ASAYİŞ - 08 Ağustos 2025 Cuma 11:13

Attan beklenmedik hareket: Babasının kucağındaki çocuğu ısırarak alıp havaya fırlattı

A
A
A

Antalya’da yolda görerek sevmek istediği atın beklenmedik bir şekilde ısırarak havaya fırlattığı 3 yaşındaki çocuk hafif yaralandı. Korku dolu o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

Önceki gün akşam 19.30 sıralarında Konyaaltı ilçesi Molla Yusuf Mahallesi’nde meydana gelen olayda yaklaşık 10 yıldır Antalya’da yerleşik olarak yaşamlarını sürdüren yabancı uyruklu Muhammed El Kassum, 3 yaşındaki oğlu Omar’ı gezdirmek için motosikleti ile evden çıktı. Bir süre eşi ve oğlu ile birlikte tur atan Muhammed El Kassum, Molla Yusuf Mahallesi ara sokaklarda yol kenarında boş bir arazide etrafı tahta çitlerle çevrilmiş bir ağıl içerisindeki atı gördü. Küçük Omar’ın hayvanlara olan sevgisini ve düşkünlüğünü bilen baba motosikleti durdurarak kucağına aldığı oğlu ile birlikte atın bulunduğu çitin yanına gitti.

Attan beklenmedik hareket: Babasının kucağındaki çocuğu ısırarak alıp havaya fırlattı

Korku dolu o anlar kamerayla kaydedildi

Buldukları yeşilliği ilk önce kendisi ata veren Muhammed El Kassum, ardından oğlunun eline ata vermesi için bir parça yeşillik verdi. Bu sırada hatıra olması amacıyla oğlunun atı beslediği anları Kassum’un eşi cep telefonu ile kayda almaya başladı. Küçük Omar’ın elinden yere düşen yeşilliği yiyen at, ardından doğrularak beklenmedik bir harekette bulundu. Sevmek istediği at 3 yaşındaki küçük Omar’ı ani bir hareketle sağ koltuk altından ısırdıktan sonra babasının kucağında çekerek bir anda havaya fırlattı. Yaşanan olay karşısında büyük bir şok yaşayan anne çığlıklar atarken, baba Muhammed El Kassum hemen içeri girerek küçük çocuğu atın fırlattığı yerden aldı. Olayı hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine verilen adrese gelen sağlık ekipleri küçük çocuğu olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı.

Attan beklenmedik hareket: Babasının kucağındaki çocuğu ısırarak alıp havaya fırlattı

"Artık hayvanlardan korkuyor"

Küçük Omar’ın vücudundaki ısırık ve yara izini gören hastanede görevli doktorlar olaya inanmakta güçlük çekerken, hatıra olması için çekilen ve olayın kaydı olan videoyu gören sağlık görevlileri hayretler içerisinde kaldı. Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen küçük çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu vücudunda atın ısırarak fırlatması nedeniyle yara ve ezikler olduğu öğrenildi. Olayın şokunu üzerinden atlatamayan baba Muhammed El Kassum yaşananları, "Motosikletle oğlumu gezdiriyordum. Çocuk atı gördü, atı görünce sevmek istedik. Ata yeşillik vermek istedik. Yeşilliği verirken at ısırarak 3-3.5 metre havaya fırlattı. Yere düşünce hemen içeriye geçip çocuğu alıp çıkardım. Ambulans çağırdık, hastaneye gittik. Önceden hayvanları çok seviyordu, şimdi ise çok korkuyor" sözleri ile anlattı. Öte yandan Muhammed El Kassum’un oğlunu ısırarak havaya fırlatan atın sahibi hakkında şikayetçi olmadığı öğrenildi. Ayrıca atın bulunduğu alanın yakın noktasında ağaca asılmış "Ata yaklaşmak tehlikeli ve yasaktır. Isırır" yazısı dikkat çekti.

Attan beklenmedik hareket: Babasının kucağındaki çocuğu ısırarak alıp havaya fırlattı

Ramazan Bozca - İbrahim Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.