YEREL HABERLER - 30 Kasım 2016 Çarşamba 12:04

ASAT Spor Okulları yeni branşlarla büyüyor

A
A
A
ASAT Spor Okulları yeni branşlarla büyüyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü bir yandan da geleceğin sporcularını yetiştirmek için Antalya’nın tüm ilçelerinde spor okulu açıyor. Futbol, basketbol, masa tenisi, ampute futbol, voleybol, güreş, atletizm, okçuluk, golf, tekerlekli sandalye basketbol, yüzme ve tenis branşlarında devam eden kurslara bu yıl badminton, tekvando ve karate de eklenecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in talimatı ile kurulan ASAT Gençlik ve Spor Kulübü farklı branşlarda kısa sürede elde ettiği başarılar ile göz dolduruyor. Özellikle ampute Futbol ve Voleybol takımları ile tekerlekli sandalye basketbol takımının başarıları, fırsat verilince engellerin aşılabileceğini gösterdi.

Geleceğin sporcularını yetiştiriyor
Bir yandan farklı liglerde başarıdan başarıya koşan ASAT Gençlik ve Spor Kulübü diğer yandan da geleceğin sporcularını yetiştiriyor. Futbol, basketbol, masatenisi, ampute futbol voleybol, güreş, atletizm, okçuluk, golf, tekerlekli sandalye basketbol, yüzme ve tenis branşlarında açılan kurslarda yüzlerce öğrenci eğitim alıyor. Antalya’nın tüm ilçelerinde açılacak olan kurslar bu yıl yeni branşlarla devam edecek.

Tüm çocuklara spor imkanı tanınacak
ASAT Gençlik ve Spor Kulübü Genel Koordinatör Necati Yıldırım, bu yıl badminton, tekvando ve karate branşlarında da kurslar açacaklarını söyledi. Amaçlarının Gazipaşa’dan Kaş’a kadar tüm Antalya’da çocuklara spor imkanı sağlamak olduğunu söyleyen Yıldırım, “Basketbol kursları temelleri atılan spor okulları şu an 850 sporcuya ulaştı. 19 ilçeye yaymayı düşündüğümüz okulların en önemli hedeflerinden biri ise arasında Antalya’dan milli takımlara ve üst yapılara oyuncu kazandırmak” dedi.

Ekibimiz çok tecrübeli
Çok tecrübeli bir ekip ile çalıştıklarını aktaran Necati Yıldırım, “Basketbol koordinatörümüz Hilal Ertunalı 10 yaşında Bursa DSİ Nilüferspor’da başlayan basketbol yaşantısını profesyonel olarak Fenerbahçe Spor Kulübünde devam ettirmiştir. Daha sonra milli takımlarda görev alarak 1998 yılında kariyerini noktalamıştır. Sonrasında öğretmen, antrenör ve basketbol koordinatörü olarak kariyerine devam etmiştir. Oğlu Onuralp Bitim de Milli Takım ve Efes Spor Kulübü’nde basketbol oynayarak geleceğin basketbol yıldızlarının en büyük adaylarından biri olarak gösterilmektedir. Hilal Ertunalı basketbolun her kademesinden geçerek tecrübelerini şimdiki basketbol antrenör ve sporcu adaylarına aktarmaya devam etmektedir” diye konuştu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Gençlik ve Spor Kulübü bünyesine Temmuz ayında dahil olan Alt Yapı Sorumlusu Murat Hisarkaya’nın da çok tecrübeli bir isim olduğunu söyleyen Yıldırım, “Yıldız takımda Tofaş bünyesine dahil olan ve bu kulübün sporcusu olarak A takımda 9 sezon oynamıştır. Daha sonra 2004-2008 yılları arasında sporcu bursu ile Amerika da kolej liginde ülkemizi temsil etmiştir. Farkı kulüpler ve kategorilerde son 5 yıldır antrenörlük yapmış olan Murat Hisarkaya, alt yapı milli takımlarda görev almaktadır. 27-30 Kasım da Bursa’da düzenlenecek U16 kampına ve Aralık ayında Romanya’da düzenlenecek U 15 uluslararası basketbol turnuvasında da görev alacaktır.”
Yıldırım, “Böylesine tecrübeli bir kadroya sahip olan kulübümüz takımlar bazında ve spor okulları olarak 11 kişilik antrenör kadrosuyla yoluna devam etmektedir. Kız takımlarında 4 takım erkek takımlarında ise bütün kategorilerde faaliyet göstermektedir. Şu an U13 Kız Takımı namağlup maçlarına devam etmektedir. Aynı başarıların diğer branşlarda da göstereceğimize inanıyor ve geleceğe umutla bakıyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Savaş arenasında modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşta modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor. Savaş arenasında 300 dolarlık ev yapımı droneların saldırısına karşı çatı sacı gibi basit çözümler ile tankların sıra dışı kalkanı dikkat çekiyor. Rusya ile Ukrayna arasında iki yıldır devam eden savaş, sahada da çeşitli modernizasyonları beraberinde getiriyor. Her iki ülke de savaş meydanın en etkili silahlarından tankları ve konvansiyonel silahları ev yapımı FPV droneların (yarış droneları) saldırılarından korumak için çatı sacı gibi ilkel yöntemlerle ile önlem alıyor. Modern saldırılara ilkel çözümler Gelişen teknolojinin etkisiyle kamikaze saldırılarına karşı konvansiyonel silah sistemlerinin korunması için basit ancak etkili modernizasyonlar dikkat çekiyor. Özellikle tankları ve zırhlı araçları giderek artan kamikaze saldırı tehditlerine karşı korumak amacıyla çeşitli önlemler görülüyor. Bu önlemler arasında, araçların üzerine yerleştirilen çatı sacı gibi basit ancak etkili kalkanlar öne çıkıyor. Rusya’nın sahada kullandığı kalkanlar ilk bakışta gecekonduya benzetilse de basit ama etkili modernizasyon olarak şu an için mevcut tehditlere karşı önemli bir savunma sağlıyor. Ukrayna’da 300 dolara üretilen ev yapımı FPV dronelar ile elektronik savaşlar Son zamanlarda Ukrayna’nın mühimmat sıkıntısı yaşaması, yeni çözüm arayışlarını da beraberinde getirdi. Önceleri keşif için kullanılan bin dolarlık DJİ marka dronelar artık cephenin en ön saflarında saldırı için kullanılıyor. Yukarıdan bomba bırakmak için kullanılan DJİ dronelarının yerini düşük maliyetli ev yapımı FPV kamikaze dronelar aldı. Özellikle 2024 yılının başı itibariyle Ukrayna ordusu ev yapımı kamikaze drone saldırılarına ağırlık verdi. Her iki ülke askeri de düşük maliyetle üretilen FPV yarış dronelarını kamikazeye dönüştürerek 20 km uzaklıktaki tanklar ve diğer hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirebiliyorlar. Hız konusunda diğer dronelara oranla avantajlı olan FPV’ler ani manevralar yaparak düşman birliklerini hazırlıksız yakalayabilecek kadar küçük olması nedeniyle de tercih ediliyor. FPV dronelarının savaş meydanındaki etkisi ve üstünlüğü, her iki ülkenin bu yeni silahın ne kadar önemli olduğunu fark etmesine yol açtı. YouTube üzerinden savunma sanatı; halk teknolojiyi silahlaştırıyor Ukrayna’da halk, internet üzerinden parça sipariş vererek FPV droneler üretiyor ve bunları orduya bağışlıyor. Kamikaze droneları ortalama 300 dolara mal eden siviller, Youtube’da, dronelerın nasıl üretileceği ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda eğitim videoları paylaşarak geniş kitlelere ulaşıyor. Sahada yaşanan bu gelişmeler ise teknolojinin savaşta ve savunmada nasıl kullanılabileceği konusunu gözler önüne seriyor.
İstanbul Kadıköy’de kanoya çarpan deniz taksi kaptanı adli kontrolle serbest Kadıköy Kalamış açıklarında deniz taksi ve kanonun çarpışması sonucu kanoda bulunan iki kadın da yaralanmıştı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan deniz taksi kaptanı, “Kano, radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” dedi. Kadıköy Kalamış açıklarında 27 Nisan tarihinde iddiaya göre denizde seyir halinde olan deniz taksi ile, üzerinde iki kadının bulunduğu kano çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle iki kadın yaralanarak denize düştü. Yaralanan kadınlar hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından gözaltına alınan deniz taksi kaptanı Ahmet Özkan ise adliyeye sevk edildi. “Kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” Şüpheli kaptan Ahmet Özkan savcılık ifadesinde, “ ‘SH-FLORYA’ isimli deniz takside kaptan olarak görev yapmaktayım. Çatışma anında mevcut radar ve harita sistemimiz çalışmaktadır. Fakat çatıştığımız kano suya yakın ve çok küçük olduğu için radarın çalışma prensibi nedeni ile kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi. Seyir esnasındaki hızımız ise 15 KTS olup çatışma anında 14 KTS’ dir. Çatışmayı yaşadığımız esnada bir gürültü duydum. Duyduğum gürültü üzerine arıza yaptığımı düşünerek makineyi boşa aldım ve kanoyu arka tarafımda tespit ettim. Denizde bulunan bir kano yolcusunu kurtarmak için 180 derece dönerek kurtarma manevramı yaptım. Onu kurtarırken 20-25 metre açıklarında bilinci kapalı ve can yeleği olmadığı için kafası su içinde ikinci bir kano yolcusu olduğunu fark ettim” dedi. “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım” Şüpheli Özkan ifadesinin devamında, “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım. Bilinci kapalı kano yolcusuna ulaşıp başını suyun üzerine çıkardım ve civardaki bir yattan yardım istedim. Bahsedilen mevkiinde genellikle yelkenliler mevcut olduğu için hali hazırda dikkatli ve emniyetli seyir yapıyorduk. Hava poyraz akıntı ve rüzgar sağ tarafımızdan geliyordu. Kuvvetle muhtemel kano akıntı, rüzgar ve kürek gücünün etkisiyle bordamızdan gelip arka tarafımızdan çıktı. Üstüme düşen her şeyi yaptım. Kanonun etrafında herhangi bir güvenlik botu bulunmamaktadır” dedi. Hakimlik, suçun niteliği, her ne kadar kuvvetli suç şüphesi mevcut ise de şüphelinin uzun süredir aynı adreste oturuyor olması ve delillerin büyük oranda toplanmış olması nedeniyle şüpheli Ahmet Özkan’ın ’Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Ağrı ’Çilek Abla’ köy okulu öğrencilerini baharla süslenmiş çileklerle buluşturdu Daha önce hiç çilek tatmamış çocukları çilekle buluşturduğu için “Çilek Abla” lakabıyla tanınan Zeynep Taşdemir, Kocaeli’den Ağrı’ya iyilik köprüsü kurarak onlarca çocuğa unutamayacakları bir gün yaşattı. Köy okulu öğrencilerine yardım etmek amacıyla geçen yıl Ağrı’ya gelen ve burada gittikleri bir köy okulunda okuyan öğrencilerin daha önce hiç çilek yemediklerine şahit olan Zeynep Taşdemir, hem öğrencilere çilek tattırmak hem de onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak için arkadaşlarıyla beraber Kocaeli’den Ağrı’ya doğru yola çıktı. Ağrı merkeze bağlı Doğutepe köyüne doğru yola çıkan gönüllüler, kasalar dolusu çileklerle çocuklara ulaştı. Çocukların kahkahalarının havada uçuştuğu etkinlikte pastalar kesildi, oyunlar oynanıp müzisyenler eşliğinde şarkılar söylendi. Etkinliğin sonunda çeşitli hediyeler alan öğrencilerin mutlulukları ise yüzlerinden okundu. Bütün çabasının çocuklara çileği tattırmak ve onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak olduğunu söyleyen Zeynep Taşdemir, "Kocaeli’de yaşıyorum. Bugün buraya tekrar gelmemin nedeni çocukluktan hayalim olan ve geçen sene de katılım sağladığım köy okulunda çocukların hiç çilek yemediğini ya da pastaların içerisindeki çilekler için kavga ettiklerine şahit oldum. Bugün de bu hikaye ile tekrar buraya adım attım. Böyle büyük bir şenlik düzenlemek istedim. Bugün gelen misafirlerimin çoğu benim gibi Kocaeli’den, farklı şehirlerden gelen iyilik dostlarımızdı. Ve onlar da çocukların bire bir gözündeki ışıltıya şahitlik ettiler. Onların çocuklarıyla kendi çocukları kaynaştı. Böyle bir projede olduğum için ve yanımda destekçim oldukları için çok mutluyum. Bundan önce sosyal sorumluluk projelerinde de bulundular. Kitap çıkarttım bu alanda ve bu kitabı çıkarttığım zaman nasıl bir destek aldıysam şu anda da aynı destek devam ediyor. Bunlar her zaman benim içimi kıpır kıpır eder ve çocuklarınla mutluluğuna, o çilek abla demelerine şahit oluşum beni çok mutlu ediyor. Bunların da devamlılığı olması adına istiyorum, devam etsin her zaman farklı şehirlerde farklı yerlerde bu tarz etkinlikler olsun ve çocukların mutluluğuna orada şahitlik edelim. Bugün burada farklı keyifler yaptık, gelenekler köy şenliği gibi oldu aslında. Köydeki o güzel geçmişe dayalı oyunlar, şarkılar, türküler; müzisyen arkadaşlarımızla çocuklarla beraber söyledik ve bu çok güzel bir şeye şahitlik etti. Çocuklar gelip ’Abla ilk defa işte bu tarz şeylerle karşılaştık, ilk defa dron gördük’ diyen çocuklar oldu, bu beni çok mutlu etti. Bugün buraya gelen iyilik dostlarımızdan kimisi kadın girişimcilerdi ve bunlar kurabiyeler yapıp gelenler oldu, çilek sepetiyle gelenler oldu, oyuncaklarla gelen gelenler oldu ve bu beni çok mutlu etti. Hayalimdeki projeyi kendim yaptım ama beni yalnız bırakmayarak buraya gelip kendi çocuklarıyla okuldaki çocuklarla oynamalarına şahitlik etmek ekstra beni mutlu etti" diye konuştu.