ÇEVRE - 19 Mayıs 2020 Salı 13:54

Manavgat Titreyengöl koronayla kendine geldi

A
A
A
Manavgat Titreyengöl koronayla kendine geldi

Titreyengöl, korona virüs tedbirleri kapsamında çevresindeki tesislerin kapalı olması ve insanlara sahillerin yasaklanmasıyla eski günlerine dönmeye başladı.

Titreyengöl, korona virüs tedbirleri kapsamında çevresindeki tesislerin kapalı olması ve insanlara sahillerin yasaklanmasıyla eski günlerine dönmeye başladı. 10 yılı aşkın bir süredir Titreyengöl’ü takip ettiğini belirten Prof. Dr. Cengiz Deval, yasakların gölün ekosistemini olumlu etkilediğini, suyun berraklaştığını söyledi.


Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun mahallesinde 3 bin metrekarelik alana sahip çevresinde çok sayıda 5 yıldızlı turistik tesisin bulunduğu Titreyengöl, gerek çevresinde bulunan otellerden sızan bahçe, havuz ve duş suları gerekse çevresinde piknik ve yürüyüş yapan insanların bıraktığı çöpler nedeniyle zor günler geçiriyordu.


Korona virüs tedbirleri kapsamında turistik tesislerin kapalı olması, insanların sahillere girmesinin yasaklanmasıyla birlikte bir çok özelliğini yeniden kazanmaya başladı. Titreyengöl’ün suyu berraklaşırken, göl içerisindeki canlılar ve atık maddeler çıplak gözle görülmeye başladı.


Manavgat Irmağından ayrılan küçük bir kolun getirdiği tatlı su ile denizin yükselmesi sonucunda göle ulaşan tuzlu suyun karışması nedeniyle yüzeyinde oluşan titremeden adını alan ve birçok kuş ile deniz canlısını bünyesinde barındıran Titreyengöl eski görkemli günlerine geri dönmeye başladı.



"Suyun kalitesi gözle görülüyor"


Titreyengölü 10 yıldır yakından takip ettiğini belirten Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Deval, “Son pandemi süreci nedeniyle 2 aylık sokağa çıkma yasağının ve otellerin açılışlarının gecikmesinin Manavgat ekosistemine pozitif bir etkisi olduğunu en azından suyun kalitesinin daha berraklaştığını çıplak gözle tespit edebiliyoruz. Burada tabi sokağa çıkma yasağı nedeniyle göle gelen insanların azalması, göle atılan atıkların azalması, gölün etrafındaki birçok otelin bahçelerinden havuzlarından sızıntı dahi olsa bu suların göle artık karışmaması gölün berraklığını artırdığını gözle görebiliyoruz. Umuyoruz bu güzellik turizm sezonu açıldığında tekrar eski haline gelmez. Bu güzelliğin devam etmesi bir Manavgatlı olarak en büyük arzum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Selçuk Belediyesi atalık tohumlardan ürettiği fideleri halkla buluşturdu Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan ürettiği fideleri ve kompost gübreyi halk ile paylaştı. Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen 14 bin adet fide, 2 ton kompost gübreyi halkla buluşturdu. Atalık tohumları çoğaltmak, tarımsal üretimi desteklemek, halkı üretime dahil etmek amacıyla Efes Tarlası Yaşam Köyü ile önemli bir tarımsal kalkınma hamlesi başlatan Selçuk Belediyesi, bu yıl da atalık tohumlardan üretilen fideleri Selçuk halkı ile buluşturdu. Aslanlı Havuz Parkı Yanında kurulan stantlarda kıl tatlı biber, Aydın Karasu uzun patlıcan, Selçuk kara karpuz, köy domatesi, kara kavun, topan patlıcan, salatalık fidelerine ve kompost gübre dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen fideleri ve kompost gübreyi vatandaşlara meclis üyeleri ile birlikte dağıtan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Biz çok uzun yıllardan beri Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde park bahçe atıklarından faydalanarak kompost gübrelerimizi üretiyoruz. Kompost gübrelerimizi vatandaşlarımıza ve üreticilerimize dağıtıyoruz. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan fidelerimizi üretiyor, vatandaşlarımız için çok daha sağlıklı bir üretimle çok daha sağlıklı bir gelecek sağlamaya çalışıyoruz. Sağlıklı bir gelecek için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Diğer yandan Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde üreticiler için 2 bin adet nektarin, elma ve kayısı fidanının dağıtımı yapıldı.
Hakkari Yüksekova-Şemdinli fay zonunda deprem ihtimali korkuttu: “Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yaşanabilir” Hakkari’de sismik boşluk olan Yüksekova-Şemdinli fay zonu üzerinde muhtemeller dahilinde 7,0 ile 7,6 arası bir deprem olabileceğini ve muhtemel felaketlere sosyal medya hesaplarında dikkat çeken Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, “Hakkari depremi komşu illerde, Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” dedi. Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, Yüksekova-Şemdinli fay sonu üzerinde yaşanabilecek muhtemel depremde ortaya çıkacak felaket senaryolarını şöyle özetledi. “Depremde bütün yollar kapanabilir” Öğüt, muhtemel bir depremde Şırnak Hakkari otoyolu ve Hakkari merkez, Yüksekova ve Van otoyolu aktif heyelan bölgesinde olduğu için heyelan ya da tonlarca ağırlığa sahip koca kaya kütlelerinin ana ikmal yolları olan bu yollara düşebileceğine dikkat çekerek, "Yollar ulaşıma kapanabilir, nitekim bu yolların kapanması durumunda Van merkezden ya da Şırnak merkezden otoyollar vasıtasıyla gerekli yardım ve arama kurtarma ekipleri teçhizatları ile deprem bölgesine ulaşımı aksayabilir. Bu yollardan geçtiğim için biliyorum dik yamaçlardan oluşmakta" ifadelerini kullandı. “Depremde en çok Yüksekova etkilenecek” Muhtemel depremde en fazla yıkım alacak yerin Yüksekova ilçesi olduğunu söyleyen Öğüt, şöyle konuştu: "Zemini ayrılmamış kuvaterner yani depreme karşı en dayanıksız zemin türüdür ve Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı da bu zemin üzerine kuruludur ve en düşük ihtimalle bile pisti hasar görebilir ve uçaklar iniş yapamayabilir. Heyelan bölgelerinde düşmeye yani kaymaya müsait kayalar ya da kaya parçaları tespit edilip gerekli müdahale ile yok edilmelidir. Gerekirse ordu devreye girmeli, her türlü -en kötü- ihtimale karşı havaalanı yakınına hem tırlar hem askeri nakliye uçakları ile konteyner, arama kurtarma da kullanılan teçhizatlar, temel ihtiyaç malzemeleri ve çadırlar sevk edilmelidir. Bölge tam anlamıyla depreme karşı hazırlıklı hâlde olmalıdır." “Türkiye’ye komşu ülkeler de muhtemel depremde etkilenecek” Öğüt son olarak, “Ayrıca muhtemel Hakkari depreminde Şırnak merkezde heyelan olabilir. Bu durum için de ayrı bir önlem alınmalıdır, Hakkari depremi komşu illerde ve Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” ifadelerini kullandı.