GENEL - 14 Eylül 2018 Cuma 13:24

Türel’den vefa örneği

A
A
A
Türel’den vefa örneği

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bir dönem genel koordinatörlüğünü yaptığı E-Medya çalışanlarının bir araya geldiği ‘Nostalji Gecesi’ne katıldı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bir dönem genel koordinatörlüğünü yaptığı E-Medya çalışanlarının bir araya geldiği ‘Nostalji Gecesi’ne katıldı. Gecede çalışma arkadaşlarıyla yaşadığı anıları paylaşan Başkan Türel, “Bugün şöyle dönüp arkaya baktığımda iyi ki sizlerle birlikte olmuşum. Çünkü o günkü tecrübelerle bugün Antalya’da çok önemli bir görevde sizlerin arasından çıkmış bir kardeşiniz olarak başarılı olabiliyorsak, sizlerle paylaştığımız günlerin çok büyük etkisi olduğunu görüyorum” dedi.


E-Medya çalışanları Murat Çiçek’in organize ettiği E-Medya Nostalji gecesinde buluştu. O dönem E Medya Genel Koordinatörü olarak görev yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, diğer yönetici ve çalışanlarının katıldığı gece My Meating restoranda düzenlendi. Geceye katılan herkes 25-30 yıla dayanan dostluklarını pekiştirdi. Keyifli sohbetlerin yaşandığı, geçmişten hatıraların paylaşıldığı gecede kimi zaman kahkahalar yankılandı, kimi zaman da duygusal anlar yaşandı.



"Vefa İstanbul’da semt değil"


Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bir dönem birlikte mesai yaptığı personeliyle tek tek tokalaşıp hal hatır sordu. Başkan Türel, gecede yaptığı konuşmada, “Bu gece bizim için bir nostalji gecesi. Geçmişte birlikte çalıştığımız birçok dostumuz, mesai arkadaşımızı neredeyse burada eksiksiz görmenin mutluluğu içerisindeyim. Bu gece ‘Vefa’nın İstanbul’da bir semt adı olmadığının en güzel teyidi” dedi.



“İyi ki birlikteydik”


Geçmiş yılları hatırladığında çalışma arkadaşlarıyla mesai yapmış olmaktan büyük bir gurur duyduğunu ifade eden Başkan Türel, şöyle konuştu; “Bugün şöyle dönüp arkaya baktığımda iyi ki sizlerle birlikte olmuşum. İyi ki bu kader yolculuğumuzda yaşamımızın en önemli gençlik yıllarımızı birlikte paylaşmışız. Çünkü o günkü tecrübeler belki bugün Antalya’da çok önemli bir görevde sizlerin arasından çıkmış bir kardeşiniz olarak bir şeyler yapmamız mümkün oluyorsa, birazcık başarılı olabiliyorsak sizlerle paylaştığımız günlerin çok büyük etkisi olduğunu görüyorum. O günün şartlarında o zorlukları göğüs göğse omuz omuza karşılamasaydık belki bugün birçok sorunu aşmakta zorlanabilirdik. Onun için hepinize teşekkür ediyorum. Çok sağ olun.”


“Geçmişimiz bizi buralara taşıdı”


Hayatının her noktasında vefaya çok önem verdiğini belirten Türel, “Özellikle sizlerle geçmişte acı tatlı birçok hatırayı paylaşmış arkadaşlarım olarak, beni yakından tanıyan insanlar olarak, hayatınızda pek çok şey değişebilir. Hayatınızda birçok şey değişiyorken, siz kendiniz değişirseniz işte problem orada. Ben belediye başkanlığını açık söyleyeyim yarın bitecekmiş gibi yapıyorum ama hiç bitmeyecek gibi bir hizmet anlayışıyla çalışıyorum. Biz damdan düştük. Seçim kaybettik, seçim kazandık. Benim eskiden hiçbir farkım yok. Bulunduğumuz görevler, omuzumuzdaki sorumluluklar yükü arttırmış bulunuyor. Biz bunların hakkını vermeye çalışıyorken geçmişimizi hiçbir şekilde unutamayız. Allah’a şükrediyorum, çünkü çok genç yaşlarda birçok görev nasip oldu. Ama en önemli şükrüm, çok genç yaşlarda çok önemli görevler olmasına rağmen kendimi hiç değiştirmeden, değişmeden hep yoluma devam ettim. En büyük şükrüm şunun içindir, geçmişimde zerre kadar gizleyeceğim, utanacağım en ufak bir gölgenin olmamasıdır. Belki de o geçmiş bizi buralara taşıdı” ifadelerini kullandı.



“Ben hala o eski Menderes’im”


Türel, “Bizler hesaba çekilmeden hesap veren bir anlayışla yaşamayı bir hayat biçimi haline getirirsek işimiz o zaman kolay oluyor. Bunun benim en büyük sermayem, en büyük güvencim olduğunu görüyor olmak sizler adına bir gurur meselesi olması lazım. Ben hala o eski Menderes’im. Başkanlık bugün makamdır ama onun zırhına bürünmek bizim için söz konusu olmamalıdır. Allah’a şükürler olsun alnımızın akıyla bugünlere geldik, bundan sonra da aynı inanç ve arzu ile yolumuza devam edeceğiz” dedi.



Tongülüs çifti nikâh tazeledi


Gecede bir de sürpriz yaşandı. İleri Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali Tongülüs ve eşi Birsen Tongülüs’ün 28’nci evlilik yıldönümü kutlandı. Ali Tongülüs 28 yıldır evlenme teklifi etmediği hayat arkadaşı Birsen Tongülüs’e E Medya Nostalji gecesinde evlenme teklifinde bulundu. Evet yanıtıyla Ali-Birsen Tongülüs çifti pasta keserek özel günlerini kutlarken Başkan Türel’de ayrı bir sürpriz yaparak çiftin nikâhını tazeledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Ali-Birsen çiftine yeniden nikâh merasimi düzenleyerek, evlenmeyi isteyip istemediklerini sordu. Evet yanıtı ile yeniden çifti karı koca ilan eden Başkan Türel, birbirinizin ayağına basabilirsiniz ama damarına basmayın nasihatinde bulundu.



“Birbirinizin damarına basmayın”


İlk kez bir çifte nikâh tazelediğini belirten Başkan Türel, “28 yıldır aynı yastığa baş koyan Ali-Birsen Tongülüs çiftine nice mutlu yıllar diliyorum. Ben normalde bütün nikâhlarda çiftlerden üç çocuk talebinde bulunuyorum. Bu durum da nasıl olacak bilmiyorum. Artık üç çocuğu esirgeme kurumundan mı alırsınız orası sizin bileceğiniz bir durum” şeklinde konuşarak esprileriyle nikâh tazeleme merasimine ayrı bir renk kattı. E TV Genel Müdürü Mehmet Yönden de ‘Menderes Türel, o dönemde nasılsa şimdi de aynı. Hiç değişmemiş. Yine esprili, hoşgörülü. Her zaman böyleydi. Değişmemesi bizim için büyük bir şans” şeklinde yorum yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kadın kooperatifleri sayısı 43’e ulaştı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ile Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in özel önem vererek gerek büyükşehir gerek valilik gerekse diğer kurum ve kuruluşların destek verdikleri Kayseri Kadın Kooperatifleri’nin sayısı 43’e ulaştı. Kayseri’de, kadın girişimcilerin gelişmesi, girişimlerinin desteklenerek kentte üretim ile ticaretin birer halkası haline gelmesi için kurularak yaygınlaştırılması sağlanan Kayseri Kadın Kooperatifleri, sayısını arttırıyor. Kayseri Valiliği koordinasyonunda başta Kayseri Büyükşehir Belediyesi olmak üzere kentteki kurum ve kuruluşlar tarafından da desteklenen Kayseri Kadın Kooperatifleri, hem sayısını hem de üretimlerini çoğaltıyor. Vali Gökmen Çiçek önderliğinde kurulan Kayseri Kadın Kooperatifleri Koordinasyon Merkezi’nde faaliyetlerini yürüten ve Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi olmak üzere kurum kuruluşların destek verdiği Kayseri Kadın Kooperatifleri’nin sayısı başta 22 iken, aradan geçen yaklaşık 2 yıllık süreçte ortalama iki kat artış göstererek 43’e ulaştı. Büyükşehir Belediyesi ile Kayseri Valiliği iş birliğinde kadın girişimini desteklemek ve kadın istihdamını arttırmak amacıyla kurulan Kayseri Kadın Kooperatifleri, her geçen gün büyürken pek çok alanda da üretim gerçekleştiriyor. Gıdadan el işlerine, giyimden ev eşyasına kadar pek çok konuda kadın eli üretimde söz sahibi olurken, istihdam da gerçekleştirilmiş oluyor. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’in önderliğinde kurulan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın talimatları doğrultusunda ise Büyükşehir Belediyesi tarafından kuruluşunda yer tahsisinden, malzeme, ekipman ve pazarlama desteğine, ürün desteğinden bütçe desteğine kadar önemli desteklerin sağlandığı Kayseri Kadın Kooperatifleri’nin üyeleri ise her fırsatta Vali Çiçek ve Başkan Büyükkılıç’a söz konusu irade ve desteklerinden dolayı teşekkürlerini iletiyor. Sayıları artan Kayseri Kadın Kooperatifleri, her geçen gün üretimini de arttırarak ürün yelpazesini genişletiyor.
Ankara Kanserle savaşta DNA rehberliği: "Tümörün DNA’sı belirleniyor, kişiye özel tedavi uygulanabiliyor" Sigara kullanımı, alkol, obezite ve hareketsiz yaşam tarzının kanserin en önemli nedenlerini oluşturduğunu belirten Medicana Sağlık Grubu Medikal Onkoloji Uzmanlarından Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker, yeni gelişmelerle birlikte tümör DNA’larının belirlenebildiğini ve kişiye özel kanser tedavileri kapsamında hastaya uygun olan en doğru ilacın verilebildiğini söyledi. Tarihi milattan önce 2500’lü kadar dayanan kanser hastalığı, günümüzde dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 10 milyon kişi kansere yakalanırken, yaklaşık 6 milyon kişi de kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. En sık görülen kanser türleri arasında ise meme kanseri, akciğer kanseri, prostat kanseri ve kolorektal kanser yer alıyor. Dünya genelinde ölümlerin önde gelen nedenlerinden birinin kanser olduğunu açıklayan Medicana International Ankara Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker, kanser nedenlerini ve geliştirilen yeni tedavi yöntemlerini anlattı. "Tek başına genetik nedenler tüm kanser hastalarının sadece yüzde 10’luk bir kısmını oluşturur" Kanserli hücrelerin oluşmasının birçok sebebi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker, genetik nedenlerin sanılanın aksine en sık sebeplerden birisi olmadığını söyledi. Doç. Dr. Şeker, “Tüm kanser hastalarının yaklaşık yüzde 90’ında sebepler sigara, alkol, fazla kilo (obezite), hareketsiz yaşam ve bazı enfeksiyonlardır. Tek başına genetik nedenler tüm kanser hastalarının sadece yüzde 10’luk bir kısmını oluşturur. Bu sebepleri düşününce kanserin yeni bir hastalık olmadığını, insanlık tarihi ile benzer bir tarihe sahip olacağını tahmin edebiliriz. Elbette ki saydığımız nedenlere bağlı olarak kanser sıklığı da zamanla artmaktadır” dedi. "Kanser hastalığının geçmişi milattan önce 2500’lere dayanıyor" Kanser hastalığının ve tedavisinin eldeki yazılı kanıtlara göre milattan önce 2500 yılına kadar uzandığını ifade eden Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker, “19’uncu yüzyılın sonlarında anestezideki ve cerrahi yöntemlerdeki gelişmeler sayesinde daha başarılı kanser ameliyatları yapılmaya başlandı. Bu süreçte hastaların yaşam süreleri uzadı ancak birçok hastada ameliyat sonrası kanser yeniden oluştu. 20’nci yüzyılın başlarında ise radyoaktivitenin keşfi ile kanser tedavisinde yeni bir döneme geçildi ve radyoterapi kanser tedavisinde kullanılmaya başlandı. Bu sayede hastaların tedavi başarılarında artış sağlandı. O tarihten günümüze kadar radyoterapide de çok önemli gelişmeler yaşandı ve radyoterapinin kanserli bölgede çok daha etkin kullanımı sağlandı. Ayrıca gelişen teknolojik cihazlar ile radyoterapinin yan etkileri de çok ciddi düzeyde azaltıldı” diye konuştu. "Hedefe yönelik ilaçlar yaşam süresinin uzamasını sağladı" Kanser tedavisindeki esas gelişmenin ise kemoterapi ilaçların bulunması ile birlikte olduğunu ve artık günümüzde birçok kanser türlerinde ameliyat olmaksızın tam iyileşme sağlandığının görüldüğünü aktaran Doç. Dr. Şeker, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu durum, ilaç araştırmalarının önünü açtı ve bu sayede birçok kanser türünde ve kanserin tüm evrelerinde etkili olan ilaçlar keşfedildi. 1990’lara kadar bulunan ilaçlar sadece kanserli hücrelere değil sağlıklı hücrelere de zarar veriyordu ve bulantı, kusma, saç dökülmesi, kan değerlerinde düşme gibi birçok yan etkiye sebep oluyordu. 2000’lerin başında yan etkileri çok daha az olan hedefe yönelik ilaçlar (akıllı ilaç) önce lenfoma, meme kanseri ve lösemilerde sonrasında ise tüm kanserlerde kullanılmaya başlandı. Hastaların yaşam sürelerinde çok ciddi uzamalar elde edildi ve o güne kadar ölümcül kabul edilen bu hastalıklar artık birer kronik hastalığa dönüşmeye başladı. O günden günümüze kadar kansere özgü yüzlerce hedef tespit edildi ve bu hedeflere yönelik ilaçlar geliştirildi." "İmmünoterapi kişinin bağışıklık sistemini çalıştırıyor" Kanser tedavisinde devrim niteliğinde olan immünoterapi tedavisinin son 14 yıldır kullanılmaya başlandığının altını çizen Doç. Dr. Mehmet Metin Şeker, "İmmünoterapi, kendisi doğrudan kansere saldırmayan, ancak kişinin bağışıklık sistemini çalıştıran ve bağışıklık hücrelerinin kanserli hücrelere saldırmasını sağlayan ilaçlardır. Bu keşif ile zaten hedefe yönelik ilaçlarla çok iyi noktalara gelen kanser tedavisi çok daha başarılı noktalara ulaştı" açıklamasını yaptı. "Tümör DNA’sı sayesinde hasta için en doğru ilaç belirlenebiliyor" Kanser tedavisinde gelinen son noktada ise insan DNA’sının daha iyi tanınması ve genetik testlerin daha ulaşılabilir hale gelmesiyle birlikte “Kişiye yönelik kanser tedavileri”nin mümkün hale gelmeye başladığına dikkati çeken Şeker, bu yöntemle hastaların tümör DNA’larının elde edilebildiğini vurguladı. Doç. Dr. Şeker, “Tümör DNA’ları elde edildikten sonra o kişiye faydalı olabilecek veya o kişiye fayda sağlamayacak ilaçlar tedavi öncesinde saptanabiliyor. Kişiye özgü kanser tedavileri, hastaların tedavilerinin daha etkili ve kişiselleştirilmiş olmasını sağlayabiliyor. Tümör DNA’sının kullanılmasıyla, hastaların tedaviye nasıl yanıt verebilecekleri daha önceden belirlenebilir, böylece gereksiz ilaç denemeleri ve yan etkilerin önlenmesi mümkün olabilirken, zaman ve maddi kayıpların da önüne geçilebilir. Bu yaklaşım, kanser tedavisinde önemli bir ilerleme olurken, hastalar için de umut verici bir gelecek sağlayabilir” dedi.