POLİTİKA - 23 Kasım 2025 Pazar 11:36

CHP eski Antalya İl Başkanı Ülken, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

A
A
A
CHP eski Antalya İl Başkanı Ülken, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

CHP Antalya eski İl Başkanı Özer Ahmet Ülken tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.


2010-2012 yılları arasında CHP Antalya İl Başkanı olarak görev yapan ve rahatsızlığı sebebiyle bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Özer Ahmet Ülken tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. CHP Antalya İl Başkanlığı Ülken’in vefatını sosyal medya hesabından yaptığı "Önceki dönem İl Başkanı’mız Özer Ahmet Ülken vefat etmiştir. Başta ailesi olmak üzere, tüm sevenlerine ve Cumhuriyet Halk Partisi ailemize başsağlığı diliyoruz. Cenaze töreni için daha sonra bilgilendirme yapılacaktır" paylaşımı ile duyurdu.



CHP eski Antalya İl Başkanı Ülken, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Palandöken’de nefese kesen bir aktivite Palandöken Kayak Merkezi bulunan buz tırmanış duvarı, adrenalin tutkunlarını bekliyor. Kayak pistinin hemen yanı başındaki buz tırmanış duvarı ulaşılabilirlik açısından dikkat çekiyor. Erzurum Palandöken Kayak Merkezi, sadece muhteşem kayak pistleriyle değil, aynı zamanda kar üzerinde birçok heyecan verici aktivite ile de biliniyor. Bunlarda birisinin de yapay buz parkı olduğunu ve parkurda nisan ayına kadar tırmanış yapılabileceğini ifade eden Tırmanış Antrenörü Yıldırım Beyazıt Öztürk, "Buz parkı, eğitim ve tırmanış amacıyla verimli şekilde kullanılabilir. Aynı anda 30 kişiye tırmanma imkânı veriyor. Diğer buz tırmanışı alanlarının olduğu yerlere nazaran Palandöken’deki buz parkuruna çok rahat ulaşılabiliyor. Her yıl şubat ayında burada festival yapıyoruz. Kayak pistinin hemen yanında olduğu için insanlar kayak yapmanın yanı sıra buza tırmanabilir" dedi. Türkiye’nin ulaşımı en kolay buz duvarı Tırmanış sporcusu Yusuf Sadi Özbayraktar, deniz seviyesinden 3 bin 176 metre yükseklikteki Palandöken’in 2 bin 200 metre rakımındaki güney pistinde oluşturulan yapay Mustafa Tekin Buz Parkı’nın, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıdığını ve inanılmaz deneyimler yaşadıklarını dile getirdi. "Buz dağı" şeklindeki parkta, rotalarını belirleyen sporcular ilk tırmanışlarını gerçekleştirebiliyor. Türkiye’nin ulaşımı en kolay yapay buz tırmanış duvarı olan Ice Park, bu özelliğiyle aynı zamanda hem kayak yapma imkanı hem de kayak yaparken buz duvarına tırmanma imkanı veriyor. Buz tırmanış duvarında tırmanış için Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilciğinin onayından geçtikten sonra tırmanış gerçekleştirilebiliyor. Onaydan geçmeyenler için uzman emniyetçi temin edilerek ücreti karşılığında tırmanış gerçekleştiriliyor. Yapay buz parkı görüntüsü ile de herkesi mest etti. Metrelerce uzunluktaki buz sarkıtları arasında yapılan tırmanışlar seyrine doyulmaz anları da beraberinde getirdi. Türkiye’nin ulaşımı en kolay, 20 metre yüksekliğinde 150 metre enindeki ilk yapay buz tırmanış duvarı rota açılışı yapıldığı günden beri çeşitli organizasyonlara ve bu alandaki sporseverlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Türkiye’de pistte bulunan ilk yapay buz duvarı olma özelliği adrenalin tutkusu olanlara hem kayak yapma imkanı hem de kayak yaparken buz duvarına tırmanma imkanı veriyor.
Mersin Çizimlerini gören ressam sanıyor: Nakliyatçının resimleri ressamların çizimlerini aratmıyor Mersin’de 69 yaşındaki Hüseyin Çakır, nakliyatçılık mesleğinin yanı sıra çocukluğundan bu yana kendine hobi edindiği resim çizme yeteneğiyle ortaya çıkardığı eserleri çocuklara dağıtarak gönüllere dokunuyor. İlkokul yıllarında kalemi eline alan Çakır’ın resimlerini görenler onu ressam sanırken, çevresindekiler de ’ressam’ diye hitap ediyor. Evli 4 çocuk babası 69 yaşındaki Hüseyin Çakır, kamyonetiyle Tarsus ilçesinde 20 yıldır nakliyatçılık yaparak geçimini sağlıyor. İlkokul yıllarında kendine hobi edindiği resim çizmeyi de bırakmayan Çakır, aracında beklerden boş zamanlarında çizimler yapıyor. Çizdiği resimleri satmak yerine sevdiklerine ve çevresindeki insanlara hediye etmeyi tercih eden Çakır, bu sayede gönüllere de dokunuyor. Resim yapmanın sadece bir hobi değil, mutluluğu paylaşmanın bir yolu olarak gören ve ilerlemiş yaşına rağmen çizimlerini sürdüren Çakır, azim ve tutkunun yaşla sınırlı olmadığını gösterdi. "Arabanın içinde resim çiziyorum" Yıllardır sürdürdüğü nakliyatçılık mesleğiyle ailesinin geçimini sağladığını belirten ve resim tutkusunu anlatan Hüseyin Çakır," İlkokuldan çizim yapıyordum, herkes beğeniyordu. Devam ettim. Nakliyat işine başladım, iş olduğu zaman işe gidiyorum, iş olmadığı zaman resim çiziyorum. Boş zamanlarımı değerlendiriyorum. Resim aşkı boş zamanlarımı değerlendirmek için. Kahve kültürüm yok, arabanın içinde resim çiziyorum. Çizdiğim resimleri bazen nakliyat işi yaptığımda çocuklara dağıtıyorum "dedi. "Beni ressam olarak tanırlar" Bin 800’e yakın resim çizdiğini anlatan Çakır, "Arkadaşlarım yardımcı olalım sergi aç diyorlar. Sergi açmak gibi düşüncem yok, vakit geçiriyorum. Şoförlükten kalan vaktimde resim çiziyorum. Burada da beni ressam olarak tanırlar. Resimlerimi çocuklara dağıtıyorum, o da benim hoşuma gidiyor. Hiçbir zaman maddi karşılık beklemiyorum, çocukların hoşuna gitmesi beni sevindiriyor" diye konuştu. İlçe sakinlerinden Hamza Baştürk ise Çakır’ı ressam olarak tanıdıklarını belirterek "Burada nakliyatçılık yapıyor. İşinin başındaydı. Arabasının içinde devamlı resim çizer, iyi bir ressam, iyi çizimci. Çok hoşumuza gidiyor, çok güzel resimler yapıyor, bana da resim sözü var, daha eli değmedi" ifadelerini kullandı.
Bursa Her 4 kişiden 2’si biliyordu şimdi 4 kişiden 3’ü biliyor Geleneksel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği Başkanı Huriye Özener, bu yıl yaptırdıkları bir anket çalışmasında coğrafi işareti bilenlerin oranının yüzde 78 çıktığını söyledi. Özener, katıldığı bir programda, markalaşmadan bir ürünü hak ettiği ölçüde satabilmenin mümkün olmadığını belirterek, markalaşmak için de bir ürünün hikayesinin olması gerektiğini anlattı. Tüketicilerin markayı, coğrafi işaret tescilini bilmesinin önemine işaret eden Özener, şöyle konuştu: "2018 yılında 7 coğrafi bölgemizde yaptığımız bir araştırma var. Anket çalışmamızda yüzde 50’si coğraf işareti biliyordu. 2022 yılında pandemiden sonra yaptığımız çalışmaya göre 100 kişiden 65’i coğraf işaretin ne anlama geldiğini biliyor. Bu yıl yaptırdığımız anket çalışmasında ise oran yüzde 78’e çıktı. Biraz daha ayrıntıya girdik, detaylı soru sorduk. Gerçek anlamda bilenlerin oranı yüzde 38 oldu ve bunların ne almak istediğini bildiğini gördük." Kritik noktalardan birisinin amblemler olduğunu dile getiren Özener, şunları söyledi: "Bu amblem tüketiciye ürünün farklı olduğunu kaliteli olduğunun algısını veriyor. Bir de bunun AB kısmına baktık. Türkiye’deki amblemle ile AB’de tescil edilmiş ürünlerimizin üzerinde kullanılan amblem arasındaki farkı araştırdık. Hangisi daha ön planda diye sorduk. AB’nin tescilli ürünler üzerinde kullandığı coğraf işaret amblemlerinin daha gücenilir olduğunu gördük. Tüketiciye bunu iyi anlatmamız gerekiyor. Tüketicinin bilgilenmesi ve bilinçlenmesi gerekiyor. Üreticilerimizin de korunması gerekiyor."
Bursa Türkiye nüfusu kadar balık deniz ve göllere bırakıldı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2025 yılında deniz, göl ve göletlere 83 milyon balık bırakıldığını söyledi. Yumaklı, katıldığı bir programda, Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle çevrili yüksek potansiyelli bir avlanma alanına sahip olduğunu belirtti. Ülkede son yıllarda artış gösteren yetiştiricilik ve profesonel avcılıkla 2 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşıldığına dikkati çeken Yumaklı, su ürünleri avcılığında kapasiteyi bilmek ve buna yönelik üretim planlaması yapmanın önemine işaret etti. İç sularda ne kadar üretileceği, avcılıkla ilgili balık stoğunun nasıl yönetileceği konusunun üretim planlamasının içine dahil edildiğini aktaran Yumaklı, şunları kaydetti: "Yeni yetiştiriciik bölgeleri, alanları oluşturmaya çalışıyoruz. Yıllık 7 bin 500 tonluk yetiştiricilik bölgesi oluşturacağız. Balık populasyonunu da artırmak gerekiyor. Enstitülerde yetiştirilen balıkları, denize, göl ve göletlere bırakıyoruz. Ciddi bir balıklandırma çalışması yürütüyoruz. 2025 yılında 83 milyon balık bıraktık sulara. Marmara Denizi’nde balıkçılara müsilaj desteği verdik." Yumaklı, Yalova’da Uluslararası Su Ürünleri Kontrol Denetim Merkezi’nin önümüzdeki yıl hizmete gireceğini belirterek, "Bu merkez Akdeniz ülkelerinin en büyüğü olacak. Balıkçılığın da hakkını vereceğiz." dedi.
Bursa Patrikhane’ye mehterli cevap Papa ve Fener Rum Kilisesi Başpapazının geçen ay "Hristiyan Birliği" adına ayin yaptığı İznik Göl Bazilikası platformunda; Mehter Takımı Harbiye ve eski ordu marşı çaldı. Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi’nin İznik’te düzenleyeceği iki günlük programın açılışı; geçen ay ilçedeki Aziz Neofitos Bazilikasında ortak ayine imza atan Katolik Dünyası’nın ruhani lideri Papa XIV. Leo ile Ortodoks Fener Rum Patriği Bartholomeos’a cevap niteliğindeki bir törenle yapıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın çaldığı İstiklal Marşı ve başta Atatürk olmak üzere vatan uğuruna can veren tüm şehitler ile Gazze’de can veren binlerce masum insan için saygı duruşuyla başlayan programın açılış konuşmasını görme engelli Halil Bilgiç yaptı. Harbiye ve Eski Ordu Marşı Siyasi partilerle sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı açılış programında Yalova’da DEAŞ terör örgütünün militanlarıyla girdikleri çatışmada şehit düşen 3 polis memuru rahmetle anıldı, aynı çatışmada yaralanan 9 güvenlik görevlisine de acil şifalar dilendi. Türk bayraklarıyla donatılın alanda daha sonra Bursa Mehter takımı konser verdi. Mehteranın çaldığı Harbiye, Eski Ordu, Bayrak ve Türkiyem Marşlarına katılımcılar hep birlikte eşlik ederken, Uluslararası Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut, 7 bin yıllık Türk yurdundaki bütün medeniyet mirasının Türk Milletine ait olduğunu söyledi. Bu yılki ödül Shapiro’ya Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış Anadolu coğrafyasında, Türk milletinin; titri ve konumu ne olursa olsun hiçbir kişi ve kuruma arka planı kanlı ve kirli olan siyasi şovlarına izin vermeyeceğini belirten Karabulut, Konsey olarak bu yılki 31. Noel Baba Barış Ödülü’nü anti-Siyonist entelektüel çevrelerde önemli bir yere sahip olan Yahudi Haham Yaakov Shapiro’yu layık bulduklarını vurguladı. Karabulut, İznik’teki programın yarın düzenlenecek arama konferansıyla sona ereceğini söyledi. Bu arada arama konferansında; Roma İmparatoru Konstantin’in, "325 yılında İznik Konsilini neden topladığı?" ve "1700 yıl önce nelerin yaşandığına?" ilişkin başlıklar ele alınacak. Tarihçiler, akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler ve araştırmacıların söz alacağı konferans, dinleyenlerin de konuşmalarına açık olacak.
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde, Bilişim ve teknoloji hukukunda güncel meseleler konferansı Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından, "Bilişim ve teknoloji hukukunda güncel meseleler konferansı" etkinliği düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu salonunda iki oturum şeklinde yapılan bilimsel etkinlikte, açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yılmaz ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Karcıoğlu yaptı. Oturum başkanlıklarını Doç. Dr. Hüsnü Sefa Eryıldız ve Dr. Öğr. Üyesi Bahar Küpe’nin yürüttüğü, güncel konularla ilgili sekiz bildirinin sunulduğu konferansa akademisyenler, avukatlar ve öğrenciler katıldı. Konferansta, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku ABD Öğretim Üyesi, Dr. Öğr. Üyesi Şerafettin Ekici, AB Kripto Varlık Yasası (MiCA’nın) Genel Çerçevesi; Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku ABD Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Temiz, Güvenlikte Yapay Zekâ Algoritmaları; Görüntü Tanıma ve Kişisel Haklar; İstanbul Barosu Tahkim Merkezi Genel Sekreteri/Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Birliği Hukuku ABD Öğretim Üyesi, Av. Dr. Öğr. Üyesi Gizem Yılmaz, Yapay Deliller ve Deepfake Tehdidi: Uluslararası Tahkimde Yeni Bir Risk Alanı; Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk ABD Öğretim Üyesi/Bilişim ve Teknoloji Hukuku ABD Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Kalender, Otonom Araçların İşletilmesinden Doğan Hukuki sorumluluk üzerine bir inceleme: Elaine Herzberg Davası ve Türk Hukukundaki Durum; Adli Tıp Kurumu Üyesi Op. Dr. Furkan Kılıç, Yapay Zekâ ve Adli Bilirkişilik, İnfaz Hukuku İncelemesi; İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku ABD Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi A. Hamza Tüzgen, Uygulamadaki Yansımalarıyla Karanlık Tasarımlar; Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali ABD Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Karataş, Vergi İdaresi 3.0: Vergi İdaresinde Yapay Zekâ Kullanımının ortaya çıkardığı fırsatlar ve taşıdığı riskler ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku ABD Öğretim Elemanı Arş. Gör. Salih Karadeniz, Türk Hukukunda Erişimin Engellenmesi başlıklı bildirilerini sundu. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun teşekkür mesajı gönderdiği konferans, katılım belgelerinin verilmesiyle sona erdi.