ÇEVRE - 12 Mayıs 2022 Perşembe 11:10

Antalya’da 14 katlı iki bina 40 metre uzaktaki iş makinası tarafından kağıt gibi yıkıldı

A
A
A
Antalya’da 14 katlı iki bina 40 metre uzaktaki iş makinası tarafından kağıt gibi yıkıldı

Antalya’da kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde yenilenmek üzere yıkım kararı alınan 14 katlı 2 bina, olduğu yere güvenli şekilde yıkıldı.

Antalya’da kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde yenilenmek üzere yıkım kararı alınan 14 katlı 2 bina, olduğu yere güvenli şekilde yıkıldı. Binaların çöküş anı ve ortaya çıkan toz bulutları anbean kameralara yansıdı.


Muratpaşa ilçesi Şirinyalı Mahallesi’nde 14 katlı iki bloklu bitişim nizamlı iki bina için kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde yıkım kararı alındı. Binanın boşaltılmasının ardından yıkım bölümüne geçildi. İnşaat Mühendisi Mazlum Karakoç ve ortağı Mustafa Duman, bölgede ve binalarda inceleme yaptıktan sonra Türkiye’de belli sayıda olan ve ağzında makas bulunan iş makinesini getirdi. Binaların yola yakın olması nedeniyle firma görevlileri ekstra güvenlik önlemleri aldı. Binaların çevresindeki yaya ve araç yolu görevliler tarafından kapatıldı ve işçiler giriş çıkışı kontrol etti. Makas ile binaların doğru kiriş, kolon, döşemeleri itina ile kesildi. İş makinesinin son vuruşuyla birlikte binalar olduğu yere yıkıldı. 14 katlı iki binanın yıkıldığı anlar firma yetkilileri ve vatandaşların cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Binaların olduğu yere yıkıldığı ve etrafı bir toz bulutunun kapladığı görüldü. Bir görüntüde toz bulutu altında kalan iş makinesinin uzak noktada olmasına rağmen enkaz altında kalıyor gibi görünmesi heyecanlı anların yaşanmasına neden oldu. Güvenli ve sağlıklı yıkımların ardından firma yetkilileri toz taşınımını öncelemek için hem enkaz üzerinde hem de bölgede sulama çalışması yaptı.



"Binalar çok eskiydi"


İnşaat Mühendisi Mazlum Karakoç, 14 katlı iki blokun bitişik nizam bina gibi göründüğünün belirterek, yıkımı gerçekleştirebilmek için makas kullandıklarını söyledi. Yıkımı gerçekleştirmeden önce birkaç gün bina yapısında incelemelerde bulunduklarının altını çizen Karakoç, “6 dönümlük bir arazimiz vardı ama bloklar yola yakındı. İster istemez vatandaşlarımız da biraz korktu. Yıkımda da bazen her şey istediğiniz gibi gitmiyor. Balkonları parçalayarak binayı bayıltma yöntemi ile yıkım gerçekleştirecektik. Ama binalar çok eski olduğu için balkona dokunduğumuz an yapıda çatlaklar oluştu. Binayı olduğu yere indirmemiz gerekiyordu. Tekrar bir inceleme yaptık ve taşıyıcı kolonları kesip binayı olduğu yere indirmeye karar verdik. En sağlıklı yıkım buydu” diye konuştu.



"Doğru teknik önemli"


Bu işlemi yapmadan önce binanın etrafında ve yollarda personelleriyle ve kapamalarla gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını vurgulayan Karakoç, “Operatörümüze güveniyorduk. 14 katlı bir binanın altına girerek onu yatırmak kolay değil. Doğru kiriş, kolon, döşemeyi koparmanız gerekiyor. Çok şükür kazasız belasız yıkımları gerçekleştirdik. Her bina yıkılırken, ilk yıkımımız gibi heyecanlanıyoruz. Son bir yılda Antalya genelinde 35-40 yıkım gerçekleştirdik” dedi.



"Sağlıklı bir yıkım oldu"


Firma ortağı Mustafa Duman, ekip çalışması içinde kazasız belasız bir yıkım gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Yıkımlar videolara da yansıdı. Bir görüntüde tozların arasında operatörümüz kaldı. Bina ile iş makinesi arasında 40 metre var ama tozdan görünmüyor. Bina olduğu yere çöküyor. Sadece biraz toz oldu ama biz güvenli ve sağlıklı bir yıkım yaptığımıza inanıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hak-İş Başkanı Arslan: “Türkiye, dünyada gelir eşitsizliği sıralamasında dördüncü” Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Türkiye, dünyada gelir eşitsizliği sıralamasında Meksika, Şili ve Kosta Rika’dan sonra dördüncü sırada” dedi. Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: “Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği” başlıklı 13. Çalışma Meclisi Toplantısı Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay katıldı. Gelişmiş ülkelerde asgari ücretin istisnai ücret olduğunu hatırlatan Hak-İş Başkanı Arslan, asgari ücrette çalışanlara Avrupa Birliği ülkelerinde sosyal destek verildiğini söyledi. Türkiye’de asgari ücrette çalışma oranının toplam çalışanların yüze 40’ı olduğunu ifade eden Arslan Türkiye’de asgari ücretin genel bir geçim ücreti olduğunu söyledi. “Türkiye, dünyada gelir eşitsizliği sıralamasında dördüncü” Gayrisafi milli hasıladan emeğin aldığı payın yüzde 24 olduğunu dile getiren Arslan, “Dünyada gelir eşitsizliği sıralamasında Türkiye; Meksika, Şili ve Kostarika’dan sonra dördüncü sırada. Türkiye gibi büyümesi devam eden, gayrisafi milli hasılatı 3 kat artmış bir ülke gelir adaletsizliği ve eşitsizliği bakımdan dünyanın en sondan dördüncü ülkesi. Bu bize yakışmıyor. Gayrisafi milli hasıladan emeğin aldığı pay OECD ülkelerinde ortalama yüze 50-60 seviyesinde. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 60- 70. Türkiye’de ise yüzde yirmidört. Yazıktır” dedi. Stokçuluk yapanların merhametsiz olduğunu dile getiren Türk-İş Genel Başkanı Atalay, “Bizim ülkemizde asgari zamcıları var. Asgari ücret konuşulduğu zaman harekete geçiyorlar. Bu her zaman böyleydi. Adam stokçuluk yapıyor. Et yerine başka bir şey kesiyor. Şimdi kanun çalışmaları var. Bu suçu işleyenlere ceza vereceğiz. Bu işi yapanlar merhametsiz adamlar. İsteseniz kadar ceza verin. Onların parayla ilgili ilişkisine kesmezseniz merhametsizce zam yapmaya devam ederler” dedi. “Ekonominin kötü yönetimi var” Toplumun büyük bir bölümünde alım gücünün düştüğünü kaydeden Atalay, “Ekonominin kötü yönetimi var. Bunu bedelini emekli, çitçi ve işsiz ve asgari ücretli ödüyor. Öyle bir noktaya geldik ki kamuda 20 yıl çalışan işçiler asgari ücretin bir tık üzerinde ücret alacak seviyede. Önceden kamudaki işçi ücretleri özel sektöre örnek oluyordu” ifadelerini kullandı. “Kamuda 950 bin kişi, örgütlülüğün dışında” Türkiye’de yaklaşık 4 milyon kamu emekçisinin olduğunun altını çizen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Emeğin ve işin geleceği tartışılıyor. Onun için geleceği soyut normlar değil, somut olaylar denilecek. Esnek çalışmanı tartışıldığı bir zemindeyiz. İstihdamın konuşulduğu bir zemindeyiz. İşin ve emeğin geleceğini konuşacaksak bu konuyu yine emeğin bileşenleri, sendikalar, kamu ve eğitim kurumları olarak hep beraber bu konuları tartışmamız lazım. Bunun için de bu sosyal diyalog ortamını arttırmakta fayda görüyorum. Kamuda 4 milyona yaklaşık kamu emekçisi var. Memur emeklisi sayısı 2 milyon 300 binin üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla altı milyonu aşan geniş bir kitleden bahsediyoruz. Örgütlenme boyutuna baktığınız zaman kamuda 950 bin kişi, örgütlülüğün dışında duruyor. Örgütlülüğün kapsamının ve örgütlülük alanının genişletilmesine ihtiyaç var. Bu konuda yeniden tartışmaya ihtiyaç var” dedi.
Elazığ Elazığ’da ‘kadına yönelik şiddetle mücadele’ semineri verildi Elazığ genelinde hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi çalışanlarına “kadına yönelik şiddetle mücadele” ve “erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele” eğitim semineri verildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) koordinasyonunda İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı katkılarıyla il genelinde hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi çalışanlarına yönelik seminer düzenlendi. Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen seminerde sinevizyon gösterimi destekli ‘kadına yönelik şiddetle mücadele’ ve ‘erken yaşta ve zorla evlilikler ile mücadele’ konuları hakkında sunumlar gerçekleştirildi. Seminerde, şiddetin tanımı, türleri, yaygınlığı, şiddet mağduru kadınlara sunulan hizmetler, aile içi şiddetle mücadelede yasal mevzuat, erken yaşta ve zorla evliliklerde yasal mevzuat ve tedbir kararları ve elektronik kelepçe konuları anlatıldı. Öte yandan, kolluk kuvvetleri tarafından Kadın Destek Uygulaması (KADES) ile Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planı ve 6284 sayılı kanun ile ilgili bilgilendirmelerde bulunarak broşür dağıtıldı. Gerçekleştirilen seminer hakkında bilgi veren Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler il Müdürü Ömer Faruk Ergün, “İlimiz 2022-2025 yılları kadına yönelik şiddetle mücadele il eylem planı çerçevesinde Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi çalışanlarına yönelik ‘kadına yönelik şiddetle mücadele’ ve ‘erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele’ farkındalık eğitim çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kadına yönelik şiddetin her türlüsünü önlemek amacıyla toplumun her alanına inebildiğimiz, gidebildiğimiz her alana ulaşmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
Muğla Muğla’da ’Çanakkale Ruhu’ Fotoğraf yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik Koordinatörlüğü’nün üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği “Çanakkale Ruhu” Fotoğraf Yarışmasına katılarak Muğla’da dereceye giren öğrencilerin ödülleri Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı tarafından takdim edildi. Yarışmada birinci olan MSKÜ Sınıf Öğretmenliği öğrencisi Büşra Tufan ile ikinci olan MSKÜ İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Fatih Akagündüz’ü makamında kabul eden Müftü Çapçı, Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik Koordinatörlüğü tarafından “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü” dolayısı ile Üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen “Çanakkale Ruhu” adlı yarışmaya katılımları dolayısı ile kendilerine teşekkür ederek, başarılarının devamını diledi. Dereceye giren öğrenciler Tufan ve Akagündüz de Müftü Çapçı’ya teşekkür ederek manevi yönden kendileri için kıymeti maddiyattan daha yüksek olan bu yarışmaya katılmaktan şeref duyduklarını dile getirerek, düzenleyen yetkilere teşekkür etti. Daha sonra ödül törenine geçildi. TDV Muğla Şubesi’nin katkılarıyla hazırlanan ödül zarflarını, Muğla İl Müftüsü Yaşar Çapçı öğrencilere verdi. Gençlik Koordinatörü ve İl Vaizi Cüneyt Çakır ve TDV Muğla Şube Uzmanı Kahraman Kazandere’nin de hazır bulunduğu törende öğrenciler dereceye girdikleri fotoğraflar ile birlikte objektiflere poz verdi.