KÜLTÜR SANAT - 06 Ekim 2024 Pazar 22:36

Altın Portakal’da “Galata” filmi seyirciyle buluştu

A
A
A
Altın Portakal’da “Galata” filmi seyirciyle buluştu

Bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde "Galata" filminin prömiyeri yapıldı. Yönetmen Kenan Mansur Doğru, enteresan ve zor bir film olduğunu belirterek, "Bir şey denemeye çalıştık, hem oyunculuk, hem sanat, hem sinematografik, hem müzik olarak kendimize bir dünya sağlamaya çalıştık. Zorlu bir prova geçirdik" dedi.


Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, film gösterimi ve söyleşilerle devam ediyor. Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması kapsamında gösterimi yapılan Kenan Mansur Doğru ve Umut Osman Demirkol’un yönetmenliğini üstlendiği "Galata" filminin yapımcısı ve oyuncuları, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda seyircilerin sorularını cevapladı.



“Zorlu bir prova geçirdik”


Yönetmen Kenan Mansur Doğru, film çekimlerinin 2 buçuk ay sürdüğünü ifade ederek, süreci seyirciyle paylaştı. Doğru, “Enteresan zor bir filmdi. İzleyici için de zor, bazen de çekim için kendi içinde zor bir filmdi. Bir şey denemeye çalıştık, hem oyunculuk, hem sanat, hem sinematografik, hem müzik olarak kendimize bir dünya sağlamaya çalıştık. Zorlu bir prova geçirdik. 2 buçuk ay boyunca çalışarak, sahne sahne, kelime kelime, cümle cümle üzerinden geçerek oluşturmak istediğimiz biçim kurulana kadar çalıştık” dedi.



“Şehirle ilgili göstermek istediğimiz bir şey var”


Senarist ve Yönetmen Umut Osman Demirkol ise, Galata filminin şehirle ilgili öğeleri göstermeyi amaçladığını kaydederek, “Aykırı bulunabilecek, zor olduğu düşünülebilecek, herkesin kabul edemeyeceği bazı şeyleri tartışan, konuşan, bu yüzden değerli olduğunu düşündüğümüz bu projeye katılan arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Filmin ismi Galata, bizim oyundan önce şehirle ilgili göstermek istediğimiz bir şey var. Nasıl bir şehir algısı oluşturacağımızı, şehri nasıl anlatacağımızı, sinematografik olarak belgesele kaçmadan film içinde nasıl verebileceğimize çok çalıştık” diye konuştu.



“Kafamızdaki kalıba uymayan insanlara zarar veriyoruz”


Bir izleyicinin senaryonun çıkış noktasını sorması üzerine Demirkol, “Senaryoda bir tek çıkış noktası yoktu. En önemli çıkış noktası şuydu; bazı kalıplara sığmayan insanların dışlanmasından duyduğumuz rahatsızlık. Çünkü hepimiz bunu yapıyoruz. Bu yanlış, kafamızdaki kalıba uymayan insanlara zarar veriyor. Bu beni çok rahatsız eden bir şeydi, büyük oranda beni yazmaya iten ilk kıvılcım bu sebeplerden çıktı” dedi.



“İzleyince mutlu oldum ama benim için zordu”


Filmin başrol oyuncularından Sarp Bozkurt ise çekimlerin zorluğuna değinerek, şöyle konuştu:


“Bütün çekim süresince şunu dedik; ’Gerçekten taşınıyoruz.’ Çünkü inanılmaz zordu. Bir şeye konsantre olduğunuzda İstanbul’un ne kadar yaşanmaz bir hale geldiğini tekrar anlıyorsunuz, biz bunu gördük. İzleyince mutlu oldum ama benim için zordu.”


Film, son zamanlarda internete sızan videoları yüzünden skandal yaşayan ünlü manken Sevda ile rutin hayatının sıkıcı duvarlarından kaçmaya çalışan doktor Yusuf’un karısıyla kavga ederek evden ayrılmasının ardından tesadüfen tanışmaları, Yusuf’un belgesel film projesi bahanesiyle Galata sokaklarında yürüyüşlere dönüşmesini anlatıyor. Filmde ikili, şehrin detaylarını keşfederken Sevda’nın skandalları ve Yusuf’un karısı Aysel ile ilişkisi üzerinden hayat, ilişkiler, inanç ve toplumun kutuplaşması üzerine derinlemesine bir sorgulamaya girişir. İki dışlanmış karakter, hikaye ilerledikçe aralarında oluşan ve hiçbir kalıba uymayan ilişkinin ne olduğunu tartışmaya başlar.



Altın Portakal’da “Galata” filmi seyirciyle buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılışı gerçekleşti İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Törenini gerçekleştirdi. Açılış dersi konuşmasını eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Prof. Dr. Vedat Bilgin yaptı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Topkapı Dr. Azmi Ofluoğlu Yerleşkesi, Alev Ofluoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleşen 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreninde Ankara Milletvekili Prof. Dr. Vedat Bilgin, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Zeytinburnu Kaymakamı Dr. Adem Uslu, Kazakistan Konsolosu Yertay Yergalioğlu, sektörden önemli isimler, akademisyenler, gazeteciler ve öğrenciler bulundu. Tören, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Türkiye’de Toplumsal Değişme Dalgaları ve Kalkınma” başlığıyla açılış dersi konuşmasını yapan Vedat Bilgin, “İstanbul Yeni yüzyıl Üniversitesi’nin açılış törenine katılmak benim için heyecan verici, gençlerle yeniden bir arada olmak çok güzel bir şey. Şimdiden yeni eğitim yılınızın kutlu olmasını diliyorum. Geleceğin Türkiye’si düşüncesiyle, fikriyle, eylemleriyle, ürettiği eserlerle kalıcı olanların Türkiye’si olacak” diyerek sözlerine başladı. “Tarımsal devrimin oluşturduğu dalgayı en iyi yöneten milletiz” Prof. Dr. Bilgin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, 1970’lerin başında fert başına düşen geliri bin dolar olan bir ülkeydi. Çünkü dünyadaki değişim dalgalarının gerisinde kaldı. Birinci değişim dalgası tarım devrimiyle başladı. Muhtemelen o zamana kadar da insanlar avcı, toplayıcı yaşadılar. Sonra diğer bir değişim dalgası geldi. Yaklaşık yüz yıl önce endüstriyel değişim dalgası geldi. Endüstriyel değişim dalgası gelene kadar yeryüzünün en güçlü, en refah, medeniyet bakımından en gelişmiş ülkelerinin başında bizim ülkelerimiz gelir. Bütün İslam coğrafyası, onun merkezinde Türkler, yani Selçuklu ve Osmanlı başında gelir. Demek ki biz tarımsal devrimin oluşturduğu dalgayı en iyi yöneten milletlerden birisiyiz.” Milli Mücadele’nin dünyaya örnek olduğuna dikkat çeken Bilgin, “Biz yeni bir çağın öncüsüyüz. Milli bağımsızlık mücadelelerinin, kurtuluş savaşlarının öncüsü olmuşuz. Atatürk’ün attığı adım ilk adımdır. Sorunu çözmemiş ama sorunun çözümünde atılması gereken ilk adımdır, o olmadan olmaz. Arkasından hemen Hintliler gelmiştir. Doğrudan bizim Milli Mücadelemizin siyasal projesini üstlenmişlerdir. Neticede biz 20’nci yüzyılın büyük bir kısmını sanayinin tahribatıyla geçirdik. Bunun sebeplerinden ikisinin üzerinde duracağım: 1’inci sebebi şudur. İmparatorluğun son kuşak aydınları ve siyasetçileri saray çağının getirdiği yenilikleri ve özellikleri fark edememişlerdir. Batılılaşma ideolojisi bu fark edememenin sonucudur. Saray çağını kavrayamamışlardır. İkinci Mahmud’dan başlayan, daha sonra da devam eden Tanzimat’la, adeta problem haline gelen batıyı hastalıklı bir anlama biçimi. Meseleyi göremedikleri için 38’de bütün gümrüklerimizi Avrupa’ya açmışlardır. Avrupa, Türkiye’yi teslim almıştır. Biz Türk aydınları da uzun yıllar Tanzimat büyük yenilik hareketi diye alkışlamışızdır. Bir felakettir. Türkiye’yi yarı sömürgeleştirme politikasıdır” dedi. “Üniversiteler, düşüncenin üretildiği yerlerdir ama bununla sınırlı değildir” İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Yaşar Hacısalihoğlu ise, “Bir yılı geride bıraktık. Üniversiteler bir iddia işidir. Çalışma arkadaşlarım en iyi bilir. Sonuçta adını koyarsınız. Binalarınız olur, kampüsleriniz olur. Ama üniversite olabilme süreci zahmetli, yorucu, kıymetli emek ister, titizlik ister, yoğunlaşmak ister. O açıdan hep söylüyorum biz üniversite olmaya karar verdik. Esas alan onun içinin niteliğidir, derinliğidir. Çok şaşalı çok büyük binalarınız, kampüsleriniz olabilir ama bütün mesele aslında hocayla öğrenci arasındaki alış verişe bağlıdır. Kaliteyi belirleyen, niteliği belirleyen, sonuca götüren, ne yaptığının, niçin yaptığının farkına varabilmek, o ilişkide saklıdır. Hangi alanda olursanız olun üniversiteler ilgili düşüncenin üretildiği yerlerdir ama bununla sınırlı değildir. Bu üretilen bilginin, düşüncenin bilince kazındığı yerdir. Onun sorumluluğudur, onun iradesidir, onun takipçisidir. Yeryüzünün ve insanlığın ihtiyaç duyduğu ne varsa o yükü o sorumluluğu taşıyan yerin adıdır üniversite. Bugün geldiğimiz noktada insanlık değerlerinin ters yüz edildiği, çiğnendiği bir dönemde, bugün soykırımın 21’inci yüzyılda en yüksek teknolojiyi, en ileri toplumsal sistemlerin tartışıldığı bir dönemde hala yaşanıyorsa, hala yeryüzünde insanın insana sömürüsü ve iştahı eksilmediyse üniversitelere büyük bir iş düşüyor” diye konuştu.
Konya Karatay Belediyesi’nin 2025 yılı mali bütçesi 7 milyar TL oldu Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin 2025 Bütçesi, belediye meclisi toplantısında görüşüldü. Borçlanmadan, kredi ve faiz olmadan Karatay’a büyük hizmetler kazandırdıklarının altını çizen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, “Hemşehrilerimizin yaşam kalitesini arttırmak ve Karatay’ımızı daha da güzelleştirip çehresini değiştirmek adına yorulmadan çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Karatay Belediyesi Meclisi, belediyenin 2025 bütçesini görüşerek gelecek yılın mali bütçesinin 7 milyar TL olarak belirlenmesini oy birliğiyle kabul etti. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2025’te de belediye bütçesinde yüzde 73 gibi en büyük pay, Karatay Belediyesi’nin yatırım yapan müdürlüklerine ayrıldı. Buna göre Karatay Belediyesi Meclisi tarafından oy birliğiyle kabul edilen 2025 Yılı Mali Bütçesi’nden en fazla payı ilçeye okul ile sağlık, sosyal ve kültürel tesislerin yanı sıra sportif faaliyetlerin yapılabildiği yatırımların yapımını üstlenen Yapı Kontrol Müdürlüğü aldı. Yapı Kontrol Müdürlüğü, 2025’te 1 milyar 515 milyon TL’lik bir bütçeye sahip olacak. Bütçenin yüzde 73’ü yatırım yapan müdürlüklere ayrıldı Vatandaşların ve Karatay’ın ulaşım konforuna bugüne kadar çok önemli katkılar sağlayan yol, parke ve daha birçok çalışmalarıyla Fen İşleri Müdürlüğü 1 milyar 197 milyon TL, Mali Hizmetler 880 milyon TL, Park ve Bahçeler Müdürlüğü 535 milyon TL’lik bütçeye sahip olurken; Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü 515 Milyon TL, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü 500 milyon TL’lik bütçesiyle yeni dönemde de Karatay’ın gelişmesine, güzelleşmesine ve ilerlemesine katkı sunacak. “Göreve geldiğimizden bu yana bütçemizi yüzde 2158 artırdık” Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, 2025 Yılı Mali Bütçesi’ni onaylayan Karatay Belediyesi’nin tüm meclis üyelerine teşekkür ederek, 2025 Yılı Mali Bütçesi’nin hayırlı olmasını diledi. Belediye olarak bugüne kadar olduğu gibi 2025 Yılı Mali Bütçesi’nde de yine en büyük payı yatırımlara, hizmetlere ve vatandaşın hayatını kolaylaştıracak yeni, özgün projelere ayırdıklarını belirten Başkan Hasan Kılca, “Karatay Belediyemizin 2025 Yılı Mali Bütçesi, meclisimizde görüşülerek ve meclis üyelerimizin tamamının oyuyla yani oy birliğiyle kabul edilmiş oldu. Öncelikle bu kararı oybirliğiyle alan bütün meclis üyelerimize belediyemiz ve hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyorum. Yine önceki bütçelerde olduğu gibi bu bütçenin hazırlanmasında ve uygulanmasında emeği geçen bütün mesai arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bizim Karatay Belediyesi olarak temel ilkemiz her zaman, mali disiplini sağlamak ve israfı önleyerek tasarrufların ve gelirlerimizin artırıldığı denk bir bütçe yapılması olmuştur. Yeni dönem bütçemizde de bunu hep göz önünde bulundurduk. Aldığımız bu kararla mali bütçemizi geçtiğimiz yıla göre yüzde 40 oranında artırmış olduk. 2025 bütçemizi 7 milyar TL olarak belirledik. Göreve geldiğimiz günden bu yana bütçemizi yüzde 2158 oranında artırmış olduk. Bizler, ilçemize ve insanımıza hizmetlerin daha kolay ve kaliteli ulaşabilmesi adına gayret etmeyi sürdürüyoruz” dedi. “2025’te de bütçede aslan payı yatırımlara” Karatay Belediyesi olarak yeni dönemde de bütçedeki en büyük payı yine yatırımlara ve yeni projelere ayırdıklarının altını çizen Hasan Kılca şunları aktardı: “Fen İşleri, Yapı Kontrol, Park ve Bahçeler, Emlak ve İstimlak ile Çevre Koruma ve Kontrol gibi yatırım yapan müdürlüklerimizin bütçe içerisindeki toplam payı yüzde 73. Bu da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hemşehrilerimize hizmet olarak dönüşü demek. Park, bahçe ve yeşil kuşak çalışmalarımız, altyapı ve sosyal, kültürel ve sportif tesis projelerimiz, okullar, ASM yatırımlarımız ve kamu kurumlarımızla birlikte hayata geçirdiğimiz daha birçok hizmetler, hemşehrilerimizin yaşam standardını yükselten ve ilçemizin çehresini değiştiren hizmetlerdir.” “Borcumuz yok, tüm yatırımlarımızı öz kaynaklarımızla yapıyoruz” Karatay Belediyesi, bugüne kadar ilçenin tamamında hayata geçirdiği tüm hizmet ve yatırımlarını kendi öz kaynaklarıyla hayata geçirdi. Hiçbir kuruma veya şahsa borçlanmayan belediyenin faiz gideri de bulunmuyor. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, “2019’da göreve geldiğimiz yıl olduğu gibi aradan geçen sürede de ilçemize kazandırdığımız bütün yatırım ve projelerimizi esnafımızdan, kamu kurumlarından veya bankalardan borç almadan yaptık. İnşallah bundan sonra da borç almayacağız. Faiz giderlerimiz sıfır TL. Tasarruf tedbirlerimizden taviz vermeden mali disiplinimize büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Dolayısıyla yatırımlarıyla, projeleriyle estetiği ve her geçen gün ilerlemesiyle hemşehrilerimize yakışır bir Karatay için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bu bir belediyecilik başarısıdır, ekip başarısıdır. Bütçemizin her kuruşunu ilçemiz ve hemşehrilerimiz için hizmet için kullanıyoruz. Yeni ve özgün projelerimizi, bütün yatırımlarımızı hemşehrilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, meclisimizden tüm maddelerin oy birliğiyle geçmiş olmasından dolayı da tüm siyasi parti gruplarına teşekkür ediyorum. Yine bütçemizin hazırlık aşamasında emeği geçen başkan yardımcılarımıza, birim müdürlerimize ve personellerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Hatay Markaları taklit ederek 52 milyon TL’lik vurgun yapacaklardı, yakayı ele verdiler Hatay’da kayıt dışı üretilen 22 bin filtre başta olmak çeşitli araç parçalarını piyasaya sokmak üzere olan şahıslara yönelik 6 farklı adrese operasyon yapıldı. Operasyon çerçevesinde kamuya yönelik yaklaşık 52 milyon TL kayıp önlendi. Hatay Emniyet Müdürlüğü ekiplerince İskenderun ilçesinde filtre üretimi yapan şahısların depo olarak kullandığı 6 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Eş zamanlı aramalarda; toplamda 22 bin adet üretmeye ve satmaya yetkili olunmayan çeşitli marka hava, yağ, motor filtreleri ve malzemeleri ele geçirildi. Operasyonda fikri sinai mülkiyet kanununa muhalefet suçu kapsamında bu malzemelere el konularak yediemin deposuna teslim edildi. Olayla ilgili olarak 5 şüpheli şahsa adli işlem yapıldı. Ayrıca yapılan eş zamanlı operasyon kapsamında 6 adreste vergi uzmanları ve SGK denetmenleriyle yapılan denetimlerde sigortasız çalıştırılan 43 şahsa işlem yapıldı. Kamu zararının önlenmesi amacıyla vergi denetmenleri tarafından gerekli tutanaklar tanzim edildi. Yapılan aramalarda ele geçirilen filtre ve benzeri ürünlerin piyasa değerinin yaklaşık 30 milyon TL olduğu, ürünleri faturasız ve kayıt dışı olması sebebiyle yaklaşık 20 milyon TL kamu zararının önlendiği, sigortasız çalıştırılan 43 işçi için işyeri sahiplerine yaklaşık 2 milyon TL cezai işlem uygulanacağı ve toplamda yaklaşık 52 milyon TL tutarında mali kaybın önlendiği öğrenildi.