ASAYİŞ - 22 Mart 2025 Cumartesi 01:11

Özel halk otobüsüyle çarpışan araçtan yola fırlayan genç kız hayatını kaybetti

A
A
A

Antalya’da özel halk otobüsü ile hafif ticari aracın karıştığı trafik kazasında 22 yaşındaki genç kız, yolcu konumunda bulunduğu araçtan yola fırlayarak hayatını kaybetti. Kaza sonrası genç kızın yol saçılan eşyaları arasındaki nazar boncuklu anahtarlık ise yürekleri burktu.

Kaza, saat 22.30 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Meltem Mahallesi Dumlupınar Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ahmet C. C. yönetimindeki 07 AU 0079 plakalı özel halk otobüsü ile Ahmet Ü’nün kullandığı 07 AIT 631 plakalı Fiat marka hafif ticari araç çarpıştı. Çarpmanın şiddetiyle hafif ticari araçta yolcu konumunda bulunan Ceren K’nin (22) yola savrularak metrelerce sürüklendi. Kaza sonrası ihbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Ceren K’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm haberini alan genç kızın yakınları ise büyük üzüntü yaşadı.

Özel halk otobüsüyle çarpışan araçtan yola fırlayan genç kız hayatını kaybetti

Kıbrıs’taki bir üniversiteden yeni mezun olduğu öğrenilen genç kızdan geriye ise yola saçılan eşyaları kaldı. Eşyalar arasında ise nazar boncuklu anahtarlık ise yürekleri burktu. Genç kızın cenazesi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.

Özel halk otobüsüyle çarpışan araçtan yola fırlayan genç kız hayatını kaybettiKazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Suat Metin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Taksi ücretini ödemeden kaçan müşteri olaylarında artış İzmir’de taksiciler, son dönemde artan ücret ödemeden kaçma olayları nedeniyle mağdur oluyor. Özellikle tekinsiz bölgelere giden taksilerde çeşitli bahanelerle kaçan müşterilerden geriye ise sadece araç kamerasına yansıyan görüntüler kalıyor. Son günlerde taksicilerin en büyük sorunu haline gelen "ücretini ödemeden kaçan müşteri" vakalarında artış yaşanıyor. Kötü niyetli yolcular, yolculuk sırasında çeşitli bahanelerle sürücüleri oyalayarak taksiyi tenha ve riskli bölgelere yönlendiriyor. Ardından parayı evden ya da bir yakınından alacağını söyleyerek araçtan inen müşteriler, kısa sürede gözden kayboluyor. Durumu fark eden taksi şoförleri, ücreti tahsil edebilmek için araçtan inip çevreyi kontrol etmeye çalışsa da, can güvenliği endişesi nedeniyle bölgeden uzaklaşmak zorunda kalıyor. Yaşananları polis ekiplerine bildiren sürücüler, mağduriyetlerinin çoğu zaman giderilemediğini ifade ediyor. Son dönemde artan bu vakalarda, taksicilerin elinde kalan tek şey ise araç içi kameraların kaydettiği yolculuk görüntüleri oluyor. "Bu hafta 8 aracımız zarara uğradı" Şoför Sedat Bıçakçı, 8 yıldır taksicilik mesleği icra ettiğini belirterek, "Son zamanlarda ‘Ablamdan, annemden parayı alıp geliyorum’ diyerek daracık, adını bilmediğimiz sokaklara girip para ödemeden kaçan yolcularla karşılaşıyoruz" dedi. Bıçakçı, "Müşteri el kaldırdığında normal bir yolcu gibi alıyoruz, gideceği yeri söylüyor ve biz de götürüyoruz. Sadece bu hafta 8 aracımız bu şekilde zarara uğradı. Canımızı mı koruyalım, malımızı mı bilemiyoruz. Yolcu seçmek istemiyoruz; yeter ki gittiği yerin ücretini ödesin. Ancak bazı mahallelerde çeteleşmiş, gruplaşmış kişiler bulunduğu için oralarda inmemiz bile mümkün olmuyor. Bir ıslıkla aracımıza zarar verebiliyorlar. Daha önce bir şoför arkadaşımız, ücretini alamadığı için darp edildi. Şoför camiasının can güvenliği yok; paranın peşine koşmayı bıraktık, gittiğimiz yerlerde canımızı kurtarmaya çalışıyoruz" diye ekledi. "Müşteri seçmek zorunda kalıyoruz" Son dönemlerde iş azaldığı için normalde almamaları gerektiğini düşündükleri yolcuları mecburen aldıklarını aktaran Bıçakçı, "Tereddüt içinde ‘Alsam mı almasam mı?’ diye düşünüyoruz, ancak gelir kaynağımız olmadığı için almak zorunda kalıyoruz. Bu kez aldığımız yolcunun sorun çıkarıp çıkarmayacağı aklımızı kurcalıyor. A noktasından B noktasına götürdüğümüzde de bazıları ücret ödemeden kaçıyor. O zaman kendi kendimize ‘Neden aldım bu yolcuyu?’ diye kızıyoruz. Bazen 50 lira kazanacağım derken 300-500 lira zarara uğruyoruz. Artık müşteri el ettiğinde kıyafetine, duruşuna, alkollü olup olmadığına; saç tıraşına, dövmelerine, uyuşturucu kullananlarda görülen yüz yapısına bakarak risk değerlendirmesi yapıyoruz. Bu müşteri seçmek değil; kendi can güvenliğimizi korumak. Ancak bazen yanılıp aldığımız yolcular yüzünden hem canımızdan hem malımızdan oluyoruz. Biz yolcu seçmek istemiyoruz; tek isteğimiz, götürdüğümüz yolcunun ücretini ödemesi ve işimizi güvenle yapabilmemiz" ifadelerini kullandı. Ücret ödemeden kaçtılar Geçtiğimiz günlerde müşterilerinin ücret ödemeden kaçtığını söyleyen taksici Hacı Özkan ise "İki tane genç arabaya bindi ve onları buradan Menemen’e götürdüm; mesafe de oldukça uzaktı, üstelik o gün yağmur yağıyordu. Yolcuyu indireceğim sırada biri sağ kapıdan, diğeri arka kapıdan kaçıp koşmaya başladı. Peşlerinden gittim ama arabamın anahtarı üzerinde kalınca mecburen geri dönmek zorunda kaldım. Bu tür durumlar yaşanmasına rağmen belediye zabıtası, yolcu almadığımız zaman bize ceza yazıyor. Dış görünüşünden ne olduğu belli olmayan, güven vermeyen birçok insan oluyor; buna rağmen müşteriyi seçme şansımız yok, mecburen alıyoruz. Ancak karşımıza ne çıkacağını bilemiyoruz. Yetkililerden bu konuda bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Hem korsanla uğraşıyoruz hem de bu tür olaylarla karşılaşınca işimiz daha da zorlaşıyor" sözlerini kullandı.
Erzurum Finance Network Summıt’te Aras Elektrik de yerini aldı Finans ve mali işler dünyasının en kapsamlı organizasyonlarından biri olan Finance Network Summit 2025, bu yıl da eğitici ve interaktif içerik yapısıyla finans profesyonellerini bir araya getirdi. Bu önemli organizasyonda, Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. CFO’su Arzu Miroğlu da konuşmacı olarak yer aldı. Sektörde uzun yıllardır etkinlikleriyle öne çıkan Eduplus tarafından düzenlenen zirve, yöneticilerin ve yönetici adaylarının güncel finans dünyasına dair en yeni trendleri, uygulamaları ve vizyonları keşfetmesine olanak sundu. Miroğlu, "Makroekonomik Gelişmelerin CFO Ajandasına Etkisi" başlıklı oturumda, küresel ve ulusal ekonomik değişimlerin finansal stratejilere yansımalarını değerlendirdi. Enflasyon, faiz politikaları, regülasyonlar, enerji sektöründe finansal planlama ve risk yönetimi gibi başlıklara odaklanan Miroğlu, CFO’ların geleceğe hazır finansal yapılar oluşturması için gerekli dönüşüm alanlarını aktardı. Sektör gelişimini destekleyen, bilgi paylaşımını artıran ve yeni bakış açıları kazandıran bu tür organizasyonlara büyük önem veren Aras Elektrik, çalışanlarının mesleki gelişimini teşvik eden etkinliklerin hem bireysel hem kurumsal başarıyı beslediğine inanarak bu platformlarda aktif şekilde yer almayı sürdürüyor. Arzu Miroğlu’nun Finance Network Summit’teki katılımı da Aras Elektrik’in sektörel gelişim ve sürdürülebilir finansal yönetim vizyonunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu yılki summit, Türkiye ve dünyanın önde gelen şirketlerinden 50’yi aşkın konuşmacı, CFO’lar, genel müdür yardımcıları, finans direktörleri, akademisyenler ve finans otoritelerini ağırladı. Bankacılık, leasing, faktoring gibi birçok finansal kuruluşun üst düzey yöneticileri de etkinlikte yer alarak finansın geleceğine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Aras Elektrik bu tür organizasyonlarda aktif rol alarak sektörel gelişime katkı sunmayı ve enerji sektörünü en iyi şekilde temsil etmeyi sürdüreceğinin altını çiziyor.
Adana Adana’nın hurmalı köyü, açık fabrikaya dönüştü Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden Adana’nın Kozan ilçesinde, 120 haneli Minnetli köyü sakinleri hurma üretimi ile ev ve ülke ekonomisine katkı sunuyor. Köyde 7’den 70’e herkes, imece usulüyle hasat ve hurma kurutma işlemlerini gerçekleştirerek, cennet hurması sezonunda mahalleyi adeta açık hava fabrikasına dönüştürdü. Türkiye’nin yaş cennet hurması (Trabzon hurması) üretiminin yaklaşık yüzde 20’sini, kuru hurma üretiminin ise yüzde 50’sini tek başına karşılayan Kozan’ın Minnetli Mahallesi, tam anlamıyla bir üretim üssüne dönüştü. İki yıl önce 5.4 büyüklüğündeki depremi yaşayan ve öncesinde büyük bir orman yangınından etkilenen mahalle, devlet desteği ve dayanışma ile yaralarını sararak üretimde yeniden öncü olmayı başardı. Bu yıl don nedeniyle Trabzon hurması rekoltesinde düşüş yaşansa da mahallede yıllık yaklaşık 5 bin ton yaş hurma üretimi gerçekleştirildi. Hasat dönemiyle birlikte mahalle yeniden açık hava fabrikasına dönüştü. Ata gelenekleri devam ediyor Mahallede hurma hasadı ve kurutma işlemleri ata geleneklerine uygun şekilde imece usulüyle yürütülüyor. Evlerin damları hurma kurutma tesisine dönüşürken, tüm mahalle el birliğiyle üretime katkı sağlıyor. Mahalle sakinlerinden Havvane Uzun, uzun yıllardır hurma soyduklarını belirterek, "Zevkli ve keyifli bir iş. Yılda bir kez 20 gün boyunca uğraşıyoruz. Bugün yeğenime hurma soymaya yardıma geldim" dedi. Yöre sakinlerinden Şevket Uzun ise "Köyümüz açısından çok iyi bir gelir kaynağı. Deprem ve yangın bölgesi olsak da bir imtihandan geçiyoruz. Daha önce köyün bir geçim kaynağı yoktu. Şu an ise çok güzel bir gelir kapısı oluştu" diye konuştu. Hurmanın imece usulü işlendiğini anlatan gençlerden Elif Uzun, "Köyümüzün geçim kaynağı hâline geldi. Ekonomi açısından ekstra bir kapı açtı. Memnunuz" ifadelerini kullandı. "Herkes üretime katılıyor" Minnetli Mahallesi Muhtarı İzzet İnce, 500 rakımlı mahallede yoğun şekilde cennet hurması üretimi yaptıklarını söyledi. İnce, "Pandemi, orman yangını ve deprem sonrası halkımız hayata bağlı ve mücadeleci. Önceden hurmayı yaş olarak satıyorduk, şimdi kendimiz işleyerek pazara sunuyoruz. Şu an dalında kilogramı 30–35 TL iken, işlenip kurutulduğunda kilosu 400–500 TL’ye satılıyor. 120 haneli mahallemizde hemen hemen herkes üretim yapıyor. Don olayı olmadan önce yıllık 5 bin ton üretim vardı, bu yıl biraz düştü ama yine de köyümüz için güzel bir gelir kaynağı. Kozan merkezde de hurma oluyor ama rakım yüksek olunca kalite farklı oluyor" şeklinde konuştu. Hasat yapan Gülay İnce de "46 yaşındayım. Hurma topluyorum, hem kurutuyorum hem topluyorum. Köyümüzün kalkınması için komşularla imece usulü çalışıyoruz. Getirisi güzel. Bu yıl önceki yıllara göre biraz geride ama köyümüz hurma sayesinde kalkınıyor" diyerek bilgi verdi.
Samsun Zirai don, Samsun’u fındık üretiminde zirveye taşıdı Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, Türkiye genelinde etkili olan zirai donun özellikle yüksek rakımlı bahçelerdeki fındık üretimini olumsuz etkilediğini söyledi. Yılmaz, don olayından diğer illere göre daha az etkilenen Samsun’un bu yıl 90 bin ton fındık üreterek tarihinde ilk kez Ordu’yu geçip "Türkiye’nin en çok fındık üreten ili" olduğunu vurguladı. Bu yıl Türkiye genelinde etkili olan zirai don ve doğal afetler, özellikle yüksek rakımlı fındık bahçelerinde ciddi kayıplara yol açtı. Yüksek kesimlerde kayıp oranı artarken, düşük rakımlı alanlarda zarar daha sınırlı kaldı. Ordu ve Giresun’da rekolte kaybının çok yüksek olması, Samsun’un ise don olayından daha az etkilenmesiyle birlikte Samsun fındık üretiminde tarihinde ilk kez Türkiye’de 1. sıraya yükseldi. Yaklaşık 250 bin ton fındık üreten Ordu’nun rekoltesi don nedeniyle 60 bin tona düşerken, Samsun’da bu yıl yaklaşık 90 bin ton fındık üretildi. Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, zirai don nedeniyle bu yıl en çok fındık üretiminin Samsun’da yapıldığının altını çizdi. "Bu yıl en çok fındık üretilen il Samsun oldu" Zirai don olayından diğer illere göre daha az etkilenen Samsun’un bu nedenle yılı en çok fındık üreten il olarak kapattığını ifade eden Kemal Yılmaz, "Türkiye’de fındık üretiminin çok büyük bir kısmını Ordu ilimiz karşılıyordu. Bu sene illerimizde yaşanan bir doğal afet sonucu fındık üretimi de bundan olumsuz anlamda önemli oranda etkilendi. Ordu’da bu sene fındık rekoltesi 60 bin ton civarında gerçekleşti. Normalde Ordu’da yıllık 200-250 bin ton fındık üretiliyordu. Samsun ise 125 bin hektar fındık alanı ile Türkiye’de fındık üretiminde söz sahibi illerden bir tanesi. Yıllarca ikinci sırada geliyordu. Zirai don nedeniyle bu sene Ordu’da fındık üretiminin ciddi manada azalması, Samsun’un zirai don olayından az etkilenmesi nedeniyle fındıkta rekolte bakımından Samsun Ordu’yu geçti. Samsun’da 2025 yılı rekoltesi 90 bin ton olarak gerçekleşti. Bu sene için Samsun’da üretilen 90 bin ton fındıkla fındık üreten iller içerisinde en yüksek fındık üretiminin gerçekleştiği ili Samsun oldu. Bu durumun Türkiye genelinde etkili olan zirai don hadisesinden dolayı olduğunu da belirtmek gerekiyor" dedi.