SPOR - 22 Ocak 2017 Pazar 18:16

Türkiye Küçükler Satranç Turnuvası

A
A
A
Türkiye Küçükler Satranç Turnuvası

Antalya’da başlayan Türkiye Küçükler Satranç Turnuvası’nda Şişli Belediyesi adına yarışan 9 ve 10 yaşındaki ‘Büyük’ kardeşlerin hedefi şampiyon olmak. Elvin Esma ve Ecrin Efsa Büyük kardeşler başarılı olmaları halinde Şişli Belediyesi’nin kendilerini desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Antalya’nın Kundu turizm bölgesinde Türkiye Satranç Federasyonu (TSF), Türkiye’nin 81 ilinden yaklaşık 6 bin kişinin “Türkiye Küçükler Şampiyonası, Türkiye Yıldızlar Şampiyonası ve Türkiye Emektarlar Şampiyonası” başladı. 21-27 Ocak 2017 tarihleri arasında düzenlenecek olan turnuvaya 81 ilden 2 bin 524 sporcu katılacak. Sporcuların aileleri ve antrenörlerinin de eklenmesiyle yaklaşık 6 bin kişi organizasyon içerisinde yer alacak.
Türkiye Küçükler Şampiyonası’nda 7-12 yaş kategorisinde bin 897, Türkiye Yıldızlar Şampiyonası’nda 13-18 yaş kategorisinde 555 ve Türkiye Emektarlar Şampiyonası’nda 50 yaş ve üstü / 65 yaş ve üstü kategorilerinde 72 sporcu olmak üzere toplamda 2 bin 524 sporcu yarışacak. Şampiyonalar 9 turluk zorlu mücadelelerin ardından 27 Ocak Cuma günü kapanış töreni ile sona erecek.
Türkiye Küçükler Şampiyonası’nda 7-12 yaş kategorisinde bin 897 sporcu içerisinde yer alan ve Şişli Belediyesi adına yarışacak olan 9 yaşındaki Elvin Esma ve 10 yaşındaki Ecrin Efsa Büyük kardeşlerin hedefi şampiyon olmak. Şampiyonada başarılı olmalarında Şişli Belediyesi’nin kendilerini desteklemeye devam edeceğini ifade eden ‘Büyük’ kardeşler satrancın derslerinde başarılı olmalarını sağladığını belirtti.

Efsa: “Bu sene inşallah birinci olacağım”
Satranç oynamayı çok sevdiğini ifade eden 10 yaşındaki Ecrin Efsa Büyük, “8 yaşında satranç oynamaya başladım. Avrupa’da 4’üncü oldum. İstanbul’da 3’üncü oldum. Antalya’da geçen sene yapılan yarışmada 17. oldum bu sene inşallah birinci olacağım” dedi.

“Satranç matematiği geliştiriyor”
Satrancın matematiği geliştirdiğini belirten Ecrin Efsa Büyük, “Satranç zeka oyunu, ben o yüzden seçtim. Satranç oynayınca derslerim iyi oluyor. O yüzden satrancı seçtim. Burada da bu sene birinci olursam, şişli belediyesi beni desteklemeye devam edecekler ve bende diğer turnuvalara katılarak daha fazla dereceler kazanabilirim” diye konuştu.

“Hedefim Türkiye’de birinci olmak”
Bu seneki turnuvaya Şişli Belediyesi’nin desteğiyle geldiğini ifade eden Efsa Büyük, Türkiye’yi dünyada temsil etmek istediğini belirtti. Büyük, “Hem derslerimi hem de satrançta başarılı olmak istiyorum. Eğer Şişli Belediyesi beni desteklemeye devam ederse hem satrançta hem de derslerimde başarılı olacağım. Hedefim ilk olarak Türkiye’de birinci olmak, yurt dışında da ilk 5’e girmek” dedi.

Esma: “Türkiye’de birinci oldum”
Satrançla ana sınıfında tanıştığını belirten 9 yaşındaki Elvin Esma Büyük, “Satranca ana sınıfında başladım. Şimdi ise ikinci sınıfa gidiyorum. 7 yaşında İstanbul birincisi oldum. Türkiye’de birinci, Avrupa’da da dördüncü oldum. 8 yaşta da yine İstanbul birincisi oldum” dedi.

“Hedefim yine birinci olmak”
Geçene sene yapılan turnuvada Antalya’da şampiyon olduğunu belirten Esma Büyük, hedefinin yine birinci olmak olduğunu söyledi. Esma Büyük, “Geçen sene birinci oldum. Bu sene de hedefim yine birinci olmak. Bundan sonraki hedefim ise Avrupa’da ilk 3’e girmek. Satrancı çok seviyorum, zekayı geliştiriyor. Başarılı olursam eğer Şişli Belediyesi beni desteklemeye devam edecek” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.