EKONOMİ - 17 Aralık 2023 Pazar 11:13

Yüksek emekli aylığı için tarihe dikkat: Emeklilik dilekçesi hangi ayda verilmeli

A
A
A

Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, enflasyonun yüksek olduğu yıllarda emeklilik dilekçesinin verilme tarihi aylık bağlama oranlarında değişiklik oluşturduğunu belirterek, enflasyonun yüksek olması takdirinde yeni yılda emeklilik dilekçesinin verilmesinin daha avantajlı olduğunu ifade etti.

Enflasyonun yüksek olduğu yıllarda emeklilik dilekçesinin verilme tarihi ilk bağlanacak emekli aylığını önemli ölçüde etkiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) emekliye ayrılan çalışanların aylıklarını bağlarken, emekli olacak kişinin çalışma yaşamı boyunca kuruma bildirilen prime esas kazançlarına, prim ödeme gün sayısına ve aylık bağlama oranına göre işlem yapmakta. Fakat enflasyonun yüksek olduğu yıllarda emeklilik dilekçesinin verilme tarihi de bağlanacak ilk aylığın tutarı bakımından önem taşımakta. Prim günü, prime esas kazancı, aylık bağlama oranı aynı olan iki kişiden biri aralık ayından önce, diğeri yeni yıla ilk ayı olan ocak ayından sonra dilekçe vermesi takdirinde bağlanan emekli aylıkları arasında farklar ortaya çıkmakta. Bu çerçevede 2021 aralık ayı ile 2022 ocak ayında emekli olan prime esas kazancı, aylık bağlama oranı aynı olan iki kişinin emekli aylıkları arasında yüzde 9 oranında fark oluştu.

Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuşan Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, emeklilik aylıkların neye göre oluştuğunu ve oluşan farkların nedenlerini değerlendirdi. Karakaş, yılbaşından önce ve sonra verilen emeklilik dilekçelerinin ne gibi farklar oluşturduğu ve bu farkların emekli aylıklarına nasıl yansıdığı konusunun vatandaşların en çok merak ettiği konuların başında olduğunu ifade etti.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) aylıkları hesaplarken prime esas kazançlarına, prim ödeme gün sayısına ve aylık bağlama oranını dikkate aldığını belirterek, “Çalışırken her ay SGK’ya bildirilen maaşınız, fazla mesainiz, tüm ücretlerin toplamı baz alınıyor. Kazançlarınızın yüksek olması da bağlanacak olan maaşın yüksek olup olmaması açısından bir numaralı etken. Yine prim ödeme gün sayınız. Yani kaç yıl hizmetiniz var, ne kadar prim gün sayınız var, 7 bin gün mü, 8 bin gün mü, 9 bin gün mü, 10 bin gün mü? Bunlar son derece etkilidir. Özellikle 2008 yılından sonra girişi olanlar için ne kadar çok çalışması olursa, aylık bağlama oranı da yüksek oluyor. Dolayısıyla maaşlar da yüksek oluyor” ifadelerini kullandı.

Emekli aylıklarının belirlenmesinde dikkate alınan bir diğer etkenin aylık bağlama oranı olduğunu ifade eden Karakaş, “Sosyal güvenlik kurumu, emeklilik maaşı bağlanması ile ilgili sisteme baktığımız zaman güçlü bir ayrımın söz konusu olduğunu görüyoruz. Birincisi 2000 yılı öncesi çalışmalar. Burada aylık bağlama oranı çok yüksek. 2000 ile 2008 yılı arasına geldiğimiz zaman aylık bağlama oranı biraz düşüyor. 2008 yılından sonra aylık bağlama oranı tamamen düşüyor. Dolayısıyla SGK maaş hesaplaması yaparken bu karma sistem üzerinden maaş bağlanıyor” açıklamasında bulundu.

Yüksek emekli aylığı için tarihe dikkat: Emeklilik dilekçesi hangi ayda verilmeli

Kamu çalışanları ile özel sektöre çalışanları arasındaki yıl farkı

Karakaş, özel sektör çalışanları ile kamu çalışanları arasında yıl kavramında farklılığın olduğunu belirterek, “Özel sektöre işçilerinin 1 Ocak 2023 ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasında dilekçe verildiği zaman 2023 yılı içerisinde dilekçe verilmiş oluyor. Fakat kamu sektöründe maaşlar genelde ayın 15’inde alındığı için yıl 15 Ocak 2023’te başlıyor 14 Ocak 2024’te bitiyor. Dolayısıyla özel sektör işçileri için 31 Aralık 2023 tarihi ve öncesinde verdikleri takdirde maaşları farklı hesaplanacak. Ama 1 Ocak 2023’ten sonra verdikleri takdirde maaşlarının hesaplanması farklı olacak. Ancak kamu işçilerine baktığımız zaman 31 Aralık 2023 günü geçse bile 14 Ocak 2024 tarihine vermeleri halinde yine 2023’e göre maaşları hesaplanacak” bilgilendirmesinde bulundu.

“Özel sektör işçilerinin 1 Ocak 2024 tarihinden sonra direkçe vermesi daha avantajlı”

Emekli aylıklarının bağlanmasında, mevcut etkenlerin dışında enflasyonun da önemli bir etken olduğunu dile getiren Karakaş, “Enflasyon oranı kasım ayı itibariyle yıllık yüzde 61,98’e ulaştı. Yine orta vadeli planda büyüme yani gelişme hızı dediğimiz oran yüzde 4,4 oldu. Bütün SSK’lılar ve Bağ-Kurlar için genelleme yapmak elbette ki yanlış. Ancak genel olarak bir değerlendirme yaptığımızda, aralık ayı enflasyonu da ortaya çıktığı zaman ve bu oran yüzde 65’in üzerinde ve büyüme oranı da yüzde 4,4 ve üzeri olduğunda, özel sektör işçilerinin 1 Ocak 2024 tarihinden sonra direkçe vermelerinin daha avantajlı olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

“Enflasyon oranı yüksek olursa yeni yılda dilekçe vermek daha avantajlı”

Karakaş, yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 67,22 olduğunu hatırlatarak, “Aralık ayı enflasyonu yüksek çıkarsa, yani yüzde 4, yüzde 5, yüzde 6 gibi çıkarsa, tekrar söylüyorum, kişi özelinde değerlendirmek gerekiyor, ancak genel olarak ocak ayında dilekçeyi verenler daha avantajlı olacaktır. Enflasyon yüzde 65 civarında olduğu zaman geçen yılki gibi çok büyük bir fark çıkmayacağını öngörüyoruz. Ancak enflasyon oranı, beklenti anketlerinde olduğu gibi yüzde 67 veya daha yüksek olduğu zaman elbette ki fark açılacaktır” açıklamasında bulunundu.

“Kıdem tazminatı tavan ücretinde yüzde 50’lik artış olabilir”

Emekli olacak çalışanların yeni yılda alacakları kıdem tazminatlarında da farklılıklar olacağını dile getiren Karakaş, şu ifadelere yer verdi:

“Şu andaki kıdem tazminatına baktığımız zaman 23 bin 498 lira olduğunu görüyoruz. Yani aralık ayında emekli olacak bir işçi, maaşı 50 bin lira da olsa 60 bin lira da olsa kıdem tazminatı 23 bin 498 lira olacak. Bunun üzerinden hesaplama yapılacak. Yine asgari ücret üzerinden çalışan için 13 bin 414,50 lira üzerinden kıdem tazminatı hesaplanacak. Ancak Ocak ayına geldiğimiz zaman, şu anda ki asgari ücretin en az yüzde 50 civarında artması beklentisi de söz konusu. Dolayısıyla Ocak’ta emekli olunduğu takdirde, asgari ücretli olanlar için söylüyorum, asgari ücret üzerinden maaş hesaplanacağı için neredeyse kıdem tazminatları yüzde 50 oranında bir artış söz konusu olacak. Yine çok yüksek maaş alanlar, işçilerin ise, şu anda 23 bin 498 lirayı tavan üzerinden almalarına karşın, enflasyon verilerini göz önünde bulundurduğunda, memur maaş katsayıları dikkate alındığı için kıdem tazminatı tavanında yüzde 50 gibi bir artış söz konusu olacak. Böylece 35 bin lira civarında bir tavan söz konusu olacak.”

Kemal Diri - Gazi Taş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Özkan Uğur’u anma konseri düzenlendi İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu, müzik dünyasının unutulmaz ismi Özkan Uğur’u anarak, onun ve MFÖ’nün efsanevi şarkılarını büyük bir coşkuyla seslendirdi. Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konser, sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. Konser, Özkan Uğur’un sanatını ve ruhunu onurlandırırken, MFÖ’nün sevilen melodileri İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu’nun etkileyici performansıyla yeniden hayat buldu. Etkinliğe, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Adil Başkıran, İnönü Üniversitesi Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Ünal İmik ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz katıldı. Anma konseri, hem üniversite mensuplarını hem de Malatya halkını bir araya getirerek unutulmaz bir gece yaşattı. Doç. Dr. M. Güneş Açıkgöz’ün şefliğinde sahne alan koro, Özkan Uğur’un müzikal mirasını canlı tutarak, MFÖ şarkılarıyla izleyicilere duygusal bir yolculuk sundu. Performansın sonunda, sanatçıya olan derin sevgi ve saygı, coşkulu alkışlarla ifade edildi. Konserin bir diğer duygusal anı, Özkan Uğur’un eşi Aysun Aslan’ın gönderdiği video mesajıydı. Aslan, mesajında, "Özkan Uğur’umuzu kaybedeli uzun, bana yıllar gibi gelen aylar oldu. Kendisini unutmak benim açımdan mümkün olmadığı gibi sizler açısından da öyle olduğunu düşünüyorum. Nitekim aldığım bu güzel konser haberi beni çok sevindirdi. Oğlumu da çok sevindirdi. İlginize çok teşekkür ediyoruz. Özkan Uğur’un adını yaşatmak hepimizin görevidir. İnşallah bu konserlerin devamı gelecektir. Bundan eminim. Malatya İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu’nun tüm üyelerine ve Doç. Dr. Güneş Açıkgöz’e, hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Daha nice konserlere inşallah. Hoşçakalın. Başarılar diliyorum" ifadelerine yer verdi. Bu anlamlı gece, Özkan Uğur’un müzikal mirasını yaşatmak ve onu anmak adına önemli bir adım oldu. Katılımcılar, duygusal anlar yaşarken, Özkan Uğur’un müziğinin ve hatırasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hissettiler.
Gaziantep Antika dolu müzenin altında binlerce yıllık hamam mağarasını keşfetti Tüm mal varlığını satarak antikaya yatıran Hanifi Özaslan müzeye çevirdiği evinin altında hamam bulunan bir mağara keşfetti. Gaziantep’te yaşayan ve 43 yıldır antikacılık yapan Hanifi Özaslan, tüm mal varlığını satarak antika eşya dükkanı açtı. Bulundurduğu antika eşyalarla vatandaşların ilgisini çeken ve 13 yaşından beri aldığı antika eşyalardan müze yapmaya karar veren Özaslan, kendi evini restore ederek bir müzeye çevirdi. Evini müze olarak ziyarete açtıktan kısa bir süre sonra evin altında toprak dolu gizli bir geçit fark etti. İlk önce sıradan bir bodrum katı olduğunu düşündüğü bu alanın çalışmalar sonucu bir mağara olduğunu keşfetti. Yapılan incelemelerde, mağaranın binlerce yıllık geçmişi olduğu ve hamam olarak kullanıldığı anlaşıldı. Mağaranın duvarlarında yer alan işlemeler ve mimari yapılar, dönemin sanat anlayışını gözler önüne seriyor. “Depremde 1 milyon TL’lik zararımız oldu ama bina hasar almadı" Müzeye çevirdiği binanın depremden hasar almadığını söyleyen antikacı Hanifi Özaslan, “Bu binayı ilk gördüğümde satılık yazıyordu. Bende turizm işiyle uğraştığım için müze yapmaya karar verdim. İlk zamanlar yoğun ilgi görsek te korona virüs ve depremden dolayı 5 yıldır kapalı tutuyoruz. Deprem olduğunda binamız hasar almadı. Toplamı 1 milyon TL’yi bulan bazı cam olarak sergilediğimiz değerli eşyalar kırıldı” dedi. “Bir odası ve hamamı olan bir mağara ortaya çıktı” Mağarayı nasıl keşfettiğini söyleyen Hanifi Özaslan, Gaziantep Kalesi ile aynı geçmişe sahip olduğunu söyledi. Özaslan, “Mağara bu binanın altında bulunuyormuş yarısına kadar toprakla doldurulmuştu. Ankara’dan gelen ekipler tarafından da tescillenen bu mağarada toprağı çıkarabileceğimizi söylediler. Bizde temizlediğimizde bir odası ve hamamı olan bir mağara ortaya çıktı. Bu hamamın geçmişi kale ile aynıdır. Çünkü Gaziantep’in Türk Tepe mahallesinde yer altı mağaraları, yer altı şehri olduğu bilinir ve bunların hepsi Gaziantep kalesine bağlanıyor. Bu keşfettiğimiz mağara geçmişte birçok devlet ve birçok insan tarafından kullanılmıştır. Bu alanı tekrardan turizm canlandığında açmayı ve ziyaretçilere sunmayı düşünüyorum. Gaziantep’in tarihini, yer altı şehrini, değerli antika eşyaları burada sergileyerek turistlerin görmelerini sağlayacağım” diye konuştu.
Bursa Yıldırım 600 yıllık tarihi Erguvan Bayramı’na hazır Osmanlı Cihan Devleti’nin önemli merkezi olan Bursa’da 15’inci yüzyılın başlarından beri süre gelen 600 yıllık tarihi gelenek “Erguvan Bayramı” coşkusu için tüm hazırlıklar tamamlandı. Bursa’da baharın gelmesini de müjdeleyen Erguvan ağaçlarının çiçek açması ile gerçekleştirilen tarihi Osmanlı geleneği Erguvan Bayramı renkli etkinlikler ile yaşatılmaya devam ediyor. “Üzerinde nur dolaşan ruhaniyetli şehir’’ olarak Evliya Çelebi’nin adlandırdığı şehrimizde, günümüze kadar gelen Erguvan Bayramı için Yıldırım Belediyesi tarihi geleneği yaşatmak adına 23-24-25 Mayıs tarihlerinde anlamlı bir etkinliğe imza atacak. Bursa Yıldırım Belediyesi, 3’üncü Erguvan Bayramı’nda çok değerli akademisyenlerin katılımı ile sempozyumlar, paneller ve musiki konserleri düzenlerken etkinlik süresince çocuklar için de Hacivat ve Karagöz oyunlarını da tertip edecek. Erguvan Bayramı’nda Eşrefi çorbası ve Osmanlı şerbeti vatandaşlara ücretsiz ikram edilecek. Canlı performanslar ile anlatılacak Erguvan Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Yıldırım’daki Emir Sultan Cami’nin bahçesinde tertip edilecek etkinlikte tarihi el sanatlarından çini, naht, ebru, husn-i hat, tezhip ve cam üfleme zanaatları üstatları tarafından canlı performanslar ile yeni nesile aktarılacak. Erguvan Bayramı’nda kurulacak stantlarda kadın dernekleri tarafından el emeği ürünler sergilenerek satışa sunulacak. “Bursa halkını bekliyoruz” Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, tarihten günümüze gelen Erguvan Bayramı’nıyeni nesillere aktarmayı hedef edindiklerini belirtti. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bursa’nın en köklü geleneklerinden olan birliği ve beraberliği pekiştiren aynı zamanda baharı müjdeleyen Erguvan Bayramı’na 7’den 70’e tüm Bursa halkımızı bekliyoruz” diye konuştu. “Bu bayram her kesimi bir araya getiriyor” Uludağ üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Bilal Kemikli ise Erguvan Bayramı’nın birliği ve beraberliği simgelediğini belirterek, “Erguvanlar açıldığında baharda tıpkı Hıdırellez gibi farklı meşreplerden, farklı irfan mekteplerinden olan insanları bir araya getirerek toplumsal alanda birlik ve bareberlik mesajı vermeye matuf bir olmanın, iri olmanın ve diri olmanın yollarını gösteren bir bayram olarak tarihe geçmiştir” diye konuştu. Öte yandan; Emir Sultan hazretlerinin her yıl Erguvan ağaçlarının çiçeklerini açtığı bahar mevsiminde çevre illerden de birçok insanın gelip bu ders ve sohbet halkalarına katıldığı bilinmektedir. Emir Sultan dergâhında toplanan insanlar bu ziyaretlerin bir bayram havasında gerçekleşmesine sebep olmuş ve edilen dualar ile o yılın bereketli geçtiğine inanılmıştır.
Ankara KOOP-DES 2024 yılı ilk destekleri açıklandı Ticaret Bakanlığınca hayata geçirilen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, 2024 yılı makine ekipman alımı ve nitelikli personel istihdamı konularındaki 97 projeye 20 milyon 500 bin liradan fazla destek sağlanacak Ticaret Bakanlığınca hayata geçirilen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, 2020 yılından bu yana ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere hibe desteği veriliyor. Bu çerçevede KOOP-DES projesi çerçevesinde 2024 yılı için yapılacak olan ilk destekler açıklandı. 97 projeye 20 milyon liradan fazla destek Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 2024 yılı için kuruluş, işleyişi ve denetimleri bakanlıkça gerçekleştirilen tüm kooperatif ve üst kuruluşların programa başvuru yapabildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Kooperatiflerin sunmuş olduğu projeleri; üretim ve istihdama katkısı, faaliyet gösterdiği sektör, bulunduğu il, kooperatifin durumu dikkate alınarak değerlendiriliyor. 2024 yılı ilk çağrı döneminde yapılan başvurulardaki projelerin değerlendirilmesi sonucu, 40 ilden 89 kooperatifin makine ekipman alımı ve nitelikli personel istihdamı konularındaki 97 projesi desteklenmeye değer görüldü. Projelerin toplam tutarı 26 milyon 642 bin 147 lira olurken, Ticaret Bakanlığınca sağlanacak toplam hibe tutarı ise 20 milyon 585 bin 53 lira oldu.”
İstanbul CarrefourSA yeni yatırımlarla büyümeye devam edecek CarrefourSA yeni yatırımlar ve iş modelleriyle, organize gıda perakende sektöründe dönüşüme katkı sağlıyor. CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “30 yıllık deneyim ve tecrübemizle şirketimizin çatısı altında yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceğiz” dedi. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markalarından CarrefourSA 60 ilde 1100 mağazası, bayileri dahil olmak üzere 15 bin kişiye ulaşan kadrosu ile çalışmalarını sürdürüyor. Organize perakende sektöründe değişim ve dönüşüm ile gelişime öncülük ettiklerine dikkat çeken CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, tek alanda büyüme modelinin aksine birden çok alanda doğru yatırımlarla büyüme stratejisine devam ettiklerini vurguluyor. Kartallıoğlu, “Değer ekosistemi oluşturarak, küçük esnaf ve girişimciyi oyuna dahil eden bir şirket olarak büyümeye odaklandıklarını” dedi. “Yılda 207 milyon müşteri ağırladık” Organize gıda perakende sektöründe müşterilerin değişen alışkanlıkları ve yeni ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yeni hizmet ağları, farklı iş kolları ve büyüme stratejileri de büyük bir dönüşüm içerisine girdi. Uzun yıllardır sadece CarrefourSA’nın değil sektörün geleceğine de yatırım yaptıklarının altını çizen Kartallıoğlu, “1100 mağazamızda gıda ve gıda dışı 50 bin ürünümüzle 60 ilde hizmet veriyoruz. Yılda online ve fiziksel mağazalarımıza 207 milyon müşteri ziyareti gerçekleşti. Şirket olarak sadece doğru ürünü, doğru fiyatla müşteriye ulaştıran bir şirket olmanın yanı sıra yeme içme sektörü, HORECA, bayilik, ihracat başta olmak üzere yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz” dedi. Küçük esnaf ve girişimciyle büyüme modeline yatırım “Şirketimizde tüm paydaşları besleyebildiğimiz, birlikte büyüyebildiğimiz bir sistem kurgusu var” diyen Kartallıoğlu, “2020 yılında hayata geçirdiğimiz ve bugün 60’ı kadın olan 425 küçük esnaf ve girişimciye ulaştığımız bayilik sistemi bunun en somut örneği. Hedefimizde olan 1000 bayi ağına emin adımlar ile ilerliyor ve şirketimizin ürün yönetimi, dijital alt yapısı, lojistik imkanları dahil kurumsal gücünü bayilerimize sunuyoruz” şeklinde konuştu. Yeme içme sektöründe çok kanallı büyüme Kartallıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yatırımlarımızın en önemli ayağını ise Lezzet Arası çatısı altında buluşturduğumuz yeme içme sektörü oluşturuyor. 2017 yılında müşterilerimize, mağazalarımızda market fiyatına restoran deneyimi yaşatmak için başladığımız yolculukta bugün 6 ilde 14 Lezzet Arası restorana ulaştık. 14 restoranımızı ayda 500 bin kişi ziyaret ediyor. 2023 yılında adım attığımız bulut mutfak konseptinde de Mecidiyeköy ve MKM Etiler olmak üzere 2 lokasyonda 10 markamızla yemek siparişi hizmeti vermeye devam ediyoruz. 2024 yılında yeme içme yatırımlarımıza Lezzet Arası Catering’i de ekledik. Burada özel davetlerden etkinliklere yine Lezzet Arası şefleri tarafından hazırlanan özel menülerle hizmet veriyoruz. Yeni nesil gıda perakendeciliği yaklaşımımızda CarrefourSA Profesyonel markamız ile HORECA sektörüne yönelik yatırımlarımızın önemi büyük. Antalya’da otel, restoran ve kafelere sunduğumuz dağıtım merkezi yatırımımızla ilk adımı attık. Ardından Bodrum Konacık’da Horeca mağazamızı hayata geçirdik. Burada işleme tesisiyle fark oluşturan mağazamızda et ve deniz/su ürünlerinde sunduğumuz geniş ürün yelpazesiyle profesyonellerin hayatını kolaylaştırıyor; gıda ve gıda dışı tüm ihtiyaçlarını tek noktadan karşılıyoruz. 2024 yılının ilk 4 ayında HORECA ciromuz şirket ciromuzun yüzde 3,5 ‘a ulaştı. Hedefimiz kısa süre içinde elde ettiğimiz bu başarıyı sürdürülebilir bir büyümeyle devam ettirmek.” Yerel üreticinin ürünleri 13 ülkeye ihraç ediliyor Carrefour Grup ülkeleri arasında öz markalı üretim izni bulunan 9 ülkeden biri olduklarını vurgulayan Kartallıoğlu, “Müşterilerimiz, öz markalı ürünlerin sunduğu kalite ve uygun fiyat avantajlarından dolayı, alışveriş sepetlerine bu ürünlere daha fazla yer veriyorlar. Özellikle süt, su, yumurta, sıvıyağ, pirinç ve çikolata gibi gıda ürünleri başta olmak üzere tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, peçete gibi kâğıt grubu da en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Şu anda 600’den fazla öz markalı ürünümüz var. Bu sayı yıl sonunda 750’ye ulaşacak. Ciromuzun yüzde 17’sini oluşturan öz markalı ürün kategorimizde ihracat gücümüz de oldukça yüksek. 13 ülkeye ihraç ettiğimiz öz markalı ürünlerimizle hedefimiz daha da büyümek” dedi. Fijital dönüşüm kaçınılmaz Hayata geçirilen büyüme planlarının sürdürülebilir ve başarılı olması için uzun vadeli bir yol izlediklerini dile getiren Kartallıoğlu, bu dönüşümün içerisinde dijitalleşme ve yeni iletişim kanalları her zamankinden daha fazla önem taşıyor derken şöyle devam etti: “Şirket olarak geçtiğimiz yıllarda fijital bir dönüşümün içerisinde girdik. Burada hedefimiz çoklu satış kanalları üzerinden hizmet vermek. Hem dijital hem de fiziksel mağazalarımız ile hizmet veriyoruz. E- ticaret kanalımız ayda 8,5 milyondan fazla ziyaret ediliyor, ayda 265 bin siparişi teslim ediyoruz. 26 ilde toplamda 86 mağazamızla ve web depomuz ile Türkiye’nin her yerine gönderim yapabilen e-ticaret kanalımızla hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra yaz döneminde tatil bölgelerinde ve teknelerde bulunan müşterilerimize, 38 marinaya hizmet veren 25 mağazamız, Mavi teknemiz, marinalarda elektrikli bisikletlerimiz ve drone ile teslimat hizmeti sunuyoruz. Doğru Fiyat Politikamız ve iletişim stratejimizin sonucunda müşterimizin alışveriş sepetini koruyan kampanyaları ve indirimleri hayata geçirmekle kalmıyor, istediği hizmeti, istediği an, istediği yerde bulmasını sağlıyoruz.” “Enerji yatırımlarımıza devam ediyoruz” Yeni yatırımlar, büyüme ve dönüşümün başarılı olması için her alanda sürdürülebilir çalışmalara imza atmamız gerekiyor” diyen Kartallıoğlu, Sabancı Holding’in iştiraki olarak, çalışmalarımızı “2050 Net Sıfır” taahhüdüne göre sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra 2023 yılında Science Based Targets Initiative (SBTi) taahhüdü vermek için çalışmalarımıza başladık. UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) imzacıları arasına girerek sürdürülebilir bir gelecek için küresel ağın bir parçası olduk. Carbon Disclosure Project (CDP) raporlamasında ise 2021 yılında ilk kez raporlama yaptığımız Orman Programı’na Türkiye’den raporlama yapan tek gıda perakendecisi olarak notumuzu 1 yıl içinde palm, kereste, soya faaliyetlerinde B seviyesinden A- (liderlik) seviyesine yükseltmekle birlikte büyükbaş hayvancılık faaliyetleri raporlamasında B seviyesini, İklim Değişikliği skorunu da A-seviyesini korumaya devam ettik. 700’e yakın mağazamız sıfır artık belgesine sahip. Atık ve geri dönüşüm alanında çalışmalarımız sürüyor. Sadece 2023 yılında topladığımız 10 ton atık yağ ile 10 bin ton içme suyunun kirlenmesini önledik. 250 tondan fazla gıdayı atık olmak kurtardık. Enerji tasarrufunda da yatırımlarımıza hız verdik. Enerji verimliliğinde geçen yıl yaptığımız tasarruf miktarı 22 M kWh saati aştı. Mağaza otoparklarımız e-şarj istasyonuna dönüşmeye devam ediyor. Şu anda mağazamızda aktif şekilde 49 e-şarj istasyonu bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda da hedefimiz hem CarrefourSA’yı hem de sektörü daha da ileriye taşıyacak yeni adımlar atmak” dedi.