ASAYİŞ - 13 Temmuz 2025 Pazar 11:16

Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu

A
A
A

Antalya Havalimanı’nda 2024 yılında engelli tuvaletinde doğum yaptıktan sonra bebeğini terk ettiği iddiasıyla yargılanan 19 yaşındaki Rus vatandaşı Ekaterina Burnazkina davasında yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla bozuldu. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, olayın "yakınını öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmederek Ekaterina Burnazkina’nın tahliyesine karar verdi. İlk kez kameralara konuşan Ekaterina Rusya’ya gönderilen bebeğinin telefondaki fotoğrafını sık sık öpüp duygusal anlar yaşadı.

Antalya Havalimanı’nda geçtiğimiz yıl 13 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir engelli tuvaletinde temizlik görevlisi tarafından klozet içerisinde yeni doğmuş bebek bulundu. İhbar üzerine gelen polis tarafından yapılan araştırmada, bebeğin bulunmadan 12 dakika önce Rusya vatandaşı Ekaterina Burnashkina (18) tarafından terk edildiği tespit edildi. Bebeği terk eden Ekaterina Burnashkina’nın, annesi Elena Burnashkina (47) ile birlikte pasaport kontuarlarına giderek ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdığı belirlendi. Moskova’ya gitmeye hazırlanan Ekaterina Burnashkina ile annesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yeni doğan bebek de sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bebeğin annesi Ekaterina Burnashkina ise başka bir hastaneye götürülerek tedaviye alındı.

Havalimanı görüntüleri ortaya çıkmıştı

Genç kız ve annesinin dava dosyasına giren Antalya Havalimanı’nda yaşadıkları o anlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Görüntülerde, annesiyle birlikte tur operatörünün minibüsüyle havalimanına gelen genç kızın elinde valiz, annesinin elinde ise poşetler görülüyor. Oldukça sakin görünün genç kız, eşyaları kargoya teslim ettikten sonra koridorda bir süre geziniyor. Görüntülerde, bir ara iki eliyle belini tuttuğu da kameralara yansıyor. Ardından engelli tuvaletine giren genç kızı annesinin kapıda beklediği ve ardından tuvaletten çıkan kızının elini tutarak oradan uzaklaştığı görülüyor. Görüntülerin devamında genç kız ve annesinin polis kontrol noktasında gözaltına alındıkları ve polis karakoluna götürüldükleri kameralara yansıyor.

Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu

Tutuklandılar

Hastanedeki tedavisinin ardından poliste ifadesi alınan Ekaterina Burnashkina ile annesi Elena Burnashkina sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı.

Bebek devlet korunmasına alındı, 7 ay sonrası Rus yetkililere teslim edildi

Bebek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından korumaya alınırken, genç kadın ile annesi aynı cezaevine konuldu. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan ikiliden Elena Burnashkina ’nın adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, Ekaterina Burnashkina ’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Bebek ise tedavisinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alındı ve 7 ay 18 gün süren bakım sürecinin ardından Rusya Federasyonu yetkililerine teslim edildi. Bu arada 9 ay süren yargılama sonunda "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Ekaterina Burnashkina 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ekaterina Burnashkina’nın avukatları kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.

Tahliye oldu, ilk kez konuştu

Tüm bu gelişmelerin ardından yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezasını Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi bozdu. Ceza dairesi olayın "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmedip 9 ay cezaevinde kalan Ekaterina’nın tahliyesine karar verdi. Ekaterina tahliyesinin ardından ilk kez İhlas Haber Ajansı (İHA) kameralarına konuştu.

Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu

Ekaterina: "Gebeliğimi bilmiyordum, kızımı almak istiyorum"

Ekaterina, Türkiye’ye tatil amacıyla geldiğini ve gebe olduğunu olay anına kadar bilmediğini belirtti. Havalimanında lavaboya gittiğinde ani sancılarla karşılaştığını ve bilincinin yerinde olmadığını ifade eden Ekaterina, "Lavaboda çocuk doğdu. O an korktum ve oradan ayrıldım. Kendimi toparlayıp çocuğumu almak için geri döndüğümde polisler yanıma geldi" dedi.

Cezaevinde kızının fotoğrafını ilk kez gören Ekaterina, duygusal anlar yaşadı. "Kızımı kendim büyütmek istiyorum. Çok güzel bir kızım var. Rusya’ya gider gitmez kızımı alacağım" diyen Ekaterina, yarım Türkçeyi cezaevinde öğrendiğini ve en çok et yemeyi özlediğini sözlerine ekledi.

Avukatlardan açıklama: "Adalet gecikmeli de olsa tecelli etti"

Ekaterina’nın avukatlarından Ayşegül Kübra Polat, yerel mahkemenin "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan verdiği cezanın hatalı olduğunu ve başından beri "terk" suçu çerçevesinde savunma yaptıklarını vurgulayarak, "Kamuoyu, olayı eksik ve yanlış bilgilerle öğrendi. Olayın arka planı çok farklıydı. İstinaf Mahkemesi, ilk celsede doğru kararı verdi. Ekaterina’nın annesi de daha önce beraat etmişti, bu karar da onandı" diye konuştu.

Polat, bebeğin Antalya Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde bakıldığını, ancak geçen ay Rusya’ya götürüldüğünü belirterek, Ekaterina’nın bebeğini almak için hukuki mücadelesinin süreceğini ifade etti.

Avukat Beyza Nur Polat İlya ise, "9 ayın sonunda Ekaterina özgürlüğüne kavuştu. Bu dosya başından beri karmaşıktı ve Türkiye’de infial uyandırdı. Ancak müvekkilin eylemi ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ değildi. Mahkemede bunu anlattık ve emsal oluşturabilecek bir karar çıktı" dedi.

Ekaterina’nın 9 Temmuz’da tahliye olduğunu ve birkaç gün içinde Rusya’ya döneceğini belirten İlya, beraat için Yargıtay’a başvuracaklarını sözlerine ekledi.

Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu

Kızının fotoğrafını öptü

Cezaevinde kızının 9 aylık fotoğrafını gören Ekaterina, fotoğrafı öperken gözyaşlarına hakim olamadı. Annesiyle yaptığı görüntülü görüşmede de duygusal anlar yaşayan Ekaterina, kızına kavuşma umudunu dile getirdi.

Süleyman Ekin - Suat Metin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.