YEREL HABERLER - 22 Mart 2012 Perşembe 11:44

BAŞKAN BÖCEK`TEN ÖОRENCİLERE ZİYARET

A
A
A
BAŞKAN BÖCEK`TEN ÖОRENCİLERE ZİYARET

Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Dr. İlhami Tankut Anadolu Lisesi`ni ziyaret etti.
Dr. İlhami Tankut Anadolu Lisesi Okul Müdürü Mehmet Karakaş`ı makamında ziyaret eden Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, okul çalışmaları hakkında bilgi aldı. Öğrencilerin daha iyi şartlarda eğitim ve öğretim görebilmesi için her zaman destek vermeye hazır olduklarını vurgulayan Başkan Böcek, ``Belediye olarak tüm kurum ve kuruluşlara olduğu gibi okullara da desteklerimizi sürdürüyoruz. Her yıl okullarımızın ihtiyaçlarını belirleyip bakım ve onarım işlerini yapıyoruz`` diye konuştu.
Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek`e okullara verdiği desteklerden dolayı teşekkür eden, Dr. İlhami Tankut Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet Karakaş, ``Belediye Başkanı Muhittin Böcek, eğitime çok önem veren bir kişi. Okullarımızla yakından ilgileniyor. Okulumuzun boyasından, bahçesi düzenlemesi ve bakımına kadar vermiş olduğu desteklerden ötürü kendilerine çok teşekkür ederim`` dedi.
Sınıfları Okul Müdürü Karakaş ile ziyaret eden Başkan Böcek, öğrencilerle sohbet edip, `Bir Hürriyet Türküsü` adlı Çanakkale Savaşları sırasında çekilmiş fotoğraf CD`sini hediye etti. Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Böcek, ``Türkiye Cumhuriyeti`nin temeli, bağımsızlık ve özgürlüğün simgesi olan Çanakkale Zaferi`ni iyi anlamalı ve anlatmalıyız. Bizlere bu zaferi armağan eden `Çanakkale Geçilmez` sözünü şanlı tarihimize altın harflerle yazdıran başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyorum`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.