SAĞLIK - 10 Kasım 2019 Pazar 11:29

Beslenme ve Diyet Uzmanı Tepehan: "Basit karbonhidratları hayatından çıkar, diyabetten kurtul"

A
A
A
Beslenme ve Diyet Uzmanı Tepehan: "Basit karbonhidratları hayatından çıkar, diyabetten kurtul"

Basit karbonhidratların kan şekerini aniden yükselttiğini ve düşürdüğünü, bu durumun da diyabetli bir hasta için tehlikeli olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Nesrin Tepehan, basit karbonhidratları hayatımızdan çıkararak diyabetten kurtulabileceğimizi söyledi.

Basit karbonhidratların kan şekerini aniden yükselttiğini ve düşürdüğünü, bu durumun da diyabetli bir hasta için tehlikeli olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Nesrin Tepehan, basit karbonhidratları hayatımızdan çıkararak diyabetten kurtulabileceğimizi söyledi.


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Dünya Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından 14 Kasım “Dünya Diyabet Günü” olarak ilan edildi. Lara Anadolu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nesrin Tepehan, bu konuya dikkat çekmek için diyabette beslenme hakkında açıklamalarda bulundu. Tepehan, “Obezitenin yaygınlaşmasıyla birlikte diyabetin görülme sıklığı da her geçen gün artıyor. Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, kontrol altına alınamadığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Diyabet hastalığının kontrol altına alınması için uzman eşliğinde kişiye özel beslenme programı belirlenmesi büyük önem taşıyor. Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; yaşına, boyuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, beslenme alışkanlıklarına göre kişiye özel olarak hazırlanır. Beslenme programı kişiye özeldir. Diyabetli bireyler beslenme programında yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için belirtilen miktarlardan fazla yemek kan şekerinizin yükselmesine, az yemek ise kan şekerinizin düşmesine neden olur. Her iki durumda da kan şekeri kontrolü bozulur. Bu nedenle önermiş olduğumuz enerjide ve miktarda beslenmek gerekmektedir” dedi.



Diyabette karbonhidrat tüketimi


"Bir birey diyabeti iyi yönetmek istiyorsa, hayat standardını sağlıklı beslenme kuralları üzerine kurmalıdır. Uzun süre aç kalmadan, öğündeki karbonhidrat miktarına dikkat ederek sağlanan düzenli beslenme, kan şekeri düzenlenmesine yardımcı olacaktır” diyen Tepehan, “Diyabette karbonhidrat tüketimi çok önemli. Biz karbonhidratları ikiye ayırıyoruz. Biri basit karbonhidratlar, diğeri ise kompleks karbonhidratlar. Biz kompleks karbonhidrattan yanayız. Sonuç olarak bir bireyin günlük enerji ihtiyacının yüzde 45-50’si karbonhidratlardan geliyor. Bu tükettiğimiz karbonhidratlar, tam buğday, esmer ekmek, kepekli gruplardan olmalı. Beyaz un ve beyaz unun kullanıldığı ürünleri tüketmelerini istemiyoruz. Ya da kuru baklagiller, hem protein hem de karbonhidrat ağırlıklı güzel bir besin. Bunları karbonhidrat olarak tüketmeleri daha sağlıklı ve daha besleyicidir. Tam tahıllı grubunun kan şekerini yükseltme hızı beyaz gruba göre daha düzenli gidiyor. Şeker, paketli ürünler, çikolata türevi şeyler tükettiğimiz zaman kan şekeri çok hızlı bir şekilde yükseliyor ve sonrasında çok hızlı bir şekilde düşüyor. Buna bağlı da tekrar bir tatlı ve açlık krizi oluşuyor. Bu yüzden kompleks karbonhidratlar ve tam tahıllı gruptan besinler tüketelim. Basit karbonhidratları hayatından çıkar diyabetten kurtul. Aslında her şey bu. Beslenme” ifadelerini kullandı.



"Üç ana, üç ara"


Diyabetin biraz genetik faktörlere de bağlı bir hastalık olduğunu ve özellikle aile bireylerinde bir yatkınlık söz konusuysa bireylerin özellikle kilo kontrolüne çok dikkat etmesi gerektiğini dile getiren Tepehan, “Üç ana, üç ara öğün olarak beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Üç ana öğünü kaçırmamaları konusunda uyarıyoruz. Mümkünse aralara bir ya da iki tane en azından ara öğün eklemelerini istiyoruz ki gün içinde açlık krizleri olmasın. Bir sonraki öğünde çok yüklenmeler olmasın, kan şekerleri çok dalgalanmasın” diyerek üç ana üç ara öğünün atlanmaması gerektiğine dikkat çekti.


Basit şeker tüketimini hiçbir zaman önermediklerini belirten Tepehan, “Çünkü kan şekerini bir anda yükseltiyor. Vücut çok net bir insülin yanıtıyla geri geliyor. Buna bağlı olarak tekrar düşmeler ve tatlı krizleri oluşuyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Meyveler konusuna gelecek olursak, bütün meyveler diyabette eşit değil. Bazı meyvelerin glisemik indeksi daha yüksek, bazısının da daha düşük. Bu yüzden glisemik indeksi düşük olan meyveleri tüketmeliyiz. Elma, armut, frambuaz, yaban mersini gibi meyveler olabilir. Ancak glisemik indeksi yüksek olan meyveler; muz, karpuz, kavun, incir ve üzüm gibi meyveleri ya da kuru meyveleri çok nadiren tüketmeliyiz. Hiç tüketmeyin demiyoruz. Sadece kontrollü ve az tüketmeliyiz. Aslında hepimiz bu şekilde beslenmeliyiz. Ancak diyabetli bir kişi bu konuda daha dikkatli ve kontrollü beslenmelidir” dedi.



Kişiye özel program


Diyabetli bireylerin beslenme tedavilerinin yaşına, boyuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna, beslenme alışkanlıklarına göre kişiye özel olarak hazırlandığını belirten Tepehan, “Bize gelen diyabetli hastalarda şu şekilde bir yol izliyoruz. Haftada bir diyetisyene uğramalara gerektiği konusunda uyarıyoruz. Çünkü beslenme şeklini düzeltmemiz gerekiyor. Neler tüketmesi gerektiğini bilmeliler. Tabii bu ürünleri ne sıklıkla tüketeceklerini de bilmeliler. Bu bağlamda diyetisyene gitmeleri çok önemli. Diyetisyene giderek, diyabette beslenme eğitimini almış oluyorlar. Bununla birlikte bize gelen hasta kiloluysa önce zayıflamasına yönelik bir program hazırlıyoruz. Öncelikle fazla kilolarını kaybetmeli. Kan şekerini, yağ oranını dengelememiz gerekiyor” diye konuştu.


Diyabetli hastaların egzersiz programı hakkında da açıklamalarda bulunan Tepehan, “Aşırı kilolu ve diyabetli bir hastaya daha yavaş bir egzersiz programı öneriyoruz. Zaten hayatında hiç egzersiz yapmamış birisine birden yüklenmek doğru değil. Başlangıçta Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisiyle ilerliyoruz. Bir hafta içinde 150 dakikalık egzersiz yapması başlangıç için ideal ve yeterli. Haftada üç gün minimum 45 dakikalık spor programıyla başlıyoruz. Tabii burada hastanın kilosu çok önemli. Herkese aynı metodu önermiyoruz. Yürüyüş, bisiklet ideal egzersizlerdir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.