KÜLTÜR SANAT - 16 Nisan 2023 Pazar 10:49

ATASEM’de 300 yıllık geleneksel dokumacılık yaşatılıyor

A
A
A
ATASEM’de 300 yıllık geleneksel dokumacılık yaşatılıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin İbradı’da açtığı Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) kursunda yöreye özgü 300 yıllık geleneksel yöresel dokumacılık sanatı ‘Gılamık’ yaşatılıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin İbradı’da açtığı Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) kursunda yöreye özgü 300 yıllık geleneksel yöresel dokumacılık sanatı ‘Gılamık’ yaşatılıyor. İbradılı kursiyerler dokuma tezgahlarında hem kültürlerini yaşatıyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor.


Her yıl binlerce kişiye iş ve meslek kapısı sağlayan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) ücretsiz meslek ve el becerileri kursları ile vatandaşlara destek olmayı sürdürüyor. ATASEM İbradı Ormana Kurs Merkezi’nde açılan Yöresel Bez Dokuma Kursu’nda geçmişi 300 yılı bulan ve Türkiye kültürel mirasında yeri olan ‘Gılamık Dokuma’ sanatı gelecek kuşaklara aktarılıyor.



Yöresel dokumacılığı yaşatıyorlar


İbradı’nın Ormana Mahallesi’nin kültürel zenginliklerinden yöresel dokumacılığın günümüzde de yaşatılması için Büyükşehir Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nce kurs düzenlendi. Kursa katılan kadınlar tarafından peştamal, masa örtüsü, şal, perde gibi ürünler üretiliyor. Kurs eğitmeni Feride Canbaş, “Eskiden Ormana’da her evin altında dokuma tezgahları çalışırmış. Gılamık (ipek) dokuma Ormana’ya has bir dokuma şeklidir. Türkiye kültürel miras listesinde de yer alıyor. Bu el dokumacılığını gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Haftada 3 gün olan kursumuzda yöresel ve geleneksel motifleri işliyoruz. Dekoratif ev aksesuarları, peştamal, masa örtüsü ve şal gibi ürünler üretiyoruz. Kursiyerler el emeği ürünlerini sergileyerek de ev bütçesine de katkı sağlıyor” diye konuştu.



Şal, nevresim, peştamal


Kursiyerlerden Hacer Parmaksız, masa, yatak örtüsü, başörtüsü, nevresim, şalvar, perde ve benzeri 20 çeşit model ürettiklerini söyleyerek, “Bu dokumaları bizden önce atalarımız büyüklerimiz yapardı, şimdi de biz dokuyoruz. Kursa gelerek hem bu geleneksel dokumayı öğreniyor hem de bütçemize ek gelir sağlıyoruz. Turistler Ormana’ya geldiğinde sergimizi ziyaret ediyor ve alışveriş yapıyorlar” dedi.



“Kursa gelmek için ehliyet aldım “


Tezgâha oturarak Gılamık dokumanın çocukluğundan beri hayali olduğunu söyleyen Serpil Özdoğru, “Ben Ürünlü Mahallesi’nde yaşıyorum, sırf Ormana’daki kursa gelebilmek için ehliyet sınavına girdim ve kazandım. Evde işlerimi bitirince arabama binip 7 kilometre uzaktan kursa geliyorum. Dokuma yapmak oldukça zahmetli bir iş ama severek yapıyorum. El emeği ürünler dokuyoruz, yaptıklarımız özellikle turistlerin çok ilgisini çekiyor” ifadelerini kullandı.



Gılamık dokuma, bölgenin kültürel değeri


Kursun genç kursiyerlerinden Rabia Sarı Çiğdem de dokumacılığa karşı çok ilgisinin olduğunu belirterek, “Gılamık el dokuması bize ninelerimizden atalarımızdan kalan bir miras. Şimdi ben öğrenerek bu geleneği sürdürmek istiyorum. Henüz dokuma tezgâhına oturmadım, ilk olarak çözgü odasında iplik sarmayı öğrendim ilerleyen günlerde tezgaha oturarak dokuma yapmayı istiyorum” dedi.


ATASEM İbradı Birim Sorumlusu Sevgi Ülker de Ormana’ya özgü el dokuma sanatını tekrar canlandırmaya çalıştıklarını belirterek, “Gılamık Dokuma Ormana’nın çok önemli bir kültürel değeri markasıdır. Kursa yöreden büyük ilgi oluyor. Kursiyerler dokuma el sanatını öğrenerek hem geleneği yaşatıyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.