ASAYİŞ - 06 Temmuz 2025 Pazar 16:48

Aslan’ın saldırısına uğrayan çiftçinin oğlu: "Babamın hayati tehlikesi yok"

A
A
A
Aslan’ın saldırısına uğrayan çiftçinin oğlu: "Babamın hayati tehlikesi yok"

Antalya’da gece saatlerinde hayvan parkından kaçan Zeus isimli erkek aslan, fıstık tarlasında uyuyan çiftçiye saldırdı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan çiftçi Süleyman Kır, o anları cep telefonu kamerasına anlattı. Kır, "Biraz güçlü olmasaydım, şu anda bende belki de yoktum. Başka birisi olsa kendini savunamasa ölmüştü" dedi.



Dün gece saat 03.30 sıralarında Manavgat’ın Ilıca Mahallesi D-400 Karayolu üzerinde bulunan hayvan parkında meydana gelen olayda Zeus isimli erkek aslanın kafesinden kaçtığı ihbarı üzerine Kumköy Jandarma Karakolu ve Manavgat Emniyet Müdürlüğü ekipleri alarma geçti. Kısa sürede bölgeye gelen ve aslanın izini sürmeye başlayan ekipler, aslanın kaçtığı parka 700-800 metre ileride bir otelin arka kısmından gelen boğuşma sesleri üzerine sesin geldiği noktayla gitti. Burada Zeus’un bir vatandaşa saldırdığını gören polis ve jandarma ekipleri, havaya ateş ederek aslanı uzaklaştırdı. Zeus isimli aslan, sabaha kadar izini kaybettirdi. Sabah saatlerinde ormanlık alanda yeniden izine rastlanan aslan için Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimi, Jandarma HAYDİ ekipleri ve Manavgat Belediyesi’ne ait iş makineleriyle geniş çaplı arama başlatıldı. Saat 11.30 sularında ormanda bulunan Zeus, uzun uğraşlar sonucunda vurularak itlaf edildi.


Tarlasında uyuyan adama saldırdı


Aslanın saldırısına uğrayan kişinin uzun yıllardır bölgede çiftçilik ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Süleyman Kır (53) ambulans olay yerine giremediği için kendi kamyonetinin kasasına konularak ambulansa ulaştırıldı. İlk müdahalesi Manavgat Devlet Hastanesi’nde yapılan Kır, buradan da doktor oğlu ile birlikte kendi araçları ile Antalya’ya geldi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne gelen Süleyman Kır, yolda aslanın kendisine saldırdığı anları cep telefonu kamerasına anlattı.


"Bin anda üzerime çöktü"


Gece eşiyle birlikte fıstık bahçesini suladıktan sonra kamyonetin yanında uyuduklarını ve saldırının da bu sırada gerçekleştiği söyleyen Süleyman Kır, "Sabah 04.30 - 05.00 sıralarıydı, fıstık bahçesini sulamak için tarladaydık. Bir ses geldi. Üzerimdeki battaniyeyi kaldırdığımda aslan üzerime çöktü. Bayağı bir mücadele ettim boğuştuk. O sırada baldırımdan ısırdı, boynunu sıktım. O sırada kaçtı, 10 metre ilerde dikildi biraz. Kolluk kuvvetleri anons etmeye başladı. Yakınlardı ama vurmak istemediler" dedi.


"Kendimi savunmasam ölmüştüm"


Yaşanan olayla ilgili sorumlulardan şikayetçi olacağını belirten Kır, "Çocuk parkı olmayacak yere hayvanat bahçesi yapıyorlar. Ne bir güvenlik var, ne bir şey var. Bunların sorumlusu kimse ruhsatı verenlerin hepsinden tek tek davacı olacağım. Mal sahibinden de davacı olacağım. Biraz güçlü olmasaydım, şu anda bende belki de yoktum. Başka birisi olsa kendini savunamasa ölmüştü. Kim verecek bunun hesabını. Kendi aracımızla Antalya’ya gidiyoruz. Hastaneden bir yatak dahi vermek istemediler. Şu halimle benden bir yatağı dahi sakındılar. Benim bu halim ney, ben yokta olabilirdim. 10 metreden silah sıktılar vuramadılar" ifadelerini kullandı.


"Babam hayatta olmayabilirdi"


Aslan’ın saldırısı sonucu yaralanan Süleyman Kır’ın Elmalı Devlet Hastanesi’nde doktor olarak görev yapan oğlu Ahmet Kır ise, babasının canını zor kurtardığını söyleyerek, "Sabaha karşı tarladayken, aslanın saldırısına uğradı. Aslanla boğuşarak canını zor kurtardı. Şu anda hayati bir tehlikesi yok ama vücudunda derin yaraları mevcut. Şu anda babamın hastanede tedavisi ile uğraşıyoruz, ama cenazesi ile de uğraşabilirdik. Hukuken bu olayın peşinde olacağız" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.