EKONOMİ - 24 Ekim 2023 Salı 11:05

Hobi olarak başladığı alabalık tesisinde her yıl milyonlarca somon ve alabalık üretiyor

A
A
A
Hobi olarak başladığı alabalık tesisinde her yıl milyonlarca somon ve alabalık üretiyor

Antalya’nın Akseki ilçesinde hobi olarak başladığı balık çiftliğinde milyonlarca yavru alabalık ve somon yetiştiriyor. 65 yaşındaki üretici Halil Arslan, yıllık 12 milyona çıkartacağı kapasitesiyle yurt içinin yanı sıra yurt dışına da satışını artıracak.


Sinanhoca Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki Halil Arslan, 1976 yılında yurt dışına gitti ve 2015 yılında dönüş yaptı. Arslan, doğup büyüdüğü Sinanhoca Mahallesi’ne geri yerleşti ve 30 yıl önce yapmış olduğu balık çiftliğinde hobi olarak alabalık ve somon yetiştirmeye başladı. Arslan, 2021 yılında ilk olarak elindeki somon balıklarının yumurtalarını alıp yavru üretti. Arslan, 1 milyon kapasite ile başladığı üretimini yaptığı projelerle 9 milyon 500 bine yükseltti. Hedefinde ise önümüzdeki yıllarda 12 milyon yumurtadan yavru alabalık ve somon üretimi yapmak var.


Yavru üretim tesisinde dişi yavru alabalık yetiştirdiğini söyleyen Arslan, "Önümüzdeki ay yumurta sağımlarına başlayacağız. Hedefimi her geçen yıl artırıyorum. Gelecek yıl bir balıktan 2 defa sağım yapacağız. Şu anda onun projesini hayata geçirmek için çalışmalarım sürüyor. İlk başladığım zamanda yıllık 1 milyon kapasite iken şu anda çiftliğimizi 9 buçuk milyon kapasiteye yükselttik” dedi.



“Gençler benden örnek alsın”


40 yıl yurt dışında kaldığını ve 2015 yılında Türkiye’ye döndüğünü anlatan Arslan, “Çiftliğimiz daha önceden vardı. Şu anda 2 yıldır yavru üretimine döndüm. İlk zamanlar bir milyondan başladık şu anda 9 buçuk milyon kapasiteye çıktık. Gelecek yıl ise 12 milyon yumurta hedefimiz var. Bu yıl kışın sağımlarımıza başlayacağız. Şu anda 8 bin adet Amerikan ve Fransız ırkı anaç balıklarımız var. Bunların sağımları yapıldıktan sonra kapalı sisteme geçeceğiz. Yaz ve kış yumurta alacağız. Şu anda tesisimizin üzerini sağlıklı balık yetiştirebilmemiz için tamamen kapatıyoruz. Ekonomiye nasıl daha iyi katkıda bulunabiliriz diye projeler üretiyorum. Yaşım 65, gençler bizleri örnek alsınlar. Emekli olmama rağmen halen çalışıyorum ve çalışmaya devam ediyorum” dedi.



“Havuz sayılarını artırdı”


Tesisine yenilikler getirmeye devam ettiğini dile getiren Arslan, "Yeni kuluçka makineleri aldım. Şu anda 25 tane kuluçka makinemiz var. Kendi anaçlarımız yetişmediğinden dolayı yumurtayı, dışardan gözlenmiş yumurta olarak alıyorum. Gözlenmiş yumurtanın çıkma süresi yaklaşık bir haftadır. Bir hafta kuluçka makinelerinde kaldıktan sonra yavru kaldırma havuzlarına atıyoruz. Oradan da biraz yeme alıştıktan sonra büyütme havuzlarına atıyoruz. 28 tane yavru büyütme havuzumuz, 35 tane büyük havuzlarımız var. Bu yıl 8 bin anaçtan kış dönemi sağımı yapacağım. Daha sonra periyod sistemine geçeceğiz. 3 ay boyunca güneş görecek. Geceli gündüzlü ışıklandırılacak ve iki defa yumurta almış olacağız. Yani yaz ve kış sağım yapacağız. Dışardan yumurta almayı keseceğiz ve kendimiz üretim yapacağız” diye konuştu.



“Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz”


Yetiştirmiş olduğu yavru balıkları Türkiye’nin her yerine gönderdiğini kaydeden Arslan, “Ürettiğimiz yavru balıkları 1 gramdan 5-10 gram arasında talebe göre Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Ürettiğimiz yavrular genellikle doğu bölgesine gidiyor. Ürettiğimiz balıkların komplesi dişi alabalık. Bunların genelde tamamı somon olarak yetiştiriliyor ve yurt dışına ihraç ediliyor. Tesisimizi tamamlayınca kapasite yıllık 12 milyon kapasiteye yükselteceğiz. Mevcut bulunan 4 bin Amerikan, 4 bin adet Fransız ırkı dişi balıklarımızdan sağım gerçekleştireceğiz. Bu kışın sağımını yapacağız. Bu yıl en kötü şartlarda 8 milyon civarında yumurta bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda ise 20 milyon civarında yumurta üretimine geçeceğiz. Yeni yapacağımız ve önümüzdeki yıl tamamlayacağımız tesisler ile kapasitemizi her yıl arttıracağız. Sofralık için ise yine devam eden projemiz var. Elimizden geldiğince üretim kapasitemizi arttıracağız ve ekonomiye katkıda bulunacağız” dedi.



Hobi olarak başladığı alabalık tesisinde her yıl milyonlarca somon ve alabalık üretiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.