GÜNDEM - 25 Mayıs 2025 Pazar 11:10

Antalya’da Yörüklerin yayla serüvenleri başladı

A
A
A
Antalya’da Yörüklerin yayla serüvenleri başladı

Antalya’nın Akseki, Manavgat, Gündoğmuş ve Alanya ilçelerinde yaşayan Yörükler, havaların ısınmasıyla daha soğuk olan Akseki’nin Göktepe, Gündoğmuş’un Eğri Göl, Alanya’nın Söbüçimen Yaylaları’na yerleşmeye başladı.


Akseki, Manavgat, Gündoğmuş ve Alanya ilçelerinde hayvancılık dışında geçim kaynakları bulunmayan Yörükler, havaların ısınması üzerine daha serin olan yaylaların yolunu tuttu. Yörüklerden bazıları kıl çadırlarda kalırlarken, bazıları ise taştan ve barakalardan yaptıkları obalarda kalarak konaklıyorlar. Ekmek ihtiyaçlarını ise obalarında bir araya gelen kadınlar yufka ekmek yaparak karşılıyor.


"Artık motorlu araçlarla göç ediyorlar"


Yaz mevsimini Akseki’nin 2 bin 200 rakımlı Göktepe ve Gündoğmuş ilçesinin 2 bin 50 metre rakımlı Eğrigöl ve Alanya’nın 2 bin 200 metre rakımlı Söbüçimen Yaylaları’nda geçirecek Yörükler, gelişen teknolojiye bağlı olarak at ve deve sırtında değil, motorlu araçlarla göç ediyor. Un, bulgur, tuz, kazan, tencere, yayık, beşik, yatak ve yorganlarını kamyonet, kamyon, traktör ve otomobil gibi çeşitli araçlarla taşıyan Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüp getiriliyor. Bazı Yörükler ise hayvanlarını kamyonlara yükleyerek yaylalarına getiriyorlar.


"Obalarımıza yerleştik"


Yörüklerden Ramazan Topaça, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını, havaların ısınması ile birlikte Manavgat ilçesinin Gebece köyünden her yıl mayıs ayı sonlarında hayvanlarını Akseki’nin Alacabel Kaklıktaş yaylasına çıkardıklarını ve obalarına yerleştiklerini söyledi.


"Kendiliğinden yaylaya çıkar"


Topaça "Hayvanları yaylaya çıkarmazsak sıcaktan dolayı bunalıma girer. Bırakırsak kendiliğinden yaylaya çıkar. Ekim ayı sonunda Kasım ayı başında tekrar köyümüze döneceğiz. Keçilerin sütünden yoğurt, yağ ve peynir yapıp , bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere satıyoruz. Kendimize ait müşterilerimiz var. Keçilerin ürünlerini satmak için müşteri aramayız" dedi.


"Doğduğumdan beri hayvancılıkla uğraşıyorum"


Hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını ve devamlı olarak yaylalara çıktıklarını belirten Topaça, "Doğduğundan bu yana hayvancılıkla uğraşıyorum. Hayvancılık bizde baba mesleğidir. Her yıl mayıs ayı sonlarında hayvanlarımızla beraber Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarındaki Kaklıktaş Yaylası’na çıkıyoruz. Şu an obalarımıza yerleştik. Çadırlarımızı kurduk. Sıcaklarda keçiler sahilde durmaz. Hayvanlarımız mayıs ayının sonu gelince yaylaya gitmek ister. Biz her yıl yaylaya çıkmak zorundayız. Ekim ayının sonuna kadar yaylada kalıyoruz. Daha sonra ise evlerimize yeniden göç ediyoruz" diye konuştu.


"Sahiller ısınır, hayvanlarımız durmaz. Kendiliğinden yola çıkar"


Alanya’nın Güzelbağ Mahallesi’nden yaylaya çıkan Yakup Saraç ise "15 Mayıs’tan sonra sahiller ısınır ve hayvanlarımız durmaz, kendileri yola çıkarlar. Eğrigöl Yaylası’na çıktık. Obalarımıza yerleştik. Burada havalar halen soğuk. Eylül ayı sonlarına kadar yaylada kalırız. Daha sonra ise evlerimize yeniden göç ederiz" dedi.


"Toros Dağları’na çıkmak zorundayız"


Manavgat ilçesinin Çamlıbel Mahallesi’nden yaylaya çıkan 62 yaşındaki Ahmet Gündüz’de, hayvancılık mesleğinin atalarından kalan bir meslek olduğunu söyledi. Göktepe, Uzunlar ve Manyas yaylasına bu mevsim gelince Yörükler yaylasına çıkar. Hayvanlarımızı kamyonlarla yaylaya getiriyoruz. Havalar ısınınca sahilde hayvanlar durmaz. Yaylaya çıkmak zorundasınız. Mayıs ayı sonlarında yaylaya çıkar Eylül ayı sonuna kadar yaylada kalıp tekrar sahile döneriz.


"Sütlerden yağ ve peynir yapıyoruz"


Toros dağlarında hayvanlarının organik beslendiğini ve hayvanlardan elde ettikleri sütlerden yağ ve peynir yaptıklarını söyleyen Gündüz, "Keçilerden ve koyunlarımızdan elde ettiğimiz sütlerden yaptığımız yağ ve peynirleri kar obruklarında saklıyoruz. Kar obruklarında duran peynir ve yağların lezzeti bir aşka oluyor. Göç zamanı ise Manavgat’a getirerek buzhanelere koyuyoruz ve daha sonra ise pazarlıyoruz. Bizim burada hayvanlarımız doğal ortamda beslenir. Peyniri ve yağı oldukça lezzetlidir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.