- 21 Mayıs 2020 Perşembe 13:39

Yaşam savaşı veren oğlu için atılan ‘gebersin’ mesajını gören anne, yaşadığı acıyı paylaştı

A
A
A
Yaşam savaşı veren oğlu için atılan ‘gebersin’ mesajını gören anne, yaşadığı acıyı paylaştı

Antalya’da doktorların 3 ay ömür biçtiği doğuştan ağır epilepsi ve kesin tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastası olan 2,5 yaşındaki oğlu için, sosyal medya üzerinden bir kişinin kendisine gönderdiği ‘Oğlun gebersin daha iyi’ mesajını okuyan anne Ceylan Özdemir, duruma tepki gösterdi.

Antalya’da doktorların 3 ay ömür biçtiği doğuştan ağır epilepsi ve kesin tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastası olan 2,5 yaşındaki oğlu için, sosyal medya üzerinden bir kişinin kendisine gönderdiği ‘Oğlun gebersin daha iyi’ mesajını okuyan anne Ceylan Özdemir, duruma tepki gösterdi. Gözleri görmeyen, konuşamayan, duymayan ve yaşam savaşı veren oğluyla ilgili hakaret ve küfür eden kişiye seslenen Özdemir, “Bu tip konulara üzülmüyordum ama bu seferki canımı yaktı. Küçücük el kadar çocuk sana ne yapmış olabilir. Ağzı var dili yok. Kendince bir yaşam mücadelesi var” dedi.


Antalya’da yaşayan Tarık ve Ceylan Özdemir çifti 2017 yılı Aralık ayında ilk çocuklarının dünyaya gelmesinin mutluluğunu yaşadı. Son derece sağlıklı olan erkek çocuklarına Ata ismini veren genç çift, günler ilerledikçe çocuklarının davranışlarında farklılıklar gözlemledi. İddialara göre doğumun gerçekleştiği özel hastanede son derece sağlıklı dünyaya geldiği söylenen minik Ata’yı başka bir hastaneye götüren Özdemir çiftinin bebeklerinde, epilepsi ve kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığı teşhis edildi. Dünyaları bir anda kararan Özdemir çifti, hastaneyi ihmalle suçlayarak hukuki süreç başlattı.



“Oğlun gebersin daha iyi”


Bu yaşına kadar birçok kez yoğun bakıma girip amansız hastalığıyla savaş veren Ata’nın ailesi, bir süre önce akciğer enfeksiyonuna yakalanmış, ’ölecek’ denilirken tekrar savaşı kazanıp evine taburcu edilmişti. Entübe edilen çocuklarını eğlendirebilmek ve kendisi ile diğer engelli çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına sosyal medya hesapları açan Özdemir ailesi, burada çocuklarının bakımı konusunda diğer engelli çocukların aile bireylerini de bilgilendirici yönde videolar yayınladı. Özdemir çifti, geçtiğimiz günlerde gelen bir mesajla şoke oldu. İnstagram hesabından bir kadına ait profilden anne Ceylan Özdemir’e, “Oğlun geberir inşallah, gebersin daha iyidir. Mide bulandırıcı bir oğlunuz var. Çok komiksiniz. Yazık acıyorum halinize, bir de gençsiniz. Sen kocana engelli bir çocuk vermişsin daha sana ne diyeyim. Kadın bile değilsin sen” şeklinde mesajlar atıldı.


Canı çok yanan Ceylan Özdemir, mesajı gönderen kişinin iki çocuk sahibi bir anne olduğunu ileri sürdü. Sosyal medyadan çektiği bir videoyla duruma tepki gösteren Özdemir, “Ata dünyaya böyle gelmek istemezdi. Allah onu öyle yarattı ve böyle geldi dünyaya. Ben onu böyle kabul ettim. O benim canım ciğerim, evladım, yavrum. Zamanında ’İlerleyen zamanlarda, çocuğunun eli, ayağı dönecek. Konuşamayacak, seni anlamayacak. Sen kendini paramparça edeceksin ama eline bir şey geçmeyecek’ demişlerdi. Bunları çok yaşadım. Ama ben bunlara takılı kalmadım. Hiçbir zaman olsun Ata’dan bir gün olsun bile umudumu kesmedim. Çünkü ben, nefes aldığı sürece umut vardıra inanıyorum. Yaşamak çok güzel bir şey. Ne şekilde yaşadığın önemli değil. Allah sana ne şekilde nefes verdiyse, sen ona o şekilde tutunmak zorundasın” dedi.



“Bu nasıl bir hastalık, bu nasıl bir vicdan, anlamakta zorluk çekiyorum”


Oğluyla gurur duyduğunu belirten Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:


“Siz ne şekilde eleştiri yaparsanız yapın, ne kadar kötü yorum yaparsanız yapın, bu durum hoşunuza gitmese de ben oğlumla gurur duyuyorum. Onun yaşama olan savaşıyla gurur duyuyorum. Başkalarının zoruna gidebilir, ya da bunu bir hastalık haline getirip takıntı yapabilirler. Son 10 gündür bunu yaşıyoruz. Normalde Youtube’dan kötü yorumlar geliyor, silip engelliyorum. Arkasında kesinlikle durmuyorum. Çünkü bana ihtiyacı olan bir evladım var. Benim enerjime ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben enerjimi bu tip şeylerle harcayamam ama bu sefer ki olayda takıntı haline getirildi. “Sen bu çocuğu neden doğurdun, sen ne biçim kadınsın kocana engelli bir çocuk verdin. Senin çocuğunun Allah belasını versin. Gebersin, yaşamasın” gibi, şu mübarek Ramazan ayında ağzıma alamayacağım kelimeler etti bana. Ben sustukça, silip engelledikçe, farklı farklı hesaplardan sürekli yazmaya devam etti. Dediğim gibi normalde ya çocuk yazmıştır ya da aklı başında olmayan biri yazmıştır, silip engelleyip geçtim. Ama bunu yazan iki çocuklu bir anne. Küçücük bir çocuğun ölmesini isteyecek kadar anne olabilmiş. Anneyim diyor. Ben en çok buna kızdım. Sen bir annesin, senin bir evladın var. Nasıl bu kelimeleri edebiliyorsun. Bu nasıl bir hastalık, bu nasıl bir vicdan, anlamakta zorluk çekiyorum.”



“Ne benim kadınlığım kaldı, ne oğlumun çocukluğu kaldı”


Özdemir, hakaretlerin ardı kesilmeyince konuyu yargıya taşıdığını aktararak, “Artık yargı onun cezasını verecek. Şu an yurt dışındaymış, ne yaparsa yapsın onu ben her şekilde bulacağım. Kimse benim çocuğuma, ‘ölsün’, ‘gebersin’, ‘yaşamasın’ diyemez. Kimsenin bunu demeye hakkı yok. Küçücük el kadar çocuk sana ne yapmış olabilir. Ağzı var dili yok. Kendince bir yaşam mücadelesi var. Annesi olarak desteğiyim onun. Bizim sana ne zararımız dokunabilir. Arkasından tekrar hakaretler etmeye başladı. Ne benim kadınlığım kaldı, ne oğlumun çocukluğu kaldı. Nefret içerikli cümleler kurmaya başladı. Hanımefendinin 2 çocuklu olduğunu öğrendik. Özür dilemeye başladı. ‘Özür dilerim ben böyle olsun istemezdim. Benim hesabıma girip başkaları yazmış’ dedi” şeklinde konuştu.



“Bu seferki canımı çok yaktı”


“Allah seni ve senin gibileri ıslah etsin” diyerek sözlerine sürdüren Ceylan Özdemir, hakaret eden kişiyi affetmediğini belirterek, “Her şeyi affedebilirim ama benim çocuğuma bu sözleri söyleyemezsin. Kesinlikle affetmiyorum. Ben anne olarak utanıyorum bu sözleri söylemeye çalışırken ama sen bir insan olarak utanmıyorsan senin için benim ve kimsenin yapabileceği bir şey yok. Üzülme diyeceksiniz, boşver diyeceksiniz. Zaten bu tip konulara üzülmüyordum ama bu seferki canımı yaktı. Bugünden itibaren de çok fazla düşünmeyip, oğluma odaklanmak istiyorum. Benim daha büyük dertlerim, sorumluluklarım var. Bunlara üzülecek bir lüksüm yok. Bana ihtiyacı olan bir evladım var" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Teknik Direktör Çağlayan: "5 transfer yapabiliriz" Elazığspor Teknik Direktörü Adem Çağlayan, " Bir kaleci, bir stoper, 6 numara, 8 nımara ve bir de kenar olmak üzere 5 transfer yapabiliriz" dedi. Seza Çimento Elazığspor, Anagold 24 Erzincanspor maçı hazırlıklarını sürdürüyor. Kulüp tesislerinde yapılan antrenman öncesi teknik direktör Adem Çağlayan açıklamalarda bulundu. Futbolcuların maça konsantre olduklarını aktaran Adem Çağlayan, "Süleyman’la Erkan aramızda olmayacak. İkisi de inşallah kamp sürecinde bizimle olacaklar. Geçen hafta gerçekten çok üzüldüğümüz bir maç oldu. Bireysel hatalar ve hakem kararları maçın önüne geçti. En azından play-off hattının içinde kalmamız lazımdı. Kredimiz olmadığı için her puan kaybı canımızı daha çok sıkacak. Oyun olarak istediğimiz şeyler yapılıyor saha içinde. Zor bir maç olacak. İnşallah konsantrasyon kayıpları yaşamayız ilk yarının son maçı. İnşallah orada konsantremizi kaybetmeden ikinci yarıya hazırlanacağız" diye konuştu. Transferler hakkında da konuşan Teknik Direktör Çağlayan, "Bir kaleci, bir stoper, 6 numara, 8 nımara ve bir de kenar olmak üzere 5 transfer yapabiliriz bu sayı 4’e de düşebilir. Çünkü ellimizde değerli oyuncularımız var. Vakit olarak dar bir zamanda geldik. Bazı oyuncularımızı farklı mevkilerde görme şansımız olmadı. Gönül isterdi ki sezonbaşı çalışalım. Görüşmemizde 5 transfer görüşüldü. Başkanımız 5 iyi transfer istiyor" şeklinde konuştu. Takımdan göndermeyi düşündükleri oyuncu olmadığını ifade eden Çağlayan, "Böyle bir düşüncemiz yok çünkü oyuncu grubumuzdan çünkü doğru transferler yapılmış. Ayrılma talebi gelirse onu da düşünürüz. Sakıb’ta listemizdeki oyunculardan birisi. Kamp hakkında net bir şey konuşmadık ama Antalya’da yapmayı düşünüyoruz. Süre çok sıkıntılı. İstediğimiz gibi olmayacak maalesef. Adana maçından sonra belki Antalya’ya dönme durumumuz olabilir" ifadelerini kullandı.
Erzincan Erzincan’da üreticiye destek: Dut sıkma ve koyun kırkım makinası dağıtıldı Erzincan’da üreticilere yüzde 75 hibeli dut sıkma ve koyun kırkım makinesi desteği sağlandı. Toplam 1 milyon 750 bin TL bütçeli projelerle tarım ve hayvancılıkta verimlilik hedefleniyor. Erzincan’da tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla iki proje daha hayata geçirildi. "Emekle Sıkılan Lezzet Yeniliklerle Buluşuyor" ve "Erzincan Koyun Güzellik Merkezleri" projeleri kapsamında üreticilere yüzde 75 hibe destekli makine desteği sağlandı. Erzincan Valiliği koordinasyonunda, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü öncülüğünde yürütülen projelerle hem yöresel ürünlerin katma değerinin artırılması hem de hayvancılıkta verimliliğin yükseltilmesi hedefleniyor. Projeler kapsamında, yüzde 75 hibe desteğiyle toplam 15 adet dut sıkma makinesi ile 55 adet koyun kırkım makinesi üreticilere kazandırıldı. Destek programlarının toplam bütçesinin ise 1 milyon 750 bin TL olduğu bildirildi. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, sağlanan makine desteğiyle üreticilerin iş yükünün azalacağını, üretim süreçlerinin daha modern ve hijyenik hale geleceğini belirterek, bu tür projelerin kırsal kalkınmaya önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Erzincan’da tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğini güçlendirmeyi amaçlayan projelerin, hem üreticinin gelirini artırması hem de bölge ekonomisine canlılık kazandırması bekleniyor.
Malatya "Mahmut Boynukara" taziye evi dualarla açıldı Yeşilyurt Belediyesinin destekleriyle, 25. ve 26. Dönem AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara tarafından, merhum Mahmut Boynukara anısına yaptırılan Taziye Evi, düzenlenen törenle ve edilen dualarla hizmete açıldı. 510 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen Mahmut Boynukara Taziye Evi modern ve işlevsel yapısıyla dikkat çekerken, içerisinde 400 kişilik bay ve bayan oturma salonları, mescid, mutfak, çay ocağı ve WC bölümleriyle hizmet verecek şekilde tasarlandı. Taziye evi, vefat eden vatandaşların yakınlarına destek olmayı amaçlarken, mahalle halkının da uzun süredir talep ettiği önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu. Büyük bir katılım altında gerçekleşen açılış töreninde konuşan merhum Mahmut Boynukara’nın kardeşi Fatih Boynukara, "Merhum abimiz Mahmut Boynukara’nın aziz hatırasını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen taziye evinin açılışını yapmanın heyecanını yaşıyoruz. İnsanın doğduğu, büyüdüğü, ekmeğini yediği, suyunu içtiği memleketine hizmet edebilmesi, ardında bir eser bırakabilmesi büyük bir nasiptir. Bizler de bu topraklara, bu güzel ilçeye olan vefa borcumuzu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu projeyi hayata geçirdik. Bu özel mekanının, şehrimizdeki birlik, beraberlik, paylaşma ve kardeşliğe hizmet etmesini; hüzünlü günlerde insanlarımızın yükünü hafifletmesini temenni ediyorum. Vefatının ardından bize bıraktığı ahlaki mirasla yolumuzu aydınlatan, bizleri doğruluk, çalışkanlık ve insan sevgisiyle yetiştiren kıymetli büyüğümüz Merhum Mahmut Boynukara’yı rahmetle, minnetle anıyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Allah kendisinden razı olsun. Bu eserin hayata geçmesinde emeği geçen başta Yeşilyurt Belediye Başkanımız olmak üzere değerli büyüğümüz Adnan Boynukara’ya ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise, taziye evinin yapımına katkı sunan hayırsever Adnan Boynukara’ya teşekkür ederek, merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diledi. Taziye evlerinin toplum hayatında önemli bir ihtiyacı karşıladığını vurgulayan Başkan Geçit, "Malaya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Battalgazi Belediye Başkanımızla birlikte seçim dönemindeki vaatlerimiz arasında yer alan ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan ’Taziye Evi’ projemiz kapsamında ilk taziye evimizi Çilesiz’de hizmete sunuyoruz. Taziye evleri acıların paylaşıldığı, dayanışmanın en güçlü şekilde hissedildiği mekanlardır. Kültür ve inanç dünyamızın önemli bir parçası olan taziye evleri, toplumsal birlik ve beraberliğin de en somut göstergelerinden biridir. Bu mahallemizde büyümüş, buranın bir evladı olan merhum Mahmut Boynukara adına yapılan taziye evimiz hayırlı olsun. Bu yılın 9 Mayıs’ında temelini attığımız taziye evimizle birlikte ilçemizdeki ilk taziye evini hemşerilerimizin hizmetine sunmuş oluyoruz. İnşallah bu taziye evimiz; vatandaşlarımızın acı günlerinde bir araya gelerek dayanışma içinde olacakları, dualarla teselli bulacakları, birlik ve beraberliğin pekişeceği bir mekan olacaktır. Bizler de Yeşilyurt Belediyesi olarak, hayırseverlerimizin katkılarıyla bu tür sosyal projeleri artırmaya, ilçemizin her mahallesine dokunmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı eserin ilçemize kazandırılmasında büyük bir gönül örneği sergileyen, 25 ve 26’ncı dönem AK Parti Adıyaman Milletvekilimiz Sayın Adnan Boynukara’ya ve ailesine, merhum Mahmut Boynukara anısına böyle kalıcı ve hayırlı bir hizmeti Yeşilyurt’umuza kazandırdıkları için şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Merhum Mahmut Boynukara’ya Allah’tan rahmet diliyor, mekânının cennet olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Malatya’nın güçlü ve modern yatırımlarla daha güçlü bir şekilde ayağa kalktığını, dönüşüm sürecinde sosyal hayata katkı sunan yatırımlara da önem verdiklerini ifade eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise, "Şehrimizde deprem yaraları hızla sarılırken aynı zamanda bu tür sosyal sorumluluk isteyen projelerin hayata geçmesine ayrı bir önem veriyoruz. Merhum Mahmut Boynukara adına böylesine özel bir mekanı şehrimize kazandıran Adnan Boynukara ve ailesine teşekkür ediyorum. Seçim döneminde şehrimizde çadır anlayışını geride bırakıp, modern ve çok amaçlı alanlara sahip taziye evleri kurmaya karar vermiştik. Bugünde bunun güzel bir örneğini hep birlikte taşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak TOKİ ile işbirliği halinde 20’ye yakın taziye evi inşa ediyoruz, ilçe belediyelerimizde bu tür mekanların sayısını hızla artırıyor. Yeni inşa edilen camilerimizin olduğu alanlara da taziye evleri de kuruyoruz. Çadırlar şehrimize yakışmıyor, bunu kaldırıyoruz. Taziye evlerinin yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif mekanlarla şehrimizi modern ve yaşam standardı yüksek bir şehir kimliğine kavuşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti Milletvekili Bülent Tüfenkci ise, Malatya’nın yeni sosyal mekânlara kavuşmasından ziyadesiyle memnun olduklarını ifade ederken, Yeşilyurt’ta ilk olarak hizmete sunulan taziye evinin yapımında emeği geçen Yeşilyurt Belediyesine ve Adnan Boynukara’ya teşekkür etti. Tüfenkci, "Büyükşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediye Başkanlarımıza seçim dönemindeki vaatlerinden bir tanesini gerçeğe dönüştürdükleri için teşekkür ediyorum. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan şehrimiz hızla toparlanıyor, yeniden inşa ve ihya sürecinde taziye evleri, kültür ve sanat merkezlerinin sayısını hızla artırmaktayız. Şehrimizin her noktasının daha yaşanabilir bir kimliğe kavuşması için böylesine sosyal mekanların sayısının artması için her türlü desteği veriyoruz. Çilesiz mahallemizde hizmete sunulan Taziye Evimiz şehrimize ve ilçemize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu. Yeşilyurt İlçe Müftüsü Hüseyin Bayrak tarafından okunan duaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirilerek "Mahmut Boynukara Taziye Evi" resmen hizmete girdi. Açılış törenine; AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, Adıyaman TSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Boynukara ailesinin fertleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti mensupları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Milyonlarca liralık vurgun yapan şebekenin çökertildiği operasyonda 7 tutuklama Araç satmak isteyen 55 vatandaşı "senet hilesiyle" milyonlarca liralık dolandıran şahıslara yönelik Çorum merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden 7’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çorum il Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, internet üzerinden araçlarını satmak için ilan veren vatandaşları ağına düşüren ve satın almak istedikleri araçların ücretinin bir kısmını güvenli ödeme ya da elden ödeyip, geri kalan tutarı ise senet düzenleyip ödeme yapmayan şebekeye yönelik çalışma başlattı. Ekipler tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, şüphelilerin devri alınan araçların kaydını kendi aralarında ya da üçüncü şahıslara devrettiği, bu yöntemle elde ettikleri gelirleri kendilerine ait şirketler üzerinden akladıkları tespit edildi. Şebekenin yöntemiyle toplam 55 araç sahibini dolandırdığını belirleyen ekipler, MASAK’tan temin edilen raporlarda şüphelilerin banka hesaplarında 2025 yılı içerisinde tam 45 milyon TL’lik işlem hacmi bulunduğu ve bu paranın 15 milyon TL’lik kısmının şirketler üzerinden aklandığını belirledi. Düğmeye basan ekipler, Çorum merkezli Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat ve Ankara’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 14 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin suçtan elde ettikleri değerlendirilen ve piyasa değeri yaklaşık 46 milyon 500 bin TL olan 58 araca ve 2 taşınmaza da el konuldu. Gözaltına alınan 14 şüpheli, emniyetteki işlemlerin ardından Çorum Adliyesi’ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan şüphelilerden 7’si tutuklanırken, 7’si ise adli kontrol adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.