ASAYİŞ - 24 Ocak 2025 Cuma 09:54

Prefabrik ev alevlere teslim oldu

A
A
A

Antalya’nın Manavgat ilçesinde çıkan yangında prefabrik ev küle döndü.

Yangın, Manavgat ilçesi Çolaklı Mahallesi Süleyman Beyli mevkisinde Süleyman Ünal’a ait tropik meyve seraları içerisinde bulunan prefabrik evde çıktı. Yapıda kullanılan yalıtım malzemeleri alevlerin bir anda büyümesine neden oldu. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine bölgeye itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi.

Prefabrik ev alevlere teslim oldu

Yangında dumanla kaplanan tropik meyve serasının örtüsünün bir bölümü de hasar gördü. Yangın esnasında serada çalışan işçi, çocuklarının sesine koştuğunu belirterek, "Ben geldiğimde elektrik panosundan sesler geliyordu. Karşıya geçip şalterleri indirdim. Taban dahil her yeri bir anda alevler sardı” dedi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Prefabrik ev alevlere teslim oldu

Arif Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale LGS’de engel tanımayan başarı öyküsü: Günde 2 saat çalışabildi, Türkiye birincisi oldu Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde yaşayan ve sağ gözünde görme kaybı bulunan Ahmet Taha Çömlekçi, LGS sınavında tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Gözündeki ağrılar sebebiyle günde 2 saat ders çalışabilen Ahmet Taha, azmiyle Türkiye birincileri arasına girdi. Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde yaşayan Ahmet Taha Çömlekçi, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Retina dekolmanından dolayı sağ gözünde görme kaybı yaşayan ve bu nedenle günde yalnızca 2 saat ders çalışabilen Ahmet Taha, azmi ve istikrarlı çalışmasıyla Türkiye birincileri arasına adını yazdırdı. Yahşihan Şehit Mustafa Uğurelli Ortaokulu öğrencisi olan Çömlekçi, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, ders çalışırken okulda öğretmenlerinin verdiği programa göre ilerlediğini belirtti. Çömlekçi, "Çözemediklerimi kontrol edip bir daha baktım. Hocalarımın verdiği plana uymak önemliydi. Denemelerle de kendimi geliştirdim. Yılın başından sonuna doğru soru sayısını artırdım. Soru çözme sayısı artınca pratik hız da artıyor. Gözlerimdeki rahatsızlıktan dolayı çok fazla çalışamıyordum, günde yaklaşık 2 saat çalışabiliyordum" dedi. "Çözdükleri soruları kontrol etsinler" Satrancın eğitim alanındaki başarısına katkı sağladığını ifade eden Çömlekçi, "Şu an hayalimde net bir meslek yok ama belki bilgisayar mühendisliği olabilir. Çok fazla soru çözmektense, çözemedikleri sorulara tekrar bakmak daha önemli. Çözdükleri soruları kontrol etsinler. Satranç, odaklanma açısından beni geliştirdi. Paragraflara yönelmede, düşünmede ve zekamı kullanmamda yardımcı olduğunu düşünüyorum. Satranç, beyni geliştirdiği gibi odaklanmaya da katkı sağladığı için LGS açısından iyi bir spor olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. "Oğlumuz 500 tam puan aldı, mutluyuz" Ahmet Taha’nın babası Tekin Çömlekçi de oğlunun başarısının temelinde uzun yıllara dayalı sistemli bir çalışma olduğunu söyleyerek, "23 yıldır öğretmenlik mesleğinin içerisindeyiz. Oğlumuz 500 tam puan aldı, mutluyuz. Ama bu başarıyı uzun bir çalışmanın sonunda elde ettik. İlkokuldan itibaren düzenli kitap okuması, soru çözmesi, bunların yanında kaynakları düzenli ve verimli bir şekilde bitirmesi bu sonucu getirdi. Çok fazla kaynak değil, verimli soru çözmesi önemliydi. Tabii ki iyi öğretmenlere denk gelmesi de etkili oldu. Hem ilkokul öğretmenimiz hem de ortaokul öğretmenlerimiz gerçekten gayretliydi. Okulumuzdaki öğretmenlere teşekkür ediyoruz. DYK kurslarında da verimli bir çalışma oldu. Bu sene inşallah ileriki hayatında da bu başarıyı devam ettirir diye umut ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Günde 2 saat çalışmasının sebebi ise gözündeki ağrılardı" Ahmet Taha’nın sağlık sorunlarına rağmen gösterdiği başarıya da değinen Çömlekçi, "Ahmet’in aynı zamanda gözlerinden de rahatsızlığı vardı, gözünden retina dekolmanından dolayı ameliyat oldu. Zorlu bir süreç geçirdi. Geçen sene LGS çalışmalarına başlanmıştı ama biz biraz geriden başlamak zorunda kaldık. Ameliyat sürecinde 2 ay ders çalışamadı. Günde 2 saat çalışmasının sebebi ise gözündeki ağrılardı. Gözleri ağrıdığı zaman Türkçe, tarih ve din kültürü sorularına annesiyle beraber çalıştılar. Annesi okudu, o cevapladı. Sözel derslerde annesine ciddi manada borçlu. Bu şekilde bir çalışmayla bu sonucu elde etmesi bizim için daha da mutluluk verici" ifadelerini kullandı.
Aksaray Alkollü sürücü önce polise direnip zorluk çıkardı, sonra polis aracının camını kırdı Aksaray’da yasal sınırın 4 katı alkollü halde araç kullanırken polise yakalanan genç, polise direnip zorluk çıkardı. Polis otosuna binmek istemeyen sürücü, bindirildiği aracın da camını kırdı.Olay, Aksaray-Ankara Karayolu üzerinde Çiftlik Mahallesi’ndeki bir tesiste yaşandı. Edinilen bilgiye göre, gece yarısı rutin denetim yapan Aksaray İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı çarşı ve mahalle bekçileri, tesis içerisinde şüphe üzerine 68 DN 612 plakalı otomobili durdurdu. Araç sürücüsü O.K.’nin (24) hal ve hareketlerinden alkollü olabileceğini değerlendiren bekçiler, olay yerine trafik ekibi çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şubesi ekipleri, sürücüyü ehliyet, ruhsat ve alkol kontrolünden geçirdi. Yapılan alkol muayenesinde sürücünün 0.50 promil olan yasal sınırın 4 katı üzeri olan 2.02 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis sürücünün ehliyetine 6 ay süreyle el koyarak, alkollü araç kullanmaktan 9 bin 267 lira para cezası kesti. İdari işlemler için polis merkezine götürülmek istenen sürücü, polis memurlarına direndi. Ekipler uzun süre dil dökmesine rağmen bir türlü ikna olmayan genç, telefonla arkadaşlarını arayarak gelmelerini istedi. Sürücü polisin uzun uğraşlarına rağmen polis aracına binmeyince ekipler zor kullanarak genci araca bindirdi. Polis aracının kafes kısmına bindirilen genç, bu kez de kız arkadaşını yanına istedi. Kız arkadaşı yanına getirilen genç kapının kapatılmasına da razı gelmezken, polis uzun uğraşlar sonucu kapıyı kapattı. Sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen O.K., burada da polis aracının camını kırarak kaçmak istedi. Güçlükle zapt edilen sürücü, ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.Olayla ilgili idari işlem başlatıldı.
Ankara Jandarma’dan FETÖ’ye darbe İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "FETÖ’ye yönelik Jandarmamız tarafından son 2 haftadır düzenlenen operasyonlarımızda 50 şüpheliyi yakaladık.33’ü tutuklandı. 5’i hakkında adli kontrol kararı verildi. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, FETÖ’ye yönelik Jandarma tarafından son 2 haftadır düzenlenen operasyonlarda 50 şüphelinin yakalandığını, 33’ünün tutuklandığını, 5’i hakkında adli kontrol kararı verildiğini belirterek diğerlerinin işlemlerine devam edildiğini kaydetti. Yerlikaya, 2025 yılındaki FETÖ operasyonlarında, 910 kişi tutuklandığı bilgisini vererek bin 6’sı hakkında adli kontrol kararı verildiğini ifade etti. Bakan Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: "Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Edirne, Elazığ, Gaziantep, Hatay, İzmir, Karaman, Kırıkkale, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Mersin, Şanlıurfa ve Yozgat’taki operasyonlarda yakalanan şüpheliler; FETÖ terör örgütünün güncel yapılanması içerisinde faaliyet yürütmek, Ankesörlü telefonlarla örgüt içerisinde sorumlu şahıslarla irtibatta bulunmak, Terör örgütüyle iltisaklı sözde yardım kuruluşlarına finans sağlamak ve Sosyal medya hesapları üzerinden FETÖ terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından aranıyordu. Valilerimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı, Jandarma Genel Komutanlığı Terörle Mücadele Daire Başkanlığımızı operasyonları gerçekleştiren İl Jandarma Komutanlarımızı ve Kahraman Jandarmamızı tebrik ediyorum. Milletimizin birlik ve beraberliğine, devletimizin bütünlüğüne, vatandaşlarımızın huzuruna ve refahına kastedenlere karşı mücadelemize aralıksız devam ediyoruz."
Hakkari Şehit çocuğu Öveç: "Devlet beni sahiplendi" Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Hakkari İl Başkanı Adnan Öveç, yaşadıkları tüm acılara rağmen yeni dönemin en büyük mimarlarının anneler olduğunu söyledi. Güvenlik korucusu olan babası 1997 yılında şehit düşen Adnan Öveç, sürece ilişkin değerlendirmede bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin barışa yönelik tutumunu samimi ve kapsayıcı bulduğunu belirten Öveç, "Silahların bırakılması çok önceden olması gereken bir adımdı. Cumhurbaşkanımızın bugün sergilediği kardeşçe duruş çok yerindeydi. Devletin tüm vatandaşları kucaklayan bu samimi yaklaşımı her kesim tarafından görülmeli" dedi. Yeni dönemin en büyük mimarlarının anneler olduğunu ifade eden Öveç, "Annelik kutsaldır. Annelik ne siyasi bir kimliktir ne de ideolojik. Bir annenin gözyaşının rengi olmaz. O gözyaşı yere düşüyorsa, kimin annesi olduğuna bakmadan hepimiz sahip çıkmalıyız. Çünkü bu sürecin en büyük mimarı annelerdir" ifadelerini kullandı. Kürt kimliğini açık yüreklilikle ifade ettiğini dile getiren Öveç, devletin kendisini hiçbir zaman ötekileştirmediğini belirterek, "Ben bir Kürdüm. Ama devlet hiçbir zaman beni dışlamadı. Her zaman sahiplendi. Babası kaybetmiş bir çocuk olarak devlet bana babalık yaptı, okumamı sağladı, beni büyüttü. Biz 780 bin kilometrekarelik bu ülkede hep birlikte eşitçe yaşamak istiyoruz. Herkesin kendini ifade edebileceği bir ülkeyi birlikte kurabiliriz" diye konuştu.