ASAYİŞ - 17 Ocak 2020 Cuma 09:23

Faslı baldız cinayetinin katil zanlısı, cinayetten sonra yüzmeye gitmiş

A
A
A
Faslı baldız cinayetinin katil zanlısı, cinayetten sonra yüzmeye gitmiş

Antalya’da 24 yaşındaki Faslı baldızını bıçaklayarak öldüren sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı.

Antalya’da 24 yaşındaki Faslı baldızını bıçaklayarak öldüren sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya katılan maktulün ablası, “Sanık bir katildir. Sanık benim hayatımı bitirdi. Kardeşimin ölümü yüzünden babam felç oldu. Sanığın Allah belasını versin” dedi. Aynı zamanda acılı abla, ifadesi sırasında ağlayarak sanığa döndü ve "Kardeşimi neden öldürdün" diyerek hesap sordu.


Kepez ilçesi Teomanpaşa Mahallesi’nde geçen 28 Eylül’de meydana gelen olayda, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan güvenlik görevlisi Ercan Karakaş (41), Fas uyruklu bir çocuk annesi hamile eşi Siham Karakaş’ın evine girmek istedi. İddiaya göre Ercan Karakaş akşam saatlerinde eşinin kaldığı 3 katlı apartmanın zemin katındaki daireye gelerek konuşmak istedi. Hamile olduğu için Fas’ta yaşayan kız kardeşini yanına çağıran ve bir süredir kızı ve kardeşiyle birlikte yaşayan Siham Karakaş kapıyı açmadı. Eşinin kapıyı açmamasına sinirlenen Ercan Kakarakaş elinde bıçakla balkondan içeri girdi. Eşini içeride gören Siham Karakaş fenalık geçirerek yere yığıldı. Bu sırada evde bulunan Siham Kakarakaş’ın kardeşi Rajae Ait Lhaj, ablasını yerde görünce bir yandan yardımcı olmaya, bir yandan da eniştesini evden uzaklaştırmaya çalıştı.


İkili arasında çıkan tartışma büyüyünce eniştesinden korkan kadın, evden çıkarak kaçmaya başladı. Rajae Ait Lhaj, sokakta çığlık atarak Kepez Belediyesi Sağlık Merkezinin yanındaki parka girdi. Burada baldızını yakalayan Ercan Karakakaş, elindeki bıçakla Rajae Ait Lhaj’i vücudunun çeşitli yerlerinden ve boğazından bıçakladı. Ağır yaralanan kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından kayıplara karışan Ercan Karakaş ise yakalanarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ercan Karakaş, müşteki Siham Karakaş, taraf avukatları ve sanığın ailesi katıldı.



“Keşke o ölmeseydi de ben ölseydim”


Olay anını hatırlamadığını söyleyen sanık, “Ancak olaydan önce maktul Türk Bayrağını yırtmıştı. Ben de bunu ihbar etmeme rağmen bununla ilgili işlem yapılmadı. Ben iki aydır evime giremiyordum. O gün ise evime balkondan girdim. Maktul eşime olumsuz örnek oluyordu. Onu kötü yola düşürüyordu. ‘Evde erkek var mı’ diye kontrol etmeye gitmiştim, bıçağı göstermedim veya ‘onu öldüreceğim’ diye bir beyanda bulunmadım. Olaydan önce eşimin bana bıçak batırmasını bile dikkate almadılar. Ben kendimi bir türlü anlatamadım. Bu olaydan dolayı pişmanım, keşke o ölmeseydi de ben ölseydim. Olaydan sonra denize gittim, intihar etmeyi amaçladım ancak olmadı. Uzun süre yüzdüm, sonra geri çıktım. Hafıza kaybı yaşadım ne yaptığımı hatırlamaz haldeydim” dedi.



“Allah belasını versin”


Olay günü sanığın eve balkondan girdiğini ifade eden Siham Karakaş, “Yemek yerken bir ses duydum. Sanığı görünce hemen kaçtım. Kardeşime de kaçmasını söyledim. Ancak sanık kardeşimi dini nikahlı kendisine eş yapmayı istedi. 9 yıl boyunca tehditlerle yanında kaldım. Ben Türkiye’yi çok seven bir insanım. Sanığın beyanlarında belirttiği bayrak yakma, yırtma gibi durumlar söz konusu olamaz. Türkiye’ye severek geldim. İki çocuk annesiyim, sanık çocuklara hiç bakmadı. Sanık bir katildir. Sanık benim hayatımı bitirdi. Kardeşimin ölümü yüzünden babam felç oldu. Neden kardeşimi öldürdüğünü anlamış değilim. Sanığın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istiyorum. Sanığın Allah belasını versin. Hem kardeşimi öldürdüğü gibi bu olaydan etkilenen babam da felç oldu” ifadelerini kullandı.


İfadesi sırasında ağlayarak sanığa dönen Siham Karakaş, “Kardeşimi neden öldürdün” diyerek hesap sordu.


Söz hakkı verilen sanık ise maktulü eş edinmek gibi bir niyetinin olmadığını söyleyerek, “Müştekinin beyanlarını kabul etmiyorum. Hatta çocuklarımın da DNA testinin yapılmasını talep ediyorum. Eşimi başkalarıyla yakaladım. Telefonunda uygunsuz fotoğraflarını gördüm ve yakaladım” diye konuştu.


Bu cinayeti tasarlayarak işlemediğini ileri süren Ercan Karakaş, “Takdirnamelerim var, sicilim gayet temizdir. Ben küfür dahi etmeyen bir insanım. Suçu işlemeyi düşünseydim farklı şekillerde davranırdım” şeklinde konuştu.


Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Öğrencilerden Tarım Okulu ziyareti Bodrum Belediyesi tarafından 2019 yılında projelendirilerek hayata geçirilen Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park, öğrencilerden yoğun talep görüyor. Bodrum’da yapılan doğal üretim faaliyetlerini incelemek üzere öğrencilere kapılarını açan Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park’ı, bir haftada Bodrum Yarımadasında eğitim gören 540 öğrenci ziyaret etti. 13-17 Mayıs tarihleri arasında ilçedeki 5 okulun öğrencileri, Etrim Garaova Tarım Park’ı gezdi. Merkezde öğrenciler, İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesini de gezerek tarım malzemeleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencileri misafir eden Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri, öğrencilere lavanta yetiştiriciliği, arıcılık, bölgenin geçmiş yıllarda tarımdaki yeri ve önemi, köylülerin tarım okuluna bağışlamış oldukları tarımsal malzemeler ve müzedeki faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Tarım Okulu ve Müzesini gezerek bilgi alan öğrenciler, doğal üretim faaliyetlerini de inceleme fırsatı buldu. Ziyaretler, lavanta bahçesi ve yörük çadırı gezisi ile son buldu. Bodrum’un tarımsal tarihine tanıklık edilebilecek olan Tarım Okulu ve Müzesi, vatandaşların ve gezi gruplarının ziyaretine açık. Okul ziyaretlerinin güvenli ve sistemli yürütülmesi için Tarımsal Hizmetler Müdürlüğüne resmi yazı ile talep bildirimi yapılması gerekiyor. Garaova Tarım Park’ta gerçekleştirilen faaliyetler sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesi hafta içi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Muğla Muğla’nın havalimanlarında yolcu trafiği arttı Dalaman ve Milas Bodrum Havalimanları, 2024 yılının Nisan ayında yolcu ve kargo trafiğinde büyük artış kaydetti. Muğla’nın iki önemli havalimanı, Milas-Bodrum ve Dalaman, 2024 yılının Nisan ayında yolcu ve kargo trafiğinde dikkate değer bir artış yaşadı. Milas-Bodrum Havalimanı, Nisan ayında 228 bin 779 yolcuya hizmet verirken, 2 bin 225 uçak trafiği ve bin 954 ton yük taşıma kapasitesine ulaştı. Yılın ilk dört ayında ise toplam 524 bin 506 yolcu ağırlanırken, 5 bin 596 uçak havalimanını kullanarak 3 bin 948 ton yük taşıdı. Özellikle Dalaman Havalimanı’nın performansı göz doldurdu. 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 5 bin 641 ton kargo cirosuna ulaşan havalimanı, iç hatlarda yüzde 14 artışla 2 bin 637 ton, dış hatlarda ise yüzde 37 artışla 3 bin 400 ton kargo cirosu elde etti. Uçuş sayılarına bakıldığında, Dalaman Havalimanı’ndan yapılan uçuşlar, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2 azalarak 6 bin 734 oldu. İç hat uçuşları yüzde 7 azalışla 5 bin 12’ye düşerken, dış hat uçuşları yüzde 14 artışla bin 722’ye yükseldi. Türkiye genelinde ise Nisan ayında 17 milyon 973 bin 101 yolcuya hizmet verilirken, 178 bin 614 uçak trafiği gerçekleşti ve 372 bin 430 ton yük taşındı. Yılın ilk dört ayında toplamda 61 milyon 879 bin 94 yolcu ağırlanırken, 653 bin 472 uçak trafiği ve 1 milyon 373 bin 395 ton yük taşıma rakamlarına ulaşıldı. Açıklanan verilere göre Muğla’nın havalimanlarının, hem iç hem de dış hatlarda, yolcu ve kargo trafiğinde önemli bir merkez haline gelmeye başladığı görülürken, artan kargo cirosu ve uçuş sayıları da, bölgenin turizm ve ticaret potansiyelini de ön plana çıkarmaya başladı.
Ankara ‘Sincan Park’ açıldı İçerisinde 185 bin metrekare yeşil alan bulunduran 300 bin metrekarelik ‘Sincan Park’ın açılışı gerçekleştirildi. Sincan Belediyesi tarafından 300 bin metrekarelik alana inşa edilen ‘Sincan Park’ düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan’ın yanı sıra Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti” Açılış konuşmasını gerçekleştiren Sincan Belediye Başkanı Ercan, “Bu uzun hikayesi olan bir iş, son ürün ortaya çıkıyor ama bu ürün ortaya çıkması yıllar alabiliyor. 3-4 yıla uzanan bir geçmişi var burasının. Bu civarda oturanlar bilir burası bataklıktı. Burası sineğin vektörün üreme mekanıydı. Burası çevre sakinlerin kokudan adeta oturamadığı bir yerdi. Şimdi biz burayı bu devasa alanı nasıl yaparız da ıslah ederiz diye yola çıktık ama hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti. Hamdolsun Rabbime işte bugünkü sonuç ortaya çıktı. Ne demek akıllı park biliyor musunuz? Bir kişi, bir düğmeye basarak buradaki tüm sulama sistemlerini, tüm aydınlatma ve diğer sistemleri harekete geçirebiliyor ve o düğmeye tekrar bastığı zaman da durdurabiliyor. Bu koskoca parkta bir kişi bunu yapabiliyor. Bu park normalde çok büyük devasa park olduğu için aylık bir kullandığın sudan dolayı 1 ile 1,5 milyon lira su parası gelmesi gereken bir yer. Ama biz buraya öyle bir sistem yaptık ki, akıllı sulama sistemiyle, yeraltı sularını devirdaim usulüyle heba etmeden tekrar tekrar kullanan bir sistemle suya bir kuruş para ödemiyoruz” şeklinde konuştu. “300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor” Sincan Belediye Başkanı Ercan, parkta 700 adet akıllı aydınlatma direği olduğunun bilgisini vererek, “Gecesi ayrı bir panorama, gündüzü ayrı bir güzellik. Akıllı aydınlatma sistemiyle tamamen güneşe endeksli bir sistemle normalde gelmesi gerekeni yüzde 30’u kadar enerji maliyeti geliyor buraya. Böylesine bir akıllı parktan bahsediyorum bir ucundan bir ucu yaklaşık iki kilometre. Etrafını bir kez dolanmak yaklaşık 5 kilometre. Yani günde iki kere bu şu parkın etrafını göreyim deseniz 10 kilometre yani. Bu bütün günlük yürüyüşünüzü halletmiş oluyorsunuz. 20 bin civarında 7 bini büyük olmak üzere ağaç diktik. 600 tane tane sadece meyve ağacı diktik ki özellikle çocuklara, gençlere cazip gelsin onun meyvesinden faydalanmayı düşünerek buraya gelmelerini temin ederim diye. 5 bin metrekare içerisinde oyun alanı var. Türkiye’nin en büyük çocuk oyun alanı. 70’e yakın farklı oyun grubu var. Sadece o beş bin metrekarelik alanda ve içinde bisiklet yolu var, yürüyüş yolu var. İşte fayton yolu var biz ona elektrikli fayton, elektrikli tren şeklinde inşallah bunu kuruyoruz. Basketbol sahaları, voleybol sahaları, halı sahalar ve tenis kortu. Yani sporun da merkezi, 300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor, diğer alanlar otopark, yol vesaire. Etkinlik alanı 8 bin metrekare. Spor alanlarının daha üstünde böyle alanla hafif böyle yalıtılmış bir yer var. Orayı barbekü alanı olarak tasarladık. Şimdi barbekülerle işte orası mangal yakmak için kullanılabilecek. Mutfakta bir yemek yaparsınız da herkes yediği yemeği bilir ama o yemeğin hikayesi vardır. O malzemelerin alınmasından başlar. İşte mutfakta onun doğranması, haşlanması bilmem nesi bazen bir gün bekleyen iş vardır değil mi ama yerken beş dakikada yenir biter. Bu da böyle bir iş. Çok büyük bir iş, çok külfetli bir iş dolayısıyla emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Çocuklar keyifli vakit geçirdiler “ Kızını gezdirmek ve etkinliklere katılmak için Sincan Park’a gelen Duygu Halal, parkın Sincanlılar için iyi olduğunu belirterek, “Büyükler, çocuklar ve etkinlik yapmak için güzel oldu. Etkinliklere katılacağız akşam da ‘Manga’ konseri var. Kısmet olursa ona da bir uğrayacağız” dedi. Ailesiyle hafta sonunu değerlendirmek için Sincan Park’ı ziyaret eden Buket Ayhan, “Çok güzel bir yer, çok hoşumuza gitti beğendik. Çocuklar keyifli vakit geçirdiler. Bir sürü aktiviteler vardı çocuklar çok memnun kaldılar. Belediye başkanımız Murat Ercan’a çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul CHP Genel Başkanı Özel: "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki Büyük Eğitim Mitingi’nde yaptığı konuşmada, "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yaparsınız” dedi. CHP ve eğitim sendikaları tarafından Fatih Saraçhane’de ‘Büyük Eğitim Mitingi’ düzenlendi. Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Milletvekilleri, sendika üyeleri, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı. Eğitim emekçilerinin haklarını savunmak için toplandıklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Özel, "Bu meydanda yok sayılanlar var, hor görülenler var. Bu meydanda haykırsa da sesini duyuramayanlar var. İşte biz onların sesine ses, mücadelelerine destek olmaya geldik. Atanmayan öğretmenin, mülakat mağdurunun yanında duracağımıza dair irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunu ilan etmek için Saraçhane Meydanı’ndayız. Gerekirse masada müzakere ederek, hakkınızı arayarak, derdinizi anlatarak, dinlerlerse ne ala. Dinlemezlerse sizlere bir meydanlara çıkarak, sokaklara dökülerek hakkınızı arayacağız” dedi. “Mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” "Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; madem atamayacaktın bu 1 milyonun günahsızı niye okuttun, niye umut verdin, niye diploma verdin hala daha niye onlara sırtını dönüyorsun?" ifadelerini kullanan Özel, "Bugün 114 bin öğretmeni atadığınızda, 1 tane öğretmen fazlası olmuyor kamuda. Ama ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki emekli kadar atarız. 23 bin emekli var, 20 binini atıyorlar. Diyorlar ki 3 yıl boyunca tasarruf tedbirleri yapacağız ve emekli kadar öğretmen atayacağız. Bu hesapla mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Müfredatta yapılan yeniliği eleştiren Özel, "Siz bir partinin seçim sloganını Milli Eğitim müfredatının başlığı yaparsanız ilk düğmeyi de son düğmeyi de yanlış iliklediniz demektir. Maarif modeli diye isim koyduğunuz yüz yıl öncesinin adını taşımakta, 200 yıl öncesinin ruhunu taşımaktadır” ifadelerini kullandı. "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir” Özel konuşmasının devamında, "Eğitimde şiddet tek başına çıkarılacak bir kanun değildir. Sendikaların, örgütlerin sesi duyulmalı, öğretmenlere, işin uzmanlarına kulak verilmelidir. Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yapmalısınız. İşte önümüzde size güzel bir sınav. Anayasa yapacağım, katılımcı olacağım, Türkiye’nin yüzde 96’sını temsil edecek anayasa diye. Hadi bakalım müfredat burada, eğitimin anayasası burada. Çağır bakalım yüzde 96’yı, çağır sendikaları. Bundan sonra sesimizi duymayanlara karşı, sesi duyulmayanlar için, kimsesizler için, sesini yükseltse de sesini duyuramayanlar için meydanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.