SAĞLIK - 26 Haziran 2017 Pazartesi 10:06

Fedakar annenin engelli oğlu için sardığı yapraklar, engelli annelerine ilham oldu

A
A
A
Fedakar annenin engelli oğlu için sardığı yapraklar, engelli annelerine ilham oldu

Antalya’da beyin felci olan 7 yaşındaki oğlu ameliyat olunca gündelik temizliğe gidemeyen Semra Sönmez, oğlunu hayata bağlamak için sardığı yaprak sarmaları sosyal medya üzerinden satmaya başladı.

Antalya’da beyin felci olan 7 yaşındaki oğlu ameliyat olunca gündelik temizliğe gidemeyen Semra Sönmez, oğlunu hayata bağlamak için sardığı yaprak sarmaları sosyal medya üzerinden satmaya başladı. İl dışından da talep alan anne Sönmez, kendisi gibi engelli çocukları bulunan 5 anneyi de bu işe yönlendirdi.


Kepez Çankaya Mahallesi’nde ikamet eden 44 yaşındaki ev hanımı Semra Sönmez’in ikinci bebeği erken doğumla 510 gram dünyaya geldi. Anne Sönmez, uzun süre yoğun bakımda kalan bebeğini 5.5 ay sonra kucağına alabildi. 8 ay geçmesine rağmen tepkileri bulunmayan bebeğinin durumundan şüphelenen Sönmez, hastanenin yolunu tuttu. 13 aylıkken serebral palsi (beyin felci) teşhisi konulan minik Mehmet Ercan’ın zorlu tedavi süreci de başlamış oldu. Anne Semra Sönmez’in ve doktorların çabasıyla Mehmet, 4.5 yaşında az da olsa konuşmaya ve yürümeye başladı. Eşinden ayrı olan ve hayatın yükünü tek başına omuzlayan Semra Sönmez, çocuğuna en iyi tedavi imkanını sağlayabilmek için gündelik ev temizliklerine gitmeye başladı. Sönmez, bakıma muhtaç olması nedeniyle 8 yaşındaki oğlunu da temizlik işlerine götürüyordu. Küçük Mehmet bir hafta önce Ankara’da kalça leğen kemiği, omurga kas gevşetici ameliyatları oldu ve belden aşağısı alçıya alındı. Sönmez ise oğluna bakabilmek için temizlik işlerini bırakmak zorunda kaldı.



Oğlu için fizik tedavi odası hazırlayacak


Aynı zamanda evini geçindirmesi de gereken Semra Sönmez’in aklına en iyi yaptığı işlerden biri olan yaprak sarma geldi. Pazarlama sorunu yaşayan Sönmez, bir sosyal paylaşım sitesi üzerinden, "Oğlumun geçirdiği ameliyattan dolayı artık temizliğe gidemiyorum. Bu süreçte evde yaprak sarması yapıyorum. Antalya’da olanlar lütfen ulaşsın" diye yardım çağrısı yaptı. Bu çağrıya Antalya protokolü başta olmak üzere onlarca hayırseverden destek geldi. En büyük desteği ise Danimarka’dan gelen bir aile grubu verdi. Kendi aralarında para toplayan Danimarkalı grup, küçük Mehmet’in 10 aylık fizik tedavi masrafını karşılamış oldu. Şimdilerde anne Sönmez’in tek amacı tefrişatı yapılması gereken odayı Mehmet için fizik tedavi merkezi haline getirmek.


Semra Sönmez, oğlunun erken doğuma bağlı serepral palsi (beyin felci) hastası olarak dünyaya geldiğini hatırlatarak, bir dizi ameliyatın ardından son operasyonunu bir ay önce kalça, leğen kemiği omurga ve kas gevşetmeden geçirdiğini söyledi.



"İlgi mutlu etti"


Mehmet ameliyat olmadan önce oğluyla birlikte ev temizliklerine gittiğini hatırlatan Sönmez, “Mehmet’in ameliyatın ardından yatakta olması nedeniyle temizliğe gidememeye başladım. Oğlumun fizik tedavi süreci başlayacağı için paraya ihtiyacım vardı. En iyi yaptığım iş olan sarmayı sardım ve sosyal paylaşım sayfam üzerinden düşüncelerimle birlikte paylaştım. Oğlumun tedavisine yaprak sarmasıyla katkıda bulunacağımı ilettim. O kadar duyarlı vatandaş benimle iletişime geçti. Hepsi sağ olsunlar.Talepler iyi gidiyor” dedi.



İl dışından da anneler buldu


İl dışından da çok sayıda sarma siparişi aldığını kaydeden Semra Sönmez, “Özellikle, Ankara, İstanbul ve İzmir’den talepler gelmeye başladı. Ama ben oralara gönderemiyordum. Fakat bu işi yapabilecek olan benim gibi çocukları hasta olan ailelerle iletişim kurdum. 4 anne olarak sarma işine devam ediyoruz. Manisa’daki bir annemiz de bizim hammaddemiz olan yaprakları temin ediyor. Böylelikle 5 anne olduk. Beni arayanları diğer illerdeki annelerimize yönlendiriyorum” diye konuştu.



"10 aylık fizik tedavi parası ödendi"


Antalya’da sarmalarını iki noktada teslim ettiğini dile getiren Sönmez, “Ülkemizin her yerinden ziyaretçimiz geliyor. Danimarka’dan bir grup geldi. Gelmeden önce de topladıkları bir para var onu hesabıma yatırmışlar. Bakım maaş dönemim yaklaşmıştı, bankaya gittim hesabımda çok para vardı. Banka yetkililerine bir yanlışlık olduğunu, hesaba çok para yatırıldığını söyledim. Banka görevlileri bir sorunun olmadığını bana ilettiler. Ertesi gün parayı yatıran Danimarkalı grup bu parayı da yatırmıştı. O para ile de Mehmet’in 10 aylık fizik tedavi parası yatırılmış oldu. Bizi çok mutlu ettiler” şeklinde konuştu.



Büyükşehir’den engelli arabası


Danimarkalı misafirlerine sarma ikram ettiğini dile getiren Sönmez, “Öğrencilerin ziyareti bizi çok mutlu etti. Kısa süre önce Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel ziyaret etti ve her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söylediler. Başkanımız bize ihtiyacımız olan engelli arabası hediye etti. Mehmet için bir fizik tedavi odasını hazırlıyorum. Zihinsel ve fizik tedavisini bu odada vereceğim. Sarma ile oğlumu hayata bağlamaya devam edeceğim” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi, kuruluşunun 46. yılını akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı büyük bir organizasyonla kutladı. Çok sayıda yarışmanın yapıldığı ve ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, özellikle öğrenciler için unutulmaz anlara dönüştü. Görükle Kampüsü içerisinde başlatılan kutlama törenlerinde ilk olarak “Geleneksel Süt Koşusu” düzenlendi. Veteriner Fakültesi çiftliğinden start alan ve Hayvan Hastanesi önünde son bulan koşunun ardından Programın sonunda emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Ceylan’ın yazdığı ve okuduğu Veteriner Fakültesi Marşı izleyenleri duygulandırdı. Gün boyu devam eden etkenliklerde daha önce elemeleri yapılan satranç turnuvası, futbol turnuvası, oryantiring ve bilgi yarışmasının finalleri gerçekleştirilerek dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Öğrenciler, öğle yemeğinin ardından düzenledikleri halat çekme, okçuluk ve Veteriner Fakültesine özgü ‘’yoğurt yeme yarışması’’ gibi çeşitli oyunlarla eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyon, akşamüzeri gerçekleştirilen açık hava sinemasında film gösterimiyle son buldu. Etkinlikler hakkında açıklamada bulunan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik, 1978-1979 Eğitim-Öğretim yılında 46 öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan Fakültenin bugün Türkiye genelinde en ileri seviyede mesleki eğitim veren yükseköğretim kurumuna dönüştüğünü vurguladı. Düzenledikleri kutlama töreniyle birlikte öğrencilere BUÜ Veteriner Fakültesi mensubu olmalarının ayrıcalığını hissettirdiklerini aktaran Dekan Şenlik, “Gün boyunca düzenlediğimiz organizasyonlara yoğun bir katılım oldu. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve emekli hocalarımız ile çok sayıda öğrencimizi ağırladık. Hepsi de mutlu oldu ve gururlandı. Bu vesileyle kuruluşundan günümüze kadar fakültemizde görev yapmış olan tüm Dekanlarımıza, Öğretim Üyelerimize, Araştırma Görevlilerimize, Doktora Öğrencilerimize ve İdari Personelimize hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha çok çalışarak fakültemizi daha ileriye taşıyacağız” dedi.
Kocaeli Evsizlerin sokakta kalmasına müsaade edilmiyor Gebze ilçesinde gidecek yeri bulunmayan evsiz vatandaş, barınma ve konaklama merkezine yerleştirilerek sıcak yuvaya kavuştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Barınma ve Konaklama Merkezi, sokakta kalan evsizlere sahip çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Kocaeli’de kimse aç ve açıkta kalmayacak” talimatını büyük bir hassasiyetle yerine getiren Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, devriye sırasında rastlanılan veya gelen ihbarlar üzerine yerleri tespit edilen evsiz vatandaşları Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürüyor. Sıcak bir yuvaya hasret kalan vatandaşların ihtiyacını Barınma ve Konaklama Merkezleri ile sağlayan büyükşehir belediyesi, bu bağlamda Gebze’de evsiz bir vatandaşa sahip çıktı. Gebze Bölgesi Zabıta Amirliği ekipleri, gidecek yeri bulunmadığını tespit ettiği vatandaşı ekip aracıyla Gebze Mevlana Mahallesi’nde bulunan Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürdü. Sıcak yuvaya kavuşturulan evsiz vatandaş, kendisine sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. İzmit ve Gebze’de faaliyet gösteren Barınma ve Konaklama Merkezleri yılın 12 ayında kapılarını evsiz vatandaşlara açıyor. Yatak, masa, dolap, battaniye gibi temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu odalarda, banyo için 24 saat sıcak su imkânı sağlanıyor. Evsiz vatandaşlara 3 öğün sıcak yemeğin yanında temizlik ve sağlık hizmetleriyle ihtiyaç halinde psikolojik destek de sağlanıyor.
Elazığ Keban Baraj Gölünde bir ilk: Su üzerinde 9 saatte 200 kilometre yol yaptılar Elazığ’da iki gezgin Fırat Nehri üzerinde yer alan Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan aynı zamanda sulama, elektrik üretimi ve turizm gibi alanlarda önemli bir role sahip olan Keban Baraj Gölü üzerinde 9 saatte yaklaşık 200 kilometre seyahat ederek hem tarihi yapıları ve su üzerinde ve çevresindeki yaban hayatını görüntüledi hem de Elazığ ve çevresi için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli olan göl üzerindeki dikkat çekti. Elazığ’da araştırmacı yazar Aygün Çam ve su sporları ile ilgilenen gezgin Vahit Dartay, Keban Baraj Gölünün potansiyelini göstermek amacıyla Elazığ’ın Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde tekne ile su üzerinde yolculuk yaptı. Palu’nun Baltaşı köyünden başlayan yolculuk yaklaşık 200 kilometre ile 9 saat sürdü. Baraj Gölünün başta Elazığ olmak üzere çevre iller için özellikle ekonomik ve turizm açıdan önemine dikkat çekmek isteyen gezginler, sırasıyla Baltaşı, İçme köyü, Yurtbaşı ve oradan da Tunceli’nin Pertek ve Çemişgezek ilçe sınırlarından su üzerinde yolculuk etti. Seyahat süresi boyunca dağ keçileri, keklik ve yılkı atları gibi birçok yaban hayatını görüntüleyen gezginler, Elazığ’ın Palu ilçesinde sabah saat 09.00’da başlattıkları yolculuklarını Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sonlandırdı. Bu seyahat ile daha önce hiç gidilmemiş tarihi yapılar olan başta Rabat Kilisesi ve batık köyler olmak üzere birçok alan da görüntülendi. ’’9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik’’ Hayatının en özel yolculuklarından birini gerçekleştirdiğini dile getiren Çam, ’’Farkındalık oluşturmak için Palu ilçe merkezinden başlayan Keban Baraj Gölü, gezimiz, Palu Baltaşı köyünden başladık ve Kemaliye ilçe sınırlarına kadar geldik. Yaklaşık 9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik. Bizler, Keban Baraj Gölü üzerinde yolculuk yapan en uzun yolculuğu gerçekleştirdik. Bu yolculuk esnasında birçok zorluklarla karşılaştık. Çok meşakkatli bir yol olmasına rağmen inanılmaz bir coğrafya ile karşılaştık. Dağ keçileri, yılkı atları, ayılar, türlü kuşlar, balık türleri ve tarihi yapılar gibi birçok yapıyı da gördük. Bunu gerçekleştirmemizdeki amaç ise özellikle Elazığ’ın sahip olduğu Keban Baraj Gölü ve üzerindeki potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu bundan mütevellit potansiyeli olan baraj gölünün üzerinde su sporlarının da bir o kadar eksik olduğuna dikkat çekmek istedik” dedi. Su sporları ile uğraşan aynı zamanda gezgin olan tekne kaptanı Vahit Dartay ise ’’9 saattir suyun üzerindeyiz. Çok yandık ve hava da kararmak üzere. Bu kadar büyük bir su havzasının olduğu alanda su sporlarının yapılmaması ve bu suyun değerlendirilmemesi bizleri üzüyor. Bunu da gündeme getirmek için bir yolculuk gerçekleştirdik. Daha güzel yerleri gezip görmek ümidiyle görüşmek üzere” diye konuştu.
Erzurum Bu müzede 250 bin böcek ve 20 bin kurutulmuş bitki örneği sergileniyor Atatürk Üniversitesi’nde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde, yaklaşık 60 yılda toplanan 250 bin böcek örneği, 20 bin kurutulmuş bitki çeşidi bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleştirdikleri Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumunu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Toplantı öncesinde ise Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde kurulan ve yaklaşık bir yıldır misafir kabul eden Biyoçeşitlilik Bilim Müzemizin resmi açılışını yönetim ekibimiz, senato ile yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte yaptık. Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan ve özenle muhafaza edilen koleksiyonumuzu ziyaret etmeye tüm vatandaşlarımızı yanlarına minik yavrularımızı da alarak bekliyoruz.” şeklinde konuştu. “Aynı zamanda araştırma merkezi” Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Uluslararası iş birliğiyle ülkemize ait bilimsel materyalleri, Atatürk Üniversitesinin sahip olduğu koleksiyonlarla bir araya getirerek merkezimizi hayata geçirdik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren kurulması yönünde yoğun bir gayret gösterdiğimiz bu merkezin bugün geldiği nokta bizler için gurur vesilesine dönüştü. Türkiye’de alanında bir ilk olan müzede aynı zamanda araştırma merkezi de bulunuyor. Müzede binlerce numune var. Burada bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı çalışmalar olacaktır" dedi.