EĞİTİM - 25 Aralık 2024 Çarşamba 14:28

Türk yükseköğretiminde akredite olan programların sayısı artıyor

A
A
A
Türk yükseköğretiminde akredite olan programların sayısı artıyor

Türkiye’de en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116, akredite olan toplam program sayısı ise bin 209 oldu.


Türkiye, 208 üniversitesi, 185 bin akademisyeni ve 350 bini uluslararası olmak üzere 7 milyonu aşkın öğrencisiyle yükseköğretim alanında dünyada önemli bir ülke konumunda bulunuyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kapasite artışıyla birlikte kalitenin de en üst seviyeye ulaşması için çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de akredite olan programların sayısı günden güne artarken, 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’na göre 2023 YKS Kılavuzu’nda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116 oldu. Akredite olan toplam program sayısı ise bin 209 olarak gerçekleşti. 42 üniversite, 10 ve üzerinde akredite lisans programına sahip bulunuyor. Yıllara göre bakıldığında ise üniversitelerin akredite lisans program sayısı ortalaması 2018’de yüzde 6,89 iken, 2023 yılında 10,42’ye ulaştı. Bu oran 2022’de 9,46 olarak gerçekleşmişti. Türkiye’de akredite lisans programı sayısının en yüksek olduğu üniversite, 56 programla İstanbul Gelişim Üniversitesi olurken, onu 55 programla Sakarya Üniversitesi, 42 programla Hacettepe Üniversitesi takip etti. Atatürk Üniversitesi 41 programla dördüncü, Ege Üniversitesi 39 programla beşinci, Erciyes Üniversitesi 35 programla altıncı, İstanbul Teknik Üniversitesi 34 programla yedinci, Başkent Üniversitesi 33 programla sekizinci, Yıldız Teknik Üniversitesi 31 programla dokuzuncu, İstanbul Medipol Üniversitesi 29 programla 10. sırada yer aldı.



Yeni açılacak doktora programlarına akreditasyon şartı getirildi


YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK olarak önümüzdeki dönemde bir taraftan kapasiteyi artırmaya devam ederken, diğer taraftan da kalite odaklı anlayışı yükseköğretim sisteminin merkezine yerleştirme çabalarının kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Özvar, şu değerlendirmelerde bulundu:


“Kurumsal vizyonumuzu oluşturan bütün hususlar, uygulamakta olduğumuz kalite odaklı anlayışın birer sonucudur. Üniversitelerimizde de benzer bir anlayışın hâkim olmasına özel önem veriyoruz. Bu anlayışla üniversitelerimizi kalite süreçlerine uyum sağlamaları yönünde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürekli olarak teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz. Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite program sahibi olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi akademik birimler kurmak için de önümüzdeki dönemde akreditasyon şartı getiriyoruz. Bu girişimimiz yükseköğretimde kaliteyi önceleyen anlayışımızın bir yansımasıdır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz.”



“Uluslarararası öğrencilerin sayısı kadar kalitesinin de artması önceliğimiz”


Özvar, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakipleri ortaya çıkacaktır. Yükseköğretim kurumları olarak bu rekabete şimdiden hazırlanmamız gerekmektedir. Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir.”


Akreditasyon, YÖK Başkanlığı tarafından belirli bir alanda önceden belirlenmiş akademik ve alana özgü standartların bir yükseköğretim programı ve yükseköğretim kurumu tarafından karşılanıp karşılanmadığını ölçen değerlendirme ve dış kalite güvence sürecidir. YÖK tarafından 2019 yılından bu yana yürütülen “Üniversite İzleme ve Değerlendirme” çalışmaları çerçevesinde üniversitelerin gelişimini izlemek ve değerlendirmek amacıyla her yıl Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu yayımlanıyor.



Türk yükseköğretiminde akredite olan programların sayısı artıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kar kalınlığı 1 metreyi aştı Bartın’da aniden bastıran kar ve dolu, hayatı olumsuz etkiledi. Kar kalınlığı 1 metreyi aşarken, bir cenaze ise yoğun kar yağışı nedeniyle güçlükle defnedildi. Bartın’da kent merkezinde, köylerinde ve bazı ilçelerinde kar yağışı etkili oldu. Aniden bastıran kar yağışı ve dolu hayatı olumsuz etkiledi. İl merkezi ve yakın köylerde dolu ve karla karışık yağmur şeklideki yağışlarla, yollar kısa süreliğine beyaza büründü. Yağışların ardından açan güneş ile kar erirken yaşam normale döndü. İl merkezine, Ulus ilçesine bağlı yüksek belde ve köylerde ise yoğun kar yağışı ise etrafı beyaza bürüdü. Kar kalınlığı köylerde 25 santimetreyi, bazı bölgelerde ise 1 metreyi geçti. Cenazeyi güçlükle defnettiler Ulus ilçesine bağlı Hasanören köyünde ise bir cenaze, yoğun kar yağışı nedeniyle güçlükle defnedildi. Cenaze öncesi karla kaplı yollar iş makineleri tarafından açılırken, devam eden yağış ve tipi nedeniyle yollar yeniden kapandı. Cenazeye katılmak isteyenlerin bazılarının araçları yolda kaldı. Köylülerin ve diğer sürücülerin yardımıyla vatandaşlar cenazeye katılabildi. Köy yolları kısa süreliğine ulaşıma kapandı Kar kalınlığının 1 metreyi aştığı kırsal bölgelerde yollar ulaşıma kapandı. Kapanan köy yollarında ve köy içlerinde il özel idaresi ekipleri, iş makineleri yardımıyla yoğun bir çalışma yürüttü. Karla ekiplerinin başarılı mücadelesi ile yollar yeniden ulaşıma açıldı Karayolları da zaman zaman ulaşıma kapanıyor Bartın-Zonguldak ve Bartın Karabük karayollarının yüksek kesimlerinde ise devam yoğun kar yağışı nedeniyle ulaşımın güçlükle sağlanırken, zaman zaman ulaşıma kapanan karayollarında ekipler tuzlama ve kar küreme çalışmalarının sürdüğü öğrenildi
Malatya Malatya’da 11 bin 367 konut ve 128 iş yeri için kura çekimi yapıldı Malatya’da 11 binden fazla konut ve 128 iş yeri hak sahiplerine teslim edildi. Hatay’da gerçekleştirilen son anahtar teslim töreniyle "Asrın İnşa Seferberliği" kapsamında inşa edilen konut ve iş yerleri hak sahiplerine teslim edildi. 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin ardından başlatılan "Asrın İnşa Seferberliği" kapsamında yapımı tamamlanan 455 bin konut ve iş yeri hak sahiplerine teslim edildi. Son anahtar teslim töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılımıyla Hatay’da gerçekleştirildi. Malatya genelinde ise yıl sonu itibarıyla 62 bin 540 konut, 13 bin 32 köy evi ve 4 bin 88 iş yeri olmak üzere toplam 79 bin 660 konut ve iş yeri hak sahiplerine teslim edildi. Hatay’daki törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı bağlantıyla Malatya’nın Battalgazi ilçesi Göztepe Mahallesi 39. Rezerv Alanı’ndan 11 bin 367 konut ve 128 iş yeri için kura çekimine katıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde TOKİ tarafından 11 ilde inşa edilen konut ve iş yerlerinin teslim süreci tamamlandı. Hatay’da düzenlenen törene 55 bin 681 hak sahibi katılırken, Malatya Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti ve MHP milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı, siyasi parti temsilcileri ve kurum müdürleri de törende hazır bulundu.