SAĞLIK - 20 Kasım 2024 Çarşamba 11:48

2 aylık Ayaz bebek için amputasyona giden yol girişimsel radyoloji ile kapandı

A
A
A
2 aylık Ayaz bebek için amputasyona giden yol girişimsel radyoloji ile kapandı

Dizinde doğuştan damar yumağı olan 52 günlük Ayaz bebeğin cerrahi açıdan tedavisi mümkün olmayan ve ampütasyon kararı alınan sol bacağı, girişimsel radyoloji işlemiyle kurtarıldı. Tedaviyi gerçekleştiren Prof. Dr. Murat Canyiğit, “Hem kasıktan hem de doğrudan damar yumağının içerisine iğneyle girerek, damar yumağını kapatmayı büyük oranda başarabildik. En azından bebeğimizin ayağındaki o yara büyük oranda kayboldu ve ayağı kesilmekten kurtuldu” dedi.


Ankara’da yaşayan ve bu yıl dünyaya gelen Ayaz bebek, sol dizinde oluşan damar yumağı ile dünyaya geldi. Tedavisi cerrahi yöntemle mümkün olmadığı için bacağının kesilme ihtimali olan Ayaz bebeğin ailesi Türk Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Canyiğit’e başvurdu. İşlemin riskine rağmen tedaviyi üstlenen Prof. Dr. Canyiğit, ilk işlemi bebek 52 günlükken 1 Ağustos’ta, ikinci işlemi 59 günlükken 8 Ağustos’ta, üçüncü işlemi ise 25 Eylül tarihinde gerçekleştirdiğini aktararak, bebeği sağlığına kavuşturduğunu anlattı.



52 günlük bebeğin ayağı kesilmekten kurtuldu


Bazı hastalıkların cerrahi olarak tedavisinin mümkün olmadığını dile getiren Prof. Dr. Murat Canyiğit, “Dizinde doğuştan damar yumağı olan 52 günlük bebeğimiz geldi ve bu damar yumağının cerrahi olarak tedavisi mümkün değil. Bu hasta bana gelmeden önce ampütasyon kararı alınmıştı. Çocuğun hayatını tehlikeye atabilecek kadar riskli bir işlemdi ama herhangi bir sıkıntı olmadan, hem kasıktan hem de doğrudan damar yumağının içerisine iğneyle girerek damar yumağını kapatmayı büyük oranda başarabildik. En azından bebeğimizin ayağındaki o yara büyük oranda kayboldu ve ayağı kesilmekten kurtuldu” diye konuştu.



“Biyopsiler de girişimsel radyolojiyle yapılıyor”


Girişimsel radyoloji dalının radyolojinin hastaları tedavi eden alt birimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Canyiğit, girişimsel radyolojinin parmağın ucundan beyine kadar bütün vücudun tedavisinde aktif olarak rol aldığını belirtti. Canyiğit, “Çok geniş alanda hastalarımız var, çok fazla sayıda tedaviyi günümüz şartlarında yapabiliyoruz. Eskiden sadece anjiyo cihazını görüntüleme için kullanırken, günümüzde hiç kullanmıyoruz, tomografi ve MR ile hallediyoruz. Anjiyografi cihazını sadece tedavi amacıyla kullanıyoruz. Çünkü anjiyo işleminin belli riskleri var, bu risklere girmemek için artık günümüzde sadece tedavi için kullanılıyor. Biyopsiler de girişimsel radyolojiyle yapılıyor, sadece girişimsel olarak küçücük bir iğneyle girip hastayı tedavi edip, daha sonrasında gönderme şansına sahibiz” şeklinde konuştu.



Diyabetik ayak tedavisi


Çalışma alanında ilgiyi diyabetik ayaklara yoğunlaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Murat Canyiğit, şöyle devam etti:


“Uzun süre diyabete maruz kalan hastaların ayaklarında yaralar oluşuyor. Bunun sebeplerinin en başında damar tıkanıklığı geliyor, damarı açmadığınız zaman


ayağa yeteri kadar kan gitmiyor. Kan gitmediği için yaralar oluşuyor ve sonunda kesilmeye doğru gidiyor. Biz ne yapıyoruz? Kasıktan ya da koldan, herhangi bir noktadan ya da bazen tıkalı olan damarın içerisinden de girerek o damarları açıyoruz ve ayağın tekrardan beslenmesini sağlıyoruz.”



“Tedavilerin büyük bir kısmını günübirlik olarak yapabiliyoruz”


Girişimsel radyolojide hastanın sabah tedavisini olup akşam evine gidebildiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Murat Canyiğit, tümör rahatsızlığında da cerrahiyle eş sonuçlar veren çalışmaları olduğunu belirterek, konuşmasını şu şekilde tamamladı:


“Bir başka alan tümörler, girişimsel radyoloji çok çeşitli tümörlerle çalışan ve bunları tedavi eden bir branş. Girişimsel radyolojik tedavilerin karaciğer tümörlerinde özellikle erken safhada geldiği zaman cerrahiyle eş sonuçları var. Bu seneki radyoloji kongresinin temel konusu ağrıydı, ağrı tedavileri yapıyoruz. Ağrı tedavilerinde mesela hastanın karnı ağrıyor, karın ağrısının bir sürü sebebi var. Bu sebeplerden bir tanesi de damarlardaki tıkanıklıklar. Damardaki tıkanıklıkları açarsanız, oraya stent koyarsanız, hasta ameliyat olmadan sağlığına kavuşuyor. Bunun için de sabah geliyor, siz işlemi yapıyorsunuz, bir süre hastanede yatağında yatıyor, daha sonrasında akşam evine gidiyor. Yani tedavilerin büyük bir kısmını günübirlik olarak yapabiliyoruz.”



2 aylık Ayaz bebek için amputasyona giden yol girişimsel radyoloji ile kapandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’a çocuk dostu projeler Muğla Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdiği projelerle ilçelerde bulunan park ve bahçeleri güzelleştirmeye, geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Bodrum’un merkezinde yapılan Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesi ile çocuklara güvenli, modern ve gelişim odaklı bir alan imkânı sunuldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz’ın incelediği Bodrum Liman Parkı, hizmete girdi. Park, yalnızca bir oyun alanı değil, aynı zamanda adil, güvenli ve sağlıklı gelişimi önceleyen modern bir yaşam ve eğitim alanı olarak bin 450 metrekarelik alanda yer alıyor. Engelsiz tasarımlara sahip ve güvenli oyun alanları Büyükşehir Belediyesi, bu projeyle yalnızca fiziksel bir yenileme değil, çocukların gelişimsel ve sosyal ihtiyaçlarını merkeze alan çağdaş bir park oluşturmayı hedefliyor. Engelsiz tasarım anlayışıyla planlanan engelli dostu oyun alanları, özel ihtiyaçlı çocukların yaşıtlarıyla güvenle oyun oynamasına imkân tanıyor. Parkta yer alan aktivite panoları ve duyusal oyuncaklar bilişsel gelişimi desteklerken; teleferik, halatlı salıncaklar ve tırmanma elemanları gibi hareket odaklı oyun ekipmanları çocuklara güvenli fiziksel gelişim alanları sunuyor. Hem estetik hem de güvenliği bir arada sunan EPDM zemin kaplama ile donatılan parkın, çocuklar ve aileler için yeni bir buluşma noktası olması hedefleniyor. Gümüşlük’te doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Muğla Büyükşehir Belediyesi, Karakaya Mahallesinde mülkiyetinde bulunan 21 bin 511 metrekarelik alanda park ve spor alanı yapılmasını planlıyor. Doğal sit ve 3. derece arkeolojik sit statüsüne sahip alanda, geçmiş yıllarda mevzuata aykırı şekilde inşa edilmiş ruhsatsız yapıların yıkım ve temizleme çalışmaları titizlikle sürdürülüyor. Çalışmalar; Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve ilgili tüm kurumların görüş ve izinleri doğrultusunda, doğal ve kültürel dokuya zarar verilmemesi temel ilke kabul edilerek yürütülüyor. Doğayla uyumlu ve sürdürülebilir park projesi Karakaya Mahallesi Gümüşlük mevkiinde yer alan alanda, yıkım ve temizleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilgili kurullardan alınacak onaylar doğrultusunda; doğal ve arkeolojik sit şartlarını gözeten, kurakçıl peyzaj anlayışıyla tasarlanan, bölgeye özgü bitki türlerini içeren, yenilenebilir enerji kullanımını esas alan, spor, dinlenme ve sosyal ihtiyaçları birlikte karşılayan çevre dostu bir park ve spor alanının hayata geçirilmesi hedefleniyor. Proje ile alanın, bölge halkı ve yerli-yabancı ziyaretçiler için güvenli, nitelikli ve sürdürülebilir bir kamusal alan haline gelmesi amaçlanıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Bodrum Liman Oyun Parkı Yenileme Projesinin tamamlanmasının ardından ve Gümüşlük’te yapılacak iklim ve çevre dostu bir park ve spor alanı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, çocukların ihtiyaçlarını merkeze alan projelere büyük önem verdiklerini belirtti. Çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimini önceleyen projelere büyük önem verdiklerini vurgulayan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, çocukların güvenle oyun oynayabildiği, engellerin ortadan kaldırıldığı, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir kamusal alanlar oluşturmanın en temel sorumluluklarından olduğunu, Bodrum Liman Oyun Parkı bu anlayışın somut bir örneği olduğunu, Gümüşlük’te planlanan park ve spor alanını da doğal ve kültürel değerleri koruyarak, tüm kurulların onayları doğrultusunda Bodrum’a kazandıracaklarını açıkladı.
Bursa Medya Buluşmaları’nda 2025 gündemi masaya yatırıldı Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği ‘Medya Buluşmaları’ programında deneyimli gazeteciler Tayfun Çavuşoğlu ile Necati Kartal, geride bırakılmaya hazırlanan 2025’in yerel ve ulusal gündemlerine ilişkin dikkat çeken noktalara parmak bastı. Toplumsal farkındalığı artırma amacıyla pek çok projeye imza atan Osmangazi Belediyesi, Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nde Medya Buluşmaları çerçevesinde 2025’te yerel ve ulusal gündemlerin öne çıkan detayları ile dönüm noktalarını baz alan önemli bir söyleşi gerçekleştirdi. Sevda Kurul’un moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide Bursa medyasının deneyimli iki usta kalemi Tayfun Çavuşoğlu ve Necati Kartal, çarpıcı ayrıntıları değerlendirdi. "Bursa’nın En Önemli Olayı Arap Şükrü Sokağı’nda Yapılan Yeni Düzenleme" Bursa gündeminin ana başlıklarına değinen Tayfun Çavuşoğlu, 2025’in kent özelinde en önemli detayının Bursaspor’un şampiyonluğu olduğunu dile getirdi. Yerel yönetimler açısından bakıldığında en dikkat çeken noktanın Arap Şükrü Sokağı’ndaki değişim olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Arap Şükrü Sokağı, tarihi niteliklere sahip bir bölge olmakla beraber, sonradan yapılan sundurma benzeri camekanlı yapılarla bir metrelik dar geçit haline dönüşmüştü. Osmangazi Belediyesi’nin burada yapmış olduğu çalışmayı çok değerli buluyorum. Turistik açıdan bölge tarihi niteliğine kavuşurken, güvenlik açısından da gereği yapılmış oldu. Bir diğer önemli hadise de Hanlar Bölgesi’nde yapılan çalışmaların son şeklini almış olması. Eski Bursa ile yeni Bursa kucaklaşmış oldu. Son olarak yapılan otoparklar ve çevre düzenlemeleriyle beraber orada çalışmaların tamamlanması çok önemli." diye konuştu. Ayrıca basının en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını da belirten Çavuşoğlu, basının cendere içinde görev yapmaya çalıştığını kaydetti. "Üretmeyen Bir Türkiye’ye Doğru Gidiyoruz" Ekonomik açıdan Türkiye’yi 2026 yılında zorlu bir dönemin beklediğine işaret eden Kartal ise şunları söyledi: "Türkiye’de iktidarın sürekli oy kaybettiğini, muhalefetin güçlendiğini görüyoruz ama yakın zamanda bir seçim göremiyoruz. Ekonomik olarak da Mehmet Şimşek’in uygulamış olduğu talebi kısacağız ve bu şekilde enflasyonu düşüreceğiz üzerine kurulu ekonomi politikası neredeyse iflas etmiş vaziyette. Çünkü talebi durduracağız derken 30 milyon insanı yoksullaştırdılar. Türkiye’de belki de ilk kez açlık sınırının altında asgari ücret görüyoruz. Dün Ankara Sanayi Odası Başkanı çok önemli bir açıklama yaptı ‘90’lı yıllardan beri ilk kez Türkiye’de sanayinin, gayri safi milli hasıla içerisindeki payı 38 iken, yüzde 19.8’lere düştü’ diye. Yani üretmeyen bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz, yarı yarıya azalmış. Dolayısıyla ben ekonomik olarak iyi görmüyorum." Konuşmaların ardından Osmangazi Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Süleyman Çavlı, günün anısına gazeteciler Tayfun Çavuşoğlu ile Necati Kartal’a teşekkür hediyesi takdiminde bulundu.