GENEL - 07 Mart 2012 Çarşamba 17:40

TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI PROF.DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR:

A
A
A
TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ BAŞKANI PROF.DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR:

Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Gültekin Süleymanlar, Türkiye’de böbrek hastası sayısının sekiz milyonu bulduğunu söyledi.
Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Gültekin Süleymanlar, Türkiye’de 2,2 milyon kişinin son dönem böbrek yetmezliği riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, böbrek hastalığının en önemli nedeninin diyabet ve tansiyon olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de şeker hastası sayısının son 10 yılda iki kat arttığını anlatan
Prof.Dr. Süleymanlar, şöyle konuştu: "2002’de yüzde 7 olan görülme sıklığı 2012’de yüzde 14’e yükseldi. Tansiyon hastası sayısı da hızla artıyor. Türkiye’de yaklaşık 17 milyon tansiyon hastası var, ancak bunların yüzde 60’ı farkında bile değil. Böbrek hastalıklarını azaltmak için öncelikle şeker ve tansiyonla mücadele etmek gerekiyor."
Türkiye’de toplam böbrek hastası sayısının 8 milyonu bulduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleymanlar, sözlerine şöyle devam etti: "Her 6- 7 kişiden birinin böbrek hastası olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Bizde böbrek hastalığı görülme sıklığı yüzde 15,7. Avrupa’da ise bu oran yüzde 11. Bizdeki böbrek hastalarının yüzde 5,2’si ciddi boyutta böbrek hastası. Diğer bir ifadeyle 2,2 milyon kişinin böbrek fonksiyonları, en az yüzde 50 azalmış durumda ve bu hastalar böbrek yetmezliği riski ile karşı karşıya. Bunun
dışında 19 bin kişi de Sağlık Bakanlığı’nın organ bekleme listesinde bulunuyor."
Böbrek hastalıklarında en önemli nedenin şeker hastalığı olduğuna vurgu yapan Süleymanlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de şeker hastalığının görülme sıklığı yüzde 14’e çıktı. 2002’de bu oran yüzde 7 civarındaydı. Şeker hastalığı görülme sıklığı 10 yılda ikiye katlamış durumda. Özellikle Tip2 diyabet çok sinsi ve yavaş ilerlediği için hasta hastalığının farkında değil. Bir şeker hastasının ileride ciddi bir böbrek hastalığıyla karşılaşabileceğini bilmesini istiyoruz. Bu nedenle şeker hastalarının yılda bir defa böbreklerini kontrol ettirmesi gerekiyor. Böyle vakalar çok daha sıkı takibe alınırsa diyaliz ihtiyacı
duyan hasta sayısı azalır."
Böbrek hastalıklarının ikinci sebebinin tansiyon olduğuna dikkati çeken Süleymanlar, "Ülkemizde tansiyon hastası sayısı hızla artıyor. Her 3 yetişkin insandan biri tansiyon hastası. Türkiye’de 17 milyona yakın tansiyon hastası var ama bunların yüzde 60’ı hastalığından haberdar değil. Önce bu hastaların farkında olmalarını sağlamamız gerekiyor. Onlara risk altına olduklarını anlatmamız geriyor. Basit bir idrar ve kan tahliliyle doktor kontrolünden geçerek böbrek hastalığının önüne geçebilirler. Tansiyon
etkili tedavi edilirse, düzenli takibi yürütülürse ve erken teşhis edilirse börek hastalığı gelişimi önlenir" diye konuştu.
ANTİBİYOTİKTE KULLANIMINDA AVRUPA ŞAMPİYONUYUZ
Böbrek hastalıklarının önüne geçmek için ağrı kesici ve antibiyotiklerin kullanımının da azaltılması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Süleymanlar şunları söyledi:
"Ülkemizde kontrolsüz ağrı kesici kullanımı çok fazla. En fazla tüketilen ilaçların başında ağrı kesiciler geliyor. Antibiyotik kullanımında ise Avrupa şampiyonuyuz. İlaç bütçemizin önemli bir kısmı antibiyotiklere gidiyor. Antibiyotiklerin bir kısmının karaciğere bir kısmının da böbreklere zarar verdiğini bilmemiz gerekiyor. Bunların dışında sigaradan uzak durmak ve tuz kullanımını azaltmak böbrekleri korumak için gerekli."
BÖBREK GÜNÜ ETKİNLİKLERİ
8 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla bu hafta içerisinde bir dizi etkinlik gerçekleştireceklerini anlatan Süleymanlar, sözlerini şöyle tamamladı: "Toplumun bu konularda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Okullarda ve alışveriş merkezlerinde etkinlikler yapacağız. Broşürler, tişörtler ve şapka dağıtacağız. Bilgilendirici televizyon programlarına katılacağız. Önemli olan hastalığın ortaya çıkmadan önlenmesidir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."