GÜNDEM - 17 Nisan 2025 Perşembe 16:35

ÜNİPERSEN’den YÖK önünde siyah çelenkli basın açıklaması

A
A
A
ÜNİPERSEN’den YÖK önünde siyah çelenkli basın açıklaması

Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) üyeleri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kapısına siyah çelenk bırakarak basın açıklaması yaptı.


ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, YÖK önünde düzenlenen basın açıklamasında üniversite personelinin tahin haklarına ilişkin sorunları dile getirdi. Güzel, YÖK’ün önüne aslında teşekkür etmek için geleceklerini fakat üniversite personelinin mevcut sorunlarının çokluğu nedeniyle bunu yapamadıklarını belirtti. Güzel, "Yükseköğretim Kurulu gerçekten üniversitelerde görev yapan üniversite idari personelinin hakkını, hukukunu gözetir, mevcut sorunlarını çözer, idari personelin çalışma ortamlarını 2025 yılı Türkiye’sine yakışır şekilde olması için üzerine düşeni yapar. Biz de o zaman gerçekten ‘Yükseköğretim Kurulu hem akademisyeni, hem öğrenciyi, hem de üniversite idari personelini sahipleniyor ve bu kişilerin sorunlarının çözümü için üzerine düşeni yapıyor’ deriz. Gerektiğinde de burada teşekkür konuşmasını da yaparız" diye konuştu.



"Üniversite personelinin tayin sorununa ilişkin YÖK’ten bir açıklama yok"


Güzel, memur toplu sözleşmelerinde görüşülen ve karara alınan üniversite idari personelinin tayin sorununa ilişkin de bir yılı aşkın zamandır YÖK’ün çalışma başlattığını hatırlatarak, "Ortada ne bir yönetmelik var, ne bir usul esas var ne de bu kişilerin nereye ne şekilde gideceği, hangi aralıklarla bu sistemini işleyeceği ve hangi kişilerin mağduriyetinin bir nebze ortadan kalkacağı yönünde YÖK’ten bir açıklama yok. Sosyal medyasında ve web sitesinde de açıklama yok. Kurumlara gönderilen bir yazı var. Bu yazı da en az idari personelden yani üniversitelerdeki daire başkanlıklarındaki kişilerin önüne düşüyor. Bunu okuyan kişiler, bu yazıyla iş ve işlem tesis etmek isteyen kişilerin bile en az yarısı sendikamızı arayarak ’Yükseköğretim Kurulu acaba burada şunu mu demek istedi? Yükseköğretim Kurulu acaba bu yazıyla şu sistemi mi inşa etmek istiyor’ diye bize soruyorlar. Aslında bu sorunun muhatabı biz değil YÖK" açıklamasında bulundu.



"Yüksek öğretim tazminatının ödenmesi için biz mücadeleye devam edeceğiz"


Üniversitelerin en büyük sorunlarından birinin yüksek öğretim tazminatı olduğunu söyleyen Güzel, "Yüksek öğretim tazminatının idari personele ödenmesi, geliştirme ödeneğinden idari personelin de yararlanması. Bir kurumda akademisyen ne kadar kurumu geliştiriyorsa, idari personel de yaptığı iş ve işlemler oranında kurumu geliştirmektedir. Bunun görülmesi için biz mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.



"Bakanda olmayan yetkinin rektöre verilmesi, doğrudan rektörün bu yetkileri suistimal etmesine neden oluyor"


Sınavsız atamalar ve 13B4 görevlendirmelerine ilişkin de konuşan Güzel, "1981 yılında, 83 yılında daha sonrasında güncellemeler yapılmış. Yükseköğretim mevzuatı aslında 1980 darbesi sonrası bir akademisyenin fotoğrafına bakılarak kurgulanan mevzuatlar. Üniversitelerin şu an iş değişimini karşılayan mevzuatlar değil. Sadece akademisyen çalışıyormuş gibi düzenlenen mevzuatlar. Burada rektörlere geniş yetkiler verilmiş. Elbette ki rektörlerin kamu hizmetinin yürütülmesi için bazı yetkilere sahip olması gerekiyor. Ancak Türkiye’de örgütlenmesi olan bir bakanda olmayan yetkinin rektöre verilmesi, doğrudan rektörün bu yetkileri suistimal etmesine neden oluyor" ifadelerine yer verdi.



"13B4 yetkisinden kaynaklı bu sorunların da çözümü için biz mücadelemize devam edeceğiz"


Güzel, rektörün ‘personelin görev yerini değiştirme’ yetkisine ilişkin ise, "13B4 maddesinde diyor ki, bir satır yazı yazmış, 2547 sayılı Kanun’un 13. maddesinde; ’Rektör gerekli gördüğü hallerde personelin yerini değiştirebilir.’ Gerekli gördüğü hal ne açıklanmamış. Hangi zamanlarda, hangi kamu hizmeti işlemediği zaman görevlendirecek belli değil. Bunun yanı sıra 52. maddede atamalarla ilgili hususta fakülte sekreteri, enstitü yüksekokul sekreteri, daire başkanları, bunların tamamında rektör istediği kişiyi fakülte sekreteri, enstitü sekreteri, istediği kişiyi daire başkanı yapabiliyor. Ve bunu da sadece üniversite içerisinden sınırlamıyor. A kurumunda üniversitenin üyesinden haberi olmayan kişileri getirip burada amir konumuna getiriyor. Bunların tamamı rektörlere, aslında kamu hizmetinin daha iyi yürütülmesi için verilen ama şu an amacından sapan yetkilerden kaynaklı, sınavsız kadro yetkilerinden kaynaklı, 13B4 yetkisinden kaynaklı bu sorunların da çözümü için biz mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.


Basın açıklamasının ardından ÜNİPERSEN üyeleri YÖK’ün kapısına siyah çelenk bırakmak istedi. YÖK görevlileri çelengin konulmasına engel olmaya çalışınca kısa süreli arbede yaşandı. Arbede, ÜNİPERSEN yetkililerini çelengi yan kapıya koymasıyla son buldu.



ÜNİPERSEN’den YÖK önünde siyah çelenkli basın açıklaması

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Bayraktar: "2026’da Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde Sakarya Gaz Sahası’nda üretimin iki katına çıkarılacağını belirterek, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2025 yılının son gününde Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos Limanı’nı ziyaret etti. Bakımda bulunan Yavuz Sondaj Gemisi’nde incelemelerde bulunan Bakan Bayraktar, denizlerde görev yapan enerji emekçilerinin yeni yılını kutladı. Türkiye’nin enerji üssü haline gelen Filyos Limanı’nda bir dizi temaslarda bulunan Bakan Bayraktar’a ziyaretinde AK Parti MKYK Üyesi Mesut Özil, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Saffet Bozkurt ve Ahmet Çolakoğlu, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan ile protokol üyeleri eşlik etti. Limanda demirli bulunan ve bakım çalışmaları süren Yavuz Sondaj Gemisi’ne geçen Bakan Bayraktar, geminin helikopter pistinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin enerji vizyonuna dikkat çeken Bayraktar, Karadeniz’de yürütülen doğalgaz üretim çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirtti. Bayraktar, "Şu anda Yavuz gemisinin helikopter pistindeyiz. Kış mevsimi oldukça soğuk bir zaman. Ülkemizin doğal gaz ihtiyacını karşılamak üzere tüm gemilerimizle birlikte Karadeniz’de, Sakarya Gaz Sahası’nda kendi bulduğumuz gazı üretmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu vesileyle sahada görev yapan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz" dedi. "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz". Doğalgazın sanayi ve konutlar için kritik bir yakıt olduğuna işaret eden Bayraktar, "Bugün nüfusumuzun yüzde 85’ine doğalgaz ulaştırıyoruz. Bu kaynakları geçmişte büyük oranda ithalatla karşılıyorduk. 2020 yılında Karadeniz’de yaptığımız keşfin ardından 2023’te üretime başladık. 2025 yılı bizim için önemliydi çünkü ilk fazı tamamladık. Günlük yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgaz üretir hale geldik. Bu da 4 milyon hanenin ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. Osman Gazi Yüzer Üretim Platformu’nun 2026 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi iki katına çıkaracağını vurgulayan Bayraktar, "Bu sahada 20 yıl boyunca aynı lokasyonda kalarak ürettiğimiz gazı vatandaşlarımıza ulaştıracağız. 2028 yılında Osmangazi’nin bir ikizi daha devreye girecek. Daha yüksek kapasiteli olacak bu platformla birlikte Sakarya Gaz Sahası’nda ilk üç fazı tamamlamış olacağız ve 17 milyon hanenin doğal gazını kendimiz karşılar hale geleceğiz" diye konuştu. 2026 yılının petrol ve doğalgaz arama açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağını dile getiren Bayraktar, "Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin yanı sıra altı yeni keşif sondajı yapacağız. Bu çalışmalar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’i kapsayacak. İnşallah yeni müjdelerle milletimizin karşısına çıkacağız" dedi. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" Gabar’daki faaliyetlere de değinen Bayraktar, "Yılın son gününde de Gabar’da hummalı bir çalışma var. Dağlarda, yüzün üzerinde kuyuda 3 bin 500 kardeşimiz görev yapıyor. Diyarbakır’da ise 2026 yılında kaya petrolü üretimine yönelik önemli çalışmalarımız olacak. Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefiyle yolumuza devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Karadeniz’deki deniz ve insansız hava aracı saldırılarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Bayraktar, "Çok ankonvansiyonel gelişmeler bunlar, alışık olmadık saldırı tipleri. Kritik enerji altyapılarımızın güvenliği için uzun süredir çalışıyoruz. Gemilerimiz, boru hatlarımız, trafo merkezlerimiz ve santrallerimiz için ekstra tedbirler almaya devam ediyoruz" dedi.
Bolu Bolu’da yılbaşında 2 bin 778 personel sahada Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yeni yıl tedbirleri kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Kentte yılbaşının huzur ve güven ortamında geçmesi için tüm tedbirlerin alındığını belirten Vali Aydın, "Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone ile sahada olacağız" dedi. Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, yılbaşı öncesinde alınan tedbirleri yerinde incelemek ve personelin yeni yılını kutlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezi’ni ziyaret etti. Burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Vali Aydın, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni yıla girerken öncelikli hedeflerinin kentin huzur ve güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Aydın, vatandaşların yoğun olduğu alışveriş merkezleri, terminaller, meydanlar ve eğlence mekanlarında güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi. "2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır" Alınan güvenlik tedbirlerinin detaylarını paylaşan Vali Aydın, "Milletçe yeni bir yıla girmenin heyecanını ve umudunu paylaşırken; öncelikli hedefimiz, ilimizde bu geçişin huzur, güven ve esenlik içerisinde yaşanmasını sağlamaktır. Vatandaşlarımızın yeni yıl coşkusunu gönül rahatlığıyla karşılayabilmeleri adına Valiliğimiz koordinesinde, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte gerekli tüm saha tedbirleri titizlikle planlanmıştır. Bu doğrultuda alınan tedbirler kapsamında; Vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu alışveriş merkezleri, ulaşım terminalleri, meydanlar ve eğlence mekânları başta olmak üzere, il genelinde güvenlik önlemlerimiz en üst seviyeye çıkarılmıştır. Emniyet ve Jandarma birimlerimizden toplam 2 bin 778 personel, 706 ekip, 660 araç ve 12 drone desteği ile güvenlik, trafik ve asayiş önlemleri alınmıştır. Denetimlerimiz, suçun önlenmesi ve trafik güvenliğinin tesisi odaklı kesintisiz sürecektir" ifadelerine yer verdi. "Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" Gerekli hazırlıkların yapıldığını ifade eden Aydın, "Yılbaşı süresince sağlık hizmetlerinde herhangi bir aksamaya mahal vermemek adına, 178’i acil sağlık hizmetlerinde görevli olmak üzere toplam bin 489 sağlık personelimiz her türlü acil duruma müdahale için hazır bulunacaktır. Vatandaşlarımızın hem sağlığını hem de bütçesini korumak amacıyla denetim ekiplerimiz sahada olacaktır. Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz gıda satış ve tüketim noktalarında hijyen denetimlerini aralıksız sürdürecektir. Ticaret Müdürlüğümüz bünyesindeki ekiplerimiz ise fahiş fiyat uygulamaları ve fiyat etiketi kontrolleri ile tüketicilerimizin mağduriyet yaşamaması adına denetimlerine devam edecektir. Olası yangın, kaza ve afet risklerine karşı AFAD ve İtfaiye birimlerimiz teyakkuz halindedir. Hızlı ve etkin müdahale için gerekli tüm teknik ve lojistik hazırlıklar tamamlanmıştır" diye konuştu. "Devletimizin tüm imkanlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim" Muhtemel acil durumlara karşı hızlı bir şekilde müdahaleye hazır olduklarını belirten Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, "Şu an bulunduğumuz 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü bünyesinde de tüm hazırlıklar tamamlanmış olup, yılbaşı gecesi yaşanabilecek olası acil durumlara en hızlı şekilde yanıt verebilmek adına 4 acil çağrı alıcı ve 20 çağrı yönlendirici personelimiz kesintisiz mesai yapacaktır. Değerli Hemşehrilerim; Devletimizin tüm imkânlarıyla sahada olduğumuzu bilmenizi isterim. Sizlerden istirhamımız; alınan tedbirlere riayet etmeniz, trafik kurallarına azami hassasiyet göstermeniz ve yeni yıl coşkusunu karşılıklı saygı ve sorumluluk bilinciyle paylaşmanızdır. Bu vesileyle; 2026 yılının ilimize, ülkemize ve tüm insanlığa başta sağlık olmak üzere huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyor; hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Hakkari Yüksekova’da kar ve tipi ulaşımı aksattı: Fırtınaya rağmen namazını kıldı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkilerken, karayolunda mahsur kalan bir vatandaşın fırtınaya rağmen namaz kıldığı anlar cep telefonu kameralarına yansıdı. Hakkari genelinde yaklaşık bir haftadır aralıklarla devam eden kar yağışı, günlük yaşamda aksamalara neden oluyor. Olumsuz hava nedeniyle çok sayıda köy yolu ulaşıma kapanırken, ilçe genelinde eğitime 4 gün ara verildi. Ekipler mahsur kalan araçların imdadına yetişti Yüksekova-Şemdinli kara yolunda seyir halinde olan çok sayıda araç, aniden bastıran yoğun tipi ve fırtına nedeniyle yolda mahsur kaldı. Görüş mesafesinin yer yer sıfıra indiği bölgeye sevk edilen karayolları ve İl Özel İdaresi ekipleri, yürütülen yoğun çalışma neticesinde kapalı yolları açarak araçların güvenli şekilde ilerlemesini sağladı. Tipi altında namaz kıldı Ulaşımın durduğu dakikalarda ilginç bir an da kameralara yansıdı. Namaz vaktinin girmesiyle birlikte bir vatandaş, dondurucu soğuğa ve şiddetli fırtınaya aldırış etmeden montunu karın üzerine sererek namazını kıldı. Çevredeki diğer vatandaşlar tarafından cep telefonuyla kaydedilen bu görüntüler, sosyal medyada ilgi topladı. Kar mesaisi aralıksız sürüyor Bölgede karla mücadele ekipleri, ulaşımın sürekliliğini sağlamak ve kapalı köy yollarını yeniden trafiğe açmak için kritik noktalarda 24 saat esasına göre mesailerini sürdürüyor. Yetkililer, sürücüleri zincirsiz yola çıkmamaları ve tipi riskine karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıyor.