SAĞLIK - 08 Şubat 2024 Perşembe 10:51

Mobil sağlık merkezinde 13 bin 848 kadına kanser taraması yapıldı

A
A
A
Mobil sağlık merkezinde 13 bin 848 kadına kanser taraması yapıldı

Kepez Belediyesi, mobil sağlık uygulamasıyla Antalya’nın 19 ilçesine ücretsiz kanser ve göz sağlığı taraması hizmeti sunuyor. Bugüne kadar mobil sağlık merkezinde 13 bin 848 kadına kanser, 25 bin 402 vatandaşa da göz sağlığı taraması yapıldı.


Antalya’nın Kepez ilçesi, Sağlık Bakanlığı, belediye ve özel teşebbüs eliyle yapılan tesislerle sağlıkta önemli bir merkez oldu.


Kepez Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü’nün, gayretleri, sağlık tesisi alanlarındaki imar ve mülkiyetle ilgili sorunların çözümü ile belediyenin arsa tahsisleriyle ilçeye, Antalya Şehir Hastanesi, Kepez Devlet Hastanesi, Antalya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi ile Antalya Halk Sağlığı Laboratuarı yatırımları geldi.


Kepez Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde ilçeye son 15 yılda, 41 Aile Sağlığı Merkezi ile 7 farklı noktaya 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu inşa edildi.


Günde ortalama bin 500 ile bin 700 kişiye sağlık hizmeti sunan Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi de, Başkan Tütüncü döneminin başarılı sosyal belediyecilik projelerinden biri oldu.



“19 ilçede 13 bin kanser, 25 bin göz taraması”


Tütüncü, ilçenin ve belediyenin sağlık alanındaki bu başarısını mobil sağlık merkezi uygulamasıyla Antalya’nın 19 ilçesine de taşıdı.


İçerisinde tıbbi cihazlar ile sağlık görevlilerinin olduğu Kepez Belediyesinin mobil sağlık merkezi, 2020 yılından itibaren ilçelere sağlık hizmeti götürmeye başladı.


Mobil sağlık merkezinde, sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk yaşayan vatandaşlara, ücretsiz kanser ve göz sağlığı taraması hizmeti veriliyor. Taramalar, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde yapılıyor.


Mobil sağlık merkezinde, son üç yılda 13 bin 848 kadının kanser, 25 bin 402 vatandaşın göz sağlığı taraması gerçekleştirildi.



“Kepez Mobil Sağlık Merkezi Kemer’de”


Antalya’nın tüm ilçelerinde, sağlık hizmetini vatandaşın ayağına götüren Kepez Belediyesinin mobil sağlık merkezinin 2024’teki ilk durağı Kemer ilçesi oldu. 7-8 Şubat tarihlerinde ilçenin Göynük ve Kuzdere mahallelerinde hizmet veren mobil sağlık merkezi, 9 Şubat Cuma günüise Arslanbuçak Mahallesi’nde Mustafa Rüştü Tuncer İlkokulu bahçesinde olacak. Kepez Belediyesi Mobil Sağlık Merkezi, önümüzdeki günlerde diğer ilçelere de gidecek.



“Kepez sağlık ‘Erken tanıyla hayatı seç’ sloganıyla 19 ilçede”


‘Erken tanıyla hayatı seç’ sloganıyla yola çıkan mobil sağlık merkezinde, özellikle kadınların kanserle ilgili risk grubuna girip girmediklerinin belirlenmesi amaçlanıyor. Kadınlara yönelik meme, rahim ağzı ve bağırsak kanseri taramasının yapıldığı merkezde, meme kanseri taraması için mamografi çekimi, rahim ağzı kanseri taraması için smear ve HPV DNA testi, bağırsak kanseri taraması için gaitada gizli kan testi gerçekleştiriliyor.


Tarama sonunda mamografi sonuçları Ulusal Tarama Mamografi Raporlama Merkezi’ne, rahim ağzı ile bağırsak kanseri tarama sonuçları ise Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı Ulusal HPV Laboratuarı’na gönderiliyor. Tarama sonucunda risk grubuna girdiği tespit edilen hastalar, Sağlık Bakanlığının imkânlarıyla kamu hastanelerine yönlendiriliyor. Meme kanseri 40 ile 69 yaş, rahim ağzı kanseri 30 ile 65 yaş, bağırsak kanseri ise 50 ile 70 yaş aralığı kadınlarda araştırılıyor.



“Antalya’nın gözüne de iyi bakılıyor”


Mobil sağlık merkezinde, göz sağlığı taramasında vatandaşların görme bozuklukları ve göz tansiyonu ölçümü yapılıyor. Tedaviye ihtiyaç duyan hastalara da kamu hastanelerine yönlendiriliyor.


Kepez Belediyesi, mahallelerine götürdüğü mobil sağlık merkezi uygulamasını, yoğun talep üzerine Antalya’nın 19 ilçesinde uygulama kararı almıştı. Bu kapsamda İl Sağlık Müdürlüğü işbirliği protokolü imzalanmıştı.



Mobil sağlık merkezinde 13 bin 848 kadına kanser taraması yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.