EĞİTİM - 09 Eylül 2019 Pazartesi 12:26

Yaz tatilinden dönen öğrenciler ilk derslerine başladı

A
A
A
Yaz tatilinden dönen öğrenciler ilk derslerine başladı

İlk ders zilinin çalmasıyla birlikte Türkiye genelinde 2019-2020 eğitim öğretim yılı resmen başladı.

İlk ders zilinin çalmasıyla birlikte Türkiye genelinde 2019-2020 eğitim öğretim yılı resmen başladı. Milyonlarca öğrenci uzun yaz tatilinin ardından arkadaşlarına ve öğretmenlerine kavuşmanın heyecanını yaşarken, okullarda artık teneffüsler 15 dakika olacak.


Ankara Süheyla Sıtkı Alp İlkokulunda ilk ders zilinin çalmasıyla beraber öğrenciler sıralardaki yerlerini aldı. 2019-2020 eğitim-öğretim sezonunda 18 milyonu aşkın öğrenci ve yaklaşık 1 milyonu aşkın öğretmen ders başı yaptı. Birbirlerini özleyen öğrenciler, bu sene 15 dakikaya çıkarılan teneffüs süresince doyasıya oynayarak eğlendiler. Sınıflarda öğretmenlerine yaz tatillerini nasıl geçirdiklerini anlatan öğrenciler, okul kantinini ziyaret etmeyi de ihmal etmedi. Milli Eğitim Bakanlığının bu sene ilk kez uygulamaya koyacağı ara tatili olumlu bulan öğretmenler, sürecin öğrenciler için faydalı olacağını söylediler.



“Birinci sınıflar uyum içerisinde başladı”


Süheyla Sıtkı Alp İlkokulu Müdür Yardımcısı Serap Güngör Uyak, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek, “Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin daha uzun oynamaları için teneffüs sürelerini 15 dakikaya uzattı. Bu sayede öğrencilerimiz beşer dakika daha fazla teneffüs yapacaklar. Buna ek olarak her iki dönemde de birer ara tatil olacak. Bu ara tatilde öğretmenlerimiz çalışmalara devam edecek” ifadelerini kullandı.


Bu sene birinci sınıfa başlayan öğrencilerin uyumlu olduklarını söyleyen Uyak, “Birinci sınıflar bu sene çok uyumlu başladılar. Geçtiğimiz sene ana sınıflarına devam ettikleri için bu sene de okula gayet güzel uyum sağladılar. Öğrenciler, öğretmenler, idareciler hepimiz çok heyecanlıydık. Senenin her gününde aynı heyecanı koruyarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



“Mesleğimi çok seviyorum”


2019-2020 eğitim-öğretim sezonuyla birlikte meslekte 40’ıncı senesine başladığını söyleyen Sınıf Öğretmeni Gülhan Gülöz, “Mesleğimi çok seviyorum. Mesleğime olan aşkımdan dolayı emekli olmayı hala düşünmüyorum. Mesleğe noktayı koyacağımız bir zaman gelecek ama ben o zamanı hiç düşünmek istemiyorum. Çünkü onlardan ayrılmak istemiyorum. Öğrencilerimi tahmin edemeyeceğiniz kadar çok özledim. Tatil bana uzun geldi. Şu anda onlara kavuşmanın sevinci içerisindeyim. Onlara sene boyunca verimli olabilmek için çok iyi dinlendim. İnşallah başarılı bir yıl geçireceğiz. Ara tatillerin öğrencilere avantaj sağlayacağını düşünüyorum. Sayın Bakanımız olumlu bir karar almış, bu kararın arkasındayız. Çocuklara iyi bir dinlenme olacak ve devamında daha dinç bir şekilde eğitim öğretim hayatına başlayacaklar” açıklamasında bulundu.



“Yeni kitaplarımızı inceliyoruz”


Dördüncü sınıf öğrencisi Güneş Hacarbaş ise, yaz tatilinde neler yaptığını anlattı. Hacarbaş, “Yaz tatili boyunca hem gezdim, dolaştım hem derslerimi çalıştım, kitap okudum. Ben bugün arkadaşlarımı karşımda görünce biraz heyecanlandım. Öğretmenimi çok özlemiştim, ilk gördüğümde sarıldım. Bu sene ilkokul bitiyor. Hiç ayrılmak istemiyorum ama beşinci sınıfa da geçmek zorundayız. Şu an İngilizce dersindeyiz, yeni kitaplarımızı inceliyoruz” diye konuştu.



“Yaz tatilinde çok ders çalıştım”


Dördüncü sınıf öğrencisi Taha, “Bu eğitim öğretim yılının çok güzel geçmesini umuyorum. Derslerimin hepsinin iyi olmasını istiyorum. Benim en sevdiğim ders matematik. Yaz tatilinde en çok ders çalışmaya zaman ayırdım. Elbette matematik de çalıştım, bir baktım ki tatil bitmiş. Birçok kitap okudum ama ‘Pembe Gezegen’ isimli kitabı unutamadım. Tüm öğrencilere; derslerinize çalışın asla aksatmayın. İyi bir eğitim öğretim yılı diliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul üç uluslararası kongre daha kazandı İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bu hafta başı Washington’da bulunan ekibimiz 2 bin katılımcı beklenen ABD Ulusal Emlakçılar Birliği (National Association of Realtors-NAR) 2025 yılı kongresini İstanbul’a kazandırdı” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ABD Ulusal Emlakçılar Birliği’nin (National Association of Realtors-NAR) 2025 yılı kongresinin İstanbul’da yapılmasına karar verildiğini açıkladı. Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun (ICVB) İstanbul’da geniş davetli grubuna sahip kongrelerin yapılması için çalışmalarını hızlandırdığını kaydetti. ICVB’nin yeni bir çalışmasının başarıyla neticelendiğini belirten Avdagiç, “Bu hafta başı Washington’da bulunan ekibimiz, 2.000 katılımcı beklenen ABD Ulusal Emlakçılar Birliği (National Association of Realtors-NAR) 2025 yılı kongresini İstanbul’a kazandırdı. NAR, 1.5 milyondan fazla üyesi ve 1.200’e yakın dernek paydaşı ile küresel gayrimenkul sektörüne yön veren önemli teşkilatlardan biri. Ev sahipliğini de bu konuda büyük emekleri geçen Gayrimenkul Hizmetleri Komitemiz ile iş birliği içerisinde yürüteceğiz. Böylece Türk emlakçılık sektörünün dünyaya açılmasına ciddi katkı vereceğiz. Ayrıca gayrimenkul sektöründeki küresel pazar payımızın artmasına da katkı sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu. ICCA’nın Akdeniz Bölge Toplantısı İstanbul’da yapılacak İTO ve ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’da gerçekleştirilecek ikinci önemli zirvenin de Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği’nin (ICCA) Akdeniz Bölge Toplantısı olduğunu duyurdu. Avdagiç, şöyle devam etti: “Kongre ve toplantı sektörünün uluslararası alandaki en önemli kuruluşu olan Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği’nin (ICCA) Akdeniz Bölge Toplantısını 2-4 Haziran 2024 tarihleri arasında İstanbul’da yapıyoruz. Ev sahibi İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu olarak biziz. Biliyorsunuz, turizmin kalbi Akdeniz’dir, bu etkinlik sayesinde Akdeniz’in kalbi de İstanbul olacak.” Avdagiç, İstanbul’un ayrıca 2025’te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile turizm sektörü için önemli bir toplantıya ev sahipliği yapacağını da belirtti. Avdagiç, “Bu toplantı vesilesiyle dünyanın dört bir yanındaki turizm ve havacılık sektörü profesyonellerini İstanbul’da ağırlayacağız” dedi.
Mersin Milli Eğitim Müdürü şalvar giydi, yazma taktı, öğrencilerle birlikte çilek hasat etti Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Silifke’de şalvar giyip öğrenciler ile birlikte çilek hasadına katıldı. Silifke Tarım Üretim ve Fen Okulunu ziyaret eden Durmuş, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Fatih Burğut, İl Milli Eğitim Şube Müdürleri Bayram Duman, Cuma İvrendi, İbrahim Halil Ulaş, İbrahim Kaya ve Silifke İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sezgin ile birlikte okul bahçesine zeytin fidanı dikti. Okul bahçesine biber fidesi de diken Durmuş, öğrenciler tarafından üretilen taze soğan ve sarımsaklardan kopardı. Daha sonra öğrenciler tarafından Gülümpaşalı Mahallesi’nde çilek üretilen bahçeyi gezen Durmuş, yöresel kıyafetler giyerek öğrenciler ile birlikte çilek hasadı yaptı. “Bugün Silifke’deki tarım okulumuzda çocuklarımız ile birlikte çilek tarlasında çilek toplama etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz” diyen Durmuş, “Çocuklarımız sadece çilek üretmiyor, fasulyeden, börülceye, domatesine, soğanına, sarımsağına varıncaya kadar kendi ürünlerini dikip yetiştiriyorlar. Daha sonra da bu yetiştirdikleri ürünleri hasat ediyorlar” dedi. Doğanın, çocukların zekasının gelişmesinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Durmuş, "Milli Eğitim Bakanımız yeni müfredat ile ilgili yeni bir açıklama yaptı. Herkesin görüşüne açık bir şekilde de değerlendirmede. Müfredatımızdaki en önemli noktalardan bir tanesi de doğanın çocuğun gelişmesinde ne kadar katkı sağladığı ile alakalı da bir beceri kısmı da var. Yeni müfredat ile birlikte doğayı koruyarak yaşanabilir bir çevre oluşturma bilinci de sürecin içerisinde yer alıyor. Silifke’de öğrencilerimiz, çocuklarımız buna şimdiden hazırlar. O kadar çok mutlu olduklarını da görebiliyorum" diye konuştu. Doğanın herkesi eşitlediğini söyleyen Durmuş, şöyle devam etti: "Bu alanlar da çocuklarımızın beceri kazanmalarında çok büyük katkı sağlıyor. 6 Şubat depremi ile biz bir şeyi daha gördük. Bildiğimiz bilgi birikimin, edindiğiniz mal mülkün hiçbirinin kıymetinin olmadığını, yaşam becerisi elde etmiş olmanızın ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Aslında bu tarım okulu ile birlikte çocuklarımız yaşamda kalabilmeyi ve bu beceriyi devam ettirebilmeyi, bunu yaparken de yetkin ve erdemli bir insan olarak kendi ülkesine, insanlığa, ailesine, herkesten önce kendisine değer katacak bir birey olarak yetişme yolculuğunda doğa ile iç içe bir eğitim süreci onları çok büyük bir katkı sağlayacaktır."