SAĞLIK - 08 Şubat 2025 Cumartesi 10:27

Türk Kızılay 2025 yılında 3 milyon ünite kan bağışı hedefliyor

A
A
A
Türk Kızılay 2025 yılında 3 milyon ünite kan bağışı hedefliyor

Geçtiğimiz yıl ülkemizin kan ihtiyacının yüzde 97’sini karşılamayı başaran Türk Kızılay, 2025 yılında ulusal çapta 3 milyon ünite kan bağışına ulaşmayı hedefliyor. Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Günün birinde kendimiz ya da sevdiklerimiz için kana ihtiyaç duyabiliriz. Bu yüzden zorlu kış aylarında ve yaklaşan Ramazan’da kan ile ilgili sıkıntı yaşamamamız için kan bağışında bulunmayı ihmal etmeyelim" dedi.


Türkiye’nin kan ihtiyacının "güvenli ve düzenli kan bağışı" yoluyla sağlanması için çalışmalarını yürüten Türk Kızılay, 2024 yılında 2.7 milyon ünite kan bağışına ulaşarak ülkemizin kan ihtiyacının yüzde 97’sini karşılamayı başardı. 2025 yılında 3 milyon kan bağışını hedefleyen Kızılay, kış aylarında kan bağışının mevsimsel olarak azalması nedeniyle stoklarında bir düşüşü önlemek için 18-65 yaş arasındaki vatandaşlara kan bağışı çağrısında bulundu. Türk Kızılay, hastanelerin tüm gruplarda kan ve kan bileşeni ihtiyacını yüzde yüz oranında karşılamaya yetecek stok seviyesini korumak için günlük 9000 ünite kan bağışı alma hedefiyle çalışıyor. Her gün yaklaşık 1200 hastanenin kan ve kan bileşeni ihtiyacını karşılayan Kızılay, 2025 yılında ulusal çapta 3 milyon ünite kan bağışına ulaşmayı hedefliyor. Kan uzun süre stoklanamayan bir tedavi aracı olduğu için Kızılay, yılın 365 günü aynı oranda kan bağışını koruma hedefiyle çalışıyor.


Genel Başkan Yılmaz: "Kış aylarında ihmal etmeyelim"


Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biliyoruz ki kan, yerine başka hiçbir şey koyamadığımız bir tedavi aracı. Her birimiz günün birinde kendimiz ya da sevdiklerimiz için kan ihtiyacı duyabiliriz. Özellikle acil durumlar söz konusu olduğunda, kan bağışlarının toplanmış, test edilmiş ve hastanelere sevk etmeye hazır şekilde stoklarımızda bekliyor olması gerekiyor. Bunun sürekliliği ise düzenli kan bağışçılarımızın artmasıyla mümkün. Unutmayalım, bir ünite kan üç kişiyi hayata bağlıyor. Bu yüzden zorlu kış aylarında ve yaklaşan Ramazan ayı öncesinde kan bağışında bulunmayı ihmal etmeyelim diyoruz ve vatandaşlarımızı düzenli kan bağışında bulunmaya davet ediyoruz" dedi.


En çok kan bağışı 20 yaş grubundan


Türk Kızılay, 2024 yılında toplamda 2.3 milyon bağışçıdan 2.7 milyon ünite kan bağışına aldı. Kan bağışlayanların yüzde 87’sini erkekler, yüzde 13’ünü ise kadınlar oluşturdu. Genç nüfusta devam eden kan bağışı farkındalığının bir sonucu olarak 2024 yılında da en çok kan bağışında bulunan yaş grubu 113 bin üniteyle 20 yaş oldu. Eğitim durumuna göre en fazla kan bağışı, bağışçıların yüzde 34’ünü oluşturan lise mezunları ile yüzde 21’ini oluşturan üniversite mezunlarından alındı.


2024’ün kan bağışı şampiyonu Isparta oldu


2024 yılında en yüksek kan bağışı alınan iller sırasıyla İstanbul (511 bin 183 ünite), Ankara (211 bin 012 ünite) ve İzmir (154 bin 784 ünite) oldu. Kan bağış rakamları nüfus etkisinden arındırıldığında ise bağış oranı en yüksek şehir yaklaşık yüzde 11’le Isparta oldu. Isparta’yı yüzde 10’la Erzincan ve yüzde 9’la Gaziantep izledi.


Kan bağışı için 15 dakika ayırmak yeterli


Türk Kızılay "Birbirimize Candan Bağlıyız" sloganıyla yürüttüğü kan bağışı kampanyası kapsamında, 18-65 yaş arası sağlıklı her bireyi düzenli kan bağışıyla hayat kurtarmaya çağırıyor. Kan bağışlamak isteyen vatandaşlar, en yakın Kızılay Kan Bağışı noktasına giderek form doldurduktan sonra doktor kontrolünde yapacağı kan bağışıyla 15 dakika içinde kan dostları arasına katılabiliyor. Erkekler 3 ayda bir, kadınlar 4 ayda bir kan bağışında bulunabiliyor.



Türk Kızılay 2025 yılında 3 milyon ünite kan bağışı hedefliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Ramazan Bayramı’nda sağlıklı beslenme önerileri Kütahya’da diyetisyen Sümeyye Korkmaz, Ramazan Bayramı’nda sağlıklı beslenme konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Kahvaltının günün en önemli öğünlerinden biri olduğunu belirten Korkmaz, kahvaltıda yumurta, peynir, zeytin ve yeşilliklerin mutlaka yer alması gerektiğini söyledi. Kolesterol hastalarının daha az yağlı beyaz peynirleri tercih etmesinin faydalı olacağını vurguladı. Su tüketiminin önemine dikkat çeken Korkmaz, suyun yemek esnasında değil, gün içinde ara ve ana öğünler arasında tüketilmesinin sindirimi kolaylaştıracağını ifade etti. Günlük su tüketiminin kilo başına 35-40 mililitre olması gerektiğini belirtti. Ayrıca, uzun vadede mideye aşırı yüklenmemek için yağlı yiyecekler yerine daha az yağlı, bitkisel yağ içeren besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Öğle yemeklerinde daha az yağlı sebze yemeklerinin ve kuru baklagillerin tercih edilmesini öneren Korkmaz, et grubunun da dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, sarma ve baklava gibi besinlerin ölçülü şekilde tüketilebileceğini ifade etti. Örneğin, ekmek grubu yerine 6-7 adet sarma tercih edilebileceğini veya iki dilim baklava ile dengeli bir öğün oluşturulabileceğini söyledi. Özellikle şeker hastalarının baklava gibi şerbetli tatlılardan kaçınması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, kan şekeri normal olan bireylerin ise porsiyon kontrolüne dikkat ederek bu tatlıları tüketebileceğini belirtti. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıların besin değeri açısından daha sağlıklı bir alternatif olduğunu ifade etti. Günlük tatlı tüketiminin iki porsiyonu geçmemesi gerektiğini söyledi. Aşırı tuzlu ve şekerli gıdaların tüketilmesi durumunda vücudun su tutmasını önlemek için su tüketiminin artırılması gerektiğini belirten Korkmaz, çay ve kahve tüketiminin su alımıyla dengelenmesi gerektiğini dile getirdi. İçilen her fincan çay veya kahveye karşılık en az bir bardak su içilmesinin önemli olduğunu söyledi. Hareketin sindirimi kolaylaştırdığını ve yağ yakımını desteklediğini belirten Korkmaz, bayram ziyaretlerinde asansör yerine merdiven kullanılmasını ve mümkün olduğunca yürüyerek ziyaretlerin gerçekleştirilmesini önerdi. Evde yapılabilecek egzersizlerin de faydalı olacağını vurgulayan Korkmaz, ortalama 40-45 dakika süren egzersizlerin yağ yakımını başlatmada etkili olacağını belirtti. Diyetisyen Sümeyye Korkmaz, sağlıklı bir bayram geçirmek için dengeli beslenme, su tüketimi ve düzenli hareketin önemine dikkat çekerek, porsiyon kontrolü yaparak bayramın keyfinin sağlıkla çıkarılabileceğini söyledi.