ASAYİŞ - 15 Mart 2021 Pazartesi 23:04

Melek İpek’e tahliye çıkmadı

A
A
A
Melek İpek’e tahliye çıkmadı

Antalya’da kendisini kelepçeleyip darp ettiği ileri sürülen 12 yıllık eşini öldürmekten tutuklanan 2 çocuk annesi Melek İpek’in yargılanmasına başlandı.

Antalya’da kendisini kelepçeleyip darp ettiği ileri sürülen 12 yıllık eşini öldürmekten tutuklanan 2 çocuk annesi Melek İpek’in yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada İpek’in tutukluluğunun devamına karar verildi.


Geçtiğimiz 7 Ocak tarihinde Döşemealtı ilçesi Ilıca Mahallesi’ndeki iki katlı müstakil evde meydana gelen olayda, servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek (36) ile 12 yıllık eşi Melek İpek (31) arasında tartışma çıktı. Ramazan İpek, ellerine kelepçe taktığı eşi Melek İpek’i saatlerce darp etti. Gördüğü şiddetten dolayı gözlerinde şişlik ve morluk oluşan Melek İpek, eşinin kendisini ve çocuklarını öldüreceği tehditlerine maruz kaldı. Ramazan İpek, sabah servis dönüşü geldiği evinde elleri kelepçeli olan Melek İpek’in av tüfeği ile beklediğini gördü. Yaşanan arbedede Melek İpek’in elindeki tüfek ateş aldı. İpek’in durumu bildirmesiyle eve gelen sağlık ekipleri Ramazan İpek’in hayatını kaybettiğini belirledi. Elleri kelepçeli ve çıplak şekilde bulunan Melek İpek’e de sağlık ekipleri müdahale etti. Melek İpek, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Melek İpek hakkında hazırlanan iddianamede "haksız tahrik" indirimi uygulanarak, sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Melek İpek, 66 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı.


Antalya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya SEGBİS bağlantısı ile katılan Melek İpek’in savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.



“Taziyesini kabul etmiyorum”


Duruşmanın devamında Ramazan İpek’in annesi Esma İpek, Melek İpek’in savunmasını kabul etmediğini belirterek, “Ben olayı görmedim. Melek’in taziyesini kabul etmiyorum. Soy ismimi kullanmasını istemiyorum. Kendisini Allah’a havale ediyorum. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Ona yaptığım iyilikler gözüne dizine dursun. 8 yıl önce bir oğlumu kaybetmiştim, şimdi de Ramazan’ın acısını yaşıyorum” dedi.


Oğlunun kendisine Melek İpek’in iç çamaşırlarını göstermediğini anlatan Esma İpek, “Bilmiyorum ben görmedim. Melek 6 Haziran 2017’de geldiğinde sırtındaki yaraları görmedim, krem de sürmedim” diye konuştu.



“Kızım demeyeyim”


İfade arasında Melek İpek’e ‘Kızım’ kelimesini kullanan Esma İpek, “Kızım demeyeyim. Öküz öldü, ortaklık bitti derler ya misal. Ramazan’a küs kaldığımız doğrudur. Melek’e eğlenceli nişan yaptık. Nişanlılarken Ramazan, Melek’e tokat vurmuş, kötü söz söylemiş. Ramazan’ın babası bunu duydu ve kızdı. Bu nedenle düğüne gitmedik. Düğünü de karşı taraf yapmış. Oğlum kredi kullanmış. Sonra barıştık ama biz evlerine çok sık gitmezdik” dedi.



“Ne yaptılarsa bizden gizli yaptılar”


Ramazan İpek’in babası Murat İpek ise, “Ben olayı görmedim. Şikayetçiyim. Karşılıklı olarak kavgalarını görmedim, duymadım. Bana şikayette bulunmazlardı. Hanımla görüşürlerdi. Karı koca bize pek ziyarete gelmezlerdi. Genelde ben giderdim. Ben gittiğimde anormal bir durum görmedim. Çocuklar anneciğim, babacığım diyerek sakin olurlardı. Bunlar ne yaptılarsa bizden gizli olarak yaptılar. Ben daha da fazla konuşmak istemiyorum. Suç işleyen cezasını çeksin. Bana gelip baba bizim halimiz şu deseydi onları çözerdim. Servise gidip, ekmeğinin peşinde giden eşe silah sıkılır mı hakim bey?” ifadelerini kullandı.


Müştekilerin ifadesi sonrasında duruşma tanıkların dinlenmesiyle devam etti. Tanık sıfatıyla ifade veren anne, baba, kardeşlerini gören Melek İpek gözyaşlarına boğuldu.



“Sizle tehdit ediyordu”


Babasının salona girmesiyle gözyaşlarına boğulan Melek İpek’in babası Menderes Çelik, “Lisedeyken tanışmışlar. Evlendirmek istemedik ama kızım istedi. Düğünü ben yaptım, evlerini tuttum. Çalıştıkları şantiyede kızımı dövmüş, kızım ilaçla intihar etmeye çalışmış. Ben çobanım, köydeyken haberim oldu. Damat kızımı hastaneye götüren taksiciyi bile dövmüş. Kızım korkuyordu, ben de korkuyordum. Sürekli büyük silah ve bıçak taşıyan biriydi. Sürekli tehdit, sürekli tehdit. Kızım için hep sustum. Kızım ’İki çocuğum var baba’ dedi. Kızımın yüzü gözü şiş geldiği oluyordu. Damadın babasını aradım, böyle olmaz dedim. Ama oralı olmadılar. Defalarca kızıma yalvardım, ayrıl bu şekilde olmaz diye uyardım. Ama kendisi ’Baba ben sakin sakin ayrılmayı düşünüyorum. İki çocuğum var, sizle tehdit ediyor’ diye söylüyordu” dedi.



“Çocukları da dövüyormuş”


Melek İpek’in annesi Hatice Çelik, “Bunlar lisedeyken tanıştılar anlaştılar. Melek’in dersleri çok iyiydi. Biz seviyoruz, evleneceğiz dediler. Biz vermek istemedik ama kızım ısrarcı oldu. Daha nişanda tartıştılar. Kızıma vazgeç dedim ama dinlemedi. Eşyalarını aldık, evini tuttuk, düğünlerini yaptık. Anlaşamamışlar, 2-3 ay sonra kızım ilaç içmiş, Ramazan bizi arayarak kızımın gebermek üzere olduğunu söyledi. Bizim oradan Karataş’a taşındılar. Orada kavga ediyorlarmış. Bana sürekli kavga ettiklerine dair şikayet geliyordu. Bir gün kızıma sordum ’Niye dövdü?’ diye, gece bakkala gitmediği için dövdüğünü söyledi. Kızımı yine gördüm gözü mordu. Sordum kızıma, kafasını çarptığını söyledi. İnanmadım, ’Kızım olmuyorsa boşanın’ dedim. Dünürler boşanmaya razı gelmedi. Ramazan bir şey demiyordu ama biz yokken kızımı tehdit ediyordu. Çocuklar bize geldiğinde eve gitmek istemiyordu. Çocukları da dövüyormuş” dedi.



“Ablamın yüzü ve gözünü mor gördüm”


Melek İpek’in kardeşi Göksel Çelik, "Bu olaydan 4-5 gün önce ailecek bize gelmişlerdi, yufka yapıyorlardı. Eniştemle konuşmuyordum. Başka bir şeyle ilgilenmek için evden çıktım. Dolandı geldi yanıma, yine üzerinde bıçak vardı. ’Sana bir şey soracağım, sen nişan attın, bu süreci psikolojik olarak nasıl atlattın’ dedi. ’Benim diğer avrat tartışıp benden ayrıldıktan sonra başka biriyle evlenmiş, ben üzerimden bunu atamıyorum, nasıl atacağım, psikolojik destek aldın mı’ diye bana sordu. Bende ’Bunu bana niye soruyorsun, git kime sorarsan sor’ dedim, sonra yanımdan ayrıldı. Bir kere ablamın yüzünü mor gördüm, kapıya çarptığını söyledi. Bir kez de kendisiyle mangal yakarken kavga ettik. Melek ablam Nimet’e mesaj atmış, ’Göksel’i vurmaya geliyor’ diye mesaj atmış. Bende bunun üzerine babamın arkadaşıyla oradan ayrıldım” diye konuştu.



“Melek kavga ettiklerini, dayak yediğini anlatırdı”


Melek İpek’in kardeşi Nimet Çelik, “2008 yılında Melek, Ramazan’la tanıştı. Ramazan’la tanıştıktan sonra dersleri kötüleşti. Israrla evlenmek istedi. Melek, evlenmeden önce Ramazan’ın kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Ben kimseye söylemedim. Melek benim için kardeşten daha öteydi. Aynı oyunlar oynuyor, aynı yatakta yatıyorduk. Ben o tarihte liseye başlamıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Amcamlar, babamlar, köyü düşününce bu durumu yok saymaya karar verdim ve öyle devam ettim. Sonra isteme oldu, nişan yapıldı. Nişandan sonra Ramazan ailesi ile tartışarak bize geldi. 3-4 ay sonra ailem düğünlerini yaptı. Evde yatarken telefonlarım kayboldu. Kaybolduktan sonra ablam ’Nimet senin telefonlarını Ramazan aldı’ dedi. Sen erkeklerle konuşmayacakmışsın, bu nedenle aldığını söylemiş, ablam bunu bana söyledi. Ramazan’la fazla konuşmazdım. Üniversiteye gittikten sonra boşanması gerektiği konusunda telkinlerde bulunuyordum. Melek’te kavga ettiklerini ve dayak yediğini anlatıyordu. Ramazan, 2012 yılında beni görüntülü arayarak ablamı dövdüğünü gösterdi. Melek’in yüzü mor şekilde, ’Bak bunların hepsi senin yüzünden oldu. Sen boşan demeye devam edersen onu öldüreceğim’ dedi. Bundan sonra Ramazan’la görüşmedim ama ablamla görüşmeye devam ettim. Ablam bana yaşadıklarını anlatıyordu” ifadelerini kullandı.



“Yüzü gözü morluk içinde görmedim”


Ramazan İpek’in kız kardeşi Dudu İnce, “Olaydan bir gün önce ağabeyimle yazıştık. Ne Melek, ne ağabeyim bana sıkıntılarıyla ilgili hiçbir şey anlatmadı. Benim yanımda asla tartışmaları olmadı. Melek’i yüzü gözü morluk içinde görmedim. Melek, zaman zaman tartıştıklarını beyan ederdi. Ağabeyimin Melek’i aldattığını biliyordum, bunu en başından beri Melek’te kendisi biliyordu. Artık kabullendi mi yoksa aşık olduğu için görmezden mi geldi bilmiyorum" dedi.



“Gece silah sesi duydum”


Komşu Turgut Yaraşçı, Ramazan’la arkadaşlıklarının olduğunu belirterek, “Ailecek birbirimize gidip geliriz. Melek’in eve geldiğini duydum ama kendisini görmedim. Zil çaldı kapıya eşim baktı. Ramazan’ın silahı bizde mi değil mi diye onu sorduğunu söyledi. Bende ’Bizde silah ya da başka bir şey yok’ dedim. Sabah silah sesi duymadım. Akşam 22.00, 22.40 sıralarında silah sesi duydum. Ramazan’la ava gittiğimiz oldu. Ramazan’ın bizim eve silah bırakma gibi bir alışkanlığı yoktu. Köpekleri korkutmak için silah sıktığını söylemişti. Ara ara tartışmaları oluyordu. Eşim Melek’i yüzünü mor şekilde gördüğünü söylemişti. Eşim Melek’le görüştüğünde ne olduğunu sordum ve şaşırmış şekildeydi. Akşam kavga etmişler boşanacaklarmış, Ramazan’ın işe gittiğini söyledi. Melek’in silah istemesi bize de garip geldi, Ramazan evde değil deyince çokta üzerinde durmadık. Eşim de Melek’in üzerinde bir polar gibi bir şey örtülü olduğunu ve çıplak şekilde olduğundan bahsetti. Eşim yüzünde morluk olduğunu söylediğini söyledi” dedi.



“Daha önce bize karışma demişti”


Melek İpek’in komşusu Semra Yaraşcı, akşam sadece tüfek sesi duyduğunu anlatarak, “Nerden geldiğini bilmiyoruz. Saat 24.00 gibi ışıkları yanmıyordu. Biz evimize gittik yattık, komşu ziyaretinden geliyorduk. O gün akşam gürültü kavga duymadık. Sabah 07.15-07.30 gibi o aralarda Melek geldi. Ramazan’ın tüfeği sizde mi diye sordu. Bizde olmadığını söyledik. Bu konuşmayı pencereden yaptık. Daha sonra dayak yediğini görünce kapıyı açtım. Üzerinde polar battaniye vardı. Çocuklar da yanındaydı. Ne olduğunu sorduğumda kocasının boşanmak istediğini ve kendisinin de kabul ettiğini ve anlaşmalı şekilde boşanmalarını tavsiye ettim. Kaşı üzerinde kesik vardı. Ne yaptın bu kadar kavga edilir mi, bir şey olursa bize haber ver dedik. Kendisi ’Telefonumu kırdı’ dedi. Ben kesik zannetmiştim ama alnındaki çizgi kan lekesiymiş. Yine bir şey olursa çocuklardan birini gönder biz yine gelelim dedim. Kocasını sorduğumda servise gittiğini söyleyince o yüzden biz de müdahale etmedik. Sorduğum sorulara kısa cevaplar verdi. Kelepçeli şekilde ellerini görmedim. Battaniye aşağı kadar sarkıktı. Bir çıplaklığını görmedim, hava da alacakaranlıktı. Boynundan aşağısı fermuarla kapalı gibi düzgün şekilde duruyordu, o yüzden dikkatimi çekmedi. Ağlamaklı değildi. Eli yüzü kanlı şekilde görmesine rağmen polise ya da ambulansa haber verilmedi, bu yönde bir talepte bulunmadı. Daha önce bize ’Kavga edersem bize müdahale etme, bize karışma’ demişti. Bende bu yönde kendisine müdahil olmadım. Daha önce kavgalarına şahit olmadım. Melek’in gözünü mor şekilde bir kez gördüm. Daha önce o bölgeden silah sesleri geliyordu ama kimin attığını bilmiyorduk. Melek İpek’i bir kez elinde silahla tavukların yanında görmüştüm” dedi.


Mahkeme heyeti Melek İpek’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. 2 Nisan tarihine ertelenen duruşmada Melek İpek’in çocukları ve diğer sanıklar dinlenecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tedesco’dan Beşiktaş derbisinde 4 değişiklik Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, son oynadıkları Eyüpspor maçı 11’ine göre Beşiktaş derbisine 4 değişiklik ile çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk hafta maçında Fenerbahçe, evinde Beşiktaş ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, ligde son oynanan Eyüpspor maçı 11’inden 4 değişikliğe gitti. Özel izinli olan kaleci Ederson’un yerine kaleyi Tarık Çetin devraldı. Fred, Anderson Talisca ve Jhon Duran’ın yerine ise Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski ve Oğuz Aydın görev aldı. Fenerbahçe’nin 11’i Fenerbahçe mücadeleye; Tarık Çetin, Mert Müldür, Milan Skriniar, Jayden Oosterwolde, Levent Mercan, İsmail Yüksek, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Marco Asensio, Oğuz Aydın ve Kerem Aktürkoğlu 11’i ile başladı. Sarı-lacivertlilerde İrfan Can Eğribayat, Engin Can Biterge, Çağlar Söyüncü, Yiğit Efe Demir, Kamil Efe Üregen, Mustafa Serkan Kök, Haydar Karataş ve Alaettin Ekici ise yedek bekledi. Sarı-lacivertlilerde eksikler Sarı-lacivertliler, derbiye birçok oyuncusundan yoksun çıktı. Sakatlıkları bulunan Archie Brown, Nelson Semedo, Edson Alvarez ve Anderson Talisca’nın tedavileri sürüyor. Afrika Uluslar Kupası için ülkelerine giden Youssef En-Nesyri ve Dorgeles Nene’nin yanı sıra son oynanan lig maçı sonrası ailevi talepler doğrultusunda izin verilen Ederson ve Jhon Duran ile geçtiğimiz sezondan kart cezası bulunan Fred de takımı yalnız bıraktı. İrfan Can Kahveci, Cenk Tosun ve Rodrigo Becao’nun da kadro dışı durumları devam ediyor. Akademiden 4 isim kadroda Tedesco, takımdaki eksiklikler nedeniyle son 2 antrenmana altyapıdan oyuncuları da davet etti. Derbi hazırlıkları kapsamında A takımla çalışan Mustafa Serkan Kök, Haydar Karataş ve Alaettin Ekici, Beşiktaş maçının kadrosuna dahil edildi. Sarı-lacivertlilerin oynadığı son 2 maçta süre alan Haydar Karataş da derbide yedek kulübesinde yer aldı. Kerem Aktürkoğlu en uçta başladı Sarı-lacivertlilerde milli futbolcu Kerem Aktürkoğlu, siyah-beyazlılara karşı en uçta takımının gol umudu olarak başladı. Bu sezon hücumda genellikle sol kanat ve forvet arkasında oynayan Kerem; Youssef En-Nesyri, Talisca ve Jhon Duran’ın yokluğunda forvet mevkiinde görev aldı. Bartuğ Elmaz, ilk kez 11’de Fenerbahçe’nin 22 yaşındaki orta sahası Bartuğ Elmaz, derbiye 11’de başladı. Bu sezon Süper Lig’de 5 maçta süre alan Bartuğ, Beşiktaş maçıyla birlikte ilk kez 11’de şans buldu. Taraftarlardan Başkan Saran’a destek Geçtiğimiz günlerde ’uyuşturucu operasyonu’ kapsamında ifadesi alınan ve sonrasında adli kontrol şartıyla serbest kalan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’a tribünler destek verdi. Maraton Tribünü ile Okul Açık Tribünü’nün birleştiği noktaya üzerinde Saran’ın silüeti olan "Fenerbahçe Yıkılmaz" pankartı asıldı. Karşılaşmanın başlamasına kısa süre kala saha saha kenarından protokol tribününe ilerleyen Saran’a taraftarlar tezahüratta bulundu. Başkan Saran, yapılan tezahüratlara karşılık selamlayarak derbiyi izlemek üzere tribüne çıktı. Seremoni sonrası ise tüm tribünlerden, "Dik dur eğilme, Fenerbahçe seninle" tezahüratları yapıldı. Tribünlerden ’birliktelik’ mesajı Bu sezon lig ve Avrupa kupalarında dolu tribünlere oynayan Fenerbahçe’de tribünler Beşiktaş derbisinde de tıklım tıklım doldu. Maraton üst tribününe, "Biriz, Birlikteyiz, Şampiyon Olacağız!" pankartı asıldı. Öte yandan iki takımın futbolcuları müsabakaya, "Filistin yalnız değildir. 1 ocak 08.30 Galata" yazılı pankartla çıktı.
Kayseri MHP Kayseri Milletvekili Ersoy’un 2025 yılı faaliyet raporu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2025 yılında TBMM’ye 174 soru önergesi verdi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un 2025 yılı toplam faaliyet raporu belli oldu. Rapora göre, Ersoy’a 23 bin 245 talep iletildi. Yine Ersoy tarafından 316 kez TBMM Genel Kurulunda, 191 kere de Plan ve Bütçe komisyonunda olmak üzere toplam 507 kez Kayseri’nin adı anıldı. 27. Dönem 33. ve 28. Dönem de 21 konuşma olmak üzere, TBMM Genel Kurulunda toplamda MHP grubu adına 55 konuşma gerçekleştirilirken, 27. Dönem 66. ve 28. Dönem de 29 konuşma, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda toplamda 95 konuşma gerçekleştirildi. Ersoy, 27. Dönem 57. ve 28. Dönem de, 117 olmak üzere toplamda 174 soru önergesi verdi. Ersoy tarafından Kayseri’nin ilçeleri için verilen önergelerin içerikleri şu şekilde: "(Özvatan) Kayseri’nin Özvatan ilçesine kapalı spor salonu ve halı saha yapılması talebine ilişkin, Develi ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Bünyan) Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki derelerin taşmasını önlemek için yürütülen çalışmalara ilişkin, Bünyan Stadyumu’nun ışıklandırılmasına ilişkin, Bünyan ilçesindeki bazı mahallelerin sulama desteği talebine ilişkin, Bünyan ilçesinde spor kompleksi yapılması talebine ilişkin, Bünyan ilçesine rehberlik ve araştırma merkezi kurulması talebine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Develi) Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi Ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Develi ilçesinde yer alan tarihi yapıların koruma altına alınması ve restorasyonuna yönelik çalışmalara ilişkin, Develi ilçesinde bulunan mera arazilerinin satışa çıkarılmasına ilişkin, Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi ilçesinde inşası devam eden okul binalarına ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Hacılar) Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sağlık hizmetine erişimin kolaylaştırılması talebine ilişkin, Hacılar ilçesine tam kapasiteli bir sağlık merkezi açılması ve kadrolu doktor atanması talebine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Kocasinan) Kayseri’nin Kocasinan İlçesi Erkilet Bulvarı’nda iki kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının gerçekleştiği yerde alınacak önlemlere ilişkin, Kocasinan ilçesinde yapılması planlanan spor salonu ve yarı olimpik yüzme havuzu projesine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Pınarbaşı) Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine açık ve kapalı spor alanları yapılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin, Pınarbaşı ilçesinde bulunan Karamanlı Göleti’nde meydana gelen deformasyonlara ilişkin, Sarız ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Pınarbaşı Devlet Hastanesi’nin ana giriş kapısının açılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ilçesine bağlanan yollara ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Sarıoğlan) Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde bulunan spor tesislerine ilişkin, Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Sarız) Kayseri-Kahramanmaraş karayolunun Sarız Yedioluk Köyüne alt geçit yapılması istemine ilişkin, Sarız Ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Sarız ilçesinde bulunan yolların iyileştirilmesi talebine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Talas) Kayseri’nin Talas ilçesi Cebir Mahallesi’nde bulunan Kurt Deresi’nin taşmasına karşı alınacak tedbirlere ilişkin, Talas ilçesinde yer alan yamaçlı deresinin taşması sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin, Talas öğretmenevinin bakım ve onarımı için talep edilen ödeneğin akıbetine ilişkin, Talas Sosyal Hizmet Merkezi binasının kapasite ve fiziki koşullarının iyileştirilmesi talebine ilişkin, Talas ilçesinde yapılması planlanan öğrenci yurdu projesine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Tomarza) Kayseri’nin Tomarza ilçesindeki yol yapımına ilişkin, Tomarza ilçesinde Mayıs ayı sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı zarara uğrayan çiftçilerin zararlarının giderilmesi önerisine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Yeşilhisar) Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Başköy Mahallesi’nde hatalı tapu tespit çalışmaları yapıldığı iddiasına ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan Derebağ Şelalesi’nin giriş ücretine ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan bir mahallede mobil ağ erişiminde yaşanan zorlukların giderilmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Akkışla) Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin, Akkışla ilçesindeki sağlık hizmetleri altyapısına ilişkin 2 soru önergesi verildi."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan iddianame ana dava ile birleştirilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma, yoklamaların alınmasının ardından sanıkların savunmaları ile başladı. Davada sanık sayısı 61 oldu Duruşmada, dava dosyasına eklenen evraklar okunduğu sırada, dosyadan ayrılan iki davanın ana dava ile birleştirildiği ve sanık sayısının böylece 61’e yükseldiği öğrenildi. Savunma yapan tutuklu sanık Şeyhmus Çelik, "Opara bebek, Fırat Sarı tarafından Birinci Hastanesi’ne gönderildi ve Hakan Doğukan Taşçı tarafından teslim alındı. Fırat Sarı tutuklanmadan önce saçsız bir insanken, soruşturma sonrası peruk takmıştır. Opara bebek Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. Ben hastanede olmadığım gün Opara bebek ex oldu. Bunu diğer sanıklarda belirtmiştir. Hakan Doğukan Taşçı ve diğer sanıklar arasında geçen konuşmamada bebeğin ben hastanede yokken öldüğü bellidir. Ben bebekleri öldürmedim bu bellidir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad’ın eşi tutuksuz sanık Hilda Keykubad da savunmasında, "Ben mesleğimin gerekliliğini en iyi şekilde yaptım. Evimi, eşimi, çocuğumu ihmal ettim ama hastalarımı ihmal etmedim. Hayatım boyunca, polis, adliye görmedim. Onurumla yaptığım mesleğimi ihmalden yargılanıyorum. Burada olmaktan utanıyorum, hicap duyuyorum, utanıyorum. Ben imzaladığım her evrakı ölen bebeklerin defin işlemleri tamamlansın diye, tedaviye gelen bebekler de iyileşsin diye imzaladım. Kaya bebek geldiğinde ben hastanede çalışmıyordum. Bebek Kaya hayatını kaybettikten sonra çalışmaya başladım. Bebek Kaya’nın ölüm belgesini doktorlar imzalamadı. Ben de bebek ortada kalmasın, evrakları eksik olmasın diye defin işlemleri için kendim imzaladım evrakları ve aileye teslim ettim. Bu aile şehir dışından gelmişti’’ diye konuştu. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.