ASAYİŞ - 02 Aralık 2025 Salı 10:31

"2B Arsa" vaadiyle 40 milyonluk dolandırıcılık iddiası

A
A
A
"2B Arsa" vaadiyle 40 milyonluk dolandırıcılık iddiası

Antalya’da emlak sektörü adı altında faaliyet gösteren bazı kişilerin "2B arsa" vaadiyle 8 kişiyi yaklaşık 40 milyon lira dolandırdığı iddiasıyla savcılığa başvuruldu. Şüphelilerin mağdurları yıllarca "sorunsuz arsa" vaadiyle oyaladığı ileri sürüldü.


Antalya’da 8 kişi, Döşemealtı Altınkale’de "2B arsa sahibi olacakları" vaadiyle toplamda yaklaşık 40 milyon lira dolandırıldıkları iddiasıyla emlak işi yapanlar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şüphelilerin satış sürecini "kısa sürede sonuçlanacak bir mahkeme dosyası" söylemiyle yürüttükleri ve mağdurları yıllarca oyaladıkları öne sürüldü.



"2B arsa" vaadiyle başlayan süreç orman arazisine uzandı


Suç duyurusunda, emlak sektöründe çalışan 2 ve yer sahibi olduğunu iddia eden 1 kişinin de aralarında bulunduğu kişilerin, 2021-2022 yılları arasında mağdurlara Döşemealtı’nda 500 metrekarelik "sorunsuz 2B arsa" satma vaadiyle yaklaştıkları öne sürüldü.Dilekçeye göre şüphelilerin, "küçük bir mahkemenin olduğu, kısa sürede çözüleceği" bilgisini vererek mağdurları ikna ettikleri; bazı mağdurların araçlarını, evlerini, tarlalarını veya yüksek meblağları takas göstererek ödeme yaptığı ileri sürüldü. İddialara göre mağdurlara güven vermek amacıyla bölgeye harita mühendisi getirildi, ölçüm yapılıp kroki çizildi ve taşınmaz bu şekilde "sorunsuz parsel" olarak tanıtıldı. Sürecin ilerleyen aşamalarında mağdurların, yerin gerçekte orman arazisi olduğunu ve şüpheliler tarafından yıllarca oyalandıklarını öğrendikleri iddia edildi.



"Örgütlü yapı iddiası"


Dilekçede, şüphelilerin uzun süredir birlikte hareket eden bir yapı oluşturdukları ileri sürülürken buna göre şüphelilerin, emlak sektöründe faaliyet gösteriyor görünerek çevrelerinde yatırım yapmak isteyen kişileri tespit ettikleri, bu kişilere önce küçük ölçekli ve sorunsuz ticaretlerle güven kazandırdıkları, ardından "yüksek kârlı 2B arsa" vaadiyle yönlendirme yaptıkları öne sürüldü. İddialara göre şüpheliler, mağdurlara aynı bölgede daha önce yer aldığı söylenen kişileri örnek göstererek güven pekiştirdi, noterde ve Milli Emlak’ta yapılan işlemler izlenimiyle süreci resmî bir zeminde yürütüyor gibi davranarak mağdurların tereddütlerini giderdi. Dilekçede ayrıca, para ve araç devri işlemlerinin farklı şüpheliler üzerinden yapıldığı, böylece sorumluluğun dağıtıldığı ve mağdurların uzun süre gerçeği fark edemediği ileri sürüldü.



"İlk önce güven sağladılar, sonra yıllarca oyaladılar"


Yaptığı suç duyurusu sonrası açıklamalarda bulunan emlakçı Selçuk İkiz, 12 yıldır emlak sektöründe çalıştığını belirterek, çevrelerinde emlakçılık yapan kişiler üzerinden bu yapıyla tanıştıklarını söyledi. İkiz, ilk etapta birkaç ticaretle güven sağlandığını dile getirerek şunları anlattı: "12 yıldır emlak sektöründe çalışıyorum, şahıslar emlak sektöründe çevremde çalışan kişilerden. Biz ticaretle uğraştığımız için şahıs bu konuda maddi gücümüzün olduğunu bildiği için bize kârlı ticaretler yaptıracağını söyleyip ilk etapta ticarette güven sağladı. Bu güveni kazandıktan, daha çok ailemize girip maddi gücümüzü öğrendikten sonra bize çok kârlı bir arsa olduğunu söyledi. ‘Arsanın üzerinde küçük bir mahkeme var, hemen çözülecek’ deyip birkaç kişiyi örnek göstererek bunlarla görüştürdükten sonra açıkçası ikna olduk. Güvene dayalıydı biraz da."


İkiz, arsanın alınmasının ardından sürecin yıllarca uzadığını, kendilerine sürekli "biraz daha sabredin" mesajı verildiğini söyleyerek, "Burayı alıp bayağı maddi olarak bizi yoracak rakamlar ödesek de o tarihte beklemeye başladık ama süreç bir yıl, iki yıl derken sürekli ‘oyalama taktiği’ ile gitti" dedi.



"Yerle ilgili davayı kazanmayacaklarını bile bile açmışlar"


Selçuk İkiz, zaman içinde Milli Emlak ve dava süreçleri hakkında bilgi almaya çalıştıklarında, şüphelilerin kendilerini sürekli uzak tuttuklarını öne sürerek şöyle devam etti: "Sonradan öğrendik ki yerle ilgili gerçekten kazanılmayacağını bildikleri halde bir dava açmışlar, sırf bizleri oyalamak için. Milli Emlak üzerinden hiçbir şekilde bilgiye ulaşamayacağımızı bildikleri için şahıslar bizi yıllarca oyaladılar. Sonuç olarak geçtiğimiz günlerde yerin tamamen ormana devrolduğunu öğrendik ve bunun sonucunda dava açmaya karar verdik. Gerekli bütün her şeyi, delilleri toparlayarak savcıda suç duyurusunda bulunduk. Bu noktadan sonra olayın peşini asla bırakmayacağız."



"8 mağduruz, toplamda 40 milyon liraya yakın para gitti"


İkiz, kendileriyle birlikte şu anda bilinen mağdur sayısının 8 olduğunu, ancak çevrelerinde başka mağdurların da bulunduğuna inandıklarını belirtti: "Biz mağdur olarak aşağı yukarı şu an sekiz, dokuz kişiyiz ki bunlar sadece çevremizdeki kişiler, farklı mağdurların da olduğuna inanıyoruz. Bu şahıslara yer için 2021 yılında bizim ödediğimiz rakam 1,5 milyon ama tabii ki bizim ödediğimiz rakamın yanı sıra mağdur olan arkadaşlardan çok yüksek rakam ödeyenler var. Aşağı yukarı 20 milyon lirasını veren arkadaşımız var içimizde, evini veren var, tarla veren var."


Şikayetçi, bu süreç nedeniyle bazı ailelerin ciddi ekonomik sıkıntıya düştüğünü, aralarında boşanma aşamasına gelenlerin bulunduğunu belirterek, "Totale vurduğumuz zaman şu an bilinen 35-40 milyon lira gibi bir para var ödenen. Bu bizim bildiğimiz. Olay ortaya çıktıktan sonra şahısların bu olayı daha da büyük bir şekilde oynadığını hep birlikte göreceğiz diye düşünüyorum" dedi.


10 şüpheli hakkında örgütlü dolandırıcılık suçlaması


Şikayet dilekçesinde, yer sahibi olduğunu iddia eden B.B., emlak işi yaptıklarını söyleyen 10 kişi hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Şüphelilerin, "emlakçı görüntüsü altında satışları organize eden, dolandırılacak kişileri tespit edip tuzağa düşüren, araç ve para tahsilatlarını kendi adlarına ve diğer örgüt üyeleri adına alan, para dağıtımını yapan ve resmi işlemlerle mağdurları oyalayan bir yapı" içinde hareket ettikleri ileri sürüldü.



"2B Arsa" vaadiyle 40 milyonluk dolandırıcılık iddiası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya’da 70 milyon TL’lik beton santrali hizmete açıldı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde Yeşilyurt Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan 70 milyon TL değerindeki ikinci beton santrali, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Yakınca Mahallesi’ndeki tesisin açılışında konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit, eski mobil beton santralinin kapasitesinin düşük ve çevresel açıdan yetersiz olduğunu belirterek, yeni tesisle birlikte kapasitenin bin metreküpe çıkarıldığını söyledi. Başkan Geçit, "Yerinde dönüşüm kapsamında yaklaşık 15 bin bağımsız bölüm var. Bunların 10 bin 500’üne yapı ruhsatı verdik. Şehirde hem üretim süreçlerini hızlandırmak hem de önümüzdeki yıllarda devam edecek olan beton ihtiyacını karşılamak için bu modern ve çevreci tesisi kurduk. Aynı zamanda fiyat regülasyonunu sağlayacak kaliteli ve standartlara uygun beton üreteceğiz" dedi. "Zor bir dönemden geçiyoruz" AK Parti Malatya İl Başkanı Ali Bakan ise depremin ardından Malatya’da zor bir süreç yaşandığını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde deprem bölgesi yeniden ayağa kaldırılıyor. Bugün açılışını yaptığımız bu tesis AK belediyeciliğin örnek hizmetlerinden biridir" ifadelerini kullandı. "Bu tür tesisler piyasanın regüle edilmesi açısından büyük önem taşıyor" Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er de beton üretiminin şehirdeki yeniden inşa süreci için önemine dikkat çekerek, "Bu tür tesisler piyasanın regüle edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çevre dostu olan bu tesis hariç diğer beton üretimlerini şehir dışına taşımayı hedefliyoruz. Ayrıca Malatya’ya çimento fabrikası kurulması için Ticaret Odamızla birlikte çalışmalar yürütüyoruz" dedi. "Hizmetlerin birer birer açıldığını görmek mutluluk verici" AK Parti Malatya Milletvekili İhsan Koca ise belediyelerin yatırımlarının Malatya için büyük önem taşıdığını kaydederek, "Bu hizmetlerin açılışında bulunmak bizleri mutlu ediyor. Belediye ekiplerine ve destek veren herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Bu tesis büyük bir başarı hikayesidir" Malatya Valisi Seddar Yavuz da konuşmasında kentin yeniden inşa sürecinde önemli adımlar atıldığını kaydederek, "Beton santrallerinin imar faaliyetleri açısından önemi büyük. Bu beton santrali büyük bir başarı hikayesidir. Yeşilyurt Belediye Başkanımızı ve ekibini tebrik ediyorum. İnanıyorum ki bu şehir doğunun cazibe merkezi olması bakımında her geçen gün güçlendirilecek adımlar atıyor" diye konuştu. Tesisin açılışına Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, AK Parti Malatya Milletvekili İhsan Koca, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit, STK temsilcileri, mahalle muhtarları ile vatandaşlar katıldı.
Zonguldak Karapınar anaokulu için protokol imzalandı Zonguldak Valiliği öncülüğünde, Çaycuma İlçesi Karapınar Beldesi’ne kazandırılacak olan anaokulu yapım işi için önemli bir iş birliği protokolü imzalandı. Eğitime yapılan yatırımın geleceğe yapılan yatırım olduğu vurgulanan tören, Vali Osman Hacıbektaşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun makamında imzalanan protokolle, Karapınar Beldesi’ne modern bir anaokulu kazandırma yolunda ilk adım atıldı. "Çaycuma İlçesi Karapınar Beldesi Anaokulu Yapım İşi İş Birliği Protokolü"ne, Vali Osman Hacıbektaşoğlu’nun yanı sıra; Çaycuma Kaymakamı Adem Kaya, İlçe Millî Eğitim Müdürü Ayhan Alagöz, İlçe Millî Eğitim Şube Müdürü Özkan Yıldırım, Karapınar Belediye Başkanı Necdet Dernek ve anaokulunun yapımına katkı sağlayacak olan firma yetkilisi Türker Piri katıldı. Protokol töreninde konuşan Vali Osman Hacıbektaşoğlu, okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekti. Vali Hacıbektaşoğlu, eğitimin çocukların akademik, sosyal ve duygusal gelişimindeki kritik rolüne değinerek, hayata geçirilecek anaokulunun bölge için önemli bir kazanım olacağını ifade etti. Vali Hacıbektaşoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Eğitime yapılan her yatırımın, aslında geleceğe yapılan en değerli yatırım olduğunun bilincindeyiz. Bu anaokulu, Karapınar’daki çocuklarımızın daha iyi şartlarda eğitim almasına imkan tanıyacaktır." Vali Hacıbektaşoğlu, protokolün Çaycuma ve Karapınar’a hayırlı olmasını dileyerek, projenin hayata geçmesine katkı sağlayan tüm kurumlara ve hayırsever iş insanı Türker Piri’ye teşekkürlerini iletti.
Kayseri Başkan Meral Koşar, İstanbul’daki Uluslararası Kadın Zirvesi’nde AK Parti Kayseri İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin 91. yıl dönümü dolayısıyla bu yıl İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi"ne katıldı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleşecek zirve, üç gün boyunca dünyadan ve Türkiye’den kadın temsilcileri bir araya getirecek. Zirvenin açılış gününe kadın belediye başkanları, meclis üyeleri ve yerel yönetimler birim başkanlarıyla birlikte katılan Kayseri İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, programın kadınların yerel yönetimlerde güçlenmesine yönelik küresel bir buluşma niteliği taşıdığını vurguladı. Bu yılki mottosu "Kadınla Yükselen Şehirler" olan zirvenin önemine dikkat çeken Koşar, kadınların siyasette, yerel yönetimlerde ve karar mekanizmalarında üstlendiği rolün Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma vizyonunun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Koşar, ayrıca Türk kadınlarının toplumsal hayatta güçlenmesinin temel taşlarından birinin Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında kadınlara verdiği seçme ve seçilme hakkı olduğunu hatırlatarak, "Bugün geldiğimiz nokta, hem Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinin hem de Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinin bir devamıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadınların toplumsal ve siyasal hayattaki konumuna yönelik kararlı duruşunun zirve boyunca da vurgulanacağını ifade eden Koşar, şu değerlendirmelerde bulundu: "Ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin 91’inci yıl dönümünde Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan‘ın teşrifleriyle gerçekleştireceğimiz ve 3 gün sürecek Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’nin ilk gününü kadın belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz ve yerel yönetimler birim başkanımız ile birlikte İstanbul’dayız. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle kadınlar artık yerel yönetimlerde daha görünür, daha etkili ve daha aktif. ‘Kadınla yükselen şehirler’ hedefi, bizim çalışma motivasyonumuzun da en güçlü ifadesidir."