 20 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganlı mitingin yanı sıra asgari ücret, emekli aylıkları, taşeron işçiler gibi konular başta olmak üzere gündeme dair açıklamalarda bulundu.


Atalay, temmuz ayında HAK-İŞ ve DİSK’in de bulunduğu bir toplantı düzenlediklerini ve ortak sorunlarını dile getirerek yol haritası çizdiklerini aktardı. Çizdikleri yol haritası çerçevesinde üç konfederasyonun da Türkiye genelinde belirli çalışmalar yaptığını söyleyen Atalay, bu kapsamda TÜRK-İŞ’in gerçekleştirdiği çalışmalara değindi. Atalay, “TÜRK-İŞ önünde bir çalışma yaptık. Onun dışında Trakya’da geniş kapsamlı bir miting yaptık. Akabinde Zonguldak’ta geniş kapsamlı bir miting yaptık. 81 ilde en azı bin ile 5 bin arasında katılımın olduğu ortaklaşa basın toplantıları yapıldı. Aynısını TÜRK-İŞ’in önünde 20 Ağustos’ta da yaptık. Yine 20 Eylül’de Türkiye’nin bütün iş yerlerinde 2-3 saatlik iş durdurma eylemi yapıldı. Ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yine bir eylem yaptık. Orada aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de Ankara’da ‘Emek Buluşması’ adı altında son yıllarda pek yapılmayan, en son 2013’te yapılan geniş kapsamlı bir miting yapacağız” açıklamasında bulundu.



“Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri mitinge davet ettik”


Atalay, 20 Ekim’de düzenleyecekleri mitinge ilişkin detayları da aktararak, “Bizim aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de burada bizim kendi üyelerimiz olacak. Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri ve emek bileşenlerinin tamamını ayın 20’sinde Ankara’ya davet ettik. Bugüne kadar bize gelen sendikalarımızın yazdığı yazı çerçevesinde Ankara dışından en azından 2 bine yakın otobüs listesi var elimizde. 17-18 kilometre yapıyor 2 bin tane otobüsün hacmi. Toplanma yerimiz demiryollarının önü olacak. Oradan da sabah 09.00’da Tandoğan Meydanı’na hareket edilecek. Mitingde emekli arkadaşımızın birine, bir tane taşeron işçimize ve bir tane asgari ücretli işçimize söz vereceğiz” ifadelerine yer verdi.


Atalay, çalışanların içinde bulunduğu sorunları ve sıkıntıları anlatacakları mitingin ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganıyla gerçekleştirileceğini kaydetti.



“Sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz”


Atalay, mitingde çalışma hayatındaki problemlere değineceklerini ifade ederek, “Burada örgütlenmeden, işten atılmadan, kamu işçilerinin ücret dengesizliğinden, emeklilik bağlanma oranlarından, kayıt dışından, güvenliksiz çalışma ortamından iş kazalarına kadar çok sorunumuz ve problemimiz var. Bizim sendika olarak görevlerimiz bunları kamuoyuna anlatmak. Ülkeyi yönetenlerin bunlarla ilgili müspet bir çözüm bulması gerek. Bugüne kadar bize bununla ilgili ve bizim dışımızdaki sendikalara da şu ana kadar bir dönüş olmadı. ‘Gelin arkadaşlar bununla ilgili ne derdiniz var’ diye bir temasımız olmadı. Benim dışımda da zannediyorum ne DİSK’in ne de HAK-İŞ’in böyle bir teması olmadı. Onun için bu meseleler çözüm bulana kadar biz bu sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz. Onun için 20 Ekim çalışma hayatı için önemli” şeklinde konuştu.



“30 milyona yakın kişi, 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alıyor”


Atalay, emeklilerle beraber ülkede yaklaşık 30 milyon kişinin çok düşük ücret aldığını ifade ederek, “Ülkemizde 30 milyona yakın 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alan insan var. Bunlar emekli, asgari ücretli, aşağı yukarı ülkenin yarısı. Son yıllarda zengin daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyorlar” diye konuştu.



“Asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapıyor”


Aralık ayında toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ilişkin de açıklamalarda bulunan Atalay, “Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Asgari ücretli zamlı maaşını şubat ayında alacak ve daha 4 ay var. 4 ay önceden asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapmaya devam ediyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Asgari Ücret Komisyonundakiler asgari ücretli olacak. Biz orada olmayacağız. Komisyonun başında temsilde Ramazan Ağar olacak. Onun dışındakilerin tamamı asgari ücretli olacak. Bir talebim de basından; bir veya iki tane asgari ücretli verirseniz onları da komisyona zevke alırız haberiniz olsun” dedi.



"Cevdet Yılmaz ve Vedat Işıkhan ile görüşmeler oldu"


Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Atalay, sorunlara yönelik hükümet yetkilileriyle görüşüp görüşülmediği sorusu üzerine, “Cevdet Bey’le, Çalışma Bakanıyla görüşüldü. Maliye Bakanlığına ne bir randevu talebim oldu, ne bir görüşme talebim oldu. Bir şey çıkmayacağını bildiğim için o tarafa hiç bakmıyorum. Müspet bir dönüş yok” dedi.



“TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor”


Dünyanın her yerinde gelişmekte olan ülkelerde işçilerin bedel ödediğini söyleyen Atalay, “Bunları ödemekten yorulduk. Onun için diyoruz ya öyle zordayız ki bu kelimeyi zor anlatırsın. Özellikle bu TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor. Öyle bir noktaya geldik ki, geçen sene bu vakitler peynir 130 liraydı, 600 lira oldu. Bizde karnımızı nasıl doyururuz ona bakıyor insanlar. Yani güçlerimizi birleşmediğimiz müddetçe biz bu işin altından kalkamayız. Biz sporda sendikalı değilsek, biz sendikalı bir basında örgütlü değilsek bu meseleleri bugüne kadar zor anlattık ve zor anlatmaya devam ederiz. Asgari ücret, geçim ücreti oldu ülkemizde. Ki asgari ücret kamuyu hiç ilgilendirmiyor. Özel sektörü ilgilendiren bir rakam. Ama burada kamu, devlet bu işin önünden gidiyor” diye konuştu.



“Anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı var”


Anayasa tartışmalarına ilişkin de konuşan Atalay, anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları söyledi:


“Hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor. Bu ilçenin yüksek hakem kurulunda da böyle. 8 tane üye var. Geçen konuşulan şu, ‘Hafta tatili, pazar günü kaldırılmalı mı?’. Yüksek hakem kurulunda konuşuluyor. Bu ne? İşte orada eksik bir temsil var. Onun için burada işçinin bir anayasaya ihtiyacı var. Ya da kanunu değiştirsinler bizle ilgili. Anayasa değişmiyorsa da 7 sene mahkeme sürüyor, 8 sene mahkeme sürüyor. Örgütleniyoruz, bizi kapının önüne koyuyorlar. Ne hakkını alıyorsun, ne sendika kalıyor, ne işçi kalıyor. Bununla ilgili bir kanun değişikliğine ihtiyaç var.”



“Asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak”


Gücün patronların ve zenginlerin elinde olduğunu kaydeden Atalay, “Görevini yapan düzgün zenginler var mı, var. Görevini yapan işverenler var mı, var. Ama inanın sayıları o kadar az ki, bize 17 bin lirayı, 20 bin lirayı çok fazla gören zenginler var. İmkan olsa bizi kuru ekmeğe, bir tas çorbaya çalıştıracak adamlar var. Yani bizi yok sayıyorlar. Bu kafa benim ülkemde var. Dün de vardı, bugün de var. Öyle gemiyi götüremezsin. Öyle bir ülkede huzur bulamazsın. Öyle bu ülkede barış bulamazsın. Denesin, kendi 17 bin lirayı, 20 bin lirayı alsın bir hafta geçinsin bakalım göreyim ne oluyor? Ona göre karar versin. Onun için asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak. Toplanacaklar, buraya gelecekler, bir karar alacaklar. Aldıkları karara uyacağız” dedi.



TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, işsizin, kadının, çocuğun ihtiyacı var"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.