- 08 Ağustos 2020 Cumartesi 13:14

54 yıl sonra kan grubunun farklı olduğunu öğrendi, çileden çıktı

A
A
A
54 yıl sonra kan grubunun farklı olduğunu öğrendi, çileden çıktı

Antalya’da doğumunda adı ve cinsiyetinin yanlış yazdırılmasıyla başlayan hatalar zinciriyle yaşamı boyunca okulda, askerlikte ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmaya başlayan Ersin Akbaş (54), son olarak kan bağışında bulunduğunda kan grubunun kimlik ve ehliyetindeki ile uyuşmadığını görünce neye uğradığını şaşırdı.

Antalya’da doğumunda adı ve cinsiyetinin yanlış yazdırılmasıyla başlayan hatalar zinciriyle yaşamı boyunca okulda, askerlikte ve iş hayatında 5 farklı isimle anılmaya başlayan Ersin Akbaş (54), son olarak kan bağışında bulunduğunda kan grubunun kimlik ve ehliyetindeki ile uyuşmadığını görünce neye uğradığını şaşırdı. Hatanın kendine ait olmadığını savunan Akbaş, “Kanım sanki bir motor yağı gibi. Yaz günü negatif oluyor, kış günü pozitif oluyor. Böyle şansız bir adam mıyım ben? Canıma dokundunuz, kanıma bari dokunmayın” diyerek durumuna isyan etti.


Antalya’da yaşayan 54 yaşındaki Ersin Akbaş’ın ismiyle ilgili hatalar zinciri doğumu ile başladı. Doğduğunda Ergün ismiyle nüfusa kız olarak yazılan adamın kaydı çok geçmeden düzeltildi. Ancak yanlışlıklar okul hayatında da devam etti. İlkokul diplomasını Ersun ismiyle alan Akbaş, itiraz etti ancak ikinci kez aldığı diplomada ismi Ergin olarak yazıldı.



2 kez farklı isimle askerlik yaptı


Ersin Akbaş, iddiasına göre iki kez de askerlik yaptı. Kendi adıyla 1986-1987 yılları arasında 18 aylık askerlik görevi yapan Akbaş, 1990 yılında Körfez kriziyle çıkan seferberlik sonrası ikinci kez askerliğe çağrıldı. Akbaş, ikinci askerliğini ise Ersün adıyla yaptı.



Başkalarının yerine hapis yattı


Talihsiz adam, 2008 yılında dava açarak gerçek ismine kavuştu. Ersin Akbaş, yeni kimliğine kavuşsa da şanssızlıklar peşini bırakmadı. Yine iddiasına göre Akbaş, 2011 yılında başkasının yerine hapis bile yattı. Ersin Akbaş’ın ismi sebebiyle yaşadığı sıkıntılar, sosyal güvenlik primi ödemelerinde ve iş bulma süreçlerinde de devam etti.



Kan vermeye gidince hayatının şokunu yaşadı


Son olarak 27 Temmuz pazartesi günü Kızılay’a kan bağışında bulunmaya giden Akbaş, bağışta bulunduktan sonra neye uğradığını şaşırdı. Daha önceki geçersiz kimliklerinde ve şuanda kullanmış olduğu ehliyetinde A RH (+) gözüken kan gurubunun, A RH (-) olduğunu öğrenen Akbaş, adeta durumuna isyan etti.



“Yaz günü negatif, kış günü pozitif”


54 senedir kan gurubunu pozitif olarak bildiğini savunan Akbaş, yapılan hatanın kendi hatası olmadığını ileri sürdü. Birçok kez kan bağışında bulunduğunu, ancak şuana kadar kan grubunu sorma gibi bir gereksinim hissetmediğini ifade eden Akbaş, “Eski kimliklerimde ve şuan ki ehliyetimde pozitif kan gurubu yazıyor. Hayatım boyunca böyle gelmişim. 54 yaşındayım, kan gurubumun negatif olduğunu öğrendim. Çok kan verdim ama kimse bana ‘senin kanın şu’ demedi. En son kan vermeye gittiğim de, oradaki kıza ehliyetteki kanımın doğru olup olmadığını sordum. Bir de baktım ki karşıma, pozitif olan kan gurubu negatif çıktı. Kanım sanki bir motor yağı gibi. Yaz günü negatif oluyor, kış günü pozitif oluyor. Böyle şansız bir adam mıyım ben? Bu benim hatam değil. Yıllardır mağdur kalıyorum. Bir insanın hayatı perişan olur mu? Kimlikler de isim sorunum bitmedi. Kan grubumda da aynı sorunu yaşıyorum” dedi.



“Kanıma bari dokunmayın”


30 yıldır araç şoförlüğü yaptığına da dikkat çeken Akbaş, “Beni yıllarca Allah korumuş. 30 yıldır araç kullanıyorum. Kaza yaptım ama kana ihtiyacım olmadı. Eğer acil kan lazım olsaydı ve kimliğimdeki kana göre verilseydi demek ki ölecektim. Gerçekten isyan ediyorum. Canıma dokundunuz, kanıma bari dokunmayın. Bıktım” diye konuştu.


Akbaş, kan gurubunun düzeltilmesi için nüfus müdürlüğüne başvuracağını da sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Bereketli topraklarda soğan hasadı başladı Tarım kenti Şanlıurfa’da soğan hasadı başladı. Tarlada birinci ürün olarak ekilen soğanda yüksek verim üreticisinin yüzünü güldürdü. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar, Harran, Akçakale ve Suruç ilçelerinde Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) hayata geçirilmesiyle birlikte tarımda ekilebilir ürün çeşitliliği her geçen gün artmaya devam ediyor. Daha önceleri çiftçilerin buğday, arpa, mercimek gibi tek ürün ile yıllı kapatması bölgede tarihe karıştı. GAP projesiyle sulanabilir arazileri sayılarının artması çiftçileri farklı ürünlere teşvik etti. Bölge çiftçisi yer fıstığı, kornişon, soğan, sarımsak ve patates gibi alternatif ürünler yetiştirmeye başladı. Ürün çeşitliliğinin arttığı bereketli topraklarda, sezonun gelmesiyle birinci ürün olarak ekilen soğanın hasadı başladı. Tarım işçileri tarafından yapılan soğan hasadı bu yıl yüksek verimi ile çiftçisinin yüzünü güldürdü. İşçileri tarlada ziyaret ederek, onlarla beraber hasat yapan Şanlıurfa Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, hasadın bereketli olduğunu, dekarda 6 ile 6,5 ton arasında verim aldıklarını söyledi. “Verimler çok iyi hastalık yok” Verimin iyi olduğunu belirten Aksoy, “Şanlıurfa ilimizin toplam 9 bin dekar soğan alanı mevcut. Biz şu anda Ceylanpınar ilçemizde sınırdayız. Bu bölgemizde de 2 bin 500 dekardan fazla bir alanda soğan üretimi yapılmaktadır. Soğanı biz birinci ürün olarak ekimini yapıyoruz. Soğandan sonra pamuk, karpuz veya herhangi bir sebzeye devam ediliyor. Dolayısıyla bizim şu anda soğanla ilgili dekara aldığımız verim 6 ile 6,5 ton arasında, verimlerimiz çok iyi, bölgemizde hastalık yok. Bu sene bereketli ve verimli yağışlar olduğu için çiftçimiz de bu ürettiği soğandan şimdiye kadar memnun. İnşallah tarladaki fiyatlarda uygun bir durumda olur ve hem tüketici hem de üretici mutlu bir şekilde bu sezonu bitirmiş olur” dedi. Tarım işçisi Ali Kıran, “Sabahları saat 06.00 ile 06.30 gibi tarlaya geliyoruz, söküm yapıyoruz. Ondan sonra tekrardan makasa geçiyoruz, makastan sonra çuvallamaya geçiyoruz. Ortalama öğle araları bir saat falan mola veriyoruz. Verim bu yıl baya yüksek. Verimin yüksek olması bizim açımızdan da iyi oluyor. Güzel yani yevmiyelerimiz çıkıyor. Hava sıcak ama biz alıştık” diye konuştu.
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.
Erzurum ETÜ deprem felaketinde hayatını kaybeden Rabia’yı unutmadı Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) öğrencisi Rabia Elmacı anısına futsal turnuvası düzenlendi. ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile öğrenci topluluklarından Eğitim ve Kültür Kulübü iş birliğiyle yarı yıl tatili için memleketi Hatay’a giden ve 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde yaşamını yitiren ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rabia Elmacı’nın hatırasını yaşatmak amacıyla futsal turnuvası düzenlendi. Turnuvanın final programına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci ile Rabia Elmacı’nın yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Rabia anısına hazırlanan video gösterimi ve Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Rektör Çakmak, yaşanan felaketin derin yaralar açtığını belirterek: “Böylesi zamanlarda konuşmak gerçekten zor. Her nefis ölümü tadacak. Ancak Rabia kızımız diğer depremzede kardeşlerimiz gibi şehadet mertebesine erişti. Ne mutlu siz yakınlarına ki şehit olan bir evladınız var. Rabia’mızın kıymetli hatırası her zaman bizlerle beraber olacak. Bu vesileyle afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Eğitim ve Kültür Kulübü Danışmanı, Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Furkan Öget, yaşanan felakette hayatını kaybedenlerin üzüntüsünün hala çok taze olduğunu ifade ederek: Bizler şunu biliyoruz ki ölüm bedenin sonlanmasıyla değil, sevginin ve hatıraların son bulmasıyla başalar. Biz kardeşimizi her daim aramızda ve yakınımızda hissedeceğiz” diye konuştu. Son olarak söz alan Rabia’nın Dayısı Osman Köylü ise ETÜ’de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek, Rabia’nın hatırasına sahip çıkan ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından başlayan final müsabakasında Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü penaltı atışlarında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü 6-5 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. Şampiyon takım kupasını Rektör Çakmak’ın elinden aldı.