EKONOMİ - 09 Temmuz 2020 Perşembe 14:44

ATSO Başkanı Davut Çetin: " Pandemiden ekonomik anlamda en fazla etkilenen il Antalya "

A
A
A
ATSO Başkanı Davut Çetin: " Pandemiden ekonomik anlamda en fazla etkilenen il Antalya "

ATSO Başkanı Davut Çetin, "Pandeminin turizm etkisi sadece Antalya’nın meselesi değildir.

ATSO Başkanı Davut Çetin, "Pandeminin turizm etkisi sadece Antalya’nın meselesi değildir. Antalya turizmi, Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla Antalya turizm sektördeki daralma Türkiye ekonomisini doğrudan ilgilendirmektedir. Antalya turizmi Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla bu aslında bütün Türkiye ekonomisini ilgilendirmektedir" dedi.


ATSO Başkanı Davut Çetin Finans Derneği’nin video konferans yöntemiyle düzenlediği "Covid-19 Sonrası Antalya Turizmi" konulu toplantısına konuk oldu. Davut Çetin, Prof. Dr. İlhan Küçükkaplan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda, ATSO’nun çalışmaları, Antalya ekonomisi hakkında bilgiler verdi.


Toplantının açılışında bir konuşma yapan Finans Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Batuğhan Karaer, derneğin 1998 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini söyledi. Antalya’nın Türkiye’nin gözbebeği kentlerinden biri olduğunu vurgulayan Karaer, "Antalya turizmin ve tarımın başkenti. Antalya’yı etkileyen her gelişme dolayısıyla ülke bütününde yakından takip ediliyor" ifadesini kullandı.


Toplantıda değerlendirmelerde bulunan ATSO Başkanı Davut Çetin, toplumun ve akademisyenlerin, finans derneği gibi oluşumlarla örgütlenmesinin önemine dikkat çekerek, "Bir ülkenin gelişmesi, demokrasinin ve ekonominin gelişmesi STK’ların güçlü olmasına bağlıdır. Bu düşünceyle dernek çalışmalarında başarılar diliyorum" dedi.



En fazla Antalya etkilendi


Covid-19’un Antalya ekonomisine ve turizme etkilerini anlatan Davut Çetin. "Aslında Antalya pandeminin kendisinden en iyi korunan il olmuştu, fakat şimdi pandeminin ekonomik etkisinden en fazla etkilenen il olma durumunda kaldık. Pandeminin etkilerini azaltmak, sorunları çözmek için çaba harcıyoruz. Bu konuda akademik araştırmalar yaptırıyor, raporlar hazırlıyor ve girişimlerde bulunuyoruz. Pandeminin turizm etkisi sadece Antalya’nın meselesi değildir. Antalya turizmi Türkiye turizmi demektir. Türkiye’nin döviz gelirine en fazla net katkı yapan illerden birisiyiz. Dolayısıyla bu aslında bütün Türkiye ekonomisini ilgilendirmektedir" diye konuştu.



Nüfus, istihdam ve işyeri sayısında 5’inci il


Antalya’nın nüfus, istihdam, işyeri sayısında 5’nci il olduğunu, gayrisafi hasılada 6’ncı, kredi, konut satış, otomobil ve motorlu taşıt sayısı bakımından 4’üncü il olduğunu belirten Davut Çetin şöyle konuştu;"İlimizde önemli sektörler bildiğiniz gibi turizm ve tarımdır. En yüksek istihdam ticaret sektöründedir, onu tarım ve turizm izlemektedir. Turizm istihdamda üçüncü, ama gelirde birinci sıradadır. Ticarette ve tarımda gelir payı istihdama göre düşüktür. Burada bir noktaya dikkat edilmelidir. Turizmde, tarımda ve inşaatta bizim bölgemiz dışından mevsimlik istihdam burada yer almamaktadır. Bu Antalya’daki 1 milyon civarında olan istihdamın dağılımıdır. Yaz aylarında turizm, inşaat ve yeme-içme gibi sektörlerde bölgemiz dışından mevsimlik istihdam da önemlidir.


2019’da Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı 45 milyon oldu, burada Antalya havalimanı girişi var, Avrupa’dan gelen vatandaşlar ve transferle gelen yabancıların sayısı da yaklaşık 1 milyonu geçmiştir, dolayısıyla geçen yıl 16 milyona yaklaşmıştık. Antalya’nın asıl önemini konaklama sayısı gösterir. Bakanlık belgeli yatak sayısında payımız yüzde 42. Özellikle beş yıldızlı yatağı dikkate alırsak bu yüzde 70’lere gider. Yabancı turist konaklaması payımızda yüzde 63 gibi yüksek bir orandır. Türkiye turizminde en önemli pazarlar olan Rusya ve Almanya aslında bizim pazarımızdır."



Antalya’ya etkisi


Mayıs ayında Üniversiteden akademisyenlerin girdi-çıktı modeli simülasyonu yaptığını hatırlatan Çetin, bu simülasyonda dış turizmde iyimser ve kötümser senaryoların dikkate alındığını kaydetti. Dış turizmde üçüncü çeyrekte iyimser senaryoda yüzde 60 düşüş varsayıldığını, kötümser senaryoda yüzde 80 düşüş varsayıldığını söyleyen Çetin " Modele yıllık etki olarak baktığımızda dış turizmde iyimserde yüzde 64, kötümserde yüzde 79 azalma öngörülüyor. İç turizm daha ılımlı olduğu için toplam turizm talebi senaryosu eksi yüzde 52 ve yüzde 67 oluyor. Pandemi, Antalya hasılasını iyimser senaryoda yüzde 16,5, kötümser senaryoda yüzde 23,6 daraltmaktadır. Bütün sektörlerde daralma olmaktadır. Çünkü turizm neredeyse bütün sektörleri etkilemektedir.


Arkadaşlarımız 73 sektörlü tabloyla çalıştılar. En fazla daralan sektör havayolu hizmetleri, sonra turizm, yeme-içme, balıkçılık, ulaştırma, pozitif büyüme beklenen sektörler elektronik, unlu mamüller, ecza, sağlık. Modelde tarımda ve inşaatta iç talep ve üretim artışı öngörüldü, ama turizm etkisi buna rağmen bu sektörlerde de gelir kaybına sebep olmaktadır." dedi.



Kriz tecrübemiz var


ATSO İşadamları olarak, tecrübeli bir oda olduklarını söyleyen Başkan Çetin, sadece teorik modellere bakmadıklarını, hesabın sağlamasını da yaptıklarının altını çizde. Çetin " Antalya’nın kriz tecrübeleri var; 2016 yılında dış turizmde yüzde 43 düşüş yaşadık, diğer sektörlerde bugünkü gibi bir durum yoktu. 2016 yılında Türkiye ekonomisi nominal olarak yüzde 11,5 büyürken, biz Türkiye ortalamasına göre yüzde 9,5 gibi bir kayıp yaşamıştık.


Bu yıl hem kayıp daha fazladır hem de birçok sektör etkilenmiştir. Ekonomide istihdam ve kredi destekleri olmasaydı çok daha vahim bir durum orta çıkardı. Fakat bu durumda dahi bildiğimiz Antalya tarihindeki en sert kriz diyebiliriz." dedi.



Pandemi döneminde işletmelerin yüzde 43’ü kapandı


Sadece simülasyon modeliyle yetinmediklerini, bir de anket te yaptıkları bilgisini veren Davut Çetin, anketin pandemi döneminde işletmelerin yüzde 43’ünün kapandığını gösterdiğini kaydetti. Çetin şöyle devam etti: " Yüzde 23 genelgeyle, yüzde 21 kendi kararıyla kapanmıştır. Yüzde 39 çalışma süresini düşürerek, kısmen çalışarak devam etmiştir. Normal biçimde devam eden yüzde 17’dir. İşletmelerin yüzde 8’i şirketi kapatmış, yüzde 8’i işten çıkarmaya gitmiş, yüzde 12 ücretli izin, yüzde 23 ücretsiz izin yöntemlerine başvurmuştur. Üyelerimizin hangi desteklerden faydalandıkları da önemli bir konudur. Anketimiz gösteriyor ki, en çok fayda sağlayan destek kısa çalışma ödeneği olmuştur. İşletmelerin yüzde 20 kadarı birden fazla destekten yararlanmıştır.Biz sadece sorunları söylemiyoruz, çözüm önerilerimizi de dile getiriyoruz. Bunları TOBB yönetiminde konuşuyoruz, Bakanlara, Valilere anlatıyoruz. Raporumuzda pandemi karşısında önlemler de yer almaktadır. Bu dönemde kriz yönetimine, istihdam desteklerine önem verilmesini istiyoruz. Devlet destekleri artık seçici olarak, hem alt sektör hem de aslında il bazında farklılaşmalıdır. Ankara’da gıda sanayi işletmesi pandemiden olumlu etkilenmiş olabilir, ama burada turizme bağlı gıda üreticisi de zor duruma düşmüştür. Bu konuda destekler bir puanlama sistemiyle verilmelidir.


Pandemi ve pandemi sonrası içinde dijitalleşme, e-ticaret, lojistik gibi alanlarda daha uzun vadeli stratejiler de mutlaka gündemimizde olmalıdır."



Dünya çapında tanıtım kampanyası


Türkiye’nin Dünya çapında bir tanıtım kampanyası başlatması gerektiğini vurgulayan Davut Çetin, "Türkiye coğrafyasıyla, kültürel değerleriyle, tarihi ve gastronomisi ile dünyanın en önemli çekim merkezlerinden biri. Sahip olduğumuz değerleri bu dönemde küresel çapta kampanyalarla daha iyi tanıtmalıyız" ifadesini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ‘Bir Yörük Öyküsü Sergisi’ büyük ilgi görüyor Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan özgün eserler, hizmetler sunan kişi veya kurumları, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek üzere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne sahip, Türk sanat dünyasının önemli isimlerinden Etem Çalışkan’ın ‘’Bir Yörük Öyküsü’’ isimli sergisi Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Etem Çalışkan’ın harflerle resim yapan, renklerle duygularını anlatan, Türkiye’de belki dünyada da yaşayan tek sanatçı olduğunu söyleyen serginin küratörü Haluk Uygur, “Yörüklerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü Çukurovalıların ise çalışkanlığını ve bereketini eserlerine taşıyan Çalışkan, Türk sanat tarihinde Anıtkabir’in hatlarını yazan, Atatürk’ün kişisel tarzını, liderlik anlayışını ve vasfını da yansıtan, son derece etkileyici, Türkiye’nin dört bir yanındaki resmi belgelerde, anıtlarda ve kamuya açık alanlarda yer alarak, halkın zihninde ve kalbinde özel bir yere sahip Atatürk’ün imzası olarak bilinen K.Atatürk simgesini tasarlayan kişi olarak tanınmaktadır. Dünya sanat tarihinde de harflerle resim yapan önemli bir sanatçı olarak anılacaktır’’ dedi. Sergi açılışının ardından düzenlenen söyleşide Etem Çalışkan, yörük kültürüne olan ilgisini ve bu kültürün sanatı üzerindeki etkilerini anlatarak, eserlerinin arkasındaki hikayeleri ve sanatsal sürecini de paylaştı. Büyük ilgi ve yoğun katılımla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik sayesinde katılımcılar, hem sanatçının eserlerini yakından inceleme fırsatı buldu hem de Çalışkan’ın kişisel hikayelerini dinleyerek eserlerine ve düşüncelerine dair derinlemesine bilgi edindi.
Rize Tomurcuk çayın alım fiyatı 4 bin TL oldu ÇAYKUR kilogram fiyatı 40 bin TL’yi bulan beyaz çayın hammaddesi olan tomurcuk çayı bu yıl üreticiden 4 bin TL’ye satın alacak. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak. ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi. Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.
Trabzon Trabzon ’Gülcemal’ini bekliyor Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Beşirli sahil şeridinde 9 yıl önce dolgu çalışmaları ile başlayan Gülcemal Projesinde tahkimat çalışmaları sürüyor. Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı. Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.